Katalog

13 Mayıs 2011 Cuma 358 Mali suçların başkenti A SİNAN TARTANOĞLU Ankara, tefecilik ve sahte para şampiyonu 05 NKARA Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2010 yılı raporu Ankara’nın mali suçlar tablosunu gözler önüne serdi. Ankara yerel yönetimler ihalelerine fesat karıştırma yolsuzluğunda ikinci, tefecilik ve parada sahtecilik suçunda ise birinci oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın (KOM) 2010 yılına ait suç ve suçla mücadele verilerini içeren raporu yayımlandı. Raporun, Mali Suçlar ve Kaçakçılık Suçları bölümünde “Yolsuzluk suçlarının çoğunlukla yerel yönetimlerin mal ve hizmet alım ihaleleri ve sağlık sektöründeki ilaç alımları ve tedavi hizmetleri ihalelerine fesat karıştırılması şeklinde olduğunun görüldüğü” dile getirildi. Raporda, bu alanlarda meydana gelen planlı yolsuzluk olaylarının sayısına göre düzenlenen ilk 10 il sıralamasında Ankara 11 olayla 2. oldu. Sıralamada Adana 14 olayla 1. olurken, Antalya 10 olayla 3. sırada yer aldı. Raporda, “Planlı yolsuzluk operasyonlarının daha çok ticaret ve sanayinin geliştiği kamu harcamalarının yoğunluğunun büyük olduğu illerde meydana geldiği” belirtilse de ilk on il arasında İstanbul’un yer almaması dikkat çekti. Sağlık alanında meydana gelen olaylar üzerinden hazırlanan ilk 10 il listesinde ise Ankara 2010 yılı içerisinde yaşanan 1 olayla sonuncu oldu. Tefecilik birincisi Raporda tefecilik suçunda son yıllarda uygulanan yöntemlerden birinin “Kredi kartı ile POS tefeciliği” olduğu belirtildi. Kredi kartı ve banka kartları ile alışverişte kullanılan POS cihazı üzerinden yapılan tefecilik ile ilgili olarak raporda, “Kredi kartı borcunu ödeyemeyen şahıs bankaya olan 10 bin TL borcunun, bir yılda 16 bin TL olacağını düşünmektedir. Kişi bu noktada içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için kredi kartı ile pos tefeciliği yapan şahıslara yönelmektedir” denildi. Raporda, POS tefeciliği “Tefecilik yapan şahsın işyerinde bulunan POS cihazından gerçekte herhangi bir alışveriş yapılmadığı halde taksitli alışveriş yapılmış gibi kredi kartı ile çekim yapılmaktadır. Tefeci çekilen miktarın yüzde 10 ile 15’ini komisyon olarak almaktadır. Şahıs kalan nakit para ile kredi kartı borcunu ödemektedir. Bu yöntem ile tefecilerin eline düşen şahısların zamanla kredi kartlarının kullanımını tamamen tefecilik yapan şahıslara bıraktığı görülmüştür” ifadeleri ile tanımlandı. Raporda bankalara olan borcunu ödeyemeyerek kara listeye giren yurttaşların tefecilere giderek yüksek faizlerle borç para aldıkları ancak sonucunda sahip oldukları tüm mal varlıklarını kaybettikleri ve tefecilik mağduru çok sayıda kişinin de intihar girişiminde bulunduğunun görüldüğü dile getirildi. Rapora göre, POS cihazı yöntemi dahil tüm tefecilik suçlarında yaşanan olay sıralamasına göre Ankara birinci oldu. Yıl içinde gerçekleşen 90 olayla tefecilik şampiyonu olan Ankara’yı 68 olayla Antalya, 67 olayla İstanbul izledi. Sahte paranın da başkenti Ankara sahte para suçunda da birinci oldu. Sahte paranın akaryakıt istasyonlarında ve hayvan pazarlarında piyasaya sürüldüğünün belirtildiği raporda, “Nüfusun yoğun, nüfus dolaşımının hızlı olduğu, sanayinin canlı ve sıcak para hareketinin yoğun olduğu yerlerin tercih edildiği görülmektedir” denildi. KOM raporuna göre 2010 yılında Ankara’da 8 bin 186 adet sahte banknot kupürü yakalandı. Ankara’yı 7 bin 819 kupür ile Diyarbakır izlerken, Kocaeli 3 bin 611 ile 2010 yılının üçüncüsü oldu. Asfalt isteyen yurttaş, ‘Sen git, muhtarın gelsin’ yanıtını aldı Belediye umursamıyor N K A R A (Cumhuriyet Bürosu) Mamak Şirintepe’deki 1013/2 sokak sakinleri, tüm başvurularına karşın, yollarının yapılmamasından şikâyetçi. 2008 yılında altyapı çalışmaları nedeniyle bozulan yolun düzeltilip asfaltlanması için üç yıldır çaba gösteren sokak sakinleri, yola taştoprak karışımı dökülüp bırakıldığını, bir alt sokaklarında gerekli asfalt çalışmasının yapılmasına karşın kendi sokaklarına uğrayan olmadığını belirti A yorlar. Bir mahalle sakinin Mamak Belediyesi Fen İşleri Müdürü’ne bizzat yaptığı şikâyet karşısında, “Sen git, muhtarın gelsin, bakarız” yanıtı verildiği, aylar geçmesine karşın sonuç alınamadığı vurgulanıyor. Sokağın aynı zamanda okul yolu üzerinde bulunması, çocukların da işini zorlaştırıyor. Sokak sakinleri, yağmurun yağmasıyla çevrenin çamur deryasına döndüğünü, çocukların yürümekte zorlandıklarını, çakıl taşların araçların yürümesi sırasında sıkışarak sıçradığını ve araçlara zarar verdiğine dikkat çekiyorlar.