22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Müslüman evlendirme sitelerine ilgi artıyor... 14 EYLÜL 2008 / SAYI 1173 Murat Sayın Geçen Zaman Ataol Behramoğlu “Geçen Zaman” bir kitabının adı olsa da Ziya Osman Saba’nın en güzel şiirlerinden biri sayılamaz. Bununla birlikte, adından da anlaşılacağı gibi, bu şiirinde de onun şiir dünyasının bazı belli başlı öğelerini buluyoruz: Geçmişe derin bir özlem. Yaşanılanların unutuluşa gömülmesi karşısında duyulan bir acı... “Geçen Zaman” adlı şiirinin giriş dizelerinde bu duygular şöyle dile getiriliyor: Hiç olmazsa unutmamak isterdim Eski geceler, sevdiklerimle dolu odalar Yalnız bırakmayın beni hatıralar Az yanımda kal çocukluğum Ziya Osman Saba en lirik şairlerimizdendir. Onun şiirinde kırılgan bir şey vardır. Bu kırılgan şey, sonsuzca bağlı olduğu yaşamın geçiciliği önünde duyduğu üzüntüden geliyor gibidir. Aynı duygu yakın dostu Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirlerinde de baskındır. Fakat Cahit Sıtkı’nın hüznü, Ziya Osman’ın sulu boyayla yapılmışçasına uçucu şiirindeki üzüntüye göre daha koyu renklerle betimlenmiştir... Aynı yıl doğumlu (1910), ikisi de genç sayılacak yaşlarda (Ziya Osman 47, Cahit Sıtkı 46 yaşında) yaşamdan ayrılan bu iki seçkin şairimiz, zamanın geçiciliğini önsezisel bir duygululukla duyumsayıp şiirleştirmişlerdir... Geçen zamanı düşündüğümde aklıma öncelikle Lamartin’in “Göl”ü gelir... Yaşar Nabi Nayır’ın Türkçe çevirisi aynı zamanda bir çeviri başyapıtıdır. Şiirin çevrilmezliğini ileri süren ya da yeteneksiz şiir çevirmenlerine verilmiş en Ziya Osman Saba... güzel bir yanıt ve örnektir. Bu 19. yüzyıl Fransız romantiğinin adı bir gün belleklerden silinecek olsa bile, geçen zaman duygusunu belleklere ve yüreklere kazıyan “Göl” bence ölümsüzlüğü hak etmiş bir şiirdir... Ey göl! dilsiz kayalar! mağralar! kuytu orman! Siz ki zaman esirger, tazeler havasını, Ne olur, ey tabiat, o günlerin saklasan Bari hatırasını! Dikkatli okur Ziya Osman’ın “unutmamak” isteği ile Fransız şairinin doğadan dileği arasındaki yakınlığı sezinleyecektir... Öyle sanıyorum ki birçok şairin de (ve sanatçının) ortak duygusudur bu. Şiiri yazdıran (sanatsal yaratıyı kışkırtan), belki de, geçen zamanı durdurmak, hiç değilse bir an zapt etmek, geçmekte olan şeyin üzerinde bir an için bile olsa egemenlik kurmak isteğidir... Geçen şey dediğimde Dağlarca’yı anımsamamak olmaz. Çünkü “Geçen Şey” onun en güzel şiirlerinden birinin adıdır. Kocaman yıldızlar altında ufacık dünyamız Ve minnacık bir “hane” Kokar kır çiçekleri gün ağarmadan Anısız, uykusuz, Kokar nane. (…) Farkında değil, gönül, Sanki hep divane; İçimizden, dışımızdan Geçer vakit Zalim, zalimane Geçen zamanı, geçen şeyi, ne istencimizle ne şiirlerle durdurabiliriz... Tıpkı üzerinde yaşamakta olduğumuz gezegeni durdurmaya gücümüzün yetmeyeceği gibi... Buna karşılık zamanın geçmekte oluşunun verdiği kederi betimlerken yarattığımız imgelerle, onun karşısında belki de o kadar yenik düşmüş sayılmayız... Şiirin, sanatın vazgeçilmezliğinin başlıca bir nedeni de budur belki... G ataolb@cumhuriyet.com.tr Çöpçatanlığın dini olur mu? Aslı Borucu nternet aldı başını gidiyor. Artık alışveriş yapmak için dışarıya çıkmaya ya da evlenmek için göz göze gelmeye ne gerek, ne de ihtiyaç var. Bunu söyleyerek eski aşklar ve onların “ölümsüzlüğünden” bahsetmek değil niyetim. Sadece son yıllarda çöpçatan sitelerinin hızla çoğalmasını anlatmaya çalışıyorum. Sokakta yürürken birbirimizin yüzüne bakmaya bu kadar çekinirken, yine aynı biz bu sitelerde profilimizi oluşturup en yakışıklı, en güzel, en seksi fotoğraflarımızı koyup, özel hayatımıza dair en ince ayrıntıları yazmakta bir sakınca görmüyoruz. Sonsuz bir kutuplaşmanın, kargaşanın içinde olduğumuz şu günlerde çöpçatan sitelerinin de dinlere göre farklılaşmasını yadırgamak ayıp olur! 2000 yılında kurulan Single Muslim ilk Müslüman evlendirme sitelerinden. Site, İngiltere’de yaşayan ikinci ve üçüncü kuşak Müslümanların kendilerine uygun partner bulmaları için kurulsa da daha sonraları dünyanın birçok İ yerinden üye toplamış ve oldukça ilgi görmüş. Sitenin kurucusu Adeem Younis’a göre bu ilginin nedeni, sitenin diğer tanıştırma/arkadaşlık sitelerinden farklı olması. Farklılığı da üyelerin taleplerini ön planda tutan, İslami kurallara uygun, “sadece” evlilik kurumuna hizmet eden bir site olması! Üstelik sitenin çiftlere bir de hediyesi var, en etkileyici tanışma ve aşk hikâyesine sahip çift Kâbe ziyaretine yollanıyor. Kuşkusuz bu ödül çiftler arasında rekabet yaratıyor. Younis, her gün en az dört çiftin Single Muslim aracılığıyla evlendiğini ya da evlilik sürecine girdiğini söylüyor. Üyelerin çoğunluğunu ise 2030 yaş aralığındaki Müslümanlar oluşturuyor. “Selamınaleyküm” ile başlayan cümleler aranılan eşteki beklentiler, saç, göz rengine kadar detaylı tarifler içeren kelimelerle devam ediyor. Türkiye’de de bu sitelerin benzerlerine rastlamak mümkün; Habibimol, İslami Evlilik bunlardan birkaçı. Site kurucuları amaçlarını teknolojinin imkânlarını doğru kullanarak, İslami kurallara uygun bir ahlak anlayışı çerçevesinde evlenme niyeti olan kişileri tanıştırmak olarak belirtiyor. Kimi üyelerin fotoğrafları “vitrin” başlığı altında sunuluyor ve hoşunuza giden bir yüzün üzerine tıklayıp onun hakkındaki tüm bilgilere (yıllık gelirine kadar) kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Farklı beğenilere sahip birçok insan din gibi bir üst kimlikte birleşiyor ve farklı etnik kökenden, mezhepten gelen kişiler de dini temel alarak kendilerini ifade ediyor. Habibimol sitesi üyelerinden 20 yaşındaki üniversite öğrencisi kendini “Gürcistan göçmeniyim. Müslüman ailenin elhamdulillah Müslüman kızıyım. İslamiyeti, kimlik kartında İslam yazanlar gibi yaşıyorum” diye tanımlarken aradığı eşin de kendisi gibi İslami kurallara uygun yaşamasını ve üniversite mezunu olmasını istiyor. 36 yaşındaki bir kadın ise kendini şöyle tanımlıyor: “Fotom kesinlikle orijinal ve kendime aittir. Neşeli, huzur dolu bir insanım ve ayrıca dinime çok bağlıyım. Hayatı dolu dolu yaşamak istiyorum ama ahireti unutmayarak; tıpkı hadisi şerifte olduğu gibi: Öyle yaşa ki hiç ölmeyecekmişsin gibi; ahiretine öyle hazırlan ki yarın ölecekmişsin gibi”. Bu tanımlamaların yanında kimi zaman reklam panolarında görmeye alışık olduğumuz İslami giyim markalarının mankenlerini anımsatan fotoğraflar var, kimi zaman da başı açık görünümlü kadınların fotoğrafları. Müslüman çöpçatan sitelerinde bulunan bir diğer bölüm ise Kuran’dan ayetlerle desteklenen ahlak dersleri. Birçok sitede evliliğin şartlarına, nasıl nikâh kıyılacağına, aile planlamasına dair bölümler yer alıyor. Bu sitelere bu kadar çok rağbet gösterilmesinin önemli bir nedeni de görücü usulü evliliklere karşı koyup, “kendi eşimi kendim seçerim” demek. Yani bu zorla evlendirilmelere karşı gösterilen bir tepki. Tabii tepki göstermekten ziyade görücü usulü evlendirme fikrini bu siteler aracılığıyla devam ettirmeyi isteyenler de var. Singlemuslim adlı sitede biraz dolaşınca kız kardeşlerini evlendirmek için üye olan ağabeylerin profilleriyle karşılaşıyorsunuz! Şaşırtıcı olan türban takarak saçını bile göstermeyen kadınların evlilik sitelerinde vücut tipini en ince ayrıntısına kadar belirtmesini çelişkili bulmaktan çok insanların birbiriyle tanışmak için küçücük bir ekrana ihtiyaç duymaları. Ve bu ihtiyaç en bireysel dediğimiz dini duygular üzerinden ticarileşiyor, ödüllerle maddi bir boyut kazanıyor. Bu boyutun beraberinde getirdiği katı ahlak kuralları, cinsel yaşam bilgileri ve kimi dini liderlerin vaazları insanlar arasında zaten var olan sınırları keskinleştiriyor. G Rifat Mutlu (rifatmutlu@gmail.com) MİZAH MAĞARA ADAMI / Tayyar Özkan (www.tayyarozkan.com) C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle