Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 253/8 Mayıs 2009 nkara Devlet Tiyatrosu (ADT), bu kez engellilerin toplumda yaşadığı güçlükleri anlatan “Gitar” isimli oyunu başkentlilerin beğenisine sunuyor. ADT’nin, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile ortaklaşa imzaladığı “Engellilerle Birlikte Sosyal Sorumluluk Projesi” kapsamında sahnelenen “Gitar”da, ADT’nin oyuncuları değil, bedensel engelli yurttaşlar, Göktuğ Tolga Demiralp ile Solmaz Merve Erdoğan rol alıyor. Michel Del Castillo’nun yazdığı oyun, “Uzlaşmak istediği insanların parçaladığı gitara anlatılan; toplumun dışladığı, lanetlediği bir adamın yaşam hikâyesi”ni konu ediniyor. ADT tarafından oyun başkentlilere, “Benim gibi kamburu olan kötü yürekli cücelerin bir düzlükte şarkı söyleyip dans ettikleri bir Andersen masalı okumuştum. Ama bu cüceler kuşkusuz hiç var olmamışlardı. Oysa ben va Engelliler sorunlarını bu kez sahnedeanlatıyor A ? Selda GÜNEYSU rım ne yazık ki, evet ben varım” sözleriyle tanıtılıyor. Proje koordinatörlüğünü ADT Müdür Yardımcısı Fırat Demirağ’ın, proje uygulatıcılığını Yeliz Erülgen’in üstlendiği oyunun dramaturjisi Aylin Tez’e ve psikolog Gözde Kayabülbül’e, dekor ve giysi tasarımı Ceren Karahan’a, ışık tasarımı ise Burhanettin Yazar’a ait. Bugün ve 10, 17 Mayıs’ta Stüdyo Sahne’de ücretsiz olarak temsil edilecek olan oyunun biletleri ADT gişelerinden temin edilebilecek. Oyun temsillerinden bir saat önce, yurttaşlar için Büyük Tiyatro’dan ücretsiz servisler kaldırılacak. Oyunun proje koordinatörü ADT Müdür Yardımcısı Fırat Demirağ ile “Gitar”ı konuştuk: Bize biraz oyun hakkında bilgi verir misiniz? I Biliyorsunuz “Gitar”, Michel Del Castillo’nun ünlü öykü kitabından sahneye uyarlanmış bir oyun. Bu öyküde engellilerin toplumda yaşadığı tüm sıkıntılar bütün çıplaklığı ile gözler önüne serilmiş. Tek tutkusu ve yaşama nedeni olan gitar aracılığıyla kendini insanlara kabul ettirmeye çalışan bir engellinin yaşadıklarına tanık oluyoruz bu oyunda. Kambur ve çirkin olduğu için insanlar tarafından “şeytanın çocuğu” olarak adlandırılan ve dışlanan bir yaşamı izliyoruz. Sonra bu yalnızlığa itilen, sorunlarıyla baş başa bırakılan engellinin, gitarla kurduğu arkadaşlığının sonucunda, insanları büyüleyen şekilde gitar çalmaya başladığını, engelini gitar aracılığı ile aştığını görüyoruz. Bugün de böyle değil midir aslında? Engellilere karşı bu kadar acımasız nitelendirmeler yapmasak da bugün, engellilerin yaşamını kolay kılan gerekleri de tam anlamıyla yerine getiriyoruz diyebilir miyiz bizler için? İşte biz DT olarak, insanları engellilerin yaşamları hakkında daha duyarlı davranmaya çağırmak amacıyla böyle bir projenin altına imza attık. Engelli arkadaşlarımıza sahnemizi açtık ve “Sorunlarınızı bu kez sahneden, sanat aracılığıyla anlatın” dedik. DT ilk kez böyle bir projenin altına imza atıyor değil mi? I Aslında DT yönetiminin ilk kez böyle bir projenin altına imza attığını söylemek yanlış olur. Çünkü biliyorsunuz biz daha önce de engelli yurttaşlarımızın sorunlarını anlatan oyunları sahneye taşımıştık. Örneğin geçen sezonlardan bu yana devam eden ve Fatma Öney’in rol aldığı “Gözlerin Ardındaki Çocuk” isimli oyun. Biliyorsunuz oyun, “down sendromlu çocuğunu doğurduktan sonra yaşamı tamamen değişen ve yalnızlığa itilen bir annenin ekseninde, bir kadının yaşamın hazırladığı kötü sürprizler karşısında ne denli dayanıklı kalabildiği”ni anlatıyor. Şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki bizler, DT yönetimi olarak, toplumumuzun duyarsız kaldığı her konuda proje üretip, bu projeleri sahneleyeceğiz. Toplumu duyarsız kaldığı her konuda sanat aracılığıyla uyarmak bizim sorumluluğumuzdur. ‘Buoyundagörev alanherkesgönüllü’ Oyun, diğer oyunlardan farklı olarak ücretsiz başkentlilerin beğenisine sunuluyor... I Evet, çünkü biz zaten yasa gereği engelli yurttaşlardan bilet ücreti talep etmiyoruz. Bu oyundan bilet ücreti talep etmemek de tamamen Genel Müdürlüğümüzün almış olduğu bir karardır. Ancak zaten engelliler, özellikle de görme engelli yurttaşlar, bugün ne yazık ki anayasadaki haklarının hiçbirini gerektiği gibi kullanamıyor. Kentlerimiz bugün ne kadar engelli yurttaşların yaşamlarına uygun? Biz bu bilinçle şimdi böyle bir oyunu sahneliyoruz. Yurttaşları engellilerin yaşamlarında ne tür sıkıntılarla karşı karşıya olduklarına tanık olmaya çağırıyoruz. Bu tanıklık için de ücret talep etmiyoruz. ADT gişelerinden bilet alıp, yurttaşlar bu oyunu izleyebilirler. Üstelik biliyorsunuz, bu oyunda engelli arkadaşlarımız rol alıyor. Uzun bir prova sürecinden sonra kendi sorunlarını kendileri anlatıyor engelli arkadaşlar bu oyunda. Ayrıca bu oyunda görev alan herkes gönüllü. Yani hiçbir arkadaşımız bu oyunda bizden herhangi bir ücret talep etmedi. Tabii oyunu diğer illerde de temsil etmek istiyoruz. Çünkü sorun salt Ankara’ya özgü değil. Oyunun neden özellikle Stüdyo Sahne’de temsil edilmesine karar verdi DT yönetimi? Stüdyo Sahne uzak olduğu için yurttaşlar ulaşımda sıkıntı yaşadıklarını belirtiyorlar. I Çünkü Stüdyo Sahne, gerek ulaşımı gerekse oturma düzeni açısından engelli yurttaşların rahat edebilecekleri bir yer. Stüdyo Sahne’de koltuklar portatif. Tekerlekli sandalyesiyle gelen bir engelli yurttaş rahatlıkla bu sahnede oyunu izleyebilir. Ulaşımın sıkıntı yarattığına katılmıyorum. Çünkü DT’nin ücretsiz servisleri var biliyorsunuz. Dileyen herkes bu ücretsiz servislerden yararlanabilir. Servislerimiz oyun temsillerinden bir saat önce Büyük Tiyatro’dan kalkıyor. Herkesi bu oyunu izlemeye davet ediyorum. 16