Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 1 KASIM 2009 / SAYI 1232 Evrenin en seksi kadını Son birkaç yıldır dünyanın en seksi kadını listelerinde başı çeken Megan Fox, şimdilerde başrolde olduğu korku / komedi filmi “Jennifer’s Body” filmiyle gündemde. SİNEM DÖNMEZ 2009’un en çok konuşulan, hakkında en çok yazılan ve de erkekler tarafından en çok arzu edilen kadını deyince akla gelen ilk isim: Megan Fox. 1986 doğumlu yıldız, oyunculuk kariyerine 2001’de başlamış olsa da en büyük çıkışını Transformers filmiyle yaptı. Film, güzelliğiyle tanınan oyuncuya bir başrol getirmekte gecikmedi. Halen Türkiye’de de vizyonda olan Jennifer’s Body (Kana Susadım) filminde başrolde oynayan Fox, oyunculuğunun aksine yine seksapeliyle öne çıkıyor. İnternette, haber portallarında, bloglarda, gazetelerde, dergilerde.. Megan Fox her yerde. Durmadan fotoğraflarına bakarak ne kadar hayran olduğunu anlata anlata bitiremeyen erkeklerle dolu her yer. Sadece Türkiye ya da sadece Amerika değil, dünyanın her ülkesinde durum aynı. Ekşisözlüğü açsanız aynı, FHM, Esquire, Twitter’a baksanız aynı. Megan Fox gerçekten bu kadar hayranlığı hak ediyor mu diye düşünebilirsiniz. Ama fotoğraflarına baktıktan sonra düşüncenizi de değiştirebilirsiniz. “Biz göğüsleri olan ürünleriz, ona göre pazarlanıyoruz” diyen Fox, bütün endüstriyi de açıklıyor aslında. KARİYER BASAMAKLARI Fox’un kökenleri Fransa, Amerika ve İrlanda’ya uzanıyor. Tennessee doğumlu. 16 yaşında yani 2001 yılında ilk filmi “Holiday in the Sun”da rol aldı. Bunu Ocean Ave ve What I Like About You, Bad Boys 2, Two And a Half Men, Confession of a Teenage Drama Queen, Hope&Faith rolleri izledi. Megan Fox kariyerindeki basamakları gerçekten hızlı tırmanan genç bir kadın. Kendisini her yıl bıkmadan usanmadan dünyanın en seksi kadını seçen dergiler, listeler ve asıl fişeği ateşleyen Transformers filmi. Öyle ki, temmuzda bazı erkek web siteleri Fox’un biraz fazla göze batmasından sonra onu boykot etmeye karar verdi. Artık başka genç aktrislere dikkat çekmek istediklerini söylediler. Bu boykota yanıt gecikmedi Fox’tan: “Ben 700 milyon dolar kâr getirmesi beklenen bir filmin parçasıydım. Doğal olarak da medyada bu filmin Medya onu yeni Angelina Jolie olarak anıyor. İki güzel kadının da seks sembolü olmaları, her ikisinin de bir dövme koleksiyonunun oluşu biraz bu benzetmeyi doğuruyor. Fox, bu konuyu bazı medya organlarının yaratıcılık yoksunluğuna bağlıyor: “İkimizin de koyu renk saçları, dövmeleri var ve aksiyon filmlerinde oynuyoruz, tek benzerliğimiz bu.” Bazı doğrulanmayan dedikodulara göre bir sonraki Lara Croft’ta Megan Fox’un oynayacağı söyleniyor. Jolie’yle tanışmadığını ve tanışmaktan korktuğunu söyleyen Fox, “Jolie çok güçlü bir insan ve beni canlı canlı yer. Benim kim olduğum hakkında bir fikri olmadığına eminim. Ama ben onun yerinde olsam ‘bu saçma velet de kim?’ derdim” diyor. G YENİ ANGELİNA JOLIE Mİ? yıldızları biraz fazla göründü. Ama insanların ben kendimi meşru kılacak birkaç şey yapmadan önce benden tamamen bıkmalarını istemiyorum.” Fox’un çarpıcı yükselişi elbette pek çok olumsuz eleştiriye de gebe oldu. Komedi filmde rol yapamayacak kadar yeteneksiz bir biblo olması gibi. Yine de Jennifer’s Body onun kendisini göstermesi gereken ilk başrolü. Beyazperdede şiddet ve seks görmekten hoşlanmadığını söylese de ilk GÖRÜNMEZ OLMAK İSTERDİM Görünmez olmak istediğini söylüyor Fox. “Bu mesleği yaptığınızda kendinizi bütün medyada teşhir edilmiş görüyorsunuz durmadan. Bazen meçhul bir şekilde arkadaşınızla sokakta yürümek, bir müze gezmek, alışveriş yapmak istiyorum. Sizi bir fotoğraf makinesiyle avladıkları zaman aniden, yok olmak, görünmemek istiyorsunuz” diyor. G başrolü bir komedi/korku filmi. Filmdeki kusma sahnesi için bir bütün tavuğu yiyecek kadar da çalışkan. Oyunculuğu hakkındaki eleştirilere de yanıt veriyor Fox: “Bu oyunun bir parçası. Bir aksiyon filmiyle hatırlanabilir bir performans göstermek zor. Ben neyi becerebildiğimi göstermek için artık fırsat bulabiliyorum. Filmde süper süslü makyajlı güzel kadınları oynamaktansa kirli, kanla kaplı olmayı tercih ediyorum. Normal olmak zaten her gün yaptığımız bir şey. Psikopatları oynamak daha eğlenceli.” Her ne kadar seksapeliyle öne çıksa da 18 yaşından beri aynı adamla beraber olduğunu yineleyip duruyor Fox. “Tüm insanlar her iki cinsiyetten de etkilenecek yetenekte yaratılmıştır” gibi bir görüşü var. 18 yaşında bir striptizciyle aşk yaşadığını da açıklamıştı. Daha sonra da biseksüel olduğunu açıkladı. Üstelik bir kez de Marihuananın yasallaştırılması konusunda da destekçi olan Fox, marihuanayı bir uyuşturucu olarak görmediğini ve yasallaştığı gün kuyrukta ilk bekleyenlerden olacağını söylüyor. Emporio Armani iç çamaşırları da Beckham çiftinden vazgeçip Megan Fox ve Real Madrid oyuncusu Cristiano Ronaldo’yu tercih edecek bu sezon. G “Erkeklerden ne hoşlanıyorum ne de onlara güveniyorum” demişti. Fox, şu sıralar yeni filmi Jonah Hex’e hazırlanıyor. Filmde bir sirkte çalışan ve ergenliğe geçtiğinde ona bahşedilen kanatları olan bir kızı canladıracak. Rol arkadaşı ise Mickey Rourke. G Yurtdışında pek çok sergiler açtı Fikret Atay, şimdi Türkiye’de, ilk kişisel sergisiyle karşımızda... Batman’dan dünyaya bakmak ESRA AÇIKGÖZ ikret Atay, Fransa’dan Almanya’ya, İngiltre’ye dünyanın pek çok yerinde sergiler açmış bir sanatçı. Ancak Türkiye’de çağdaş sanatın içinde olanlar dışında pek de tanınmıyor. Oysa Atay’ın çalışmaları Tate Modern, F.R.A.C, MUDAM gibi dünyanın önemli sanat galerilerinde, müzelerinde yer alıyor. Onu tanımak için çok geç değil. Sanatçının Türkiye’deki ilk kişisel sergisi, “Batman Batman’a Karşı” Outlet İhraç Fazlası Sanat Galerisi’nde açıldı. Biz de Atay’la 26 Kasım’a kadar sürecek sergisini, yurtdışındaki çalışmalarını konuştuk. Türkiye’den ziyade yurtdışındaki sergileriniz açılıyor. Yurtdışına açılma maceranız nasıl oldu? Fikret Atay: 2002’de Vasıf Kortun’un “Plajın Altında Kaldırım”, bir yıl sonra da Halil Altındere’nin “Seni Öldüreceğim için Üzgünüm” sergisinde yer aldım. Sergiye gelen Chantal Carousel’le tanıştık, muhakkak Paris’e gitmem gerektiğini ve onunla çalışmamın hayatımı değiştireceğini söyledi. Tüm bunları yaşadığım kente, Batman’a gelerek yaptı. Ben de peşinden Paris’e gittim. İlk kişisel serginizi Berlin’de 2004’te açtınız. Devamı da geldi; Fransa, Almanya, İngiltere... Bu kadar kısa sürede “keşfedilmeyi” neye borçlusunuz? F Hiçbiri planlanmış değildi. Ben bildiğim şeyi yaptım, bunda ısrar ettim. Halil Altındere ve Vasıf Kortun’un “keşfedilmemde” payları büyük. Ama doğrusu sonrasındaki aşamalar bir keşiften çok, dolaşımda olmakla ilgiliydi. Bir mekân diğerini çağırdı, bir davet ötekini... Doğrusu bu benim beklediğim bir şey değildi. Bunu başarı olarak da görmüyorum. Sadece olması gerekendi. Yolum buydu, yürüdüm. Batman Batman’a Karşı, Türkiye’deki ilk kişisel serginiz. Bir farklılık ifade ediyor mu? Apexart’ta bir sergi için yazdığı tekste Kortun, “Batman Gotham City değildir ve Batman Batman’da değil” yazmıştı. Bu cümle aslında benim için çok güzel bir ifadeydi ve yıllardır içimde yer etmişti. Batman’la ilgili doğru bir ifadeye, yeni bir sunuma da ihtiyacım vardı. Bekledim. Taşlar yerine oturduğunda da bu sergi çıktı. Sergim benim için çok önemli. Sonuçta, sadece video gösterdiğimiz bir sergi yapabiliyorsak, ülkede sanat alanında çok şey değişmiş demektir. Peki Türkiye’deki ilk kişisel serginiz için geç kalmadınız mı? Ben değil, Türkiye geç kaldı. Kendinizi tanıtacağınız, anlatacağınız ilk kişisel serginiz için neden bu işleri seçtiniz? Bu işlerden ikisi çok yeni, 2009’da yaptım. Dünya prömiyerlerinin kendi ülkemde yapılması mutluluk verici. Diğer çalışmalarımı seçerkense kıstasımız, bugüne kadar dünyanın dört bir yanında gösterilen ancak Türkiye’de hiç gösterilmeyen işleri sergilemekti. Batman, Batman’a Karşı video çalışmanız, Batman Belediye Başkanı’nın Batman filmine dava Fikret Atay, sergi salonunda. Fotoğraf: Vedat Arık açılmasını ele alıyor. Nereden aklınıza geldi bu mevzuyu polisiyesüper kahramanlık hikâyesine dönüştürmek? Batman Batman’a Karşı. Bu hikâye benden önce başkanın aklına gelmiş. Ben dünyanın başka sokaklarında başka dillerde sadece bu absürd konuyu kendi bakışımdan de yaşanan hikâyeler. Bilemiyorum ama, anlamaya, yeniden yorumlamaya çalıştım. belki de ben kendi dilimdeki hikâyeyi Batman ve Batman’ın ses benzerliği anlatırken, onlara kendileri hakkında fark üzerinden çalışma ortaya koymak aklımdaydı etmedikleri bir şeyler gösteriyorumdur. epeydir. Belediye Başkanı’nın açtığı bu dava Batman’da ve Paris’te yaşıyormuşsunuz. iyi bir tesadüf oldu. Konu çok absürd ama Batman sizi nasıl besliyor? Ya Paris? başkana ulaşmak zordu. Video için bir yıl Batman, doğup büyüdüğüm şehir. Bende bekledim ve sonunda başkandan randevu çok izleri olan bir yer. Paris ise, alabildim. Batman filminden görüntüleri, olgunlaştığım, sakinleştiğim, dünyada nerde röportajımızın aralarına montajladım. olduğumu gördüğüm yer. İstanbul’da ya da Nasıl bir karşılaşma bu, tarafları sizin için Batman’da bunu fark etmek zor. Ama neyi simgeliyor? Paris’ten kendime bakınca bir mesafe Bu karşılaşma aslında, Batman Belediye kazandım. Başkanı’nın Batman’e yani bir süper Tate Modern’de de çalışmalarınız yer kahramana dönüşmek istemesi üzerine alıyor. Bu nasıl oldu, hangi işleriniz var? çekildi. Ama sonuçta, başkanın hiçbir geçerli “Rebels of the Dance” ve “Fast and Best” dayanağı olmadığı daha kötüsü araştırma bile işlerim var. Tate Modern küratörlerinden yapmadığı ortaya çıkıyor. Başkan, Batman Jessica Morgan işleri İstanbul Bienali’nde şehrini, Batman’a dava açarak gördü ve çok beğendi. Bu çalışmalar, Tate kurtaramayacağını anlıyor. Süper kahramana Modern’deki Time Zones isminde bir video karşı, süper şehir hayalleri suya düşüyor. sergisinde gösterildi. Tabii ki yapıtlarımın İşleriniz çok bu topraklardan, içeriden dünyanın önemli koleksiyonlarında olması olsa da yurtdışında pek çok bienale, sergiye mutluluk verici ama isterim ki, sadece Tate davet edilmesini neye bağlıyorsunuz? Modern’de değil Türkiye’deki Onlardaki evrenselliği ne sağlıyor sizce? koleksiyonlarda da olsun bu çalışmalar. G Sokağa bakmakla ilgili sanırım. Bunlar ARMANİ’NİN YÜZÜ C M Y B C MY B