Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 218 / 5 Eylül 2008 Bildiğimiz kadarıyla siz radyoları tamir de edebiliyorsunuz. Radyoları tamir etme merakınız nasıl başladı? I Bir gün abim radyoyu rafından indirirdi, içini açtı, lambalarını sildi, gerekli bakımını yapıp yerine koydu. Sonra bu işlemi sürekli yapmaya başladı. Abim tarafından yapılan tamiratları görünce radyo benim için 7 yaşından itibaren ilgi alanı olmaya başladı. O günden itibaren hayal kurmaya başladım. Bugün ise hayallerim gerçekleşiyor diyebilirim. Fakat insanın özlemleri, istekleri ya da yapmak istedikleri devamlı olarak karşısında açık bir radyo gibi duruyor. Dediğim gibi ilk, orta ve lise yıllarında radyoya dokunamazdım yasak vardı ama üniversiteyi kazandığımda isteklerim ve hayallerim yavaş yavaş gerçekleşmeye başladı. O zamanlar sahip olduğum radyoların birkaçının içini açtım, tamir ettim. Baktım bu işlem zamanla benim için bir uğraş haline geldi. Üniversiteden arkadaşlarım bile bozuk radyolarını tamir için bana getiriyordu. Zamanla bu tutku koleksiyonculuğa kadar ilerledi. Kendi koleksiyonumu oluşturmaya başladım. Radyoları sadece dinlemek ya da dış görüntüsü güzel diye biriktirmedim. Bozuk olan radyoları elimden geldiğince onardım. Radyo tutkusu gün geçtikçe benim için bir hayal olmaktan çıktı. Hayallerim artık gerçekleşmeye başlamıştı. 1994 yılından itibaren, maddi olarak da rahatladıktan sonra, koleksiyonuma yeni ama nostaljik radyolar katmaya başladım. Birçok şehirde bit pazarlarını, eski eşya satan taponcuları gezdim. Aradıklarım yavaş yavaş elime geçti. Bir zaman sonrada tamiri için zaman ayırdığım radyolarımı sergilerimde koleksiyoncu ve bu tür organizaslonları seven arkadaşlarımla paylaştım. Nostaljik olarak nitelendirdiğiniz eski radyolardan size kalan bir anı var mı? I Biliyorsunuz, 1877 yılında radyodan önce fonograflar icat edildi. Daha sonra silindir mum plağa kayıt ve çoğaltılması, ardından gramofonun icadı... Daha sonra da disk plağa kayıt ve çoğaltma, fonografgramafon mücadelesi, lambalı radyonun icadı ve diğer 33, 45’lik plaklar diyebileceğimiz zaman diliminden geçerek günümüze kadar gel Başkente Posta Müzesi kuruluyor di radyo. Size radyoyla ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. Bir gün okuldan çıktım eve gidiyorum. Havada hafif bir yağmur çilentisi... Zaman ilerledikçe yağmur bütün sevimliliğiyle ıslatıyor. Eve girdim. Sırılsıklam olduğumun farkında bile değildim. Hemen camın kenarındaki “Nevtron” marka rodyomuzu açtım, bir müzik çalıyordu. Sanki beni anlatıyor, yaşamak istediklerimi fısıldıyordu. Ruhum bütün benliğiyle şarkı bitene kadar dans etti odanın içinde. Tekrar dinlemek istedim şarkıyı. Ama bir türlü çalmadı radyolar. Yakın zamanlarda karşıma çıktı o şarkı. “Hatırla Sevgili” dizisini izlerken rastladım o şarkıya. ‘Çöpten aldığım bir radyoyu tamir edip çalıştırdım’ Hangi şarkıydı sizi etkileyen? I Rodrigo’nun, Gitar Konçertosu. Bu şarkıyı Deniz Gezmiş de çok seviyormuş. Dizide öğrendim. Bu beni ayrıca mutlu etti. Bir de küçüklüğümden beri Zeki Müren şarkıları dinliyorum. Fikrimce Zeki Müren, Türkçenin en değerli öğretmenlerinden. Anımsadığım kadarıyla annem ve babam en çok Azeri şarkıları dinlerlerdi. Bir de eskiden radyolar için vergiler alırlardı. Radyosunun vergisini vermeyen yurttaşların radyoları mühürlenirdi. Unutamadığım bir başka anım ise çöpten bulunan bir radyoyu çalıştırmamdı. Nasıl kıyıp da atmışlar inanamadım. Benim için önemli ama gelişen teknoloji için çok önemli değil sanırım eski değerler. Çok küçük bir müzik çalardan gelen müzikle benim yadigârlarımdan gelen müzik hiçbir zaman aynı olmadı, aynı olamaz da. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) PTT Genel Müdürlüğü, önümüzdeki günlerde başkente “Posta Müzesi”ni kazandırmaya hazırlanıyor. PTT Genel Müdürlüğü, Sirkeci’den sonra Türkiye’nin ikinci posta müzesini başkentte kurmak amacıyla çeşitli çalışmaları yürütüyor. Geçtiğimiz günlerde, Amasya Genelgesi’nin çekildiği tarihi telgraf maniplesi ve Milli Mücadele döneminde gizli telgraf teşkilatında üstün hizmetler gösteren telgraf memuru Ahmet Cevat Besen’e ait İstiklal Madalyası, sergilenmek üzere PTT’ye hediye edildi. Böylece, müzenin kurulması konusunda önemli bir adım atılmış oldu. Telgraf maniplesinin PTT’ye hediye edilmesi nedeniyle düzenlenen törende konuşma yapan PTT Genel Müdürü Osman Tural, gelecek yılın sonunda “PTT Müzesi” açmayı planladıklarını duyurarak, posta teşkilatının geçmişini geleceğe taşıyacak kültürel çalışmalara önem verdiklerini söyledi. PTT tarafından hazırlanan “Geçmişten Günümüze Posta” isimli kaynak eserin bu çabalarının başlangıcı olduğunu kaydeden Tural, eserin gelecekteki çalışmalara da ışık tutacağını ifade etti. Milli Mücadele döneminde posta teşkilatı çalışanlarının önemli görevler üstlendiğini vurgulayan Tural, “Kurtuluş Mücadelesi’nde Posta Teşkilatı” isimli bir çalışmanın da tamamlanma aşamasını geldiğini ve teslim aldıkları iki nadide eserin bu çalışmalar sırasında tespit edildiğini bildirdi. Ulus’ta kiraladıkları bir binanın müze olarak projelendirme çalışmalarının devam ettiğini aktaran Tural, gelecek yılın sonunda başkente “PTT Müzesi”ni kazandıracaklarını ifade etti. I Onur Önel resim 7 Eylül’e dek Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde. (458 89 05) I Hamdi Mehter resim 9 Eylül’e dek Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde. (458 89 05) I Süleyman Şahin resim 9 Eylül’e dek Artıköy Sanat Merkezi’nde. (866 36 26) I Ekin Erman heykel 16 Eylül’e dek Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde. (458 89 05) I Ruhi Görüney karikatür 11 Eylül’e dek Nezih Danyal Karikatür Vakfı Galerisi’nde. (229 84 83) I Feza Ünsal resim 14 Eylül’e dek Atakule Vakıfbank Sanat Galerisi Salon 1’de. (455 73 20) I Nurullah resim 14 Eylül’e dek Atakule Vakıfbank Sanat Galerisi Salon 2’de. (455 73 20) I Karma Sergi resim 15 Eylül’e dek Valör Resim Galerisi’nde. (442 00 72) I Ceren Selmanpakoğlu seramik 30 Eylül’e dek Batıbirlik Sanat Galerisi’nde. (235 75 46) I Yaz Karması resim 3 Ekim’e dek Atlas Sanat Galerisi’nde. (468 59 04) SERGİ 17