Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 253/8 Mayıs 2009 Bale’de Yaşam ve Tango: İki Koreli Arası BirTürk... Yaşam ve Tango Yans malar Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com O pera’da her yeni yapıtın sahnelenişinden bir Ertesi gece Yaşam ve Tango’nun prömiyerinde buluşmak kaç gün önce bir basın toplantısıyla bilgi ve üzere sözleşip ayrıldık. Ertesi sabah gelen dokuz şehit harilmesi adettendir. Bu toplantılara genellikle beri ve başka gelişmeler nedeniyle Günay’la değil ama sasanat alanında görevlendirilmiş az sayıda mu bah kendisine düzenlenen suikastten şans eseri kurtulan habir ya gelir, ya gelmez! Dünya Dans Günü Hikmet Sami Türk’le buluştuk. Sanki sabah büyük tehöncesi de Yaşam ve Tango adlı yeni baleyle ilgili böyle likeyi o atlatmamış gibi, sükunet içinde eşiyle birlikte tembir toplantı düzenlendi. Ayrıca New York’taki Gençlik sili izlemeye gelmişti. Dünya Dans Günü evrensel bilBale Yarışması’nda dünya ikinciliğini elde eden, henüz dirgesini, balecilerin “ablası” Neyran Fişek, ulusal billisans öğrencisi baletimiz Kadir Okurer tanıtılacak, ay diriyi de genç Kadir okudu. rıca Birim Dans Tiyatrosu’nun “resmen” kuruluşunun biÜç perdede birer modern bale rinci yılı kutlanacaktı. Yaşam ve Tango’ya gelince, tüm klasik bale topluOpera’nın fuayesinden içeri girince şaşkınlıktan adeluklarının senede bir kez “modern” çalışıp değişik vücut ta küçük dilimi yutacaktım! Bir yığın kamera, çok sayıda muhabir bekleşip duruyordu. Kendi kendime sâfiyâ hareketlerini yapmaya, kafalarını boşaltmaya ve hatta bine biçimde “Şükürler olsun, basın nihayet Kadir’in raz kendilerini de eğlendirmeye ihtiyaçları vardır. Bu bedünya ikinciliğini önemsemiş de gelmiş” diye düşündüm! nim kişisel düşüncem, itiraz edenler çıkabilir! Ankara BaYanılmışım! Meğer Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul lesi’nin yeni yapıtında bu ihtiyaç karşılanıyor. Üç perdede Günay, bir sürpriz yaparak bu toplantıya katılmayı ve Ka birer modern bale var. Birinci ve üçüncü yapıt Koreli kodir’i orada bizzat kutlamayı kararlaştırmış. Gelen kame reograf Young Soon HueSimon’a, ikinci yapıt ise ramuhabir ordusu da hiç yanıt vermeyeceği belli olan “ka Beyhan Murphy’ye ait. “Sahne Arkası” adını taşıyan ilk yapıtta, bir bale sahbine revizyonu” konusunda soru sormak için gelmişler! Neyse bu durum Kadir’e ve baleye yaradı, Günay’ın nesinin temsile hazırlanışı ortamı içinde bir “dans tiyatrosu” uygulanıyor. Batı müziği ile davullu bir Kore Kadir’in elde ettiği derece ve Dünya Dans Günü müziği sırayla kullanılarak nabız elde edilmekonusunda yaptığı güzel konuşmayı çekip ye çalışılmış. Dansçılar hem tiyatro oynukaydetmek zorunda kaldılar! Fuayede Aheste Beste yor, arada dans ediyor, ayrıca konuşude, bale sanatçılarının çalışmalar sıyorlar da! Konuşmalar, seslenmeler zarasında çektiği fotoğraflarla düyıf kalıyor, belki de diksiyon, tonzenlenmiş bir sergi vardı. Bakan lama gibi dersleri görmediklerinbunları da “can gözüyle” inden... Hafif bir iş “Sahne Arkası”, celedi. Ben de, “Sayısal tekolsa olsa dinleyiciye ışıkların nanoloji, sen nelere kâdirsin!” sıl inip kalktığını görme olanağı demekten kendimi alamaveriyor! dım. Özellikle de, başbaleri“Aheste Beste” adlı koreona Arzu Dirin Kıran’ın ve grafi, bir dönem Modern Dans eşi Volkan Kıran’la, İlknur Topluluğu’nun yöneticisi olarak Okan Erdir ve Ahu Savan yaptığı değişik modern koreografi ve An’ın çektiklerini beğendim. dans tiyatrolarıyla Ankara izleyicisinin belleğinde iz bırakmış olan Beyhan Koreli Koreograf Soon selamda Murphy’ye aitti. Birkaç yıldır İstanbul’da çalışan Beyhan Murphy, yapacağı işe güzel, çekici bir isim bulmakta, popüler ya da alaturka bir müzik bulup kullanmakta mâhirdir. Bu kez R. Halil Derviş’in şiirinden esinlenerek yapıtının adını koymuş, bölümlere de gene kimileri şiirden alınmış, “akışkan, değişken, iletken” gibi adlar vermiş. Müzik olarak da bir sokak klarnetçisinin alaturka ezgilerini seçmiş. Doğrusu Murphy’nin geçmişteki kaliteli işlerini bilen bir izleyici olarak Aheste Beste’den pek keyif aldığımı söyleyemeyeceğim. 37 dakika yerine, belki 20 dakikada daha sıkıştırılmış, özbiçim ilişkisi kuvvetli bir çalışma düşünülebilirdi. yarışma programlarındaki açılışları andıran bir tiyatro girişiyle başlayan yapıtın Astor Piazzola ve Jacobo Gade’in tango müziklerinin canlı seslendirilmesi eşliğinde sergilenmesi, çekiciliğini arttırıyor. Tangonun popülaritesinin kullanıldığı, stilize tango figürlerinin çağdaş dansla karıştırılması sonucu elde edilen sunuş, Nursun Ünlü’nün özbiçim ilişkisini iyi yakalamış giysi tasarımıyla da bütünleşince dinlenebilirizlenebilir nitelik kazanıyor. Orkestranın başkemancısı Tayfun Bozok ve çellist Ayşegül Duran’ın temiz icraları ve İstanbul’da yaşayan Arjantinli bandoneoncu Gustavo Battistessa’nın yalın yaklaşımıyla güzel bir tango tınısı yakalanmıştı. Hoşça vakit geçirmek isteyenlere... Dansçılarla ilgili birkaç söz etmeden de geçmeyelim. Elif Fırat ve Arzu Kıran’ın sakatlıksağlık sorunlarını atlatıp sahneye zımba gibi dönüş yaptıklarını görmek güzel. Sanem Ergüler gene formda, Özge Başaran modern dansta da iyi klasik eğitimiyle yeteneğini birleştirerek zerafet gösterisi yapıyor âdeta. Erkeklerde Cankat Özer ile Burak Kayıhan dikkati çeken genç dansçılar. Deneyimli Serhat Güdül her zamanki gibi sempatik ve becerikli. Bahri Gürcan ise 38 yaşına karşın başbalet olarak ister klasik, ister modern daha üçdört yıl tahtını koruyacak form düzeyinde görünüyor. Hakan Odabaşı ise 40’a dayanan yaşından beklenmeyecek biçimde koruduğu formuna, bu kez, “efemine kuaför” tiplemesindeki tiyatro başarısını da ekledi. Tango ve Yaşam, hoşça vakit geçirmek isteyenler için elverişli bir gösteri, özellikle de tangoseverler için... ‘Bu Senin Hayatın’ “Bu Senin Hayatın”a gelince, Koreli koreografın tango müziğini, komedi ve toplumsal eleştiri çerçevesinde değerlendirdiği bir çalışma. Devlet Tiyatroları’ndan Sabri Özmener’in başarılı sunuculuğuyla, günümüz televizyon R. Gökmen, Kadir Okurer ve E. Günay 18