22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 ARALIK 2009 / SAYI 1239 9 FACEBOOK GERÇEKLİK ALGISINI DEĞİŞTİRİYOR İnternet çıktı, ilişki bozuldu İnterneti çok kullanan insanların sosyal ilişkileri de değişti. Artık ilişkiler anlık mesajlaşma programları ve Facebook’ta yürütülüyor. Psikolog Vahide Ersü, ilişkiler konusunda interneti hayatı kolaylaştırmak için kullanmanın yanında. Ancak dışarıda gerçek insanlar olduğunu unutmamak kaydıyla. SİNEM DÖNMEZ yararlı ne de zararlı dedirtebildi... Ancak bir konuda anlaştık: Bırakın internet gerçek ilişkilerinizi kolaylaştırsın, onları oluşturmasın... Ersü, terapiye gelen hastalarının SMS ya da internet yoluyla bir şeyler yaşamaya başladıklarını ifade ediyor. “Facebook’ta sadece 100 arkadaşım var” diye ağlayan ve kendini yalnız hisseden bir kişi olabildiği gibi, sanal ortamdaki birisi ona “merhaba” demediği için dünyası yıkılanlar olduğunu anlatıyor. Bu sürecin televizyonla başladığını ancak televizyonun çok daha masum kaldığını söylüyor. Evet, televizyon da insanı esir alıyor ve bağımlılık yaşatıyor ancak bu ilişkinin tek yönlü olduğunun altını çiziyor Ersü. “İnternet ise sanki ben de bir şey yaşıyormuşum duygusunu vererek aslında televizyondaki interaktif olamayan beni, ilişki yaşıyorum boyutuna getirdi” diyor. Peki, internetin insanı besleyen bir yanı, bilgi almada kolaylığı 2010 yılına geliyoruz ve teknolojinin tavan yaptğı bir çağdayız. İnternet kullanımı giderek yoğunlaşıyor; zaten halihazırda cep telefonu ve televizyonumuz da var. Yani insanlar hiç kimseyi görmeden gündelik yaşamını sürdürebilir. Hal böyle olunca ilişkiler de sanal dünyadan kurulmaya başlandı. Sanal hayatta kavgalar edildi, bu kavgalar gündelik hayata taşındı, facebook’ta ilişkiler meşrulaştırıldı, birbirlerine mail’le “seni seviyorum” bile denildi. Peki bunların ne kadarı gerçek? İnsanın kendisini bu denli kaptırması ne kadar normal? Biz de ocak ayında Nirengi Psikolojik Danışmanlık’ta “İletişim Çağında İlişkisizlik” adında bir seminer verecek olan psikolog Vahide Ersü’ye “Nereden geldik, nereye gidiyoruz” diye sorduk. Zaman zaman karşılıklı atışma şekline dönüşen sohbetimiz, internete ne F acebook da ilişkileri etkileyen başlıca faktörlerden. Bunun terapilere çok sık gelen bir durum olduğunu ifade ediyor Ersü: “Girdi ama bana merhaba demedi. Ahmet’i arkadaş olarak eklemiş. En çok duyduğumuz sözler terapiler esnasında. Bütün bunların bir anlamı var orada, çünkü bunlar üzerinden duygu yaşanıyor. Orada hani gül gönderiyor, kalp gönderiyor. Sanallıkla gerçekliğin birbiriyle çok karıştığı bir yer olmaya başlıyor orası. Gerçek yaşadığımız zamanla tutarlı olmayan sanal bir zamanda yaptığımız için gerçek yaşantımızda hayal kırıklığı engellenmişlik duygusuna dönüşüyor. Gerçeklik algısı karışmaya başlıyor. Çocuklarda kafa karışıyor özellikle. Bir an önce elde etmeye yönelik tüketim, elde edemezse de hayal kırıklığı, bunu tolere edememek. Bütün bunlar aslında bir kişilik bozukluğunun semptomlarına dönüşüyor.” Ersü’nün bu konuda önerileri, interneti neden kullandığınızı kendinize itiraf etmekle başlıyor. Kendinize dürüst olursanız, üzerinizde güç kurmamış olur. İnterneti gerçek hayatımızdaki dost, arkadaş, sevgilinin önüne koymamayı, ilişkiyi ilişki gibi yaşamayı tavsiye ediyor Ersu ve “Dışarıda gördüğümüz, kokladığımız, dokunduğumuz gerçek ilişkilerimiz olduğunu unutmamalıyız” diyor. G yok mu? Bunu da reddetmiyor Ersü. İnternette müthiş bir bilginin olduğunu ancak bununla birlikte dezenformasyonun da olduğunu anımsatıyor. “Leke nasıl çıkarılır”dan, “su böreği nasıl yapılır”a kadar her türlü bilgi var. Ama doğruluğu her zanan tartışmaya açık. Bir de internetteki arkadaşlarıyla konuşmak için kendi gerçek hayatını terk edenler var. Ersü, kendisi için en büyük soru işaretlerinin bu noktada başladığını anlatıyor: “Geçenlerde bir restoranda otururken, bir masada erkekli kızlı gruba gözüm takıldı. O masada biri SMS yazıyor, biri internette, diğeri telefonla konuşuyor. Ama yan yanalar, tek bir kontak yok aralarında. Benim yakaladığım bir andı. Ürkütücü geliyor bana. Evet internetin çok işe yarayan bir parçası var sanki ama giderek zaman ve mekân paradigmalarının ilişkideki anlamı değişti.” VAHİDE ERSÜ: ANONİMLİĞE DİKKAT ETMELİ nternet, anonim olarak da var olabildiğimiz bir alan. Aslında bu anonim boyutun yapılan araştırmalarda artı bir değer olarak da görüldüğünü vurguluyor Ersü. Pek çok sosyal fobisi olan, fiziksel olarak kendiyle barışık olmayan insanlar internet ortamında o anonim kimlikleriyle bu bariyerleri hissetmeden yaşıyor. Sosyal yaşamını yüzeysel şeyler nedeniyle engellemiş olanlar kendini daha samimi, daha açık İ iletebiliyor ve gerçekten yakınlık kurulabiliyor. Ancak ortada önemli bir nokta var. Anonim kimlikle gerçek benliğini ifade edenlerin yanında, anonim ortamda idealize ettiği bir beni, o karakteri oynayanlar var. İkincisinin gerçek hayata daha ender geçtiğini söylüyor Ersü: “Bu kişilerle ‘görüşelim’ kısmına geldiğinizde görüşmüyorlar, fotoğrafları çok eski ya da bazen onların bile değil. Bunun için de, her iki taraf adına da bunu söylüyorum, internette başlayan ilişkilerin kısa sürede gerçekliğe taşınmasında fayda var. Çok daha bağlanmadan, daha derin paylaşılmadan ‘madem öyle bir görüşelim’ demek daha sağlıklı bir boyuta taşır.” İnternetin bu konuda aslında olumlu bir yanı da olduğunu atlamıyor Ersü. Bu ilişki sahici bir boyuta taşındığında, üçüncü randevuda hâlâ öğrenilemeyecek pek çok bilgiyi öğrenmiş halde çıkıyor insanlar birbirinin karşısına. G Evimizin içinde yatak odasından arkadaşımla yazışabilir, gece yarısı biriyle MSN’den konuşabiliriz. Özellikle anlık mesajlaşma sistemlerinin hem sanal hem de çok gerçek olduğunu söylüyor Ersü. Çünkü tam zamanlı: “Diyelim İngiltere’de yaşayan biriyle internette hemen konuşabiliyor, haberleşebiliyorsunuz. Zaman ve mekândaki sanallık başlıyor orada. Ben İngiltere’deki sevgilimle ‘nasılsın canım, iyiyim dişlerimi fırçaladım’ diye konuşabilirim. Bu hoş bir şey ama öte yandan ben sanki günlük hayatımdaymış gibi yaşıyorum bunu, ama değil aslında. Kokusu yok, göz kontağı yok, dokunmuyoruz, bir şey yaşadığımızı varsayıyoruz.” Peki bu şekilde yürüyen pek çok ilişki var, onlar yaşanmış olmuyor mu? Tanrı’ya dua etmeye benzetiyor Ersü bunu. “Tanrı’yla kurulan ilişkiler beden gerektirmez ya hani, ona benzetiyorum. O andaki mimikler yok, vücut dilinden bir şey yok. Bunlar ilişkiyi ilişki yapan şeyler. Seni seviyorum örneğin, bu cümleyi söyleyebilirim, istediğimi diyebilirim, sen de benim dediğimi gerçek kabul edersin.” G YENİ ÜRÜNLER Toshiba, SDXC bellek kartını satışa sunacağını duyurdu Toshiba Corporation, dünyanın en yüksek veri aktarım hızına sahip ve yeni SD Bellek Standart Sürüm 3.00 ile uyumlu 64 gigabayt SDXC (eXtended CapacityArttırılmış Kapasite) bellek kartını satışa sunacağını açıkladı. Toshiba, ayrıca dünyanın en yüksek veri aktarım hızıyla uyumlu 32 gigabayt ve 16 gigabayt SDHC bellek kartlarını da duyurarak bellek kartı çözümlerindeki Cebe sığan MPro 120 mini projektör 3M’nin yeni ürünü MPro 120 mini projektör ile her an her yerde sunum yapmak, film izlemek, video oyunları oynamak ve yüksek görüntü kalitesiyle resim paylaşmak artık mümkün. MPro 120, cebe sığabilen küçük boyutu, ince yapısı, uzun ömürlü pili, yüksek ses ve renk kalitesiyle ön plana çıkıyor. Satın alanlara; el izini ve çizikleri önlemeye yardımcı koruyucu kılıf, video dönüştürücü adaptör, lityum pil, küçük tripod ve bağlantı kablolarının hediye edildiği MPro 120 mini projektör, 1 yıllık 3M garantisine sahip. Kendinden hoparlörlü MPro 120, kullanım ömrü 20.000 saat olan enerji tasarruflu ampulü ve yansıttığı görüntülerin boyutunu 20 cm’den 127 cm’e kadar büyütebilen teknolojisiyle, her an her yerde sunum yapabilme imkânı sağlıyor. ölçüleri ve hafifliği ile kullanıcının eline rahatça oturan cihazın donanım özellikleri arasında GPS, dijital pusula, ağırlık sensörü, 3.5 mm. stereo kulaklık çıkışı, 5 megapiksel otomatik odaklı kamera ve genişletilebilir MicroSD hafıza da yer alıyor. özelleştirebilirsiniz. İnternet üzerindeki Google Maps harita hizmetini kullanarak ilginizi çeken yerlerin bilgilerini SD kartı veya USB hafıza çubuğu ile NavGate ünitenize transfer edebilir, daha sonra bu noktaları POI olarak kullanabilirsiniz. Pioneer AVICF910BT navigasyon sisteminden çok daha fazlası NavGate AVICF910BT, geçen yıl EISA ödülü alan ve EISA kurulu tarafından “eksiksiz bir navigasyon, eğlence ve iletişim sistemi” olarak nitelendirilen AVICF900BT’ye göre daha fazla ülke haritasına sahip. NavGate AVICF910BT navigasyon sistemi 2 gigabaytlık hafızasında tüm Avrupa haritasını; 44 ülke ve 9. 175.000 km. yol bilgisini, 1.7 milyon ilgi noktası ile 2000’den fazla 3 boyutlu yer işaretini, sesli yönlendirmeyi ve trafik mesaj servisini barındırıyor. Kişileştirilmiş POI (ilgi çekici noktalar) ve sürüş raporu için NavGate Feeds PC uygulaması ile tercih ettiğiniz adresleri, kendi kişisel müzik listenizi, telefon rehberinizi kaydederek Android işletim sistemli akıllı telefon Samsung, Electronics Android işletim sistemi ile çalışan en yeni akıllı telefonu “I5700 Galaxy Spica”yı pazara sunduğunu duyurdu. Samsung I5700 Galaxy Spica, Google’ın mobil servislerine kolay erişim, Facebook ve MySpace gibi popüler sosyal ağlara hızlı bağlanmaya olanak sağlıyor. I5700 Galaxy Spica, 800 MHZ uygulama işlemcisi ile çok hızlı performans sunarken, WiFi kablosuz ağ bağlantısı ve hızlı 3G bağlantısı ile de her an bağlantıda kalmanızı sağlıyor. Telefonun 32 GB’ye kadar yükseltilebilen hafızası sayesinde kullanıcılar ihtiyaçları olan her şeyi ceplerinde taşıyabiliyorlar. Microsoft ActiveSync desteği ise kullanıcıların telefonları ile bilgisayarlarının sürekli senkronize olmalarına imkân sağlıyor. Bu telefonlarda DivX destekleyen ilk telefon olan Samsung I5700 Galaxy Spica, daha üstün ses kalitesi sunan DNSe 2,0 donanımı ve 3,5 mm. kulaklık girişi, 3 megapiksel kamerası ile birçok multimedya özelliğini bir arada sunuyor. İnce, kompakt tasarımı ile de öne çıkıyor. Hazırlayan: HAKAN AKARSU (hakana@cumhuriyet.com.tr) kapsamını genişletti. Yeni SDXC ve SDHC bellek kartları, SD bellek kartı standart sürüm 3.00, UHS104 ile uyumlu ilk bellek kartları olup, NAND flash tabanlı bellek kartlarına saniyede 35 megabayt maksimum yazma hızı ve saniyede 60 megabayt maksimum okuma hızı getiriyor. Kartlar, teknik özellikleri ile dijital fotoğraf makineleri için yüksek hızlı seri çekim, yüksek çözünürlüklü video kaydı ve yüksek hızlı veri aktarımı gibi uygulamaları desteklemek için, yüksek performansı, arttırılmış veri kapasitesi ile birleştiren kartlara yönelik artan piyasa talebini karşılıyor. HTC’nin ödüllü kahramanı Hero Türkiye’ye geliyor Dünyanın kişiselleştirilmiş kullanıcı arayüzüne sahip ilk Android tabanlı telefonu HTC Hero, Türkiye’de satışa sunuldu. Telefon kullanımını çok daha kolay ve doğal hale getiren HTC Sense teknolojisine sahip HTC Hero, teknolojisi ve benzersiz tasarımı ile Android işletim sistemini bir adım öteye taşıyor. 3.2 inç HVGA ekrana sahip olan cihaz internet, multimedya ve diğer içerikler için özel olarak geliştirilmiş. Küçük C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle