28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 253/8 Mayıs 2009 Tiyatro Pembe Kurbağa Tiyatro Pembe Kurbağa oyuncuları çocuklarla buluştu ‘Karagöz Eski Zaman Sokağında’ TİYATRO Pembe Kurbağa ekibi, 2 Mayıs’ta yeniden çocuklarla buluştu. Tiyatro Pembe Kurbağa oyuncuları 2 Mayıs’ta, 312 yaş arası çocuklar için “Karagöz Eski Zaman Sokağında” isimli oyunlarını sahnelediler. Tiyatro Pembe Kurbağa’nın kurucusu Ali Nihat Yavşan, çocuk oyunlarını CKM’de sahneliyor olmaktan büyük bir sevinç duyduklarını kaydetti. Yavşan, “Daha önce de CKM’de çocuklar için oyunlar sahnelemiştik. Çocuklarla kendi tiyatromuz dışında CKM’de bir araya geliyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. Tiyatro Pembe Kurbağa hazırladığı tiyatro gösterisinin ardından aynı gün gazetemiz yazarı Işık Kansu ile yazar Cemil Kavukçu, okurlarla buluştu. Söyleşide Kavukçu’nun yaşam öyküsünü anlatan Kansu, Kavukçu’ya dair şunları söyledi: “Kenarları tırtıklı fotoğrafların soluk gölgelerinde saklı o günler. Ay ışığını ancak 40 gün taşıyabilmiş Ayfer. Ölüme sitem annenin dikiş makinesinden çıkan kız elbiseleri. Ayfer’in ardından gelen 3 erkek çocuk, özlemin fırfırlı entarilerini giymiş epeyce bir süre. Mükerrem Hanım’daki çok yüksek ‘koruma’ içgüdüsü, belki de yaşanmış acının tortusu. Gözümün önünden ayrılmamalı onlar. Çocukların evreni, iki katlı ahşap evin ya önü ya da arka bahçesi. Taş avlunun tam ortasında özenle sulanan yıldız çicekleri, aslanağızları ve krizantemler. Avluyu, bir erik ve bir vişne ağacının serinliğindeki arka bahçeden duvar ayırıyor. Zaman zaman tavuklar dolaşıyor ayak dibinde. Gıdaklamalardan çok, ince çığlıklar yükseliyor buradan. Çocukların bahçesi çünkü. Ama kuralları da var. Sövmek yok, ateş yakmak yok, ağaçlara tırmanmak yok. Mükerrem annenin anayasası... Baba Mustafa Kavukçu, uzun yollar yorgunu. Otobüs ve kamyonların direksiyonu ondan soruluyor. Gitti mi, uzun süre gelmiyor. Babanın yokluğu, çocuksu kuşkular Cemil’in oyunlarında tütüyor. Teneffüslerde, çocukların arasında koşuyor. O an otobüs ya da kamyondur. Çarpmamalıdır kimseye. İnanmıştır bir kez, çarptı mı birinin koluna babası da kaza yapacaktır. Yapar da. Bir arkadaşından alır haberi: ‘Sakın ha, eve filan söyleme, baban kaza yapmıştır.” Kavukçu, Işık Kansu’nun kendi çocukluğunu anlatırken, kendi kendine “Bunu ben mi yaşadım” sorusunu yönelttiğini söyledi. Çocukluk yıllarını unutamayacağını söyleyen Kavukçu, “Çocukluk dönemim benim yaşantımı biçimlendirdi” dedi. Kavukçu, “Umutla, umutsuzlukla, karamsarlıkla kasabadaki sıkışmış bir alandan çıkmaya çalışan bir gencin hikâyesi. Zaman denilen kavramın ürpertici yanını da hissediyorsunuz. O kadar uzak geliyor ki bana şu an anlatılanlar. Hiçbir zaman çıkamadığım o dünyadan tam olarak geçemediğim bir dönem. Yaşamak istemediğim o kasabadan çıktım. Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS) önümdeki öğrencinin kağıdına bakarak, haksız bir kazançla üniversiteyi kazandım. Kasabadan kurtulmam gerekiyordu. Yapabileceğim bir şey yoktu” dedi. İstanbul’da eğitim gördüğü dönemlerde, ardından çalışmaya başladığı Ankara’da, doğup büyüdüğü kasabayı hiç unutmadığını dile getiren Kavukçu, yıllar sonra tekrar yazdığı öykülerle İnegöl’ü yaşadığını belirtti. Kavukçu, şunları söyledi: Işık Kansu Cemil Kavukçu Ünlüsoyve Karabüyüledi ETKİNLİĞİN 11. gününde de Tiyatro Tempo, çocuklar için hazırladığı“Maskeli Balo” adlı oyunu sahneledi. ArdındanBilkentÜniversitesiMüzik ve Sahne Sanatları Fakültesi İlköğretim okulu öğrencileri Elif Ünlüsoy veCansınKara, klasik müzik dinletisi gerçek leştird i. Dinletinin sonrasında ise dünya şampi yonu stranç oyuncusu Kübra Öztürk ile Satranç Federasyonu Başkanı Ali NihatYazıcı birlikte “Bir Başarı Öyküsü” adlı söyleşiye katıldı. Söyleşide Kübra Öztürk, satrancın insan zihninin gelişiminde çok önemli bir spor olduğunu belirterek, “Satranç beni türlü başarılara ulaştırdı.Türkiye’de sayılı satranç ustalarının yanında yer almaya başladım. Büyük başarılar elde ettim. 2006 yılında 16 yaş altında Avrupa Şampiyonuoldum.Bu başarı beni iyice kamçıladı. Sonraki başarılar da peş peşe geldi. Sonra neden dünya şampiyonluğu olmasın dedim. 2008 yılında da 20 yaş altında Dünya Şampiyonu oldum. Tabii bu yıl satranca biraz ara verdim. Çünkü üniversite sınavına hazırlanıyorum. Ama gelecek yıllara ilişkin hedeşerim sürüyor”dedi. Elif Ünlüsoy “Benim kasabamda henüz kapısını açıp içeri girmediğim, odaları gezmediğim yerler vardı. Görüp yüzleşmek istemediğim yerler olduğunu anlayınca tekrar İnegöl’e gittim. Ve 1980’li yıllarda yazdığım öykülerde ve sonrasında hep İnegöl’ü anlattım. Ben yaşadıklarımı ve yaşamadıklarımı, yaşamak istediklerimi ve yaşamaktan korktuklarımı yazdım. Öykülerimde kasabada düzenli yaşam kuramamış, dışlanmış ya da bunu bilinçli olarak seçmiş insanları konu edindim.” Kansu ve Kavukçu’nun söyleşisinin ardından da Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi İlköğretim Okulu öğrencisi Berfin Aksu, keman dinletisi gerçekleştirdi. CKM’deki etkinlikler 19 Mayıs’a dek sürecek. 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle