16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 KASIM 2012 / SAYI 1391 7 Evet, ben bir sosyalistim slanmaz bir muhalif Kurtiz, kendine bile. Öyle ki Fenerli olmasına rağmen Beşiktaş Çarşı Grubu’nu destekliyor çünkü “Çarşı herkese karşı”! Adil bir düzenin ancak sosyalizmle olacağına inanıyor ama tabii birey de var olabilirse, aksi halde “sadece bir adamın yumruğu” olunacağını U biliyor. Evet, o bir komünist, hem de yıllardır ve de “hâlâ”! Nasıl olmasın ki? “500 senedir kapitalizmle dünyanın nereye geldiği ortada. Bir milyar insan açlıktan ölüyor. Yalnız Irak'ta bir milyondan fazla insan öldürüldü. Devlet anamızın sütü hep bir tarafa akıyor”. Aynı hayatı yeniden yaşarım “Bir röportajınızda ben biraz da zar atmaya inanıyorum. Kader atmış gökkubbeden zarımızı, üste ne geldiyse o olacaktır” demiştiniz. Dönüp bakınca size daha çok ne gelmiş; şeş beş, hep yek?.. Öyle şeyler oldu ki... İsrail’de Sürü’yü seyreden iki rejisör “Arapça oynar mısın” dediler. Oynarım, dedim, Arapça bilmediğim halde. Bu da zar atmaktı. Neye düşünürken Brook’la 2.5 sene dünyayı dolaşıyorum, Muhabaratta oyunuyla. Büyük tecrübe. Çok da kazanıyorum ama Japonya’da hızlı trene binip Fuji’ye gidiyorum, en iyi lokantalarda yiyorum; Los Angeles’ta, Meksiya’ya gidip geziyorum, New york’ta 2.500 dolara ev tutuyorum. Döndüğümde yine param yok. Berlin’de tuvaleti dışarıda bir yer kiralıyorum. Bunlara bakınca aslında güzel zar atmışa benziyorum. Oscar Wilde’ın dediği gibi, “Bir kere veya iki kere zar atmak, centilmence bir oyundur. Ama utancın gizli evinde günahla oynayan kazanamaz...” Zar atmaya korktuğunuz olmadı mı hiç? Hep attım ama üzüldüğüm bir şey var. Zar atan adam niye Fellini’ye gidip “Merhaba ben Tuncel Kurtiz” demedi, mesela. Başka pişmanlığınız var mı? Zor günler geçirdim, barikatlar aştım, düz duvara tırmandığım da oldu ama hâlâ yaşıyorum ve inançlıyım. O yüzden aynı hayatı yeniden aynen yaşamaya razıyım ama eğer gerekirse. Pişman Tuncel Kurtiz, uzun yıllar yurtdışında oyunculuk yaptı. olmak diye bir şey yok. Her şeyi zevkle yaptım, onları yapmasaydım bugünkü Tuncel olamazdım. Yaptık, yanlış mıydı? Aynı yanlışı bir güveniyorsun oysa? Ama çok çalıştım. O rolle Gümüş Ayı daha yapmayalım hiç olmazsa, der geçerim. Ne bileyim. kazandım. Ünlü İngiliz tiyatro ve sinema yönetmeni Peter Belki o kadar çok içtiğim rakı ve sigarayla beğenilen bu Brook, çok iyi arkadaşım Miriam Goldschmidt’le Sürü'yü sesi elde ettim... Ama... Daha sistemli olmayı isterdim. Her izleyip “Bu adam köylüdür, oyuncu değildir” deyince şey yarım. İngilizcem iyi değil. Almancam da. Yine de Goldschmidt “Arkadaşım, İngilizcesi de iyidir” diyor. herkes iyi sanıyor. Almanca nerelisiniz, diyorum. Karşıdaki Peşime düşüyorlar. Ben o sırada cebimde 100 dolar ve Berlin, deyince başlıyorum bir film için ezberlediğim ödünç parayla alınmış smokinle New Yok’tayım. Almanca repliğe. Adamlar, çok iyi Almanca bildiğime Yönetmen Menahem Golan’la görüşüyorum. Berlin’e yine inanıyor. Oysa replikten sonrası tarzanca (gülüyor). o 100 dolarla dönüyorum. Ne yapacağız diye Tiyatro için gücüm yok Bypass’tan sonra tiyatrodan uzak kaldınız. Üzüyor mu bu sizi, özlediniz mi? Ben zaten tiyatroda öyle bir noktaya gelmiştim ki, yüz kişiyle Şeyh Bedrettin’i yaptım. Övünmek hakkım değil ama en güzel eleştirilerimi Viyana’da aldım. Arkasından inatla başladım gene çalışmaya, 57 yaşımdaydım daha çünkü. Son Tanrıça’yı yaptım gençlerle, pek olmadı. Çünkü henüz hazır değillerdi, dans, müzik, ritim. Viyana’daki oyuncularım konservatuvar mezunuydu, bir enstrüman çalabiliyor, ritim, dans biliyorlardı. Yine de dinlediğimde müziği hoşuma gidiyor. Bypass da geldi girdi araya, zor geçti ameliyatım, yavaş yavaş yürümeyi öğrendim. Doktor, uçak seyahatlerini bile yasakladı. Buna rağmen dikkatimi dağıttım bir defa daha Ankara’da, Siyah Beyaz filmini yaparken dokuz gün yoğum bakıma girdim. Ondan sonra inşallah akıllandım (gülüyor). Tiyatro büyük bir disiplindir, zor iştir. Ona girişecek gücüm yok. Hâlâ içinizde kalmış bir rol var mı peki? Yurtdışında yaşarken bir ara geldiğimde Muhsin Ertuğrul, “Galileo geldi” demişti. “Hocam imkânsız, mukavelem var” dedim ama isterdim. Çehov’un Üç Kız Kardeş’inde, Vişne Bahçesi’nde ya da Vanya Dayı’da olmak isterdim. O kadar çok şey var ki oynananacak... Artık hayallerimi yazıyorum. Yapamadıklarımı, yapamayacaklarımı, yapacaklarımı... Listesinin başında ne var? Bedrettin! Kendi projem olarak genç bir rejisörle çalışmak istiyorum. Senaryo yazdım 45 tane, arkadaşlarım da yazdı. Ama memnun değilim. Ben beğenmedikten sonra yapmam ama işaretler güzel. Bakalım, bu yaz bir grupla çalışacağım. Bir de Tolstoy’un Kreutzer Sonatı var. Zamanımız yetecek mi, imkânımız oluşacak mı? Bilmiyorum. Bunca birikimi gençlere de aktarmayı, mesela bir tiyatro okulu açmayı düşünmediniz mi? Düşündüm ama vazgeçtim. Onun yerine bu anlattıklarımı yaptım. Ama yurtdışında ders vererek geçindim bir dönem. Hatta bir kızın parası yoktu, manavda çalışıyormuş, bana portakal, muz getirirdi. Sonra çok iyi oyuncu oldu. %LOLPLQVDQODUğ ïVWDQEXOsD VXODU QHUHGHQ JHOL\RUGX QDVğO WDĞğQğ\RUGX YH NHQW L¦LQGH QDVğO GDŞğWğOğ\RUGX VRUXODUğQGDQ \ROD ¦ğNDUDN VX ND\QDNODUğQğ YH VX NDQDOODUğQğQ L]OHGLŞL \ROODUğ \LUPL \ğOGğU DUDĞWğUğ\RUODU s%LU %DĞNHQWLQ 6X\ROODUğŞ 6HUJLVL IRWRŞUDtDU YH UHNRQVWU»NVL\RQODU HĞOLŞLQGH LON NH] EHOJHOHQGLULOHQ G»Q\DQğQ HQ E»\»N VX WDĞğPD VLVWHPLQLQ KLND\HVLQL DQODWğ\RU Küratör 3URI DPHV &URZ (GLQEXUJ ?QLYHUVLWHVL 3URI 'U 'HU\D 0DNWDY ïVWDQEXO 7HNQLN ?QLYHUVLWHVL 6HUJL 7DVDUğPğ %XU¦DN 0DGUDQ  .DVğP  R  gXEDW  Ziyaret Saatleri 6DOğ&XPDUWHVL  3D]DU  6HUJL 3D]DUWHVL J»QOHUL ]L\DUHWH NDSDOğGğU Koç Üniversitesi, Anadolu Medeniyetleri $UDĞWğUPD 0HUNH]L $QD0HG ïVWLNODO &DG QR  0HUNH] +DQ  %H\RŞOX ïVWDQEXO www.rcac.ku.edu.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle