Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 21 HAZİRAN 2009 / SAYI 1213 Barış ve devrimin şarkıları DENİZ ÜLKÜTEKİN nu Che Guevara için söylediği “Hasta Siempre” şarkısındaki saf hüznüyle tanıdık. Sonrasında sık sık ülkemize de geldi. Nathalie Cardone birçok sanatçı gibi Hollywood kapısından içeri girmek için çırpınabilirdi. Oysa o müziğiyle bir aktivist olmayı seçti. Şarkılarıyla devrim ve barış mesajları taşıyor. Yeni albümü Servir Le Beau’da ise sırf kendi mesajlarını değil, tüm kadınların ve annelerin mesajlarını dinleyicilerine aktaracağını söylüyor. Çünkü Cardone’ye göre kadınlar olmadan dünyada barış ve devrimin olması mümkün değil. Hasta Siempre’yi neden seçtiniz? Kadere inanır mısınız? O zaman bana da inanırsınız. Ben Hasta Siempre’yi seçmedim. O beni seçti. Üzerinde Che tişörtü olan bir arkadaşım, “Sen yeni Che Guevara’sın” demişti. Çünkü Che’nin dediklerine benzer şeyler söylüyordum. Che Guevara devrim yolunda hep kadınlarla birlikteydi. Devrimde aşka da yer vardı. Bazı AmerikanLatin şarkıcılar bu O şarkıyı söylemek için ölüyorlardı ama ben dedim ki “Hasta Siempre’yi söylemek benim hakkım.” Belki biliyorsunuzdur, şarkıyı kaydettikten birkaç gün sonra Che’nin kemikleri bulundu, yapımcımın doğum günü de kendisiyle aynı. Bunun gibi şeyler yüzünden de benim için çok önemliydi. Hep “müziksiz bir devrim mümkün değil” denir. Yani devrimi müzik mi yapacak demek istiyorsunuz? Hayır hayır veya bilmiyorum belki bu dediğiniz mümkündür. Bana soracak olursan müzisyenlerin devrim yapmasına gerek yok. Niye? Çünkü yöntem bu değil. En basiti dünya üzerindeki herkesin çalışmayı bırakıp sokaklarda oturması. Ancak o zaman para sahipleri çalışanlar olmadan zenginliklerinin bir hiç olduğunu anlayabilir. Kendimizi tamamen değiştirmek ve çok daha insancıl olmak zorundayız. Bunu kadınlar ve anneler sağlayacaktır. Çünkü bebekleri biz dünyaya getiriyoruz ve onlarla ilgi her sırrı biliyoruz. Biz olmadan bir barış sağlanması mümkün değil. Dünyanın farklı yerlerinde, farklı insanlarla uzun dönemler yaşadınız. Bu tecrübeler size neler kattı? Nathalie Cardone yeni albümü “Servir Le Beau” ile karşınızda. Şarkıları yine barış ve devrim mesajlarını dünyanın bir ucundan öbür ucuna taşıyor. Albüm tüm kadınların ve annelerin sesini duyuruyor, çünkü barışa giden yol en çok da onlardan geçiyor... Öncesinde insanları sadece yaşadıkları yerin temsilinden ibaret sanırdım. Şimdiyse herhangi bir yerde biri bir şeylerin değişmesini istediğinde, benim de onunla aynı hisleri taşıdığımı söyleyebilirim. Çünkü dünya üzerindeki her yer, oraya ait bir mesaj taşıyor. Tek bir yeri ve kişisiyle bile gezegenimiz bize ait. Bu gezegendeki herkes birlikte yaşayabilir. Bu da kadınların yöntemleriyle mümkün olacak. Ben de bir sanatçı olarak dünyayı biraz olsun iyi bir yer haline getirmeye çalışıyorum. Bir sevgi yüz üzüntüye bedeldir. Üzgün birini gördüğünüzde ona şefkat gösterin göreceksiniz bir dakika içinde daha iyi olacak. Yani müzik sizin için dünyayı değiştirmenin de bir yolu? Her zaman en önde savaşçılar yer alır. Ben ise daha çok Gandhi gibi olmayı seçiyorum. Eğer devamlı savaşırsanız bu kez anlatmak istediklerinizi kaybedersiniz. İstanbul’a çok sık geldiniz. Bu kentin sizin için özel bir anlamı var mı? Siz uygarlığın önemli bir parçasısınız. Akdeniz buradan çok uzak ama kalbimizde aynı mesajı taşıyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’ndan beri gücün ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Ne zaman ülkenize gelsem kendimi iyi hissediyorum. Dediklerim sırf İstanbul ya da Ankara’yla da alakalı değil. Orta Asya’dan beri süregelen tarihinizi biliyorum ve bunu gözlerinizde okuyabiliyorum. G Pazar Çizer..... yazar çizer: Zafer Temoçin (zafertemocin@gmail.com) C M Y B C MY B