Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Cantek, basının başkenti 1970’li yıllarda terk ettiğini söylüyor 13 Mayıs 2011 Cuma 358 NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Doç. Dr. Funda Şenol Cantek, “Cumhuriyet basınının” başkent Ankara’yı 1970’lerden sonra terk etmeye başladığını dile getirdi. Cantek, son olarak kalan bazı kurumların başkenti terk etmesiyle birlikte, “Ankara’nın yalnızca kağıt üzerinde başkent olarak kaldığını, İstanbul’un ise fiili başkent konumuna yüseldiğini” dile getirdi. Ankara Kulübü’nce düzenlenen “Rüzgarlı Sokâk: Cumhuriyetin Basın Tarihi” konulu söyleşiye katılan Cantek, başkente ilişkin değerlendirmelerini dile getirdi. Etkinlikte, Rüzgârlı Sokak’ta temelleri atılan Cumhuriyet basınına ilişkin belgesel gösterildi. Prof. Dr. Korkmaz Alemdar’ın koordinatörlüğünü A ‘Kağıt üstünde başkent’ Ünal’a, ‘Oğuz Tansel Ödülü’ N K A R A (Cumhuriyet Bürosu) Şairyazar Oğuz Tansel’in anısını yaşatmak amacıyla her yıl edebiyatın farklı dallarında verilen “Oğuz Tansel Ödülü”ne, bu yıl “Türk Çocuk Edebiyatında Engellilerin Temsili” adlı çalışmasıyla yazar Ayfer Gürdal Ünal değer görüldü. Ünal’ın eseri, yazarlar Alper Akçam, Hidayet Karakuş, Metin Turan, Prof. Dr. Cevat Geray ve Prof. Dr. Sedat Sever’den oluşan seçici kurulun oybirliği ile ödül almaya hak kazandı. Ünal çalışmasında, 19692009 yılları arasında çocuklar için yazılmış 40 kitapta engelli imgesini inceliyor. Böylece, çocuk yazınından metinlerin tanıklığında toplumdaki engellilere bakış açısı irdeleniyor. “Oğuz Tansel Ödülü”nün töreni, 23 Mayıs’ta, saat 18.00de, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak. Törende Oğuz Tansel’in sesinden Pir Sultan Abdal şiirlerinin yanı sıra, görsel sunuma ve Ali Rıza Yılmaz’ın yorumuyla Türk halk müziği dinletisine yer verilecek. A yaptığı, Kurtuluş Özgen’in belgeselinde Rüzgârlı Sokak’ta çalışan çok sayıda gazetecinin değerlendirmelerine yer veriliyor. DP dönemi karanlık Belgeselde, DP döneminde basına yönelik baskılar ve bu kapsamda 2 bin 700 gazeteci hakkında kovuşturma başlatıldı ğına dikkat çekildi. Bu kovuşturmalar sonucunda 818 gazetecinin mahkum edildiği vurgulandı. Döneme ilişkin değerlendirme yapan Fatoş Çukurkavaklı, Emel Aktuğ ve gazetemiz yazarı Bekir Coşkun, Rüzgârlı Sokak için “Türk basınında ekol bir mektepti” tespitinde bulundular. Mülkiye ‘planlamayı düşündürecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mülkiyeliler Birliği ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nce düzenlenecek toplantıda “21. Yüzyılda Planlamayı Düşünmek” konusu tartışılacak. Rektörlük 100. Yıl Salonu’nda dün başlayan ve bugün sona erecek toplantının açış konuşmasını Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ yaptı. Toplantılar kapsamında “Planlama ve Piyasa tartışması”, “Ulusal İktisati Planlama”, “Ulusal Toplumsal Planlama”, “Ulusal BölgeselYerel Planlama”, “Tarım Planlaması”, “Sanayi ve Teknoloji Planlaması”, “Enerji Çevre ve Ulaştırma Planlaması” konu başlıkları çok sayıda bilim adamının katılımıyla tartışılıyor. ANKARANT Murat KIŞLALI mkislali@yahoo.com Küçük bir plan değişikliği nasıl büyük bir fark yaratıyor, inanılmaz. Yapılan değişiklik, birkaç etapta uygulanan Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin son etabının ayrıntılı imar planlarıyla ilgili. Daha açıkça ifade etmek gerekirse, Melih Gökçek’in başında olduğu Ankara Anakent Belediyesi’nin meclisi, projenin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında bir değişiklik kararı aldı ve diğer tüm hak sahiplerinden ayrı olarak, sadece bir parselin sahibine bir takım ayrıcalıklar tanıdı. Şehir Plancıları Odası (ŞPO) da bu değişiklik kararını yargıya götürdü. Çünkü kişiye özel alınan değişiklik kararı kamu yararına ve mevzuata açıkça aykırıydı. Nasıl mı? Belediye Meclisi’nin aldığı karara göre 399 numaralı parselin sahibinin sosyal tesisi plandan çıkarıldı. İlk plandaki plan notunda, bu projede yaşayacak her kişi için 36,4 metrekarelik bir sosyal tesis alanı ayrılması zorunlu tutuluyordu. 399 numaralı parselin sahibi, belediye ile 2001 yılında yaptığı bir protokolü gerekçe gösterip “böyle bir şart anlaşmamızda yoktu” diye başvurunca, Belediye Meclisi kaldırdı. Yani diğer parsel sahipleri için mevcut olan bir zorunluluk, kişiye özel sa Gökçek’ten kişiye özel rant dece 399 numaralı parsel sahibi lehine kaldırıldı. Böylece 399 numaralı parselin sahibi gelir getirmeyecek sosyal alan yerine, rant yaratacak konut veya ticari yapı inşa edebilecekti. Meclis bununla da yetinmedi. Yaptığı değişiklikte “zemin kat kotu altında kottan kazanılacak iskân alanları inşaat emsaline dahil edilmeyecek” kararı da çıkardı. Böylece yine sadece 399 numaralı parsel sahibinin, kot altında 3 kata kadar daire yapabilmesine olanak sağladı. Bu avantajlar kimin için çıkarıldı? Onu daha sonra yazacağım. Önce buradan sağlanacak rantın ne kadar büyük olduğunu anlayalım. ŞPO Başkanı Necati Uyar’a sordum: “Gökçek’in başında olduğu belediyenin yaptığı değişikliklerle 399 numaralı parsel sahibine sağlanan rant ne oldu?” Yanıtı şöyle: “399 numaralı parselin büyüklüğü 26.905 metrekarelik. Burada konut yapmak isterseniz, her kişi için 36,4 metrekarelik sosyal alan ayırmanız gerekiyor. Bu durumda 9.800 metrekare konut olacak, gerisi sosyal alan olarak ayrılmak durumunda. Yani kat izniyle birlikte, plan değişikliğinden önce bu raya 150 metrekarelik 130 daire yapılabiliyordu. Şimdi sosyal alana yer ayrılmayacağı için, buraya aynı büyüklükte 358 daire yapılabilecek. Bunun da ötesinde, sağlanan ikinci avantajla, kot altındaki 3 kattan fazladan 108 daire inşa edilebilecek. Yani 399 numaralı parselin sahibi plan değişikliğiyle buraya toplamda 466 daire, plan değişikliği öncesine göre de fazladan 336 daire yapacak.” Söz konusu alan Oran’a çıkan yola çok yakın, değerli bir bölgede. 150 metrekarelik her bir dairenin bölgedeki ortalama fiyatını 500 bin TL alırsanız, bu plan değişikliği ile yaratılacak ekstra rant 168 milyon TL’ye ulaşıyor. Bir küçük plan değişikliği ne kadar fark yaratıyor değil mi?