Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
inlerce yıllık tarihe rehberlik eden Ankara Kalesi, bugünlerde çok hareketli. Mekânda, eylül ayında yayınlanacak “Bekle Beni” adlı dizinin çekimleri yapılıyor. Yönetmenliğini Murat Karahüseyinoğlu’nun üstendiği dizide, bir konakta yaşayan ailenin başından geçen olaylar anlatılıyor. “Arkası yarın” şeklinde yayınlanacak dizi, Ankara Kalesi’nin tarihi ve turistik yönlerinin tanıtılması amacına da hizmet ediyor. Dizide başlıca rolleri, Murat Atak, Ferahnur Barut, Neşe Baykent, Buket Türkyılmaz, Murat Çıdamlı ve Gökhan Bolcan paylaşıyor. Dizinin yönetmeni Murat Karahüseyinoğlu ile ilk 5 bölümü çekilen “Bekle Beni”yi, çekim sırasında yaşadıkları zorlukları ve Ankara’nın dizi sektöründeki yerini konuştuk: Ankara’da bir “dizi” çekilmesi fikri nasıl gelişti? Bilindiği gibi “dizi” denilince akla ilk İstanbul geliyor... I Dizi sektörüne yabancı değilim. Daha önce de birçok projelerin altına imza attım. Sizin de bildiğiniz gibi bir dönem TRT ekranlarında yayınlanan ve o dönem için iyi bir izlerkitleye sahip “Ferhunde Hanımlar” adlı dizinin yönetmenliğini üstlendim. “Bekle Beni” de uzun zamandır çekimini yapmak istediğim bir dizidir. Hatta bu ve bunun gibi projeler için bir yıl boyunca İstanbul’a gidip, çeşitli kanallarla görüşmeler yaptım. Ancak kanallar bir türlü bu projeyi kabul etmedi. Daha sonra Flash TV’nin sahibi, internet üzerinden benim diğer projelerimi görmüş. Bana “Bizim için bir dizi çeker misiniz” dedi. Ben de bir bütçe oluşturup sundum. Fiyatı yüksek buldu tabii önce. Sonra birkaç proje daha sundum kendisine. O, “Bekle Beni”yi beğendi. B ? Selda GÜNEYSU dizi seti oldu Cumhuriyet Ankara 216 / 22 Ağustos 2008 “arkası yarın”ları çok önemsiyorum çünkü. Ayrıca hafta içi yayınlanan 5 bölümden oluşan 90 dakikalık bir bölüm daha oluşturulacak. Bu bölümler de cumartesi ve pazar günü yayınlanacak. Eylül ayından itibaren de dizi izleyicilerin beğenisine sunulacak. Sizin de bildiğiniz gibi “arkası yarın”ların ömrü olmaz. Yapımcıya bağlıdır. Dizinin olay örgüsü şimdilik anlattığım gibi ancak bu daha sonralarda dizinin gelişimine bağlı olarak başka şekiller alabilir. Dizide başlıca rollerde kimler var? I Biz yaklaşık 40 kişilik bir ekiple çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kalabalık bir ekibiz yani. Dizide başlıca rollerde, Murat Atak, Ferahnur Barut, Neşe Baykent, Buket Türkyılmaz, Murat Çıdamlı ve Gökhan Bolcan oynuyor. Yabancılaşma konusunu da işleyeceğiz Dizi Ankara Kalesi’nin tarihi ve turistik görüntülerini de ekrana taşıyacak. Bir noktada Ankara’nın tanıtımını üstlenecek... I Ankara Kalesi benim için çok önemli. Benim de doğup büyüdüğüm bir semt çünkü Ulus. Ayrıca tarihi ve turistik yönden birçok önemli özelliklere sahip. Çok renkli. Her türlü kültürü içinde barındırıyor. Çok iyi görüntüler elde ettiğimizi sanıyorum Ankara Kalesi’nden. Ankara Kalesi’nde daha önce de bir dizi çekimi yapılmak istenmişti ancak sanırım bu proje gerçekleşmedi. Bir de Ankara Kalesi’nde dizi çekimi yapabilmek için o bölgeyi, oradaki insanları çok yakından tanımanız gerekiyor. Evlerini, sokaklarını çok iyi bilmeniz... Biz öykümüze güveniyoruz. Bu öykü Ankara Kalesi’yle birleşince ortaya çok daha iyi sonuç çıkacağından kuşku duymuyorum. Dizide zaman içinde “yabancılaşma” konusunu da işleyeceğiz. Çekim yaparken ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Sonuçta dizi sektörü açısından değerlendirdiğimizde Ankara’da birtakım eksiklikler olduğunu biliyoruz. I Teknik eleman sıkıntımız var. Sürekli yenilenen teknolojiler de zaman zaman sıkıntı yaşamamıza neden oluyor. Teknik elemanlarınızı kendiniz yetiştirmek zorunda kalıyorsunuz çoğu kez. Bu yetişme süresi de nereden baksanız 3 4 ayı buluyor. “Ferhunde Hanımlar” dizisini çekerken biz, Ankara’daki teknik eksikliklerin yüzde 50’sini gidermiştik. Bu diziyle geri kalan eksiklikleri de tamamlayacağımıza inanıyorum. Eğer bunu başarabilirsek, Ankara da dizi sektörüne tam anlamıyla adım atmış olacak. “Arkası yarın”ları önemsiyorum demiştiniz. “Arkası yarın”ların haftalık dizilerden farkı nedir? I “Arkası yarın”ları önemsiyorum çünkü izleyici bu türlü dizilerle özdeşlik kuruyor. Dizide oynayan oyuncuları neredeyse kendi evinden biriymiş gibi görüyor. “Arkası yarın”lar her akşam dostlarla buluşmak gibi birşey bana göre. ÖYKÜ KONUKTA GEÇİYOR Bize “Bekle Beni”nin öyküsünü anlatır mısınız? I Dizinin öyküsü, Ankara Kalesi’ndeki Kınacızade Konağı’da geçiyor. Konak ve konakta yaşayan ailenin etrafında şekilleniyor. Bir öğretmen ve ailesi yaşıyor konakta. Yalnız bu konağın bir önemi bulunuyor. Konak, zamanında Ermeni bir usta tarafından inşa edilmiş. Temelinde bir ara, bir miktar altın bulunmuş ve bu altınların devamı olduğuna inanılıyor. Bir de konakta yaşayan aileye düşman aile var. Bu aile konağa sahip olmak istiyor. Konakta yaşayan aile reisi öğretmen de 12 Eylül döneminde aktif olmamakla birlikte çeşitli siyasi olaylara bulaşmış. Konağa sahip olmak isteyen adam, aile reisi öğretmeni polise siyasi suçlu olduğu gerekçesiyle şikâyet ediyor. Sonra adamı öyle bir noktaya getiriyorlar ki adam, gerçekten kendisinin ülkede istenmediğini düşünmeye başlyor. Çok kısa bir süre sonra da 12 Eylül darbesi oluyor. Darbenin ardından adam yurtdışına kaçıyor. Yurtdışından ailesine sürekli mektuplar yazıyor, para gönderiyor ancak bu mektupların hiçbirisi ailesine ulaşmıyor. Adam da bunun üzerine yurtdışından bir kadınla evleniyor. Aradan 20 yıl geçtikten ülkede af ilan ediliyor. Adam da aftan yararlanıp ülkesine geri dönmek istiyor. Ancak geri dönüş listesinde adamın adı yok. Adam anlıyor ki 20 yıl boyunca boşu boşuna yurtdışında yaşamak zorunda kalmış. Bunun üzerine Türkiye’ye dönme kararı alıyor. Ancak İzmir’den Ankara’ya gelirken bir trafik kazası geçiriyor ve hafızasını kaybediyor. Bir şekilde adamı evine götürüyorlar ancak eşi bunca yıl kendisini aramadığı ve çocuklarıyla ilgilenmediği gerekçesiyle adamı konağa kabul etmiyor. Bunun üzerine adam da başkasının yanına yerleşmek zorunda kalıyor. Yani öykü, bir konak, konakta yaşayan bir aile ve ailenin başından geçen olayları anlatıyor. Dizi kaç bölümden oluşacak? I “Arkası yarın” şeklinde yayınlanacak bir dizi bu. Ben ‘TV İZLEYİCİMİZ TEMBELDİR’ Bir dönemi anlatan diziler, “Hatırla Sevgili”, “Çemberimde Gül Oya” gibi, geçen sezonlarda çok ilgi gördü. Bu ilginin nedeni nedir sizce? Aslına bakarsanız bizim televizyon izleyicimiz biraz tembeldir. Genelleme yapmıyorum elbette ama okumayı sevmezler. Bu nedenle de bilgiye dayalı filmleri ya da dizileri severler. Ancak çoğu kez ne yazık ki bu tür dizilerin gerçekliği ve olay örgüsü birbirine karışır. Yani dizideki her olayı gerçek sanıyor bizim izleyici. Bu sakıncalı bir durumdur. Diziler her ne kadar gerçek olaylar üzerine kurulsa da bir kurmacası vardır. Bir de bizim televizyon izleyicisi televizyonda mekân görmeyi sever. Örneğin Mardin’e gitmez ama televizyon ekranında Mardin fotoğrafları görmeye bayılır. 6