22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 NİSAN 2009 / SAYI 1205 5 PAZAR SÖYLEŞİLERİ Fikir sizden para onlardan... ALİ SELİM EMEÇ “Sorumluyum ben çağımdan” ATAOL BEHRAMOĞLU Baştarafı 1. Sayfada Şiirimizin 40’larda, 50’lerde geçtiği evrelerin, 60’lardaki buluşlarının ve arayışlarının dışında, hece vezninin kalıplarını ve deyişlerini kullanan bir halk ozanıydı o. Ama ne kullanış! Su gibi akan bir şiirdi... Hece ölçüsünün kalıplarını kullanmakla birlikte onlara bir konuşma dili sahiciliği, konuşulan dilin vurgularını kazandırmayı başarmıştı. Bu ona bir çağdaş şair kimliği kazandırıyordu... İçerikte de toplumcu temaları dile getirdiği için kısa sürede muazzam bir popülerlik kazandı. Sazını silah gibi taşıyarak sahneye çıktığında salonlar alkıştan yıkılıyordu. Halk kitlelerinden daha çok belki de aydınları etkilemişti. Aydınlar onda özledikleri halkı görüyor olabilirlerdi... Bir toplantı sonrasında Mehmet Ali Aybar ona bir kitabını “halkımın büyük ozanına” diye imzaladığında biraz da şaşırmış, Aybar’ın övgüde fazla ileri gittiğini düşünmüştüm. Çünkü bize göre halkın büyük ozanları Nâzım’dı, Ahmed Arif’ti... Fakat ne olursa olsun, Âşık İhsani’nin, 60’lı yılların toplumcudevrimci ya da popülist duyarlılığını bir ucundan temsil ettiğinde kuşku yok. *** 60’lardan sonra adı unutulur gibi oldu. Biyografisinden, 70 darbesinden sonra bir süre tutuklanıp cezaevinde kaldığını öğreniyor ya da anımsıyoruz... 80 darbesi sonrasında da birçok devrimci gibi yaşamını bir süre yurtdışında sürdürdüğünü ve yabancı ülkelerde konserler verdiğini... Asıl adı İhsan Sırlıoğlu olan 1932 Diyarbakır doğumlu Âşık İhsani 1995’te memleketi Diyarbakır’a dönmüş ve yaşamını orada sürdürmüş. Bu sürede neler yaptığı medyada pek ya da hiç yansımadı. Diyarbakır’a gittiğimde de ondan söz edildiğini anımsamıyorum. Orada yaşadığını bilsem ziyaretine mutlaka giderdim. Çünkü 60’lı yıllarımızın anılarındaki yeri hiç kuşkusuz değerli ve önemlidir. *** “Sorumluyum ben çağımdan” diyen bu halk ozanının 60’lı ve yakın sonrasındaki yıllarda dillerden düşmeyen şiirlerinden günümüze kalan nedir? Kendi payıma ben onun bazı şiirlerini, hiç değilse bazı dizelerini bugün de ezbere biliyorum: “Yazacağım bu can tende / Durana dek yazacağım / Eşitsizlik zincirini / Kırana dek yazacağım Sorumluyum ben çağımdan / Düz ovamdan dik dağımdan / Sömürgeni toprağımdan / Kovana dek yazacağım” İnternette yaşlılık yıllarında çekilmiş bir fotoğrafına bakarken hüzünlendim. Yıllar hükmünü yürütmüştü. O pos bıyıklı, coşku, öfke ve mizah dolu genç adamın yerinde yeller esiyordu. Ama elindeki sazı silah gibi tutmuyor olsa da, boynunda fularıyla, bu ufak tefek yaşlı adamın yüzünde ve görünümünde yine de ve belki eskisinden de daha çok bir sanatçı duyarlılığı okunuyordu... Kendisiyle evinde yapılan bir TV röportajı sonrasında, aşırı duygulanmanın neden olduğu söylenen bir beyin kanaması sonucunda 77 yaşında yaşama veda etti. Kendisini tanımış olanların anılarında özgün kişiliği, edebiyat tarihimizin 1960’ları anlatan sayfalarında bazı şiirleri ve dizeleriyle hiç kuşkusuz yaşamını sürdürecektir. G ataolb@cumhuriyet.com.tr “Fikrim var, param yok” devri artık bitti. LabX firması fikirlerinize yatırımcı buluyor. Yatırımcılara da birikimlerini değerlendirme fırsatı sunuyor. SMS Groups, paramarka.com gibi fikirleri şirkete dönüştüren firma herkese, her fikre açık... LabX Genel Müdürü Fuat Sami. İ nsanın aklına bir fikir geldiğinde ne yapar? Ya arkadaşlarına söyler unutur, sonra da birileri gerçekleştirdiğinde “Bu ilk benim aklıma gelmişti” diyerek hayıflanır ya da fikrini hayata geçirmek için amcasına, dayısına, arkadaşına koşar, borç alır. Türkiye için yeni bir kavram olan “melek yatırımcılık” (angel investor) sayesinde fikirleri olanlar yatırımcı, yatırımcılar da parlak fikirler buluyor. 1970’lerde İngiltere’de profesyonelleşen “melek yatırımcılık” Facebook, Google, Yahoo, Youtube gibi dünyayı sarsan sitelerin kuruluş aşamasında yer alarak bugünlere gelmelerini sağladı. Türkiye’deyse bunu Helix Yönetim Danışmanlığı bünyesinde kurulan LabX firması gerçekleştiriyor. Amaç, yatırımcılarla fikir sahiplerini aynı platformda buluşturmak. LabX firması Genel Müdürü Fuat Sami, bir kısmı uçuk kaçık olsa da, SMS Groups, paramarka.com, Kobay AŞ gibi kısa sürede büyüyen fikirlerin de geldiğini belirtiyor. Fikirleri nasıl seçiyorsunuz? İnternet üzerinden gelen fikirleri önce ekibim inceliyor, sonra ben bakıyorum. Çok farklı sektörlerden fikirler geldiği için zaman zaman bilmediğimiz konularda yatırımcılarımıza danışıyoruz. Örneğin geçen gün granitle ilgili bir fikir geldi, o işle uğraşan yatırımcımıza danıştık. Ayrıca farklı sektörlerden 10 yatırımcının oluşturduğu bir danışma kurulumuz var. Yatırımcı ağımız da 75 kişiden oluşuyor. Gelen fikirlere iki ya da dört hafta içinde olumlu, olumsuz cevap veriyoruz. Ne tür fikirler geliyor? Çok değişken. Mesela “Sakarya’da restoran ve çay bahçesi açacağım” diyenden tutun, “Kocamla mutsuzum, iş yapmak istiyorum. Kurtarın beni bu hayattan” diyen kadına kadar çok çeşitli elektronik postalar geliyor. Kokulu telefon kontörü, depremde kımıldamayan ev üretmek... Antalya’da yaşayan altı yaşlı amcadan bir mektup geldi; “Sevgili melekler, biz altı yaşlı insanız arsamızı alın kat karşılığı apartman yapın siz de kazanın biz de” diyorlardı. Bir de kivi yetiştiricisi vardı. “Her sabah tarlama gidiyorum, kiviler adeta beni çağırıyor, suyumu sıkın diyorlar” diye mektup yazıp, kivi suyu sıkma fabrikası açma fikri sundu. Bir de enohut projesi vardı; internet üzerinden nohut ve çeşitli bakliyat pazarlama. Yani çok bilindik fikirler de geliyor, çok uçuk fikirler de. “Yeni bir fikir buldum” diye kaç kişi size başvuruyor? Profilleri nasıl? dindirme için kullanılan deri altı cihazı üretilen NeuroTulgar diğer projelerimiz. Daha kuruluş aşamasında olan birkaç projemiz de var. Fikirlere hangi yatırımcının ortak olacağına nasıl karar veriyorsunuz? Bana gelen fikirleri, şeffaf bir şekilde 75 yatırımcıma da gönderiyorum. Aylık elektronik bültenlerimiz var. Her türlü haberimizi düzenli olarak hepsine yolluyoruz. Bunların içinde fikir sahiplerinden de haberler var. Bize ilk gelen yatırımcıyla el sıkışıyoruz, fikri o kapıyor. Günde en az 23 fikir geliyor, yani ayda ortalama 100 fikri buluyor. Başvuranların yüzde 80’i erkek, yüzde 20’si kadın. Buna rağmen firmamız aracılığıyla kurulan şirket fikirlerinin çoğunluğu kadınlardan geldi. Bu yüzden onların önünün açılması gerekiyor. EBAN (Avrupa İş Melek Ağı) sayesinde Avrupa’dan bile zaman zaman yeni fikirler geliyor. Bu sene de üniversitelerarası “Bir fikrin mi var?” yarışmasını düzenledik. Bu sene kendi rekorumuzu kırdık, 780 başvuru yapıldı. Size gelen hangi fikirler şirkete dönüştü? SMS Groups ilk hayata geçen projemiz oldu. Köy muhtarından, Gülben Ergen’e, Rotary kulüplerinden siyasi partilere kadar birçok insan ve kuruluş kullanıyor. Paramarka.com var; markaların reklamını internet üzerinden tüketicinin kendisine yaptırarak müşterinin o ürün veya hizmetle en yakın ilişkiye geçmesini sağlayan online bir platform. Her ay laboratuvarlar için kobay fare üreten Kobay AŞ, epilepsi ve Alzheimer gibi hastalıkların ileri seviyelerinde acı Yatırımcılar size gelmekle ne kazanıyor? Avrupa Melek Yatırımcı Konfederasyonu’na üye olan şirketimiz yatırımcıları yurtdışından da haberdar ediyor. Ayrıca Finlandiya’daki en büyük kriz sermaye şirketiyle ve ABD’deki bir şirketle stratejik işbirliği yaptık. Finlandiya Avrupa’nın en yaratıcı ülkesi, ama pazar problemi var. Amacımız buradaki fikirleri Avrupa’ya taşıyabilmek, onların fikrilerine de burada pazar bulabilmek. Bir çeşit fikir ithalat ve ihracatı yapıyoruz. Böylece hem yatırımcıları hem de parlak fikir sahibi girişimcileri aynı platformda buluşturuyor, hayalleri gerçekleştiriyorum. Örneğin 200 bin dolarınız varsa 10 bin dolardan 20 şirkete yatırırsınız. Bir bakmışsınız Koç, Sabancı gibi bir adam olmuşsunuz. Sonuçta herkes bir şirketin patronu olmak ister. Fikir sahiplerinden ne kadar para alıyorsunuz? Kimseden para almıyoruz. Fikir kabul edilip, şirket kurulurken anlaşıp sektöre göre belli bir hisse alıyoruz. Aşağı yukarı yüzde 1015 arasında değişiyor. Ancak bunu komisyon gibi düşünmeyin, çünkü şirket kurulduktan sonra görevimiz bitmiyor; girişimci ile yatırımcı arasındaki koordinasyonu sağlıyoruz, ilişkileri düzenliyoruz. Finansal tablo gibi yatırımcının isteyeceği ancak girişimcilerin sevmediği işlerle de ilgileniyoruz. G TARİHTE BU HAFTA Çernobil faciası Tam 23 yıl önce bugün, yani 1986 yılının 26 Nisan’ı dünya tarihine kara bir leke olarak geçti. Ukrayna’nın Çernobil kentindeki nükleer reaktörün patlaması sonucu atmosfere büyük miktarda fisyon yayıldı. Facia her biri bin megawatt gücünde dört reaktördeki tasarım hataları, reaktörlerden birinde deney yapmak için güvenlik sisteminin devre dışı bırakılması ve ardından gelen bazı hatalar dizisi sonucunda meydana geldi. Olayın ardından televizyona çıkan dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral çay içerek “Dinine, imanına inanan radyasyon var, demez” dedi. Ancak Karadeniz’de 20 kat artan kanser vakaları bunun tersini gösteriyor. 26 Nisan 1937: General Franco’ya yardım etmek amacıyla Hitler’in gönderdiği uçaklar İspanya’nın Bask bölgesindeki Guernica kentini bombaladı. Guernica’nın bombalanması Avrupa tarihine sivillere yapılan ilk hava saldırısı olarak geçti. 1961: Yüksek Seçim Kurulu kuruldu. fazla deftere tarih ve analiz yazıları yazdı. Hapishanede sağlığı bozulan Gramsci şartlı olarak salınsa da çıktıktan kısa süre sonra 46 yaşındayken hayatını kaybetti. 1981: Ünlü müzisyen Münir Nurettin Selçuk hayata gözlerini yumdu. hayata gözlerini yumdu. 2005: Suriye’nin Lübnan’daki 29 yıllık askeri varlığı, düzenlenen veda töreniyle son buldu. 30 Nisan 1967: CHP’nin “Ortanın Solu” sloganını benimsemesi üzerine Turhan Feyzioğlu genel sekreterlik görevini bırakarak, 47 milletvekili ve senatörle birlikte CHP’den ayrıldı. 27 Nisan 1927: Türkiye’deki ilk radyo yayını Türk Telsiz Telefon AŞ tarafından yapıldı. Yayınlar İstanbul’da Büyük Postane’deki bir odadan, Ankara´da ise Ankara Palas’ın bodrum katından gerçekleştirildi. 1937: Ünlü İtalyan düşünür ve siyasetçi Antonio Gramsci hayata gözlerini yumdu. 20. yüzyılın en önemli Marksist kuramcılarından sayılan Gramsci’nin Mussolini’ye muhalifliği sebebiyle milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırıldı, savcının “Yirmi yıl bu beynin işlemesini durdurmalıyız” sözleriyle 20 yıl hapse mahkum oldu. Bu sürede “Hapishane Defterleri” olarak adlandırılan 30’dan 28 Nisan 1945: İtalyan Diktatör Benito Mussolini kurşuna dizildi. 1960: İstanbul Üniversitesi bahçesinde Tahkikat Komisyonu’nun kurulmasına dair yasayı protesto eden öğrencilere polisin müdahalesi kanlı bitti. Polislerin öğrencilere açtığı ateş sonucu Orman Fakültesi’nde okuyan 20 yaşındaki Turan Emeksiz hayatını kaybetti. 1 Mayıs 1977: İstanbul Taksim Meydanı’nda kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı sırasında çıkan olaylarda 34 kişi öldü, 136 kişi yaralandı. 1977 İşçi Bayramı tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçti. 29 Nisan 1979: Ünlü yönetmen Muhsin Ertuğrul 2 Mayıs 1926: Atlas Okyanusu’nun iki yakası arasında ilk faks mesajı gönderildi. C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle