Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 SUNAY AKIN 21 HAZİRAN / SAYI 1213 Mağara Adamı / TAYYAR ÖZKAN (www.tayyarozkan.com) Selim Başarır’ın büyük başarısı!.. ir gün kente bir sirk gelir... Arslanın kızı her gün oturduğu tabureden sanatçıyı illüzyon sanatının hocalarına verilen en büyük kükrediği, beyaz, süslü atların şaha izlemektedir. Günler sonra çocuk yerinden ödül olan “Best Magic Mentor of the Year” kalktığı ve palyaçonun gülümsediği kalkar ve heyecanla şunu söyler: “Heyyy, o ödülüyle onurlandırıldı. afişler kentin tüm duvarlarına asılır. İnsanlar taşın içinde bir at olduğunu nereden bildin?”... IMS, 1968 yılında kurulan ve 37.000 üyesi yanlarından geçerlerken bakarlar afişlere... Heykeltıraş Rodin’in yaptığı bir sihirdir!.. olan bir kuruluştur. David Copperfield, Chriss Ama, birileri vardır ki, yanından geçtikten Kadın, ocağı yakacak ateş alması için Angel ve Lee Alex gibi birçok ünlü sihirbazın sonra da dönüp bir kez daha bakar afişe... çocuğunu komşuya gönderir. Adam, sobasında layık görüldüğü ödülü Selim Başarır’ın Büyükler günün koşturmacası içinde hızlı hızlı yanan kömürlerden birini verecektir ama kazanması sihire inanan herkesi, en çok da yürürlerken, ellerinden tuttukları anne ya da çocuğun elinde bir kova ya da kürek yoktur. yıllardır çocukların hayallerine tanık olan babaları kendilerini sürüklerken, bakışlarını Çocuğa sıcak kömürü taşıyacak bir şey müzedeki oyuncakları gururlandırdı... Ve bu afişten alamayanlar çocuklar, yalnız getirmesini söyleyince çocuk, avuçlarını uzatır: büyük ödül töreni 13 Haziran günü İstanbul çocuklardır. “Kömürü ellerimde taşıyacağım”... Adam, Oyuncak Müzesi’nde gerçekleşti. Uluslararası O afişlerde bir de siyah pelerinli, siyah elinin yanacağını söyleyince, çocuk, avuçlarını başarıları ve yetiştirdiği illüzyonistlerin dünya şapkalı bir adam vardır... O adam sobanın altındaki küllerle çapındaki başarılarından dolayı taçlandırılan sihirbazdır!.. Mendillerin doldurarak uzatır: “Kömürü Selim Başarır’a ödülü, IMS Başkanı Tony içine ateşi saklayan, ellerimle taşıyabilirim”... Hassini tarafından verildi. Başarır’ın, 150’ye sihirli sopasını bir demet Çocuğun sözleri sihirdir!.. yakın gösteri gerçekleştirdiği İstanbul Oyuncak çiçeğe dönüştüren, Sihirbazların gösterileri Müzesi salonunda ödülü alması son derece şapkasından güvercinler, çocukların hayal dünyalarında anlamlıdır. Çünkü, bu salon yetiştirdiği genç tavşanlar çıkaran, sandığa “kandırmak” olarak sihirbazların da gösterilerini sunduğu koyduğu yardımcısını testereyle algılanmaz. mekândır. Selim Başarır’ın öğrencilerinden ikiye ayıran sihirbaz!.. Sihirbazı Özgür Özdural, İlkay Özdemir, Doruk Ülgen Gösteri biter, çadır dağılırken, bu şekilde Balkan İllüzyon Şampiyonası’ndan ödüllerle izleyiciler kendi aralarında algılamak döndüler Türkiye’ye... İllüzyon sanatının bu konuşurlar: “Yalan lan oğlum, genç ustaları, hocalarının kazandığı büyük hebisi yalan”... “Numara işte, ödülü tören öncesi sundukları gösterilerle yaptıklarının tümü palavra ama selamladılar. eli hızlı adamın”... “Madem o Selim Başarır bir sihirbaz... Ama o aynı kadar marifetli, para çıkarsa ya zamanda bir tıp doktoru! Psikiyatri ve şapkasından, ne diye sürünüyor psikoterapi dallarında hekim olan Başarır çadır köşelerinde”... Tüm bu “Hokkabaz” filminde Cem Yılmaz’a, “Vişne “büyük” konuşmalar, kalın enseler Bahçesi” adlı tiyatro oyununda da ve sırtlarla beraber uzaklaşırken Süeda Çil’e hocalık yapmıştır. Başarır’ı çadırdan, aralarında küçük yüzler bu anlamlı gününde sihir dünyasının dönüp geriye bakmaktadırlar... devleri yalnız bırakmadı. Çocukların yüzleridir onlar; “Mandrake” olarak tanıdığımız sihirbazın çadırına hayran hayran Ertuğrul Işınbark, Kaya Elöver, bakan, gülümseyen, siyah ceketler, Erdem Bulungiray, Erdinç koyu paltolar arasında birer yıldız Demiray ve Kubilay Tunçer’in gibi parıldayan çocuk yüzleri... de aralarında olduğu pek çok Büyükler sihirbazın “hile”sini sihirsever bu tarihi güne tanıklık ortaya çıkarmaya çalışırken, çocuklar ettiler. sihirin büyülü dünyasının tadını ISM Başkanı Tony Hassini’yle çıkarmaktadır. Sihirbaz ise konuşurken, sihirbazların aynı Selim Başarır bir sihirbaz, aynı zamanda da bir tıp doktoru... tavşanının, güvercininin yemini zamanda birer masalcı vermiş, yarınki gösteri için olduğunu bir kez daha anladım. eşyalarını hazırlamış, uykuya yatmaktadır; o sahte para basan, insanları, daha da önemlisi Hassini, New York’a geri döndü ama ondan gece çocukların rüyalarında kahraman halkını kandıran büyüklerin dünyasına aittir. geriye anlattığı şu güzel öykü kaldı: “Adam, olduğunu bilmenin haklı gururuyla... Oysa sihir demek, farklılık demektir, buluş torunuyla denizin kıyısında oturmaktadır... Sihirbazı “hileci” ya da “numaracı” olarak demektir, yenilik demektir. Hayallerin gerçeğe Güzel bir yaz akşamı, güneş ufukta batmak görmek yerine, onun sunduğu gösteriyi hayal dönüşmesindeki ilk adımdır sihir. Hayalleri üzeredir... Adam, torununu “Bak ne dünyasının kapılarını açan bir anahtar olarak tükenenler bu büyük gücü de yitirirler. yapacağım” diyerek göğsüne doğru çeker ve eline alan çocuklar yürüyecektir, bilimin ve Selim Başarır tam üç yıldır İstanbul Oyuncak elini de çocuğun göz hizasından ufka, batmakta sanatın yolunda. Tersanenin başmühendisi Müzesi’nde illüzyon gösterileri sunuyor olan güneşe doğru uzatarak şunları söyler: İbrahim Efendi’nin 1721 yılında, Haliç’te ziyaretçilere; hem de hiçbir ekonomik karşılık “Gidiyor... Gidiyor... Gidiyor...” Adam bunu yüzdürdüğü ve içinden çıkan beş çenginin beklemeden, gönüllü olarak. Müzenin yaparken eliyle güneşi aşağı doğru itmektedir!.. sırtında dans ettiği timsah şeklindeki denizaltı salonunda ya da kafeteryasında olsun, etrafı “Gidiyor... Gidiyor... Gitti!”... Çocuk, yok olan bir sihirdir!.. Albert Einstein’ın öğrenciyken hep genç sihirbazlarla doludur Selim güneşi görünce dedesine hayranlık dolu defterine yazdığı şu söz bir sihirdir: “Bir ışık Başarır’ın. Onlara illüzyon sanatının bakışlarla şunu söyler: “Heeeyyy, müthişsin demetinin üstüne oturup, dünyayı oradan inceliklerini, sihirbazın tarihteki önemini uzun dede... Ama ne olur bir kez daha yap!..” seyretmek isterdim”... Rodin, atölyesinin uzun anlatır, yeteneklerini geliştirmeleri için Selim Başarır ve öğrencileri, yeni sezonda ortasına koyduğu koca taşı yontarken, ev tek tek ilgilenir. İşte bu büyük sihirbaz, gösterilerini İstanbul Oyuncak Müzesi’nde bir işlerine yardım etmek için gelen kadının küçük International Magician’s Soiety tarafından kez daha yapacaklar. G B Doğal yaşam parkı... OZAN YAYMAN A vrupa’nın en büyük doğal yaşam parklarından biri İzmir Sasalı’da, 120 türe ev sahipliği yapıyor. Bin beş yüz hayvanın doğal ortamlarında barındığı Sasalı Doğal Yaşam Parkı’na binlerce ağaç ve bitki türü örtü oluyor. 425 bin metrekarelik alana kurulu park üzerinde akar su ve göletin yanı sıra yağmur ormanlarının küçük bir modeli de yer alıyor. Türkiye’nin ilk tropik merkezinin bulunduğu alanda özel olarak hazırlanan peyzajla ziyaretçilerin “yağmur ormanlarında geziyormuş” hissini soluması hedefleniyor. Timsah, yılan, kertenkele, koi balıkları, kaplumbağalar bu alandaki canlılar arasında. Parkta çocukların at, tavşan, tavuk, kaz, köpek ve kedi gibi evcil hayvanlarla bir araya geleceği alan da tasarlandı. Amaç, artık unutmaya yüz tuttuğumuz, uzağında kaldığımız, fotoğraflarda tanık olabildiğimiz doğayı bire bir haliyle solumak. Her hayvan için yaklaşık bin metrekarelik alan mevcut. Parkta filler için 15 bin metrekare açık alan, 550 metrekare kapalı barınak yer alıyor. İki adadan oluşan maymun yaşam alanları toplam altı bin 600 metrekare. Günde ortalama 3.5 kilogram muz tüketen sevimli hayvanlar parkta fazlasıyla ilgili çekiyor. Soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan lemunlar Türkiye’de sadece bu parkta bulunuyor. Alanda ziyaretçilerin papağanları elleriyle besleyebilecekleri özel mekânlar da var. Parkın giriş kısmında çok sayıda su kuşunun yaşadığı 8 bin 450 metrekare büyüklüğünde bir gölet yer alıyor. Hayvanların rahat biçimde izlenebileceği gezinti bantları, gözetleme kuleleri, dinlenme alanları ve çocuk oyun alanları parka ayrı bir renk katıyor. Ziyaretçilerle hayvanların arasında kafes, tel gibi yapay görsel ayıraçların bulunmaması gezilerde heyecanı daha da arttırıyor. Tel kafeslerin yerine doğaya uygun şekilde su ve hendek gibi doğal engelleyiciler kullanılmış. İzmir’deki park, Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği (EAZA) tarafından yerleşimi ve teknik donanımı açısından da örnek gösteriliyor. Merkezi Hollanda Amsterdam’da bulunan EAZA, Avrupa’daki 300 üye hayvanat bahçesi içinde İzmir Sasalı Doğal Yaşam Parkı’nın sayılı parklar arasında yerini alacağı görüşünde. Sasalı’daki doğal ortam için Avrupa’nın ve Afrika’nın farklı yerlerinden yüzlerce hayvan İzmir’e taşındı. Hayvanlar burada yavru doğurmaya da başladılar. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Projeyle Kuş Cenneti, Doğal Yaşam Parkı ve Kent Ormanı’nı birlikte ele alarak kentin kuzey aksında günü birlik rekreasyon ihtiyacını görecek önemli bir mekân oluşturuldu” diyor. G C M Y B C MY B