Katalog

Cumhuriyet Ankara 218 / 5 Eylül 2008 Kundaklanan büro yeniden yapıldı, bu kez de Cemevi tartışması başladı KIZILIRMAK borularıpatlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anakent Belediyesi’nin Kızılırmak suyunu kente taşımak amacıyla döşediği borular sık sık patlıyor. Kızılırmak suyunun kente verilmeye başlandığı mayıs ayının sonundan itibaren, suyun taşındığı borularda patlamalar olduğu ve bu nedenle akışın düzenli olmadığı belirtiliyor. Konuya ilişkin TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’ndan (İMO) yapılan açıklamada boru hattının yapımında olağan yasal prosedürlere uyulmadığı, uygulamanın “plansız ve projesiz bir şekilde” hayata geçirildiği vurgulanıyor. Boruların inşası sırasında “Afet Durumu” ilan edildiği belirtildiği açıklamada, maliyeti karşılamak amacıyla Hazine’den doğrudan para alındığı ve projenin planlamasına zaman ayrılmadığı dile getiriliyor. Açıklamada, “Bitirilmemiş proje bitirilmiş olarak gösterildi” ifadesine yer verilerek şu anda Kızılırmak’tan söz konusu borular vasıtasıyla günde 150 bin metreküp su aktarıldığı, halbuki başkentin günlük su ihtiyacının 900 bin metreküp olduğu ve bu miktarın, ihtiyacın çok altında olduğu bilgisine yer veriliyor. Gökçek’in, yurttaşlar bilmeden “21 gündür Kızılırmak suyu veriyorum” dediği günlerde bile üç boru hattından sadece birinin aktif olarak işlediğinin belirtildiği açıklamada Ankara Valiliği’ne bağlı İl Sağlık Müdürlüğü’nün, Kızılırmak suyunun kapasitesi ve zararları konusunda Ankakent Belediyesi ve ASKİ’yi uyardığı dile getiriliyor. Açıklamada şu görüşlere yer veriliyor: Dikmen’de gerilim bitmiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dikmen Barınma Hakkı Bürosu’nun kundaklanmasının ardından vadide yaşayan yurttaşlar el birliğiyle büroyu yeniden inşa etti. Ancak, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in kaçak olduğu gerekçesiyle Dikmen Vadisi’ndeki Cemevi’ni yıkacağını açıklaması bölgedeki gerilimi daha da artırdı. Yurttaşlar, Cemevi önünde nöbet tutmaya başladı. 2005 yılından beri faaliyet gösteren Dikfmen Barınma Hakkı Bürosu, kundaklanmasının ardından bölge halkının olanaklarını bir araya getirmesiyle yeniden yapıldı. Büro, vadide yıkım tehdidi ile karşı karşıya bulunan gecekondularda yaşayan yurttaşlara yeniden hukuksal destek sağlamaya başladı. Resmi olarak açılmayan fakat hizmet vermeye başlayan Dikmen Barınma Hakkı Bürosu’nun Hukuk Danışmanı Ender Büyükçulha, büronun kundaklanmasının ardından konunun savcılık tarafından soruşturulmaya devam ettiğini söyledi. Şikayetlerinde kundaklama eyleminden Melih Gökçek’i sorumlu tuttuklarını belirten Büyükçulha, “Gökçek’in kundaklama eylemini yönlendirdiği, hatta bizzat talimatını verdiği yönünde şüphelerimiz olduğunu söyledik” diye konuştu. Yangının ardından kullanılamaz hale gelen büroyu büyük ölçüde tamamladıklarını anlatan Büyükçulha, “Eskisinden daha güzel bir büroyu, yine yöre sakinleri el birliğiyle orada yaptılar. Aynı yerde büro yeniden yapıldı. Büroyu yenilemiş, tamir etmiş olduk. Kullanımına da başladık. Açılış için bir iki teferruatımız var” dedi. Cemevi açıklaması gerilimi tırmandırdı BARINMA Hakkı Bürosu ile ilgili tartışmalar sürerken Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Cemevi’nin kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılacağını açıklaması, gerilimi bir doz daha artırdı. Gökçek’in SES TV’de katıldığı programda Cemevi’ni hedef gösterdiğini kaydeden Büyükçulha, bölgedeki yurttaşların bu nedenle Barınma Hakkı Bürosu’nun yanı sıra Cemevi’ni de korumaya başladıklarını dile getirdi. Büyükçulha, şunları söyledi: “Melih Bey bu olayların ardından yaptığı açıklamalarda hâlâ şiddetten, yıkımdan bahsediyor. Bizler ise umutla bu sorunun yıkım ve şiddetle değil, seçilmiş yöneticilerle seçmenler arasındaki diyalogla çözülmesi konusundaki ısrarımızı yineliyoruz. Oradaki insanların gidecek hiçbir yeri yok. Oradaki insanların barınma hakkının gözetilmesi bu devletin öncelikli görevlerinden biridir. Melih Bey, bu şiddet ve yıkım söylemleri yanında ‘Devlet büyüktür, devlet güçlüdür’ diyor. Dikmen Vadisi’ndeki insanları ‘terörist’ ve ‘anarşist’ olarak nitelendiriyor. Gökçek, ‘Siz devlete başkaldırıyorsunuz, ama devlet büyüktür’ diyor. Devlet dediğimiz, Melih Gökçek belediyeciliğinin kişisel çıkarlarına, rant çıkarlarına göre çalışan bir kurum değildir. Yapılan kundaklama saldırısı olsun, Melih Gökçek’in yıkım tehditleri olsun, kentsel dönüşüm projesi olsun, bu insanların bugüne kadar çektiği çilenin bir şekilde artık sona erdirilmesi gerekiyor.” ‘Değerler sürekli değişiyor’ “İl Sağlık Müdürlüğü’nün yazısında da belirterek Büyükşehir Belediyesi’ni uyardığı gibi, Ankara’ya 2008 Haziran ayından itibaren verilen şebeke suyunun değerleri sürekli değişiyor. Melih Gökçek’in ‘Ankara’ya 21 gündür Kızılırmak suyu veriyorum’ dediği 2008 Mayıs ayı döneminde Ankara’ya 150 bin metreküplük Kızılırmak suyu, haziran ayının ortasından itibaren de 360 bin metreküplük Kızılırmak suyu veriliyordu. Bugünlerde ise şebekeye ancak 150 bin metreküp Kızılırmak suyu verilebiliyor. Çünkü Melih Gökçek’in ‘Dünyanın En Hızlı Su Temini Projesi’ deyip ödül verdirdiği Kızılırmak içme suyu hattı projesinde, içme suyu projesi prosedürleri tamamlanmadan Bakanlar Kurulu kararıyla inşaata başlanmıştır. Bu nedenle Kızılırmak içme suyu hattında halen patlamalar ve arızalar meydana gelmektedir. Böylece, Kızılırmak suyunun şehre verilen oranlarında değişiklikler olmaktadır. Bu durum da şebeke suyunun parametre ve sağlık değerlerini sürekli değiştirerek insan sağlığı açısından riskli durumlar oluşturmaktadır.” ‘Tam kapasiteyle çalışmıyor’ Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan, Kızılırmak suyu projesinin çok hızlı hayata geçirildiğine dikkat çekerek “Boruların imalatının acilen yetiştirilmesi için gereken teknik şartnamelere uyulmadığını” vurguladı. Kızılırmak suyunun tam kapasiteyle verilmediğine dikkat çeken Ersan, “Su verilmeye başlandıktan kısa bir süre sonra borular patlamaya başlıyor. Bu durum hiç sağlıklı değil. Borular düşük kapasiteyle çalışıyor” diye konuştu. 6