Katalog

Cumhuriyet Ankara 326/1 EKİM 2010 ÖNCE SAĞLIK İNSANDA yaşla birlikte hücresel, dokusal ve bedensel küçülmeye karşı olan tek organ prostattır. Kelime anlamı itibariyle ‘önde duran’ anlamına gelen prostat, bu haliyle anarşist bir organdır. Herman Hesse “Hiçbir şey koşulsuz olmaz; öyleyse hiçbir şey de bedelsiz değildir” der. Ergenlik döneminden itibaren sperm için gerekli koşulların oluşmasını sağlayan prostatın da ödeteceği bir bedeli vardır. Sperm kalitesine yardımcı olan bu organ, zaman içinde yaşlanan insana kendi varlığını hissettirerek; ben burdayım diyebilmek için hayat kalitesini bozar. Bu ifade ediş şekli, bizlere “alt idrar yolu şikayetleri” olarak yansır. Alt idrar yolu şikayetleri işeme eylemine geçerken duraksama, kesik kesik işeme, işeme eylemi bittikten sonra damlama olması, çatallı işeme, ıkınarak işeme, işeme süresinin uzaması, günlük işeme sıklığının artması, acil işeme ihtiyacı, acil işeme ihtiyacı ile birlikte olan idrar kaçırma, gece işeme ihtiyacı ile uyanma, ağrılı işeme ve idrar kaçırma olarak sıralanabilir. Bu şikayetlere idrar kesesi çıkışında tıkanıklık yapan, benign prostat hiperplazisi (prostatın iyi huylu büyümesi), idrar kesesi boyun kısmının darlığı, penis içerisindeki idrar kanalında gelişen darlıklar, idrar kesesi sinir ve kas işlevlerinin bozulması, psikojenik işeme bozuklukları, idrar kesesi ve prostatın iltihabi hastalıkları, prostat ve idrar kesesinin kanserleri ve taş hastalıkları neden olabilir. Etkin bir tedavinin yapılabilmesi, doğru tanı ile mümkündür. Prostat hastalıklarının toplum içerisinde görülme sıklığı oldukça fazladır. 60 yaş grubu erkeklerin yüzde 43’ünde yukarıda bahsedilen şikayetlerin bir bölümü bulunmakta ve bu nedenle bu kişilerin yüzde 50’sinde yaşam kalitesi belirgin şekilde bozulmaktadır. Prostatın iyi huylu büyümesi için ilerleyen yaş ve işlevsel testislerin varlığı, tanımlanmış en etkili faktörlerdir. 80 yaşındaki erkeklerin yüzde 75’inde hücresel düzeyde iyi huylu prostat büyümesi bulunur. Prostat kanseri erkeklerin en sık görülen kanseridir ve ölüme neden olan kanser sıralamasında ikinci sıradadır. Bir erkeğin yaşamı boyunca prostat kanserine yakalanma riski yüzde 15, bu DOÇ.Dr.GÖKHAN ÖZEr TOBBETÜHastanesi ÜrolojiUzmanı gozer@tobbetuhastanesi.com.tr AltidraryoluşikayetleriveProstat nedenle ölüm riski yüzde 2.9’dur. Risk faktörleri arasında aile öyküsü, prostat spesifik antijen (PSA) seviyeleri, diyet ve erkeklik hormonları sıralanabilir. Aile öyküsü olanlarda 40, olmayanlarda 50 yaşından sonra hiçbir şikayet olmasa dahi yılda bir kez yapılacak prostat muayenesi ve PSA kan seviyesinin ölçülmesi, erken tanı için yeterlidir ve etkin bir şekilde tedavi edilebilir. Prostatın iyi huylu büyümesi ile prostat kanseri iki farklı hastalık olup tedavi yöntemleri de tamamen değişiktir. Prostatın büyüklüğü ile yaptığı hastalık arasında doğru orantılı bir ilişki yoktur. Her hasta bireysel olarak değerlendirilmeli; şikayetlerin ciddiyeti ve oluşturduğu komplikasyonlara göre tedavi gerekip gerekmediğine ve tedavi yöntemine karar verilmelidir. Prostatın iyi huylu büyümesi ilaçla ve cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir. Cerrahi tedavi sonuçları oldukça yüz güldürücüdür. Uygulanan her tedavi yöntemi prostat tedavisinde altın standart olan TUR ameliyatı (prostatın kapalı yöntemle kazınarak çıkartılması) kadar etkin olmalıdır. Günümüzde prostat dokusunun lazer enerjisi kullanılarak yok edilmesi, hasta memnuniyeti ve tedavi etkinliği açısından ön plana çıkmaktadır. Prostat tedavisinde hastanemizde de uygulanan bir teknoloji olan KTP lazer (Greenlight) uygulamalarının üç yıllık sonuçları TUR ameliyatına eşdeğerdir. Bu uygulama sonrası sondalı kalma ve günlük aktivitelere dönme süresi daha kısadır. Kan sulandırıcı ilaç kullanan ve kalpakciğer hastalıkları nedeniyle riskli olan hastalarda da uygulanabilen güvenli bir yöntemdir. Lazer uygulamaları ile patolojik değerlendirme amacıyla doku elde edilememesi, uygulama öncesi prostat kanseri olasılığının ekarte edilmesini gerektirir. Bu sayfa TOBB ETÜ Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / 292 99 00 21