16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 7. Hayvan sırtında taşınabilen küçük top... Hint müziğine özgü bir tür davul. 8. Bir şiir üzerine bestelenmiş müzik yapıtı... Balıkçıların, tuttukları balıkları içine attıkları sepet... İlkçağda birçok Ortadoğu toplumunda tapınılan tanrı. 9. Yağmur yağınca sürülme kıvamına gelmiş tarla... Uzaklık işareti... Yunan mitolojisinde, bilmeden babasını öldürüp annesiyle evlenen Thebai kralı... Ali Özgentürk’ün yönettiği ve başrolünü Genco Erkal’ın oynadığı film. 10. Küçük mağara... Zenci Afrikası’nda bir çeşit gezici şair ve müzisyenlere verilen ad... Bir şeyi bir yere ulaştırma... Nesne, şey... İstek, arzu. 11. Kuzey Amerika’nın büyük çayırlarında yaşayan bir kuş... İlave... Bir malın sürümünü sağlamak için başvurulan her türlü etkinlik. 12. Türlü renklerde kareli kumaşlar için kullanılan sözcük... İşçi emeğinden mümkün olduğu kadar fazla yararlanmayı hedef alan bir üretim yöntemi... “Karara” da denilen beyaz bir mermer cinsi. 13. Eski Mısır’da güneş tanrısı... Öbür dünya, ahiret... Futbolda topun oyun alanı dışına çıkması... Bir hükümdara vergi veren halk... İki tarla arasındaki sınır. 14. Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği şarkı... Hizmet eden, yardımcı Bu haftaki olan. bulmaca 15. Ürgüp ödülünüz yöresine özgü bir tür toprak çömlek... Denizcilikte, rüzgârı başa alıp yelkenli bir gemiye geri yol verme... Şamanist Türklerde doğal nesnelerde bulunduğuna inanılan ruhlara verilen ad. 16. Cin ve vermutla yapılan içki... Güney Amerika’daki dağ sırası... Manganez elementinin simgesi. 17. Grönland’ın başkenti... Ispanak ve benzeri sebzelerle yapılan bir tür börek... Romanya’da bir kent. 18. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk... Gemi kiralama. 19. “ yoluna dökülmedik dilleri neyleyim” (B. R. Eyüboğlu)... Düzce ilinde bir kaplıca ve göl... Sık gözlü ağ. 20. Geleneksel Japon müzik türü... Çanakkale’nin bir ilçesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA 18 KASIM 2012 / SAYI 1391 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA 1. Resimde gördüğünüz, geçenlerde 79 yaşındayken ölen ünlü tiyatro oyuncumuz... Mardin yöresine özgü, kadınerkek karşılıklı oynanan bir halk oyunu. 2. Dört kişi arasında ve 48 kâğıtla oynanan bir iskambil oyunu... TÜBİTAK, ASELSAN örneklerinde olduğu gibi sözcük gibi okunan kısaltma... Ahşap gemilerin omurgasına, borda kaplamalarının yerleştirilmesi için açılan yuva. 3. Antalya’nın bir ilçesi... Doğu Karadeniz yöresine özgü bir tür ipek başörtüsü... Eski Rus kentlerinin tahkim edilmiş orta mahallesi... “Geçme namert köprüsünden aparsın su seni” (Diyarbakırlı Sait Paşa). 4. Gümüşhane’nin Torul ilçesinde bir yayla... Kaside ya da gazelin ilk beyti... Molibden elementinin simgesi... Vilayet... Adıyaman’ın bir ilçesi. 5. Kimi Türk topluluklarında nevruza verilen ad... İslam devletlerinde maaş yerine ya da hizmet karşılığı olarak belirli süreler için asker ve ricale bırakılan toprak... “ topukta şan veriyor halhalı” (Karacaoğlan)... Maldiv Adaları’nın başkenti. 6. Sulak yer... 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin yapıldığı İngiliz zırhlısının adı... Yaz yağmuru. 1389 sayılı (04.11.2010) bulmacanın çözümü ve bulmacayı doğru yanıtlayarak çekiliş sonucu İrem Uşar’ın “Ayrıkotu” (İletişim Yayınları) kitabını kazananlar: ANKARA’DAN: Demet Karakoç, Barış Karaküçük ANTALYA’DAN: Yusuf Karaşahin, Ömer H. Güreli, Güngör Aras, Sezai Battal BİLECİK’TEN: Timur Fırat DENİZLİ’DEN: Nurettin Gün ESKİŞEHİR’DEN: Şermin Aktan İSTANBUL’DAN: İlhan Doğan, Gökçe Berktan, Filiz Talaslı, Sevdiye Bakıner, Mertol Göksoy, Celal Şaylan, İhsan Tamer, Enver Pakiş İZMİR’DEN: Cemil Yılmaz MANİSA’DAN: Ergin Uçar MERSİN’DEN: V. Nilsu Duran MUĞLA’DAN: Yetkin Önem, İlhane Demirel SAMSUN’DAN: İlhan Sönmez SİNOP’TAN: Murat Olgunsoy ZONGULDAK’TAN: Tayfun Er. 1 S A İ P T U N A Ç A K I R S A Y V A N 2 A L T O A S A N S A R A K A E D O A B E 3 B A H R İ B İ T E Ğ İ B T A N B M A R K 4 A B A A T Ö R A P L E H A N O V A L A T 5 H A M S İ L O S A A L A H O Z E K İ H A 6 A Y A O D A B A N K A R A N A L A Z A R 7 T T A M A N İ T A T O R H A N İ Y E T İ 8 T U V A L U T I R A M A K T O B A T A N 9 İ N A T İ H A Ç İ V A N A K İ A B A R İ 10 N A N A Y N K I N N Y N M A L H A T U N 11 A M A A M A R C O R D T E Ş A S E 12 L U K A T A A P E K A R İ T A K I T İ Ş 13 İ N B K I S K A A Ü B A B A R A İ Ü Y E 14 15 M O H D E A R A N T İ A S N H I R L E A F M A A H K N K İ N E T 16 L A A S A K A L A R A T İ 17 A K S U T A T İ K T D U Y 18 H U N T A T U Ç T T Ü R E 19 S E İ A F E R İ D E İ G T 20 O T U R T M A N O R C İ K 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1. 19352006 yılları arasında yaşayan ve öykülerinin yanı sıra “Yaralısın”, “Gülünün Solduğu Akşam” gibi romanlarıyla da tanınan yazarımız... Aşırı uyku durumu. 2. Gerçek... Istranca Dağları’nda yetişen mor renkli ormangülü... Buhar banyosu. 3. Hamuru ovalayarak yapılmış kırıntılarla pişirilen bir tür çorba... Eski Mısır’da erkeklik ve üreme tanrısı... Romanya’nın plaka imi... Bir tür kâğıt süslemeciliği... Bir nota. 4. 19061978 yılları arasında yaşayan ve soyut anlayıştaki yapıtlarıyla tanınan heykelcimiz... Dokumacılıkta, mekikle enine atılan iplik. İsim:.......................................................................................................................................... 5. Kumtaşı... Ahşap, mukavva ya da Adres:....................................................................................................................................... deri üstüne boyayla uygulanan bir .................................................................................................................................................. süsleme tekniği... içine başka bir sıvı karıştırılmamış içki. Tel:............................................................................................................................................ 6. Aritmetikte, bir kuvvetin derecesini veren sayı... Bir yanardağ patlaması 10. Danimarka’nın plaka imi... Öküz yemliği... verilen ad... Benzenden türeyen ve boya sonucunda ortaya çıkan küçük krater... Yoz Ankara’nın Ulus semtinde, 1508’de yapılmış sanayisinde kullanılan zehirli bir madde... beğeni, zevksizlik... Brezilya’nın plaka imi... tarihi bir han... Yüzeni içeriye çeken deniz Hindistan’da büyük toprak ağalığına verilen ad. Eritre’nin para birimi. akıntısı. 15. Süt emmekte olan insan ya da hayvan 7. Marangozlukta, ağaç üzerine paralel 11. Sülale, soy... Türkmenistan’ın plaka imi... yavrusu... Özellikle dış ticarete ilişkin olarak çizgiler çizmekte kullanılan el aleti... Orhan Vudu dininde tanrılara ya da kutsal ruhlara devletçe verilen izin. Veli Kanık ve Melih Cevdet Anday ile birlikte verilen ad... Bitkilerden elde edilen ilaç... 16. İsrail’in plaka imi... Et, üzüm ve soğanla şiirimizdeki “Garip” akımının öncülerinden Dansta erkeğe eşlik eden kadın. yapılan pirinç ya da bulgur pilavı. olan şair ve yazarımız. 12. Dilimize de çevrilen “Çıplak ve Ölü”, “Sert 17. İşyeri olarak kullanılan birkaç katlı yapı... 8. Satrançta bir taş... Aşık ve bilye oyunlarında Erkekler Dans Etmez” gibi romanlarıyla Tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük kullanılan, içi oyulup kurşun akıtılarak tanınmış ABD’li yazar... Çin müziğine özgü bir zarar veren bir böcek... Güreşte bir oyun. ağırlaştırılmış boyalı kemik... Ukrayna’nın plaka tür flüt... Çalıştığı sanat alanında başarı 18. Yemek... Sibirya’da çok geniş yer tutan imi... Altın elementinin simgesi... Briçte, atılan gösteremeyen, yeteneksiz sanatçı. ormanlara verilen ad... “Siz toprak altında bir kâğıtla eşine oynamasını istediği kâğıdı 13. Yapısına girdiği sözcüğe “yeni” anlamı köklerimizsiniz/Yatarsınız al kanlar içinde” belirtme. katan yabancı önek... Önü hendekli siper... (Nâzım Hikmet). 9. Otlak... Geleneksel Hindu toplumunda Toprağı derince kazarak altını üstüne 19. Kokulu bir çörek cinsi... Balık avlamakta tarım, ticaret ve hayvancılıkla uğraşanların getirme... “ atılır kalesinden/Hak saklasın ya da yük taşımakta kullanılan büyük kayık. oluşturduğu toplumsal sınıf... Anadolu’nun belasından” (Köroğlu). 20. Sıcaklığı eşit olan yeryüzü noktaları... Don, geleneksel kesimlerinde erkekler arasında 14. Osmanlılar döneminde Roma kentine şalvar. düzenlenen yaren toplantılarına verilen ad. FAİK FALAY GM SUAT ATALIK Satranç bitti KART TEKNİĞİ 1 ¦ AQ4 ¦ K8 ¦ Q65 ¦ AQJ94 ¦ J10985 ¦ A6 ¦ K103 ¦ 1083 K 1¦ 2 SA 3¦ D P P P B 1¦ 3¦ 4¦ G P P Herkes P Hangi onör kimde? 1. Karo asın Batıda olduğu kesin, karo vale kimde? Karo vale Doğuda ise 10 koyarız ve karodan 2 löve yapabiliriz, trefl K empas tutmasa bile oyun olacaktır. Ancak karo J Batıda ise 10 koyunca vale koyar ve Doğu trefl ruvayı alınca 8 karoyu döner yerde karo 7 olsaydı iyiydi ama olmayınca iki karo alıp batırırlar. Karo valenin de Batıda olduğu olasılığı yüksek! O zaman elden 10 değil K koyalım, ası alıp karo dönerse ele çekeriz kozları bitirip trefl empası yaparız. Almazsa da kozları çekip trefl empası yaparız, en fazla bir karo alırlar. Batı ¦ 73 ¦ QJ1073 ¦ AJ2 ¦ 762 Doğu ¦ K62 ¦ 9542 ¦ 9874 ¦ K5 S Oyun: 4 ¦ Atak: ¦ Q Elden aldık pik J oynadık Doğu aldı karo 9 oynadı, nasıl olmalı? DEFANS 2 ¦ 1043 ¦ KQ ¦ A74 ¦ AKJ72 ¦ J96 ¦ AJ43 ¦ J10 ¦ Q1096 K 1¦ 2 SA 3¦ D P P P G 1¦ 3¦ 4¦ B P P Herkes P Eller sayılmalı! 2. Diyelim ki kör ası alıp körü yere verdik, pik as, ruva çeker ortaktan dam düşünce J alır olur, ama trefl asruvatrefl çakar, körü yere çakar, 4. trefle çakar, karo ası ile yere geçer 10 löveye gelir! Eğer kör ası alıp karo J oynasak da elden dam ortak K koyar ama aynı oynar, koz asruva çeker, trefl asruva, trefle çakar, kör yere geçer 4. Trefle çakar, trefl çaka ile geçip 5. Trefliyi çeker ve 10 lövesi olur! Yapmamız gereken ilk körü almayalım! Şimdi yere iki geçebilme olasılığı olmayınca trefli sağlaması mümkün değildir! Batı ¦ Q7 ¦ 10852 ¦ K9862 ¦ 83 Güney ¦ AK852 ¦ 976 ¦ Q53 ¦ 54 Oyun: 4 ¦ Atak: ¦ 5 Nasıl defans yapalım? Dilek, öneri, şikâyetleriniz için eposta adresim: [email protected]/http://faikfalay.blogspot.com atranç Yok başlıklı yazım Türkiye’nin 2000’li yıllarda satrançtaki durumunu iyi yansıttığından olsa gerek büyük rağbet görmüştü. İki sene içinde 5 Kasım 2012 tarihi de satrancın ülkemizde bitişini perçinledi. Satranç dünyada da bitti mi? Hayır ama son demlerini yaşıyor. FischerSpassky maçıyla kazanılan popülarite, KarpovKasparov çekişmesiyle sürdükten sonra, FİDE yönetimlerinin salt şahsi çıkar peşinde koşmasıyla satranç önce sponsor ve organizatörlerini kaybetti, sonrasında da hak ettiği yerin çok uzağında kaldı. Birçok kişinin satrancın sonunu hazırlayacaklarına inandığı bilgisayarlar da son darbeyi hile ve şike üzerinden vurdular. Philadelphia’da düzenlenen 1993 “World Open” turnuvasına Von Neumann takma adıyla katılan AfroAmerikalı’nın hilesinden, üzerinde satranç programları yüklü akıllı telefonlar çıkanlara dek geçen sürede teknolojiyi kötü amaçla kullananlar çok yol kat ettiler. Peki Türkiye’de satranç niçin bitti? 19751991 arası özel federasyonlar devrinde küçük bir zümre konu devlete bağlanırsa başa ilgisiz kişiler gelir mantığıyla satrancın spor olarak kabul edilmesine karşıydılar. Bugünkü durum maalesef onları haklı çıkardı. 19912004 arası tamamen GSGM’ye bağımlı federasyon, tabi olduğu statü ve seçim sistemiyle ölü doğmaya aslında mahkumdu. Tek anladıkları spor olan futbolu esas alarak hazırlanan statü, bireysel bir spor olan satranç ve aynı konumdaki diğer branşların ayağına pranga vurdu. Hiç bir şey yapılmayan bu dönemde Türk satrancında oy toplama amacıyla sporcudan çok hakem yapıldığını görmekteyiz. 20042012 yani özerk federasyon dönemindeyse iş faciaya dönüştü. Artık kulüplerin oy verdiği sistemde satrancı hiç bilmeyen delegeler, şahsına, kulübüne ve hatta yöresine yapılacak yardımları kıstas alarak oy kullanmaya başladılar. Lisanslı sporcuların oy vermekten men edilmesi, iktidardakilerin seçim peryodunda tekrar seçilebilmek için federasyon bütçesini kullanması gibi tasarruflar olağan sayılmaya başlandı. Özerk döneme damgasını vuran Yazıcı federasyonuydu. Ulusal ve uluslar arası boyutta skandallara karışmakla suçlanan yönetimin hesapları, 2010 Mali Genel Kurulunda ibra olmadı. Böylece birinci derece imza yetkisine sahip olan başkan ve vekilleri konu mahkemelerde sabitlenip temyize gidince yönetim kuruluna girmeye yanaşmadı ya da a la Turca bir yöntemle ceza almadan yönetimden uzaklaştırıldılar. Lakin tüm kararların altında imzası olan sabık yönetim kurulu üyesi Gülkız Tülay, satranççı Cengiz Keleş’e karşı 10839’luk bir oy dağılımıyla başkan seçildi. Peki şimdi ne olacak? Ben size söyleyeyim hiçbir şey farketmeyecek. Bir önceki dönemde yapılan haksızlık ve usülsüzlüklerle maruf yönetim kurulu hemen hemen tam kadro yönetim, denetim ve disiplin kurullarına dağılmış durumda. Zamanında çekilmiş banka kredisiyle alınan federasyon aracı verilip, benzin masrafları da TSF tarafından ödenen başkan vekili denetim kuruluna alınmış! Verdiği röportajlarda bir önceki dönemi ve icraatlerini yücelten Tülay, realitede milyonlara varan borçla devraldığı yönetimi aynı şekilde yürütecektir. İş satranca gelince satrancın zirvesindekilerin unvan ve reytinglerine dil uzatan Tülay’ın, FİDE’de bile yayımlanan CV’sinde toplam 35 tane uluslar arası turnuvada oynamış hiç bir derece alamamış çocuklarını birçok uluslararası başarı almış satranççılar olarak lanse etmesi satranç hakkındaki görüşlerinin aynası! Kıssadan hisse: Her toplum hakettiği şekilde yönetilir. (Winston Churchill.) Tüm bu bahsettiklerimiz ve 2010 yılında ibra edilmeyen bütçenin 2012 yılında tekrar görüşülmek üzere genel kurul gündemine alınıp oylanması bana toplum olarak çağın ne kadar gerisinde olduğumuzu hatırlatıyor. Şimdi birilerinin zamanlarının ne kadar ilerisinde oldukları hakkında bir delil: (Bakınız diyagram sol üstte) Konumumuz Philidor tarafından 1749 yılında incelenmiş! 1. Kb2 Kd8 2. Ff4 Ke8!? 3. Kb6 Şf7 4. Şf5 Ke2 5. Kb1 Kf2 6. Kb7 Şf8 7. Şe4 (Normali 7. Şe5) Şe8 8. Fe5 Kf7 9. Kb8 Şe7?! (9...Şd7 10. Şd5 Kf1 11. Kb7 Şd8 12. Şe6 Kc1! Joseph Szen circa 1850.) 10. Şd5 Kf1? (10...Şd7! savunmaya devam eder.) 11. Kb7 Şe8 12. Şe6 (Bakınız diyagram üstte.) Philidor pozisyonu. 12...Kd1 13. Kg7! Kf1 (13...Şf8 14. Ka7! en sonunda arkadan kaleyi toplar.) 14. Fg3! Kf3 15. Fd6 Ke3 16. Fe5 Kf3 17. Ke7 Şf8 (17...Şd8 18. Kb7 sonrası Kc3 oynanamadığından kazanç hep 3. yatayda gelir.) 18. Ka7 Şg8 19. Kg7 Şf8 20. Kg4! (Tehdit 21. Fd6 ve 22. Kg8) Ke3 21. Kh4 ve Beyaz kazanır. Szen yarım asır sonra Philidor’un buluşunu tamamen doğru olarak kabul etse satrançta gelişim olmazdı. Szen’in buluşunu Philidor’un görme şansı olsaydı herhalde doğruluğuna inandıktan sonra kabul ederdi. Ülkemizdeyse hatalar mükerrer hale gelir: 15 kişilik yönetim kurulunda taşların hareketlerini bilen tek üyenin reytingi 1650! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle