Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 326/1 EKİM 2010 SPOR GÖZLEM ALİ ABALI Bastonlu Amigo! eçen hafta futbolda, Spor Toto Süper Lig’de Gençlerbirliği ile Ankaragücü karşılaştı. Bu maç, ligin altıncı haftasında fikstür gereği erken bir Başkent derbisi idi. Her iki takımımız 5. hafta sonunda sıralamada kabul edilemeyecek kötü bir durumdaydılar. Gençlerbirliği bir galibiyet iki beraberlikle 5 puanda, Ankaragücü ise iki galibiyet ve bir beraberlikle 7 puan ile alt sıralarda bulunuyorlardı. Bu nedenle 19 Mayıs Stadı’nda oynanan bu karşılaşma öncesi, 100 yıllık Başkentin sarı lacivertlilerinin kolayca galip gelmesi bekleniyordu. Çünkü Gençlerbirliği bir hafta önce deplasmanda ağır bir yenilgi almış ve üstelik ana takımda yer alan yedi oyuncusundandan, sakatlık ve ceza alması nedeniyle mahrumdu. Kurada adı ilk çıktığı için Gençlerbirliği ev sahibi durumundaydı. Gençlerbirliği yöneticileri ev sahipliğini bir kenara bırakarak seyirciler için kontenjan kullanmadılar ve isteyen 1015 lira vererek maçı izleme fırsatını buldu. Bu serbesti dolayısıyla Ankaragücü taraftarları daha fazla oldu. Gençlerbirliği taraftarları ise yenilgiyi görmemek için az sayıda kaldı, çoğunluk gelmemişti. Karşılaşmayı İstanbul bölgesinden Süleyman Abay yönetiyordu. Maç başladı, akınlar karşılıklı sürüyordu. Oyunun hemen başında Ankaragüçlü Meye Gençler kalecisi Serdar’ın kafasına basarak hastahanelik etti. Daha sonra da yine Gençlerbirliği’nden Kulusic başına aldığı tekme ile oyunu başı sarılı olarak bitirdi. 90 dakika sonunda tahminlerin aksine Gençlerbirliği penaltı golü ile 3 puanı alan taraf oldu. Çünkü 7 eksiğine rağmen canını dişine takarak oynadıkları için kazanması doğaldı. Sahada olanlar böyle, ancak karşılaşma bittikten sonra maçın hakemi Süleyman Abay soyunma odasına giderken girişleri şeref tribünü altındadır şeref tribününden birisi bastonunu fırlattı. Belli ki iyi atıcıymış, baston Abay’a tam isabet çarptı. Elbette bu olay ilginç olduğu kadar düşündürücüdür. Bu kişinin Ankaragücü ile ilişiği olan bir takımın amigosu olduğu ve üstelik sahalara girmesinin de yasak olduğu saptandı. Ama beyimiz şeref tribünündeydi. Abay maçı kötü mü yönetmişti? Yoksa Gençlerbirliği kalecisinin başına 4 dikiş attıran oyuncuya kırmızı kart mı göstermişti? Olayı bu yönüyle ele almakta yarar var. Maç bitmiş, bir taksi ile dönüyordum. Orta yaşlı ve sakallı taksi şöförü, maçın sonucunu sordu. Gençler’in galip geldiğini söyledim. Önce fanatik bir Ankaragüçlü olduğunu sandım. Daha fazla konuşmak istemedim. Taksi şöförü ben sormadan şunları söyledi: “Ankaragücü’nün herkesçe bilinen çılgın seyircilerine mani olunmazsa, stada seyirci zor gelir. Gerçekten insan çoluk çocuğuyla artık maçlara gelemiyor. Yazık değil mi?” G A Zayışayayımderkenşampiyonoldu sında bir hocam bana öneride bulundu. Şampiyonada görme özürlüler dalının da açıldığını söyledi. Katılır mısın dedi? Sivas’taki şampiyonada 1998 yılında madalya aldım” diyerek halter sporuyla tanışmasını anlatan Gülsoy, Çankaya Belediyesi’nin lisanlı sporcusu olarak çalışıyor. Gülsoy, “Ben Çankaya Belediyesi’nin sporcusuyum. Belediye bana kemer ve ayakkabı veriyor. Bir de 250 TL spor salonu masrafımı karşılıyor. Çünkü ben ayrı çalışmak zorundayım. Ben memur olduğum için çalışma saatlerim diğer grup arkadaşlarımdan farklı” diye konuştu. Görme kusurlu halterci 7. madalyaya koşuyor NKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Ankara Üniversitesi’nde santral memuru olarak çalışan görme kusurlu Ayhan Gülsoy, 7. altın madalyasını almak için hazırlanıyor. Ankara Üniversitesi’nde 11 yıldır santral memuru olarak çalışan 33 yaşındaki Ayhan Gülsoy, görme kusuruna karşın 12 yıldır halter çalışıyor. Ancak teleskopik gözlüklerle rahat görebilen Gülsoy, halterde ilki 1998 yılında olmak üzere bugüne kadar 6 altın madalya kazanmış. Kahramanmaraş’ta 1623 Ekim tarihinde düzenlenecek olan şampiyona için kampa giren Gülsoy, 7. altın madalyasını almaya hazırlanıyor. ‘AÜ sporcusu olmak istiyorum’ Kendi üniversitesinin sporcusu olmak istediğini söyleyen Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ankara Üniversitesi lisansı almak istiyorum. Ama babamı kaybettim ve oradan kampa geldim. Bu yüzden kendi üniversitemle lisans için konuşma şansım olmadı. Ben santral operatörü olduğum için kendinizi de göstermeniz zor. Ben hocalarıma madalya aldıkça kendim çıkıp başarılarımı anlatmaya çalıştım.” ‘İlk madalya 1998 yılında’ Gülsoy, halter sporuna kilo vermek için başladığını söyledi. “Bu çalışmalarım sıra ‘Doktor dasteği yok’ Herhangi bir doktor veya hoca desteği olmadan bireysel olarak çalışan Gülsoy, “Mesela daha önce kas yırtılması sorunu ile karşılaştım. Her sporcunun alması gereken, doping olmayan protein ilaçlarını alamıyorum. Yani tamamen kendi gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Kavlak özür diledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankaragücü Basın Sözcüsü Avni Kavlak, Spor Toto Süper Lig’de geçen hafta 10 yenildikleri Gençlerbirliği maçıyla ilgili olarak, “Beklemediğimiz bir sonuç aldık, camiadan özür dileriz” dedi. Spor Toto Süper Lig’de geçen haftayı değerlendiren Kavlak, Gençlerbirliği maçında iyi futbolla iyi sonuç almak istediklerini, ancak bunu başaramadıklarını söyledi. 23