Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Yaşanabilir bir dünya yaratmak elimizde, siz de bir adım atın... gezegen kaldırabilecek durumda değil. Yaşama alışkanlıklarınız değişmediyse enerji tasarrufu geçici bir çözümdür. Ya da organik tüketelim diyorlar, tamam, ama bunu sadece çocuğumuzun sağlıklı büyümesi için değil, organik ürünler çevreye daha az zarar verdiği için yapalım. Ayrıca tükettiğimiz bir monokültür ürünü olduğu takdirde kimyasal ilaçların kullanılmamış olması yeterli değil. Çünkü kilometrelerce alana aynı ürün ekilirse o yöredeki ekosistem kötü etkileniyor, böcek ve kuş çeşitliliği azalıyor. Bir de bu organik ürün uzaktan gemilerle, trenlerle, kamyonlarla getirilirse eğer karbon ayak izi de yüksek oluyor. Yani en önemli nokta, her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunun fark edilebilmesi. Bütüncül bir bakışa ihtiyaç var. Bunu insanlara gösterebilmek için çalışıyoruz.” 5 NİSAN 2009 / SAYI 1202 Mağara Adamı / TAYYAR ÖZKAN (www.tayyarozkan.com) Bu yaşam “sürdürülebilir” sanmayın! ŞİRİN GÜVEN S ürdürülebilir Yaşam Kolektifi dünyamızı kurtarmaya çalışıyor. Evet, hiç şaşırmayın öyle... Onlar kaynakları tükenmek üzere olan bir dünyada yaşadığımızın farkındalar ve bu işe kendi adlarına “dur” diyebilmek için yola çıkmışlar. Sık sık toplanıyor, fikir alışverişi yapıyor ve çeşitli projelerle insanlara sürdürülebilir sandığımız bu sistemin öyle olmadığını, bir şeyler yapmak gerektiğini anlatmaya çalışıyorlar. Birlikte yapacaklarının bireysel girişimlerin ötesine geçebileceğinin farkındalar. Bu konuda bilgi birikimleri ve deneyimleri çok, bunları da paylaşmak istiyorlar. Gelelim kolektifin kuruluş hikayesine... ODTÜ’de “Ekoköy Tasarım Eğitimi”nde tanışan ve belli konularda kaygıları olan birkaç kişi, İstanbul’a dönünce birlikte “bir şeyler yapmaya” karar veriyor. Kolektiften Tuna Özçuhadar, İTÜ Mimarlık Bölümü’nde yazdığı yüksek lisans tezinde “Sürdürülebilirliğin Ölçümlenmesi” üzerine çalışıyor. Yapı sanayisinin ekoloji üzerinde büyük ve yıkıcı etkisi olduğunu işte bu sırada daha yakından gözlemliyor. Bunlar arasında neler mi var? “Dünya için fazlasıyla zararlı karbon salımlarına neden olan enerji tüketiminin yüzde 40’tan fazlasını yapı sanayii kullanıyor. Hammadde edinimi esnasında doğal kaynakların yok edilişinden de yine büyük ölçüde bu sektör sorumlu.” MAHALLE BAHÇELERİ Onlar için “şehirde sürdürülebilirlik” çok önemli. Artık petrol sonrası uygarlık için hazırlıkların yapılması gerektiğini savunuyorlar. Buna da ısıtmadan besin aktarımına kadar petrole en fazla bağımlı olduğumuz şehirlerden başlamak gerek. Çünkü çevrelerindeki kaynakları tüketen şehirler için kilometrelerce öteden taşınan su ve gıda, yarattıkları karbon ayak izleri yüzünden bu evrene zarar veriyor. Şehirlerde sürdürülebilir bir yaşam kurabilmek için bir önerileri de var: “Mahalle bahçeleri”. Şehrin ihtiyaçlarının uzaklardan taşınması yerine boş alanların değerlendirilmesi. Bu önerilerini, şehirde yüzde 80 oranında tarım yapılan Küba’yı göstererek destekliyorlar. Görülen o ki, var olan yaşam tarzı sürdürülemez. Beşikten beşiğe tasarım ilkesini benimseyen Alman kimyager Michael Braungart’ı dediği gibi; “Bugünün çevreci yaklaşımları, çocuğunu döven bir babanın bir sonraki yıl çocuğunu daha az dövme taahhüddünde bulunmasından farklı bir şey değil.” Çözüm mü? İşe, mimariden, üretim ve tüketime kadar her konuda “sürdürülebilirlik” kavramını dikkate almakla başlayabiliriz. G www.surdurulebiliryasam.org Kolektiften Tuna Özçuhadar ve Pınar Öncel. Leonard’ın Story Of Stuff filmini Türkçe’ye çevirdik, atyazı ve dublaj yaptık. Yaşam döngüsünü anlatan, üretim ve tüketimin çevreye ve insanlara maliyetini gösteren film bizi çok etkiledi, yaratıcısıyla iletişime geçtik. Böylece Türkçe altyazılı filmi Leonard’ın katılımıyla gösterebildik. Daha başka projelerimiz de var.” Bütün bunlar “sürdürülebilir yaşam”la ilgili farkındalık yaratabilmek için, bu konuda bütüncül bir bakış kazanmalarını sağlamak için... Söz ettikleri daha az enerji tüketen ampul kullanarak dünyayı kurtardığını sanan insanlar yaratmak değil. “Günümüz çevreci bakış açısıyla işler yanlış gidiyor” diyor Özçuhadar, “Enerji tasarrufu tek başına yeterli çözüm değil. Enerjinin nerede üretildiği çok önemli. Eğer kömür santralında üretiliyorsa ampulü istediğiniz kadar değiştirin... Kömür santrallarının yaptığı kirliliği bu NATIONAL GEOGRAPHIC TÜRKİYE, 8. YILDÖNÜMÜNDE TÜM OKURLARINA ARA GÜLER’İN OBJEKTİFİNDEN DÜNYAYI ARMAĞAN EDİYOR. İYİ BİR DÜNYA İÇİN... Bunlar ona, “sürdürülebilirlik” kavramıyla özellikle mimarlık öğrencilerinin tanışmasının şart olduğunu gösteriyor. O yüzden de ilk iş olarak, mimarlık öğrencileri için “Sürdürülebilirlik İçin Taşkışla Toplantıları” düzenliyorlar. Bu, birlikte bir şeyleri değiştirebilecekleri inancını da pekiştiyor. “Dünya keşke daha iyi bir yer olabilseydi” diyerek eve dönen umutsuz bireyler olmak yerine “Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi”ni kuruyorlar. Peşine düştükleri ilk soru “Sürdürülebilir yaşam için kolektif olarak ne yapabiliriz?” Yanıtı onlardan: “Toplantılar, etkinlikler, workshoplar yaptık. Gıdadan enerjiye, atıktan mimariye, madencilikten suya kadar oldukça geniş bir perspektifteki konuyu sürdürülebilir yaşam bakış açısıyla ele alan 25 filmin gösterildiği bir festival düzenledik. İnternette yayımlanan, geçen yıl Time Dergisi tarafından ‘çevre kahramanı’ ilan edilen Annie Orhan Kural’ın yeni kitabı “Dünya İçin Bir Şey Yap! NİSAN SAYISI ÖZEL EKİYLE BİRLİKTE BAYİLERDE www.nationalgeographic.com.tr C M Y B C MY B ARA GÜLER’İN DÜNYASI ünyamızı hep birlikte nasıl kurtarabiliriz, örneğin siz neler yapabilirsiniz? Yanıtı, Prof. Dr. Orhan Kural’ın yeni çıkan “Dünya İçin Bir Şey Yap!” kitabında. Çevreye duyarlılılığı ile bilinen Kural’ın kitabı küçük hacimli olmasına rağmen çok önemli bilgiler içeriyor. Kural, bu kitabı yazmakla, toplumsal sorumluluğunu yerine getirdiğini düşünüyor, “Tüketerek, tükeniyoruz” diyor. Ona göre çevre sorunlarının yüzde 90’ınında insan suçlu ve bu sorunlar artık sınır tanımıyor. İklim değişikliklerine ve küresel Dünyayı nasıl kurtaracağız? D ısınmaya da insanın tüketim hırsı neden oluyor. Kitapta; lavaboya dökülen yağlar, elektronik atıklar, hormonlu besinler, havai fişekler, uçan balonlar, zararlı ambalajlar gibi konu başlıkları yer alıyor. “Hiçbirimiz, hepimiz kadar güçlü değiliz” diyen Kural, “Dünya için bir şey yap!” kitabını okuyanların buradan öğrenecekleri bilgilerle, çevreye karşı sorumluluklarını yerine getirebileceklerini öne sürüyor... Şık sayfa tasarımı ve hoş bir kapakla yayımlanan kitabın fiyatı da çok uygun; 2 TL... G