22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 5 NİSAN 2009 / SAYI 1202 Mutluluk da stres yaratıyor Felsefeci ve yönetici koçu Erol Coşkuner genel düşüncenin aksine severek yapılan işlerin de strese neden olduğunu anlatıyor. Coşkuner’e göre severek yapılan işlerin canlılığı stresi örtüyor ve insanın çökmesine neden olabiliyor... ELİF TOKBAY gereğinden fazlasının kronik strese neden olduğunu hatırlatıyor ve diyor ki; “Fiziki şartların değişmesi, sıcak ya da soğuk ortamlar, yeterli besin alamama, zehirlenme, bedenin bir virüsle karşılaşması, belalı bir patronla çalışmak stres yaratır. Fakat daha iyi bir semte taşınma, terfi etme, gelir artışı gibi olumlu değişiklikler de stres yaratıyor. İşin en garibi eğlenmek ve mutlu olmak da stres yaratıyor. Hatta bir araştırmaya göre gelir artışı ve statü yükselmesi intihar nedenleri arasında.” Erol Coşkuner stresle ilgili açıklamalarını Hans Selye’nin fareler üzerinde yaptığı deneylere dayandırıyor. dönemin şok dönemi olduğunu, bu aşamada bir sarsıntı yaşandığını anlatıyor. Bu dönemin çok yorucu olduğunu ve arkasından uyum sağlama döneminin geldiğini söylüyor. Bu aşamada stres yaşayan canlı duruma başarıyla uyum sağlamış görünüyor fakat, bu süreç organizmaya pahalıya patlıyor. Çünkü arkasından tükenme dönemini getiriyor. Tükenme döneminde yapılan işle ilgili herhangi bir sorun yaşandığında yorgunluk ve stres belirtileri ortaya çıkmaya başlıyor. “Öyle bir duruma geliyorum ki patronun istediğini hemen yapıyorum, çok canlıyım, çevremdekiler tarafından çok beğeniliyorum. Aslında bu canlılık yaşadığım stresi örtüyor. Canlı ve istekli kişiler stresin tüm işaretleridir” diyen Coşkuner, insanların dinginleşmeyi öğrenmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Dinginleşmenin stresten kurtulmak için çok önemli olduğunu söyleyen Coşkuner, bu durumda bilinenin aksine hareketsizliğin ve uyumanın yorgunluğu arttıracağını anlatıyor. Dinginleşmenin ancak insanın beynini boşaltmasıyla sağlanacağını belirtiyor. Kronik stres yaşayan insanların yoruldukları zaman yaptıkları işi bırakıp kendilerini canlı hissettiklerinde yoruluncaya kadar çalıştıklarını örnek veren Coşkuner bu sahte canlılığın stresi tetiklediğini de söylüyor. Coşkuner’e göre bu durumda insanlar kendilerine yeni bir yaşam kurmalı, işleri öncelik sırasına göre dizmeli ve bir sıraya koymalı. “Duyulardan, bedenden gelen bilgiler beyinde talamusa gider, talamus da bunları uygun bölgelere, kortekse gönderir. Ve orada işlem yapılır. Stres olduğu zaman talamus kısa devre yapar, korteksle ilişkisini azaltır. Yani eski bilgileri kullanamaz ve düşünme sakatlanır. Karar verme zorlaşır, uygulama iyice zorlaşır. O yüzden stres yaşayanlar hayatlarına hâkim olamazlar, önlerine çıkan işe kaptırırlar kendilerini. Kronik stres yaşayanları iş kapar, bırakamazlar. Ya da işe başlayamazlar. Kronik stres yaşayanlar mutfaktan bardak almaya giderken banyoya dalar. Ya da olaylardan koparlar. Bu durum organizmanın ona tanımadığımız dinlenme hakkını bizden koparıp almasıdır” diyor Coşkuner ve ekliyor: “Strese dayanıklı olmak istiyorsak günde bir 20 dakika hiçbir şey yapmadan durmayı öğrenmeliyiz. Bu dinlenme payını tanımazsanız canlanırsınız. Ama bu canlılık çöküntüyle sonuçlanır. Dikkatimizi başka yöne çekmeliyiz. Biz dinlenmeyi ve dinginleşmeyi unutmuş insanlarız. Ama bu tekrar öğrenilebilir. Hayvanlar bile dinleniyor!” G Murat Sayın (muratsayin2005@gmail.com) M odern çağın en önemli sorunlarından birinin stres olduğunun artık ilkokula giden çocuklar bile farkında. Çünkü onlar da küçücük bedenlerine birkaç boy büyük gelen stresler yaşıyor. İnsanoğlunun kurduğu düzenle üç yaşındaki çocuktan 93 yaşındaki yetişkine kadar öğretmeyi başardığı bu “müthiş” deneyimin sizin de başınıza gelmediğini düşünmüyoruz bile. Seviye belirleme sınavından ÖSS’ye, üniversiteden mezun olup iş aramaya, işinizi kaybetmekten ilişkinizi bitirmeye, üç kuruşluk emekli maaşınızla nasıl geçineceğinizi çok bilinmeyenli denklemlerle hesaplamaya çalışmaya kadar çektikçe uzatabiliriz stres yaratan durumları. Sizi strese sokmak gibi olmasın ama Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Felsefeci Erol Coşkuner’in stresle ilgili yeni saptamaları var. Coşkuner, bilinenin aksine severek yapılan işlerin de stres yarattığını, mutlu kişilerin de stres yaşadığını, hatta mutluluğun, ihtiyaç fazlasıysa kronik strese neden olabileceğini, başarı ve beğenilme duygusunun gerginlik yarattığını, dinlenme ve uykunun kronik stresi azaltmadığını, canlılığın stresi örttüğünü ve stres yaşayanların hastalık tepkilerinin gerçek olduğunu söylüyor. Stres konusunda önemli araştırmalar yapan Hans Selye’nin “Ancak ölüler stres yaşamaz” lafını hatırlatarak sözlerini açıklayan Coşkuner, stresin aynı zamanda bir ihtiyaç olduğunu, fakat Erol Coşkuner. BİRİLERİ / Rifat Mutlu Selye araştırmasında bir grup fareyi soğuğa alıştırıyor. Fareler soğukla karşılaştıklarında büzülüyor, sonra bir araya geliyorlar, yiyecekleri azalıyor ve tüyleri kötüleşiyor. Ama soğuk ortamda yaşamaya devam ettiklerinde duruma alışıyorlar. Soğuk ortama, soğuğa alışmamış farelere oranla çok daha fazla uyum sağlıyorlar. Ancak bu fareler soğukla ilgili herhangi bir hastalık yaşadıklarında, soğuğa alışmamış farelerden daha hızlı çöküyor ve ölümleri daha çabuk oluyor. Stresin üç döneminin olduğunu söyleyen Coşkuner, birinci olumsuz yönlerine açıktır. İşin kötü yanı bizim kültürümüz bu tür insanları beğenir. Ama o tükenmeye doğru gitmektedir. Çünkü biz yapılan işi sevmeyi gerginlik ve canlılık sanıyoruz. Canlılık döneminde yorgunluğun hiçbir izini yaşamayız. Fakat sorunlar ortaya çıkmaya başladığında biz bunu hastalık olarak görürüz. Örneğin kişi doktora çok sık üşütüyorum diye gider, ya da yorgunum, kalbim hızlı çarpıyor, mide ülseri oldum galiba diye... Fakat tıbbi anlamda pek bir neden bulunamaz. İşte bunlar temelde tükenmeye gitmenin (rifatmutlu@gmail.com) DEKORASYON Sandalye deyip geçmeyin... SİNEM DÖNMEZ “Sandalye deyip geçmeyin, siz dokuz aylık hamile bir kadının oturduğu sandalyenin kırıldığını düşünebiliyor musunuz? Biz bunu düşünmek zorundayız... Sağı solu açılmaya başlayınca sandalyenin önemini anlıyorsunuz.” Bu sözlerle anlatıyor yaptığı işi Kerim Başterzi. Sandalyeci AŞ’nin kurucularından biri. Bir aile şirketi Sandalye AŞ. Kerim Başterzi, Hasan Başterzi ve Şeyma Karamanoğlu kardeşler ile Hasan Ataseven’in ortaklığında Kerim Başterzi İzmir’de, 2002’de kurulmuş. Ahşap ve alüminyum sandalye, masa, kanape ve oturma grubu üretiyor. Amaçları, gerçekten sağlam sandalyeler üretmek. Krize rağmen işlerinin iyi gitmesini de buna bağlıyorlar. Kerim Başterzi’yle Sandalyeci AŞ’yi konuştuk. Sandalyeci AŞ’nin kuruluş öyküsü bir tesadüfle başlamış. Şimdi Sandalyeci AŞ Yönetim Kurulu Başkanı olan Şeyma Karamanoğlu’nun o yıllarda işlettiği sandalye mağazası, Kerim Başterzi’nin girişimiyle büyüme sürecine geçmiş. İsmini “Sandalyeci AŞ” olarak değiştirmiş. Piyasada ciddi bir boşluk olduğunu farkedip bunun üzerine eğilmiş. Başterzi, bunca zamandır dünyada iyi sandalye yapılmadığını öğrendikten sonra, fabrikada kullandıkları teknolojiyi de iyileştirerek en iyi sandalyeleri yapmak için çalıştıklarını belirtiyor. Bu işi kolay sanmayın. Bu amaca ulaşmak için, çalıştıkları ekibin de, kullandıkları teknolojinin de, hammaddelerinin kalitesinin de önemine değiniyor Başterzi, “Türkiye’deki eksiklik, sipariş olduğu halde, hammaddenin bulunamaması. Hammadde aldığınız keresteyle bitmiyor. Tutkalı, süngeri, derisi... Sattığınız mal sorunsuz olmalı” diyor. Yine de tabii ki en önemli malzemeleri ahşap. Başterzi, kullandıkları ağaçların milli bir servet olduğunu kabul ettiklerini, o yüzden de sağlam sandalyeler üretmeye özen gösterdiklerini Bir sandalye ne kadar önemli olabilir? Yorgunlukla kendinizi attığınız bir sandalyenin kırıldığını düşünün... Kaliteli ve rahat sandalyenin önemini şimdi anlamışsınızdır Take Of Restoran söylüyor. Gerisini ondan dinleyelim: “Bana göre ağaç bir milli servet. Üretim yapan şahıslar ya da firmalar böyle değerlendirmiyor, para olarak görüyorlar. O yüzden de sandalyeler iyi malzemeyle yapılmadığından birkaç yılda kullanılamaz duruma geliyor. Bu milli servetimizin ziyan olması anlamına geliyor. Sağlam sandalyeler yaparak, milli serveti de koruyoruz. Bizden sandalye alanları, o ağaçları sokağa atmış olmayacaksınız, diye temin edebiliyoruz. Bu sanırım... arada engellilere, yurtlara sandalye veriyoruz.” İhracata da önem veriyorlar. Almanya, Rusya, İzlanda, Gürcistan, Ukrayna, Suudi Arabistan, İsrail ve Yunanistan’a yapılan ihracat, firmanın toplam cirosunun yüzde 20’sini oluşturuyor. Gürcistan ve Ukrayna’dan gelen yoğun talep üzerine her iki ülkede de mağaza açmışlar. Sandalyeci AŞ’nin 520 değişik ürün çeşidi bulunuyor. 53 model ahşap sandalye, 20 model ahşap bar sandalyesi, 19 model ahşap masa, 17 model kanepe, 6 model oturma grubu, 7 model koltuk çeşidi yer alıyor. İthal grupta ise; metal, alüminyum sandalyeler, ofis sandalyeleri gibi pek çok ürün var. Gelelim Sandalyeci AŞ’nin ürünlerini bulabileceğiniz yerlere... Beyti, Kaşıbeyaz, Tike, Hacı Bozan Oğulları, TJK Veli Efendi Hipodromu, Macig Life Otelleri, Take Of Restoran (Frankfurt Airport), Mövenpick Hotel, Sheraton Çeşme, Tepe Kule Kongre ve Sergi Kongre Merkezleri Restoranı, CNR Uluslararası Fuar Merkezi, Adnan Menderes Airport Kokpit ve Palmiye Cafe. G Sandalyede kalite ve rahatlık bir arada. MEKÂN Hayal Kahvesi Bistro ayal Kahvesi, yeni mekânı Hayal Kahvesi Bistro’yla barrestoran anlayışına farklı bir soluk getiriyor. Bistro, haftanın her günü açık, müdavimlerini günün her saati karşılamaya hazır. Hayal Bistro’da mutfak, iki katlı mekânın C M Y B C MY B H üst katında bulunuyor. Üstelik, steril yemek ortamını gözler önüne serecek şekilde açıkta yer alıyor. Mönüde de yelpaze geniş; başlangıçlardan atıştırmalara, salatalardan ana yemeklere, tatlılara kadar pek çok lezzet yer alıyor. Üst katta hareket sabahın erken saatlerinde kahvaltıyla başlıyor, gecenin geç saatlerine kadar süren DJ performanslarıyla devam ediyor. Alt kattaki 160 m²’lik “BİS” sahnesi ise salıdan cumartesiye Türkiye’nin tanınmış müzisyen ve tiyatrocularını “Hayalseverler”le buluşturuyor. Yemek, müzik ve eğlenceyi birleştiren Hayal Bistro’da her saat hayat var! G Tel: 0212 245 10 48
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle