Katalog

21 HAZİRAN 2009 / SAYI 1213 3 CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi, tutuklu veya hükümlü gazeteci, yazarların sayısını sordu. Adalet Bakanı’ndan yanıt gelmedi, ancak Tutuklu Gazetecilerle Füsun Erdoğan Yazmak bazen tehlikeli ve yasaktır! ESRA AÇIKGÖZ PAZARIN PENCERESİNDEN Sen bana sen deme! SELÇUK EREZ Seeeen... Onu öyle demezler, peynir ekmek yemezler... Ne bozuluyorsun? Sen bana “Sen” diyemezsin! “Sen” kötü bir şey değildir ki... Ermişlere böyle hitap edilir. Uyduruyorsun! Sen Piyer, Sen Josef, sonra Sen Benua, Sen Mişel... Bunlara hep öldükten sonra “Sen” dememişler mi?.. Ben elhamdürüllah henüz sağım... Sonra bunlar Hıristiyan değiller mi? Hıristiyanın ermişi bile olmak istemem! Aslında “Sen” derken ben seni kasdetmedim ki... Neyi kasdettin? Bir sen vardır ya sende senden içeri... Eee? İşte onu kasdettim: Sen “iyi”sin ama o şöyle böyle... Abdülhak Hamid uydurmuş bunu... Değil; Yunus Emre... Her ne haltsa... Sırat Köprüsü ile gırgır geçen, “Altında gayya vardır; içi nar ile pürdür. Varıp o gölgelikte biraz yatasım gelir” gibi laflar edenlerden hoşlanmam... Yani huzurunuzda şarkı söylerken bundan böyle “Sen”leri “Siz”e değiştireceğiz... Örneğin “Siz, gözlerimde bir renk, kulaklarımda bir ses, içimde bir nefes olarak kalacaksınız efendim!” mi diyeceğiz... Münasiptir! Gel tarihe gömelim desem sığmazsın.. Bütün bunlara rağmen bana “Sen” demeni istemiyorum! Ne diyeyim? Başka bir şey de! Peki, öyleyse birkaç şey önereyim de hangisini seçerseniz öyle hitap edeyim sana... Ne gibi? Mesela, “Haşmetpenah”, “Şehin Şah”? Olmaaaz! Davos Fatihi? Beğenmedim! Ampullerin efendisi. Saçmalama! Harika çocuğun büyümüşü? İstemem: Bedri Baykam’la karıştırırlar.. Medeniyetlerin arabulucusu.. “Arabulucu” lafı bazen iyi şeyler çağrıştırmaz... Dünyayı kurtaran adam? Aklına nereden geldi? Cüneyt Arkın bunun filminde Atılgan’a Kasımpaşa’dan ışınlanıyordu.. Bak belki bu olur... Ama bir şartla... Şart nedir? Bundan sonra Baykal da bana böyle demeli.. Çalışırız.. Yetmez. Kılıçdaroğlu da öyle desin! Biraz güç ama elimden geleni yaparım... G erezs@superonline.com Dayanışma Platformu’na göre şu anda 24 gazeteci, yazar tutuklu yargılanıyor, üstelik de yıllardır. Gerekçe, 301, Terörle Mücadele Yasası gibi maddeler... T ürkiye’de iktidarlardan uzak durarak gazetecilik yapmak zordur. Önce düşük maaşla hayatta kalmanın yollarını öğrenmeniz gerekir. Bitmedi, sansürcü, baskıcı iktidarla uğraşmaya da hazır olun. Hatta muhalif bir yayın organında çalışıyorsanız cezaevine düşmeyi de göze almalısınız. Geçen hafta CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yazılı olarak yanıtlaması istemiyle şunları sordu: “TCK’nin 301. maddesinde yapılan son değişiklikten sonra Adalet Bakanı bu yasa çerçevesinde kaç kişinin Aylin Duruoğlu yargılanması için izin verdi? Şu anda çeşitli davalar dolayısıyla Türkiye’de tutuklu veya hükümlü olan gazeteci ve yazarların sayısı kaçtır?” Bakan’dan yanıt gelmedi, ama Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’nun raporu, durumun vahametini göz önüne seriyor. Şu anda cezaevinde 24 gazeteci ve yazar bulunuyor. Ölümcül rahatsızlığı olanlar da var. Mesela Odak dergisi sahibi ve yazıişleri müdürü Erol Zavar, mesane kanseri, dışarıda tedavi edilmesinin zorunluluğuna rağmen 2001’den beri tutuklu... Vatan Gazetecilerle Dayanışma gazetesinin internet sitesinin Platformu Sözcüsü Necati yayın yönetmeni Aylin Abay’la konuştuk... Duruoğlu, “Devrimci Cezaevlerinde tutuklu Karargâh” örgütüne yönelik üç bulunan 24 gazeteci ve kişinin öldüğü operasyondan yazarın “suç”u nedir? sonra 27 Nisan’da gözaltına Türkiye’de düzen alındı, tutuklu yargılanıyor. muhalifi, devrimci, sosyalist Çünkü operasyonda öldürülen Necati Abay basın emekçileri çoğunlukla ve okul arkadaşı olan Orhan gazeteci kimlikleri nedeniyle Yılmazkaya “Türk Hamamı” değil, hileli yöntemlerle, komplolarla “terör kitabını çıkardıktan sonra Duruoğlu’yla örgütü mensubu”, “terör örgütüne yardım buluşmuş, kendisinden kitap tanıtımı için ve yataklık yapmak” gibi asılsız iddialarla yardım istemişti, bu tutuklanması için yetti! yargılanıyor. Bu gelenekselleşmiş bir devlet Özgür Radyo Genel Yayın Koordinatörü politikası. Nâzım Hikmet’ler, Aziz Füsun Erdoğan, 8 Eylül 2006’da gözaltına Nesin’ler de komik iddialarla yargılanıp, alındı, 12 Eylül’de tutuklandı. O tarihten uzun yıllar hapis yattılar. beri de davasının sonuçlanmasını bekliyor. Beş gazetecinin 26 Haziran’da Atılım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni yapılacak duruşmasının önemli İbrahim Çiçek ve Genel Yayın olduğunu açıkladınız. Nedir önemi? Koordinatörü Sedat Şenoğlu da Erdoğan ile Her şeyden önce 10 Eylül 2006 davasının birlikte gözaltına alındı, “Marksist Leninist 7. duruşması. Beş gazeteci üç yıldır tutuklu Komünist Parti yöneticisi olmakla ve yani şimdiden cezalandırıldılar. anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek” Mağduriyetlerinin daha da artmaması için suçuyla tutuklu yargılanıyorlar; davaları bırakılmalılar. Ayrıca bu dava, TMY’nin en sonuçlanmadı... Beş gazetecinin duruşması kapsamlı ilk davası. TMY’nin tüm 26 Haziran saat 11.00’de Beşiktaş olumsuzlukları devam eden başkaca Adliyesi’nde yapılacak. Biz de Tutuklu Sedat Şenoğlu gözaltında kaybedilmiş ya da bir süre sonra davalar için emsal teşkil ediyor. Uzun süre öldürülmüş. Mezarları hâlâ kayıp. dosya üzerinde gizlilik kararı uygulandı, Kaybedilen gazeteciler bunla sınırlı sanıklar ve avukatları suçlamalarla ilgili değil, ancak Sabahattin Ali gibi birkaçı detaylı bilgiye ulaşamadı. Ergenekon dışında bu konuda pek de bilgi yok. davasıyla basının mercek altına aldığı 1940’lar, gazetecilere yönelik saldırının “gizlilik kararı”, “iddianamenin geç yoğunlaştığı yıllar. Sabahattin Ali, Aziz yazılması”, “yargılamanın gecikmesi” gibi Nesin ve Rıfat Ilgaz’ın çıkardıkları Marko hususlar, ilk kez bu davada yaşandı. Sanık Paşa adlı gülmece dergisi çeşitli baskılara ve avukatlara göre soruşturma; yasaya, maruz kalıyor. Gazeteciler üzerindeki usule, hukuka aykırı ve ideolojik bir baskıların bir sonucu olarak Marko yaklaşımla yapıldı. Dava, TMY karşıtı Paşa’nın sahibi ve yazarı Sabahattin Ali, mücadelenin önemini de ortaya koyuyor. yurtdışına kaçma girişimi sırasında, Düşünce ve ifade; söz, eylem ve Bulgaristan sınırında kaybediliyor, 2.5 ay örgütlenme özgürlüğü bakımından sonra, 16 Haziran 1948’de öldürülmüş TMY’nin, 301’in, vb. maddelerin iptal olarak bulunuyor. Sonradan mezarı da edilmesi zorunlu. kaybediliyor. 12 Eylül de aynı zamanda bir Bunlar haber alma özgürlüğünü de gazeteci kıyımı. 1990’da etkiliyor. çıkarılan kanun hükmündeki Gazeteci ve yazarlara bir kararname, “sansürsürgün yönelik gözaltı ve kararnamesi” veya “ss tutuklamalar, son süreçte kararnamesi” olarak gazeteci Hrant Dink’in sokak adlandırıldı. Çok sayıda ortasında katledilmesi, gazeteci gözaltına alınıp Yürüyüş dergisi dağıtımcısı tutuklandı, muhalif gazete ve Engin Çeber’in işkenceyle dergiler kapatıldı. 90’larda öldürülmesi gibi örnekler Sabahattin Ali Doğu’da Ferhat Tepe, Nazım düşünce ve ifade özgürlüğüne Babaoğlu, İsmail Ağay ve yönelik saldırganlığın çeşitli Seyfettin Tepe gözaltında kaybedildi. biçimleri. Bunlar, aslında doğrudan halka 2006’da çıkarılan Terörle Mücadele yapılmış saldırılar, çünkü halkın haber alma Yasası’yla gazeteciler üzerindeki baskı özgürlüğü, TMY, 301, vb. yasal daha da arttı, artıyor. düzenlemelerle, antidemokratik fiili Toplumsal muhalefetin “Toplumla uygulamalarla kıskaç altına alınıyor, Mücadele Yasası” adını verdikleri TMY, otosansürü koşullandırıyor. Bu arada geçen “söz, eylem ve örgütlenme” özgürlüğüne ay sansürün kaldırılışının 100. yılı kutlandı. doğrudan bir saldırı. İlk ve en kapsamlı Bu ikiyüzlülük. Bu topraklarda sansür hiç uygulanışı 8 ve 21 Eylül 2006’daydı. Çok kaldırılmadı, gelenekselleşmiş devlet sayıda yasal gazete, dernek, sendikaya politikası olarak hep sürdürüldü. baskın düzenledi. En son yüzlerce DTP’li En yoğun hangi dönemlerde yaşandı? gözaltına alındı. Askeri darbe dönemini Toplumsal muhalefet güçlerine yönelik aratmayan bir uygulamayla ilerici memur saldırganlığın arttığı dönemler... Örneğin sendikası KESK’e baskın yapıldı, üye ve Ermeni halkına yönelik uygulanan 1915 yöneticileri tutuklandı. KESK baskını bile tehcirinde sadece İstanbul’da 220 aydın, tek başına TMY saldırısının nereye gözaltı, tutuklama, tehcire maruz kalmış. vardığını, varabileceğini gösteriyor. G On Ermeni gazeteci, yazar, şair de ya İbrahim Çiçek İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Hakan Çankaya / Neşe Yazıcı Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/ 75 / 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri/Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/ İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. (cumdergi@cumhuriyet.com.tr) C M Y B C MY B