22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 6 EYLÜL 2009 / SAYI 1224 Çocuklara değil, büyüklere oyuncak... SİNEM DÖNMEZ MURAT SAYIN E zgi Genç, kendi eliyle diktiği birbirinden sevimli oyuncaklarıyla orijinal bir hediye vermek isteyenlere farklı ve sevimli bir alternatif sunuyor. le petit yubbié adındaki markasıyla oluşturduğu blog ve etsy.com’dan satış yapan Genç, çocukluğundan beri tutkunu olduğu oyuncakları artık kendisi yapıyor. Sonbaharda dönmeye başlayacak Pinhani’nin stop motion klibinde yer alan kuklalara kostüm diken Genç, genç yaşının ve oyuncak sevgisinin verdiği heyecanla daha çok işler yapacak gibi görünüyor. Genç, ilk oyuncağını lisede yapmış. Tabii o günlerde birkaç yıl sonra bu işten para kazanacağını hayal etmemiş. Sevdiği birkaç arkadaşına yaptığı oyuncakları herkesin çok beğenmesi ve giderek evin içinde daha fazla oyuncağın birikmesi üzerine “bunları satabilir miyiz?” diye düşünmeye başlamış. Lisede plastik sanatlar okurken keşfettiği yumuşacık oyuncakları şimdi keçe ve elyaf kullanarak hazırlıyor. Oyuncaklara düşkünlüğü hiç geçmemiş Ezgi Genç’in, şimdi bile bazen yaptığı oyuncakların kendisinde kalmasını istiyormuş. Çocukluğunda annesi kendisine oyuncaklarını dağıtması gerektiğini söylediğinde, “Hayır ben evleninceye kadar bile oynayacağım bunlarla” dediğini hatırlıyor. Haksız da değilmiş aslında, hâlâ oynuyor oyuncaklarla... le petit yubbié ismi tahmin edileceği gibi Küçük Prens kitabının orijinal ismi Le Petit Prince’den geliyor. Küçük Prens sevgisi tüm arkadaşlarınca bilinen Genç, internette “yubbi” diye sevinirken yanlışlıkla “yubbié” yazmasıyla bir çeşit lakaba dönüşmüş le petit yubbié. Markanın ismi de böyle çıkmış. Oyuncakları önce etsy.com sitesine Ezgi Genç, henüz üniversite öğrencisi ama oyuncak sevgisi şimdiden ona bir meslek kazandırdı. El yapımı oyuncaklarıyla hem keyif aldığı bir işi yapıyor hem de insanlara farklı hediye seçenekleri sunuyor. Ezgi Genç. Fotoğraf: Vedat Arık koymuş. etsy.com, el yapımı oyuncakların satıldığı uluslararası bir site. Orada Star Trek rozetleri çok ilgi görmüş. Florida’da bir okul projeleri için tam 55 rozet istemiş Genç’ten. “Star Trek rozetleri hâlâ en çok satanlardan biri. Küçük ve ucuz üstelik hem de bir aksesuvar. Erkekler oyuncak sevmez önyargısını kırıyor biraz. Zaten bugüne kadar sattıklarımızın çoğunu yurtdışına sattık” diyor. Tek kişi çalıştığı için işler bazen biraz gecikebiliyor o yüzden bir şey almak istediğinizde biraz erkenden haber vermek önemli. Genç, oyuncakların yapım sürecinde de fotoğraflarını gönderiyor sipariş verenlere, olur da beğenmezlerse iptal edebilsinler diye. “Daha böyle bir şey çıkmadı ama sipariş biraz korkutucu bir olay olabiliyor, görmeden dokunmadan almaları, ondan korkmamalarını sağlamaya çalışıyorum” Genç şu an lepetityubbié. blogspot.com adresinden sipariş alıyor. Daha önce yapılmış oyuncaklardan birini seçmek ya da kendi istediğiniz bir şeyi sipariş etmeniz mümkün. “El yapımı şeyler yurtdışındaki insanları daha fazla çekiyor. Gördüğün ürünlerin kendine yakın olanını seçmiş olmuyorsun, sen kendi istediğin ürününü yaptırmış oluyorsun. El yapımı ve sana özel oluyor. Birine bir yerden geçerken bir şey alıp vermekten ziyade haftalar öncesinden onu düşünüyor ve sipariş veriyorsunuz. Tamamen ona ve size özel oluyor” diyor. Genç, verdiği oyuncakların beğenip beğenilmediğini de öğrenmek istiyor. Çünkü, “Böyle olunca sanki yine arkadaşıma hediye etmişim gibi hissediyorum” diyor. İlerde kendi dükkânın olsun istemez miydin diye sorunca “Aslında yanımda birileri olsa tabii ki daha da hızlı olur her şey. Ama şimdilik çok memnunum. Şimdi online olarak gitmesi çok güzel. Sadece tasarım yapıp oturmak bana göre değil. Zaten ben çok eğleniyorum bunları yaparken. Amacımdan şaşarım eğer başkalarına yaptırırsam” diyor. Genç, üniversite son sınıfta ve hat sanatı okuyor, bunun yaptığı işe katkısı olup olmadığını merak ediyoruz, hat disiplininin çok işine yaradığını söylüyor çalışırken. “Eli çok terbiye eden bir şey hat. Yaptığın küçücük bir hata hemen göze çarpıyor. Çok da felsefi bir şey”. Genç ilerde ‘kendin yap’ kitleri yapmak istiyor. İçine malzemelerini, yapım tekniğini tarif eden bir kullanım kılavuzu koyacağı kitler sayesinde herkes kendi oyuncağını yapabilecek. Bu yaz TEGV’de oyuncak yapımı dersi veren Genç, vakfın içinde çocuklar için bir oyuncak atölyesi açmak istiyor. “Çocuklar öğrensin istiyorum kendi yaptıkları şeyi hediye olarak vermenin güzelliğini” diyor. G muratsayin2005@gmail.com BİRİLERİ / RİFAT MUTLU (rifatmutlu@gmail.com) DEKORASYON MEKÂN Hünerli eller restorana girdi ŞİRİN GÜVEN T asarım artık her alanda... Öyle ki, restoranların mutfaklarından çalışanların giysi dolaplarına, yemek salonundaki masalardan, tabak ve çatal kaşıklara kadar her şey tasarlanıyor artık. 1993 yılında kurulan MDM Mimarlık da, bu konunun öncülerinden. Endüstri ürünleri tasarımcısı Mahmut Müftüoğlu ve mimar Ali Sefa Ekizce, “restoran tasarımı”, “catering tasarımı” yapıyor. Yani bir restoranı A’sından Z’sine kadar tasarlıyorlar. MDM Mimarlık, şimdiye kadar Sepetçiler Kasrı Hammam Restoran, Sepetçiler Kasrı Tonoz Cafe, Mabeyin Köşkü Restoran, Nişantaşı Tatbak, Zeynel İnegöl Köftecisi gibi birçok projeye imza atmış. Peki MDM Mimarlık tam olarak ne yapıyor? Öncelikle restoranın servis edeceği yemeğe uygun bir mutfak tasarlıyorlar. Izgara ağırlıklı bir yerse ızgarası büyük, daha çok ocak yemekleri çıkaran bir yerse geniş ocaklı ya da fast food restoranıysa kızartma ağırlıklı yemek çıkabilecek şekilde mutfağı düzenliyorlar. Onun dışında yemeğin çıkması gereken yere nelerin yakın M. Müftüoğlu olması gerektiğinden, mutfakta çalışan personelin ve garsonların eşyalarını koyacakları dolaplara kadar her şeyi planlıyorlar. Ardından restoranın salonunun tam kapasitesini hesaplayıp, ona uygun olarak bulaşıkların yıkanabileceği modülün büyüklüğünü belirliyorlar. Müftüoğlu ve Ekizce burada kritik noktanın restoranın tam Mahmut Müftüoğlu ve Ali Sefa Ekizce (sağda) restoranları A’dan Z’ye tasarlıyorlar. Mabeyin Restoran da onlardan biri... kapasiteli çalışmayacağını düşünen işletmeciler olduğunu söylüyor. Tam kapasitenin pek kullanılmayacağını öngörerek tam kapasiteye göre ayarlanmamış bir işleyişin çoğunlukla sorun olduğunu vurguluyorlar. Oysa MDM Mimarlık, restoranın salonunun kapasitesine uygun olarak pişirme, saklama ve bulaşık ünitelerini belirliyor. Tabii bir restorandan söz ediyorsak, onun iç tasarımını da unutmamak lazım. Mekânın servis edilecek yemeğin çeşidine de uygun olması gerekir. Masa örtüleri, perdeler, garsonların kıyafetleri, yerler ve duvarlar... Hatta yemeği yiyeceğiniz tabak ve çatal bıçak takımı bile düşünülüyor. Mesela Mabeyin Restoran için tasarlanan bir yemek takımı Güral Porselen’e yaptırılmış. Hatta Güral Porselen’de satılıyor da... Bu arada MDM Mimarlık sosyal sorumluluk projelerine de önem veriyor. Onlar Türkiye üniversitelerinde tasarım alanında öğrenim gören öğrencilerin katıldığı, sosyal sorumluluk bilinci taşıyan bir yarışma düzenlediler: “Fonksiyonel Mekânlar Tasarım Yarışması”. Katılanlardan engellilerin toplum içerisindeki konumunu “farklılık” algısından çıkarabilmek için bir Fiziksel Engelliler Anaokulu tasarlamalarını istediler. Toplum içinde “görünmeyen” engellilerin okulöncesi çağlarda topluma dahil edilebilmesi ve onların küçük yaşlarda sosyalleşmelerini sağlayarak toplumun aktif bir parçası olmaları için... Projeleri hazır... Ancak anaokulunun hayata geçmesi için başlattıkları sponsor arayışı henüz sonuç vermemiş. Şimdilerde Müftüoğlu ve Ekizce’nin tek umudu tasarlanan engelli anaokulu projesinin yapımını başlatabilmek ve böylece geleceğin Türkiyesi’nde sorumlu ve “engelsiz” bir çevre algısı yaratmaya yardımcı olmak. G Tel: 0216 434 55 22 (Bayramköprü Mevkii No:6/A İshaklı Köyü Beykoz İstanbul) C M Y B C MY B stanbul’da şehir merkezine sadece yarım saatlik mesafede, 70 dönümlük oksijen cenneti Saklıköy Country Hotel&Club, dört mevsim doğa ile iç içe yaşayabileceğiniz bir mekân. Ihlamur ve gürgen ağaçlarıyla çevrili, 10 binden fazla bitkinin yer aldığı bu mekânda yeşilin büyüsüne kapılacaksınız. Dilerseniz huzurlu bir hafta sonu için, dilerseniz şirket toplantıları için tercih edebileceğiniz Saklıköy Country Hotel&Club, iki ayrı otelden oluşuyor. Sekiz bin m²’lik binicilik alanından yeşillikler arasındaki havuza, tenis kortlarından mini futbol sahasına, yaz aylarında düzenlenen Saklıköy festivallerinden sizi 500 yıl öncesine götüren tarihi restorana kadar her ayrıntı düşünülmüş. Doğanın içerisinde organik ve doğal lezzetler ile kahvaltı büfesinde keyifli sabahlar geçirirken, adı ile bütünleşen Mahzen Restoran’da asırlar öncesine gidebilir, tümüyle o dönemin yemek mekânlarına bağlı kalınarak tasarlanmış ve sadece mum ile aydınlatılmış ambiyansta kendinizi farklı hissedebilirsiniz... G Saklıköy Country Hotel&Club İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle