16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 KASIM 2012 / SAYI 1391 9 Kısa..kısa.. Hem uygun, hem kaliteli Eczacıbaşı Girişim güvencesiyle Türk pazarına sunulan essence, kaliteyi en iyi fiyatla sunuyor. Eczacıbaşı Girişim Pazarlama Direktörü Gelincik Onan, “Ülkemizde kişi başına düşen makyaj malzemesi tüketimi, son 10 yılda 2 katına çıkarak yıllık 20 Avro’ya ulaştı. Ancak halen Avrupa’daki tüketimin dörtte biri düzeyindeyiz. essence, en iyi fiyaten iyi kalite anlayışıyla geliştirdiği ürünlerle Türk kadınlarına makyaj yapmayı sevdirecek” dedi. 50 ülkede 20 bini aşkın satış noktasında tüketicilerle buluşan essence'ın 250 farklı ürünü bulunuyor. Çocukluk hayalime geri döndüm Hande Subaşı, şimdi Tiyatro Kedi'nin Kamelyalı Kadın'ında oynuyor. Mankenlikten oyunculuğa sıçradığı söylense de o aslında hep yapmak istediği şeye sonunda ulaştığı için mutlu. Büyük hedefleri yok, hırslı laflar da etmiyor. Sadece öğrenmenin peşinde. Keyif aldığı sürece de oynamaya devam edeceğini söylüyor. ESRA AÇIKGÖZ ande Subaşı’yı hepimiz manken olarak tanıdık. 2005’te Miss Turkey’i kazandı, aynı yıl Miss World’de Türkiye’yi temsil etti. Derken bir yıl sonra bir dizide, Kuşdili’nde karşımıza çıktı. Sonrası geldi; Adak, Elveda Rumeli, Gelecekte Bir Gün, Güneşi Gördüm, Elde Var Hayat, Anadolu Kartalları, Düşman Kardeşler. İstanbul Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık’tan mezun olsa, mankenlik yapsa da aslında onun çocukluk hayali oyunculuk. Bu yüzden şu anda rol aldığı Kamelyalı Kadın müzikali onun için büyük bir sınav. Tiyatro Kedi de öğrenmek için iyi bir okul. Hırsları yok, çok iyi bir oyuncu olduğuna dair iddiaları da, o sadece öğrenmenin peşinde. Kamelyalı Kadın’da oynamayı neden istediniz? Çeşitli dizilerde, sinema filmlerinde rol aldım, oyunculuk yapıyorum. Ancak tiyatro bugüne kadar cesaret edemediğim bir alandı. Hakan Altıner gibi bir isimle, Tiyatro Kedi içinde yer alacak olmak ve özellikle de işin içinde müzik olması biraz da olsa çekincemi, korkumu kırdı. Benim için bir nevi eğitim süreci olur diye düşündüğümden Kamelyalı Kadın’da olmak istedim. Yoğun bir çalışma süreci geçirdim. Tango dersleri bile aldık. Bugüne kadar birçok önemli isimin canlandırdığı bir karakteri oynamak çok stresli. Nasıl hazırlandınız rolünüze, nasıl bir kadın sizin için Marguerite? Marguerite, Paris’in o yıllardaki gözdesi. Bir fahişe, ama tüm kadınların hayranlıkla baktığı ve içten içe kıskandıkları biri. Çok şatafatlı, şaşaalı yaşıyor ama sürdürdüğü hayat çok da onun tercihi değil. Yaşadığı hayatın mecburiyetinden, içinde aşka, sevgiye, saflığa dair ne varsa köreltmiş. Hiç beklemediği bir anda gerçekçi bir aşkla karşı karşıya geliyor ve ister istemez buna karşı gelemiyor, her kadın gibi. Biraz bunları düşündüm. Sahnede de onları hissetmeye çalışıyorum. Marguerite’dan aşka dair ne öğrendiniz? Günümüzde aşkının hayatı ve mutluluğu için kendi hayatından vazgeçebilecek çok insan yok. Marguerite öyle biri, ama bunu öğretti demeyeyim, ben bunu bu dünyada uygulayamam. Siz aşkı nasıl yaşıyorsunuz? İçimden geldiği gibi. Magazin dünyasının gözü üzerinizdeyken gerçekten içinizden geldiği gibi yaşabiliyor musunuz? Bakışlardaki ışıltı Gratis, The Balm serisinin göz farı çeşitleriyle, bakışlarına cazibe ve gözlerine renk katmak isteyenleri bekliyor. The Balm, beşli, dokuzlu ve on ikili far seçenekleri, aynalı ve pratik kutu tasarımıyla karşı konulmaz gözlere kolayca ulaşmanızı sağlıyor. 12’li far paletinin yer aldığı The Balm Fırçalı Göz Farı Seti’nin fiyatı ise 60 TL. Fondötenle sağlıklı bir cilt Clinique cilt bakımında sahip olduğu bilgi birikimini ve teknolojiyi fondötenlerine de aktarıyor. Bütün Clinique fondötenleri cilt bakımınızı destekleyecek hatta tedavi destekleyici içeriklere sahip. İster daha eşit bir cilt tonuna sahip olmak, ister akne ve sivilcelerinizden kurtulmak, ister çizgi ve kırışık görünümünü azaltmak isteyin ya da kuruluk veya parlama gibi günlük endişelere sahip olun; Clinique’te size özel bir fondöten bulabilirsiniz. Bitkisel kozmetik Doğadan ve bitki dünyasından esinlenerek yaratılmış Yves Roch’un Couleurs Nature makyaj serisiyle göz, dudak, ten makyajınızın tamamını karşılayabilirsiniz. Dolgunlaştırıcı Nemlendirici Işıltı Veren Fondöten, yaşlanma karşıtı bakım ve fondöteni bir üründe sunuyor. Renklendirmede tekli, ikili ve üçlü farlar, yoğunlaştırmada göz kalemleri, eyeliner’lar ve şekillendirmede her türden ihtiyaç için geliştirilmiş maskaralar yer alıyor. Serinin gözde ürünleri arasında Sexy Pulp Ultra Hacim Maskara ve Suya Dayanıklı Asansörlü Göz Kalemleri yer alıyor. H Gülmekten çekinmeyin Filorga Lip Structure Dudak ve Dudak Çevresi Serumu, dudak çevresindeki kırışıklıklarla mücadele ediyor. Serum, dokuları derinlemesine yapılandırarak, uzun süren dolgunlaştırıcı etki sağlıyor. Dudaktaki deri katmanlarını sürekli yumuşatıp gün boyu nemlenme ve rahatlık sağlayan serumun fiyatı ise 105 TL. Arkadaş gibi anne olmak Bunca koşturmacanın içinde evlilik nasıl gidiyor? Çok güzel gidiyor, hiç zorluğu yok benim için evliliğin. Hiç stres, sıkıntı yaşamadım. Bir röportajınızda “28 yaşındayım, planlarıma göre çocuk için geç bile kaldım” demiştiniz. Çocukluğumdan bu yana hep erken anne olmayı hayal etmiştim, çünkü annemle aramda 20 yaş var, o yüzden güzel bir çockuluk geçirdim, genç bir anneye sahip olmak, daha arkadaş gibi olabilmek güzel. Planlarıma göre geç kaldım, ama bu da çok planlı olmuyor tabii. Şimdi daha zamanı var, diye düşünüyorum, ama zamanı geldiğinde çocuk kesinlikle istiyorum. Bazı şeyleri çevrenizdekileri düşünüp biraz hesaplayarak yaşamanız gerekiyor, ama olabildiğince kendi mutluluğum üzerinden düşünmeye çalışıyorum. Nedir sizin için mutluluk? Biraz klişe belki ama kendimin ve sevdiklerimin sağlıklı olması. İnsan, nankör bir varlık. Sahip olduklarımızın kıymetini bilmiyoruz. Bazen bizim için en değerli şeyleri göz ardı edip ufacık şeylerle uğraşıyoruz. Doyumsuzuz. Sizi mankenlikten oyunculuğa, Metin Özülkü’nün bir albümünde şarkı söylemeye götüren bu doyumsuzluk mu, hırs mı, henüz ne yapacağınıza karar verememe hali mi? Metin Özülkü’nün öyle bir projesi vardı, bana teklif etti, ancak henüz net bir şey olmadı. Şarkı Söylemek Lazım yarışmasıyla insanlar müzik yeteneğim olduğunu söyleyip beklentiye girdiler. Müziği çok seviyorum, illa albüm yapayım iddiam yok, dizilerde, filmlerde, bu müzikalde ya da Kadir Çöpdemir’le sunduğum türkü programında, konuk olarak katıldığım programlarda istendiğinde, keyfim için ara sıra söyleyerek yeteneğimi göstermek hoşuma gidiyor. Hırs konusuna gelince, çocukluğumda da şimdi de hiç hırslı olmadım. Son beş yıldır yılda bir iki defileye çıkıyorum. En keyif aldığım yer, oyunculuk. Yapabileceğime inandığım ölçüde hareket ederek, en azından öğrenmeye çalışıyorum. Tiyatro bu anlamıyla iyi bir yer, ancak bir o kadar da riskli. “Tekrar çekelim” deme şansının olmadığı, hatayı hemen ele veren bir yer. Pek çok eleştiri alacağınızı bile bile niye illa da tiyatroda olmayı seçtiniz, derdiniz ne? Popülerlik ya da para kazanmak değil. Öğrenmek. Tiyatronun çok başka enerjisi var. Sahnede çıplaksınız. Bu, tiyatro eğitimim olmadığı için benim için riskli bir durum, evet, ama hiçbir işin kimsenin tekelinde olduğunu düşünmüyorum. Ama yerimi de biliyorum. Yeteneğimi olabildiğince doğru yerlerde, doğru insanlarla harmanlayıp kullanmaya çalışıyorum. Hakan Altıner, Suna Keskin, Bora Gencer, Tarık Pabuççuoğlu, Selçuk Alagöz gibi isimlerle oynamak bana her sahneye çıkışta bir şeyler katıyor. Bu benim için ilkti ve bir sınavdı. Kötü yorumlar almadım. Hiçbir zaman çok muhteşem bir performans sergilediğimi iddia edemem, ama özellikle müzikal kısmıyla ilgili güzel yorumlar alıyorum. Büyük hırslı bir hedefim yok, sadece içinde bulunduğum dönemden olabildiğince keyif alarak, kendim için doğru şeyler seçerek ilerlemeye çalışıyorum. Uzun yılar da bunu devam ettirmek istiyorum. Dizi, sinema, tiyatro... Görünürde bir dizi projesi var mı? Grüştüğüm bir kaç yer var, ama henüz anlaşmış değilim. Kriterleriniz neler? İnsan hep bazı planlar, programlar yapıyor ama hiçbir zaman o denk gelmiyor. Yıllar önce İstanbul dışı iş almayacağım dediğimde Makedonya’ya gittim dizi için. O yüzden kendime koyduğum bir takım kurallar yok, seçimlerimi projenin kastı, senaryoda ne verdiği, işe ısınıp ısınmamam belirliyor. Oyunculuk hep hedefimdeydi Nasıl bir çocukluktu sizinki? Çocuklar evde sürekli bir şeyler canlandırır, şarkı söylerler ya benim çocukluğum da öyle geçti. Dört yıl Ankara Radyosu Çocuk Korosu’nda eğtim aldım. Her zaman oyunculuğa, müziğe ilgim vardı. Ama genç kızlık döneminde modellik cazip gelmeye başladı. Neden? Biraz da fiziki özelliklerimden kaynaklı etrafımın yönlendirmesiyle aklıma kazınan bir şeydi, çok heves ettim. Hem çekingen bir çocuk olmama rağmen enterasan bir şekilde kamera önünde olmak beni mutlu ediyordu, cazip geliyordu. Bunu istemek, başarabilmek önemli, her insan kamera önünde rahat etmez. O zamanlar TRT’de, pazar günlerindeydi galiba, Sema Şimşek, Deniz Pulaş ufak defileler sergiliyordu. İlk hafızamda o var mesela. Oradan etkilenmişim demek ki. Ama İstanbul’a gelince, modellik yaparken Ayla Algan’ın Ekol Draması’nda eğitim almaya başladım hemen. Üniversite eğitimim için İstanbul’u seçmem bile oyunculuğa dair amacımı gerçekleştirmek içindi. Sonrası yavaş yavaş gelişti. Eğer 2005’te Türkiye Güzeli seçilmeseydiniz, yine şimdi olduğunuz yerde olur muydunuz? Büyük ihtimal olurdum, ama muhakkak ki Miss Turkey seçilmem ilerlediğim yolda beni bir tık hızlandırmıştır. Yani evet, çok istem dışı da olsa ben bunu bir araç olarak kullandım, çünkü yarışma bir anda size popülerlik getiriyor ve insanların daha hızlı dikkatini çekmeyi başarabiliyorsunuz. Ama Miss Turkey’e girmeden öcne de hayalim bu yöndeydi, seçilmeseydim de aynı istekle ve çabayla devam ederdim. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle