Katalog

2 28 ŞUBAT 2010 / SAYI 1249 1 Anadolu dile geldi Anadolu’nun Kayıp Şarkıları, Kalan’dan çıkan bir albümün adı. Aynı adla bir sinema filmi de 12 Mart’ta vizyona girecek. İkisinin de kahramanı, Anadolu’nun sahipleri, halkı. 2 Dünya müziğinin kapısını tıklatıyor ELİF TOKBAY Projenin arkasındaki isim, Nezih Ünen, sekiz yıl, köy köy gezerek ulaştığı parçaları, yolculuğunu anlatıyor. ESRA AÇIKGÖZ Ü ç yaşındayken şarkı söylemeye başladı, sekiz yaşında piyano çalmaya ve kendi bestelerini yapmaya... Lisedeyken psikolojiye merak saldı, psikoloji okumak istedi, fakat okula kabul edilmedi. Zaten müzik onu takip ediyordu, direnmedi, müzik okuluna girdi, hem de burslu olarak. 39 yaşındaki Volkan Baydar’ın babası taksi şoförü, annesi terziydi. Çokkültürlü yetişmesi, sudan çıkmış balığa dönmemesi için Türklerin olmadığı bir bölgeye yerleştiler. O da babası gibi taksicilik yaptı, bir yandan da bestelerini... Müzik stüdyoları için demolar yaparken teklifler aldı. Fakat içine sinmeyen bir oluşumun içinde olmak istemedi. Bekledi... Bir gün gazetede bir ilan gördü. Müzik topluluğu için solist aranıyordu, gitti. Vince Bahdrt ile tanıştı, daha sonra ikisi gruptan ayrılıp Orange Blue’yu kurdu. Volkan Baydar’ın yaşamı bu grupla değişti. İlk albümlerini 2000’de yayımladılar, birlikte beş albüm yaptılar, single’lar çıkardılar. Grup Almanya ve Avrupa’da popüler oldu, liste başlarına yerleştiler, satış rakamları bir milyonu aştı. Walt Disney yapımı Dinozorlar ve Julia Roberts’la Catherine Zeta Jones’un oynadığı American Sweethearts filminde müzikleri kullanıldı. Volkan Baydar için farklı ufuklara açılmanın vakti gelmişti. Bugünlerde solo çalışmalarına ağırlık veren Baydar bu yıl ilk albümünü çıkaracak. Bu arada, İsviçreli New Seven Wonders Vakfı, dünyanın yeni yedi harikasının kampanya müziği olarak Volkan Baydar’ın “Another Time” şarkısını seçti. Şarkı şu anda 150 ülkeden satın alınabiliyor. 2011’de kampanya sona erecek ve Volkan Baydar dünyanın yeni yedi harikasının açıklandığı gece çıkıp şarkısını Almanya’da doğup dünyayla bir kez daha paylaşacak. Another Time’la ilgili tepkilerin çok iyi büyüyen Volkan olduğunu anlatıyor Baydar. Peri Bacaları Baydar’ın parçaları seçilmediği için proje Türkiye’de çok tanınmıyor ama Volkan Baydar şarkısıyla Türkiye’yi Hollywood dünyada temsil edeceği için mutlu. yapımlarında kullanıldı, Eurovision seçmeleri için TRT’ye şarkı da gönderen Volkan Baydar daha önce Okan “Another Time” adlı Bayülgen’in ve Beyaz’ın programında Türkiye’yi şarkısı “Dünyanın Yeni temsil etmek istediğini açıklamıştı. Eurovision’da Türkiye’yi bu yıl Manga temsil edecek. Yedi Harikası”nın Eurovision’un politik ruhunu çok da sevmediğini kampanya müziği söyleyen Baydar, “Seçilmesem de şarkımla ilk üçe girebileceğimden emindim” diyor. Yine de olarak seçildi. “Almanya’da yaşayan bir Türk’ün yarışmaya Çalışmalarını Alman katılması güzel bir şey olurdu. Türkiye beni arkadaşıyla kurduğu istemedi, üzgünüm” diyor. Taksicilik yaptığı dönemde kendisine “kimsenin yüz vermediğini”, Orange Blue’dan ayrı tanındıktan sonra ise eski arkadaşlarının sürdüren Baydar kendisini aramaya başladığını da söylüyor. “Ünlü olan seksi, taksi şoförü olansa ‘aptal’ oluyor” şu sıralar solo diyor. Volkan Baydar’ın çabası biraz da albümünü hazırlıyor. Almanya’da Türklere yakıştırılan “taksi şoförü, çöpçü” sıfatlarını başarılarıyla kırmak. Türkiye’den Tarkan’ın eski slow parçalarını, Fettah Can’ı ve Şebnem Ferah’ı beğeniyor Baydar, Türk sanat müziğini çok seviyor. Ona göre sanat müziği modern müziklerden bile üstün. Fakat her müziğin bir sırası var. “Belki Türk müziklerinin sırası daha gelmemiştir” diyor. Volkan Baydar’ın ortağı Vince Bahdrt ile çıkardığı son albüm “Superstar”, adıyla her köşe başında yapılan popstar yarışmalarına bir göndermede bulunuyordu. Volkan Baydar da süper starlık kavramına tepkili. “Bana göre süper starlık diye bir kavram yok, bunu anlamamız lazım. Süper starlar şunlar: Mickey Mouse, Donald Duck, Superman, Batman... Fakat ne yazık ki gerçek insan değiller. Süper starlık görüntüdür, görünüş, gösteriştir. Ben albümüm 100 milyon satsa bile süper star olamam” diyor. Dünyanın her yerine gitmek ve müziğini yaymak istiyor Volkan Baydar. Almanya’da doğup büyümüş olmak onun için belki avantaj. Ama o Türkiye’de olsa da hedefine yine ulaşacağını düşünüyor. Çünkü büyük düşünüyor. Almanya’daki Türkler için de bir saptamada bulunuyor: Ne tam Türk olabiliyorlar, ne tam Alman. Almanya’da aksansız Almanca konuşabilen Türklerin sayısının çok az olduğunu anlatıyor. Önerisi ise başka dünyalara, kültürlere, dinlere, insanlara açık olmak. Bunu yaptıkları takdirde işler çok daha kolaylaşacak. Volkan Baydar şu sıralar kendi albümüyle uğraşıyor. Caz ve soul tarzındaki albümünü Amerika’da piyasaya sürecek. Grammy ödüllü Joss Stone’la düet görüşmeleri ise sürüyor. G [email protected] 3 1. Rize’deki çekimlerden bir kare... 2. Yolculuk duraklarından biri de Harran... 3. Şehir, Gaziantep... Ev sahibi, unutulmaya yüz tutmuş bir türküyü çalarken... M üziğin peşinden gitti Nezih Ünen. Anadolu’nun kayıp şarkılarını kayıt altına alacaktı, kaybolmasınlar, yeniden can bulsunlar diye. Her yörede ayrı bir hikâyeye tanık oldu, Anadolu’nun misafirperverliğine, kucaklayıcılığına... Sekiz yıllık bu yolculuktan 12 Mart’ta vizyona girecek bir sinema filmi, Kalan Müzik’ten yeni çıkan bir albüm doğdu. Türkiye’den yurtdışına pek çok ülkede verdikleri konserler de cabası. Yolculuğunu, peşine düştüğü şarkıları Nezih Ünen anlatıyor… Anadolu’nun kayıp şarkılarının peşine takılma fikri nereden çıktı? Beni tetikleyen birkaç şey vardı. İlk albüm çalışmamdan bu yana Anadolu ezgileri ve enstrümanlarını kullanıyorum. İlk albümümde Erkan Oğur ile yaptığım çalışma, Berlin In Berlin film müziği ve Süper FM radyosu için yaptığım jingle hep bu tarzdadır. İkinci nedense sanırım gençlik yıllarımda Fikret Kızılok’un “Anadolu’yum Tanır mısın?” adlı şarkısı oldu. Üçüncü bir neden olarak ünlü İngiliz müzisyen Peter Gabriel’in 1989’da yayınladığı Passion albümü oldu. Bu coğrafyaların müziğini çok güzel modernize etmişti. Çok etkilendim ama bir yandan da bizlere ait bu müzikleri bir İngilizin modernize ederek dünyaya sunması içime sinmedi. Albüm “Günaha Son ÇağrıThe Last Temptation of Christ” filminin soundtrack’iydi. Konusunun albüm ile ilgisi yoktu pek. Oysa albümün müziklerini konu alan bir film olsa daha ilgi çekici olurdu. Bir gün bu albümün daha orijinalini yapmayı ve filmin de o insanlara ait olmasını hayal etmiştim. “Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” işte böyle doğdu. Nerelere götürdü bu arayış sizi? Anadolu’nun her bölgesini gezdik. Batıda daha az sürpriz olacağını düşünüyorduk ama burada bile pek çok sır açığa çıktı; köçek dansından sipsi denilen inanılmaz basit bir enstrümanın nasıl harikalar yarattığını duymaya kadar… Bozlak kültürü de yeterince tanınmıyor mesela. Doğu bölgeleri zaten ayrı bir hikâye. Doğu Karadeniz’den Güneydoğu Anadolu’ya kadar olan bölgede her taşı kaldırdığınızda altından bir sır çıkıyor. Nasıl, ne kadarlık bir çalışmanın ürünü bu eser? Filmin vizyona giriş tarihi belli mi? Anadolu’nun Kayıp Şarkıları, sekiz yılda tamamlandı. Film, 12 Mart’ta sinemalarda olacak. Sound Nezih Ünen track albüm ise, geçen haftadan beri marketlerde. Bugüne kadar İstanbul, Selanik, Cannes ve Berlin’de konserler verdik. Solistlerimiz perdede söyleyen film kahramanları. Dünyada ilk olarak böyle bir konser konsepti geliştiren biz olduk sanırım. Kalan’dan çıkan albüm için parçaları nasıl belirlediniz? Albümün yapımında da filmde olduğu gibi keyifli ve akıcı bir tarz hedefledik. Yani bu bir arşiv çalışması değil, popüler kültüre hitap eden bir proje. Ama en önemlisi, içeriğin özünü koruyarak, dahası güçlendirerek modernize edilmesi. Albümde yer alan parçalar filmdekilerin sadece bir kısmı. Düzenlemeleri yapılmış, hatta bazıları filmdekinden farklı versiyonda hazırlanmış eserler. Albümdeki parçalardan en çok içinize işleyen hangisi oldu, hikâyesi nedir? Kars’ta araç içinde giderken yol kenarında bir sürü otlatan genç çobanlar gördük. “Türkü var mı?” diye inip sorduk. Çok güzel bir iki türkü söylediler, Kürtçe. Bu arada görüntü yönetmenimize de “Abi ordan çekme, ters ışık alırsın” dedi biri. Hepimiz şoktayız! Meğer bu genç, Mehmet Emin Türküz, yanlış hatırlamıyorsam Medyaİletişim ya da SinemaTelevizyon gibi bir eğitim alıyormuş. Yazları da okul parasını çobanlık yaparak çıkartıyormuş. Ayrıca bize 23 saat uzaktaki bir köyde bir yaşlı teyze olduğunu ve çok eski türküler okuduğunu söyledi. Bir an emin olamadım çünkü ters yönde kalıyordu ve planlarımızı değiştirmemiz gerekecekti. Ama sonra gitmeye karar verdim. Hayatım boyunca neyi kaçırdığımı merak ederek yaşayamazdım. Nitekim bu teyze filmimizin başkahramanı oldu. Adı, Cemile Yıldırım. Anadolu’ya dair keşfettiğiniz en şaşırtıcı şey neydi? Anadolu’yu hiç bilmediğimizi, nasıl zengin kültürler içerdiğinden haberimiz olmadığını gördüm. Türkiye’de siyasi kayıkçı kavgaları yüzünden bu ülke çok şey kaybetti ve kaybediyor. Her şeyi yeniden ele almak lazım sanırım. Başka çözümler olmalı. Bu ülkenin bu zenginliğe rağmen geri kalmışlık gibi bir kaderi olamaz, olmamalı... Anadolu beni yeniden şekillendirdi. Ülkeye bakışımı daha gerçek ve umut verici bir yönde değiştirdi. Ancak ezberleri bozmak lazım. Kalabalık ve genç bir nüfusumuz var. İş, umut ve barış istiyorlar ve buna hakları da var. Zenginliğimizi heba etme lüksüne sahip değiliz. Üstelik bu zenginlik kısmen bize, kısmen başka uygarlıklara da ait olsa, mademki bu topraklar artık bizim, buradaki her şey de bize emanet. Emanet ise bizim kültürümüzde kutsaldır. G [email protected] C M Y B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Hakan Çankaya / Neşe Yazıcı Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/ 75 / 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt /İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. [email protected]