Katalog

Cumhuriyet Ankara 218 / 5 Eylül 2008 Didem Erken / Işın Metin: Bir Orkestra Şefiyle Viyolonsel Sanatçısının İzdivâcı azı kitap adları o denli anlamlıdır ki kolay unutulmazlar... Kimileri slogan gibidir, bazıları da âdeta deyime dönüşür, sözlüklere girerler. Benim sıkça anımsadıklarımdan biri Füsun Erbulak’ın “Niçin Geç Kaldım?” adlı kitabıdır. Geçen hafta Bilkent Senfoni Orkestrası Sanat Yönetmeni, Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Dekan Vekili, orkestra şefi Işın Metin’le, viyolonsel sanatçısı Didem Erken’in evlilik töreninde usuma geliverdi kitabın adı... Çünkü bu birkaç yıldır beklenen bir törendi. Ama gönüldeki hesap, orkestradaki, kariyerdeki, fakültedeki hesaba bir türlü uymayınca, evlilik de 2008 Ağustos’unun 28’inde, gene “iki taşın arasında” kendine yer bulabildi! Öyle ki, eline gelen ilk açıklamayı evire çevire yineleyen, sonrakilerde yapılan düzeltmelere bakma zahmetine dahi katlanmayan güzîde basın ve internet sitelerinde, D Marin Festivali’nde BSO’yu Işın Metin’in yöneteceği yazılıp durdu! Oysa Metin, baget yerine eline kalemi alıp nikâh defterine imzayı atabilmek için, bu konseri Alman orkestra şefi Klaus Weise’den rica etmişti. Neydi gecikmeyi oluşturan nedenler? Işın Metin, fakültede fevkalade yoğundu. Bu arada yardımcısı Turgut Pöğün’le birlikte müfredatı yenileme çalışmalarını tamamladılar. Sınavların biri bitiyor, biri başlıyordu. Bu arada gençlik orkestrasının çalışmaları yürüyordu. Işın Metin bir yandan da yöneteceği yeni yapıtlara çalışıyor, yurtiçinde ve dışında gidip değişik orkestraları yönetiyordu. Didem Erken ise master çalışmasını tamamladıktan sonra, hocası Doğan Cangal’la bu kez doktoraya karşılık gelen sanatta yeterlilik çalışmalarına başlamıştı. Bir yandan BSO’nun viyolonsel grubunda yoğun konser ve turne programlarına katılıyordu. İşte birkaç yıl bu yoğunlukla geçti, nişanlılık uzadı ama sonunda resmen mutlu sona ulaşıldı. Nikah töreni için Bilkent Odeon’un önündeki parke taşı kaplı alan seçilmişti. Ankara’nın gündüz ortalığı kavuran sarı sıcağını akşam rüzgârı dağıtmaya başlarken ko B Yans malar Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com Bayrağımızla... nuklar toplanmaya başladı. Güneş battığında, iki sevgili Çankaya Belediyesi’nin nikâh memuresine “evet” diyorlardı. Tanıklar, Bilkent’in kurucusu “Hocabey” Prof.Dr. İhsan Doğramacı ile Macaristan’ın Kütahya Fahri Konsolosu İsmet Güral’dı. Büyükelçi Istvan Szabo da konuklar arasındaydı. Didem Erken, Tekirdağlı bir aileye mensuptu. Macar ulusal kahramanı Rakoçi’nin dikili heykeli ve müzesi nedeniyle Tekirdağ’a özel bir Macar ilgisi vardır. Macarların bu evlilik törenine eylemli katılımı bu ilgiden ve kurulmuş dostluklardan kaynaklanıyordu. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ın her evlenen kişiye gönderdiği armağanları, bazı kitaplar, anayasa ve Türk bayrağını yeni evlilere nikâh memuresinin ricası üzerine tanıklar Prof. Dr. İhsan Doğramacı ile İsmet Güral sundular. Törende çiftin aile üyeleri, Güneş Gürseler gibi baba dostları ve yakın arkadaşları vardı. Akademik ve müzik çevresinden, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Atalar, GSF Dekanı Prof.Dr. Bülent Özgüç, tarihçi Mehmet Kalpaklı, şef, DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen, Orkestra Akademik Başkent’in şefi, besteci Ertuğ Korkmaz, Amerika’da doktora çalışmalarını sürdüren besteci Mahir Cetiz, Metin’in sanatta yeterlilik öğrencileri bestecişef Orhun Orhon ile besteci Mehmet Can Özer, İstanbul’dan çellist Gülyar Balcı, Antalya’dan Fazıl Say’ın Türkiye menejeri Kadir Dursun ve doğallıkla başta konzertmaysterler Server Ganiyev ile Tuğrul Ganioğlu olmak üzere BSO’nun çok sayıda üyesi dikkati çekiyordu. Bu arada unutulmaması gereken, konukların ilgi odağı olan bir katılımcı da , çiftin çok sevdikleri goldenlabrador kırması köpekleri Tarçın’dı. BSO’nun yeni genel müzik direktörü ve daimi şefi Klaus Weise, bu nikah töreniyle, Türkiye’de ilk kez ağırbaşlı bir “kentli ve aydın düğünü”nün nasıl olduğunu görmüş oldu. Weise, BSO’da beş yıllık Emil Tabakov döneminden sonra, iki yıllık bir sözleşmeyle orkestranın genel müzik direktörlüğünü üstlendi. Weise, olgun, disiplinli, senfonik yapıtların yanısıra, opera yönetimindeki uzmanlığıyla da tanınan bir Alman müzik adamı. 10 Ekim’de Bilkent’in yeni sezon açılış konserinde Gustav Mahler’in 1.Senfonisi’yle Ankara dinleyicisine “merhaba” diyecek. Yeni evlilere gelince, birkaç “balgünü” sonrası, gene iş yoğunluğuna döndüklerine adım gibi eminim. O balgünlerinde de Işın Metin, elinde şef partitürleri, ekimde İspanya’da yöneteceği konserlerde seslendirilecek yeni yapıtları çalıştıysa, hiç şaşırmam! Tanıklar huzurunda evet... 18