Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 5 NİSAN 2009 / SAYI 1202 Her takının bir anlamı var Sabrina Fresko takı tasarımcılığının sanatsal yanıyla ilgileniyor, bir mimar. Yaptığı takıları küçük heykeller olarak adlandırıyor çünkü hepsinin ayrı bir anlamı ya da konusu var. Fresko değişimin peşinde. Eserlerini ise Ortaköy’deki Simya Galeri’de sergiliyor... DENİZ YAVAŞOĞULLARI Fotoğraf: Uğur Demir abrina Fresko modayı takip etmeyen takı tasarımcılarından. Değişimin peşinde olduğunu vurguluyor, “Eğer yaptığım birşey çok beğenilir ve tutulursa, bu onun değişikliğinden kaynaklanır” diyor. Aslında bir mimar olan Fresko’yla Ortaköy’deki galerisinde görüştük. Koyu ahşap döşemeli, siyah duvarlı galerinin her camekanında takılar sergileniyor. Fresko’nun tasarladığı takılara bakarken, farklı olduklarını idrak etmek zor olmuyor. Yaptığı takıları S “takılabilir heykeller” olarak tanımlıyor. Fresko, mimarlık eğitimini önce Paris’te almış, ardından da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi’nde. 20 yıl mimarlık yaptığını anlatıyor. Konu, takı tasarımcılığına nasıl heves duyduğuna gelince de hiç tahmin edemeyeceğimiz bir şey açıklıyor; “Ben aslında hiç takı takmazdım” diyor! Hatta konu üzerine çalışmalara başlayınca, “Niye yapıyorum, ben takı takmam ki!” diye düşünmüş. Şimdi bu alışkanlığı değişmiş, hatta takı takmadan dışarı çıkamıyormuş... Sabrina Fresko için takı sanatın bir uzantısı, tabii ki kendi yaptığı şekliyle. “Her yaptığım takı bir heykel, her birinin bir anlamı var benim için. Sonunda bir süs oluyorlar, fakat konulu süsler” diyor. Fresko, mimarlık yaparken, iki proje arasında yakaladığı bir boş vaktinde başlamış takı yapmaya. Öğrenirken bir heykel yaptığını ve o heykelde kendini gördüğünü söylüyor. Sonra heykel konusunu tüketene kadar çalıştığını, modern takı tasarımı üzerine work shoplara katıldığını anlatıyor. Metal dokuma tekniklerini de Amerikalı bir takı tasarımcısından öğrenmiş. “Ondan sonra kendiliğinden gelişti” diyor, “insanlar evime gelip takılarımı almaya başladıklarında böyle bir galeri kurmanın vaktinin geldiğini anladım ve Simya Galeri’yi açtım.” Simya Galeri’de takı tasarımı kursları veren Fresko, edebiyat vb. farklı konular üzerine seminerlerin de gerçekleştirildiğini söylüyor. Ona göre, galeri herkesin bir potada eriyeceği, kültür alışverişi yapacağı bir ortam. “Simya” adının da buradan geldiğini belirtiyor. Simya Galeri’de bu yılın konusu, İstanbul. Konu, İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması üzerinden seçilmiş. Yıl sonunda açılacak sergide, galeride takı tasarımı derslerine katılanların İstanbul’u anlatan takılarına yer verilecek. Fresko’nun ilham aldığı alanlar da geniş; romanlar, filmler ve en çok da müzik. Fresko, burada yapılan seminerlerin de yaratıcılıklarında etkili olduğunu söylüyor ve bize yaptığı bir broşun hikâyesini anlatıyor: “Edebiyat seminerlerimizden birinde Güney Afkikalı bir yazarın bir romanını okuduk. Romanda Güney Afkikalı bir beyaz kız, siyah bir adama âşık oluyor, ama adam Arap ve sınır dışı ediliyor. Sonrasında adamın, çöl kenarında yer alan fakir köyüne gidip orada yaşıyorlar ve kadın o çölde kişiliğini, huzurunu buluyor. Her sabah kocasını, yeğenini ve köpeklerini alıp çöle gidiyor. Bu broşta onları yaptım, yaparken ‘herhalde kimse de almaz bunu’ diye düşündüm, ama çok beğenildi. Alanlar romanı da okudular.” Sabrina Fresko broş yapmayı çok seviyor, çünkü ona göre broş, insana takıyı bir tablo gibi taşıma olanağı veriyor. Daha geniş bir çalışma alanı sunduğu için bilezik yapmayı da seviyor. Takılarını tasarlarken genelde gümüş ve değerli taşlar kullanıyor. Gümüş denince akla, ucuz bir işçiliğin gelmesinden yakınıyor. Gümüşü altına gösterilen özenle işlediğinin altını çiziyor. Eski Mısır’da gümüşün asil metal sayıldığını, Mısırlıların tabakçanakta altın kullanırken, takıda gümüş kullandıklarını hatırlartıyor. G Pasquale Bruni Damas mağazalarında Pasquale Bruni’nin rafine ironi anlayışı “Temptation” koleksiyonuyla geri dönüyor. Koleksiyonun esin kaynağı, cazibenin ve günahın sembolü “elma”. “Temptation” mücevherleri beyaz altın üzerine pırlanta, kırmızı, pembe ve yeşil topaz kullanılarak tasarlanmış. Koleksiyonda beş pırlantalı kolye modeli, dört küpe modeli bulunuyor. Pasquale Bruni ürünleri, Maçka, Kanyon ve Çırağan’daki Damas mağazalarında satılıyor. Mücevherin vahşi doğası Roberto Coin Jungle konseptli tasarımlarla yine vahşi doğayı stilize ederek avangard kadınların boyunlarına, bileklerine ve ellerine doluyor. Roberto Coin‘in “Kobra” serisi şehveti ve heyecanı yansıtıyor. Tasarımlardaki spiraller ve kıvrımlar, sembolik anlamda baştan çıkarmayı ifade ediyor. Roberto Coin bu mücevheri altının üç rengiyle, elmas ve mine süslemeli olarak sunuyor. Tiger (kaplan) koleksiyonuna ait bilezikler ve yüzükler ise, zarafetin kurallarını inkâr etmeden gösteriş yapmaya cesaret eden bir kadınsılığı ortaya koyuyor. Koleksiyonun ana motifi, çarpıcı çizgileri ... Altın ve siyahın birlikteliği Tekin Seyrekoğlu Kuyumculuk şık tasarımlarıyla altına anlamlar katıyor. Tekin Seyrekoğlu’nun yeni tasarımlarında siyahın asaletiyle altının cazibesi bir araya geliyor. Sevdiklerinize farklı hediye alternatifleri sunmak ve şıklığınızla göz kamaştırmak istiyorsanız, Tekin Seyrekoğlu Kuyumculuk’un tasarımlarını deneyebilirsiniz... Alef’te bahar... Alef Mücevher Atölyesi baharı renkli bir tarzla karşılıyor. Necef, smoky quartz, mavi topaz, garnet altın ve gümüşle buluşuyor. Yeni koleksiyon parçalarının her biri Yeşim Yüksek tarafından Teşvikiye’deki atölyesinde elişçiliğiyle limitli sayıda üretildi. Eski kuyumculuk tekniklerinin modern çizgilerle kesişmesi de koleksiyona heyecan katan bir unsur. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Koordinatör: Neşe Yazıcı / Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Dilşad Özkaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/ 75 / 343 72 74 (55434850 Esenyurt/ İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. (cumdergi@cumhuriyet.com.tr) C M Y B C MY B 555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri/Hoşdere Yolu