Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YIL 22 SAYI 1173 / 14 EYLÜL 2008 İran ile Hollywood arasında bir ‘ay perisi’ İran’ın ünlü oyuncusu Golshifteh Farahani’nin yurtdışına çıkışı yasaklandı. Sebep, son filminin bir sahnesinde başının açık olmasıydı. Yasak, İran’ın küreselleşen sinemaya karşı aldığı bir tedbir. Bir yanda sansür, diğer yanda Ortadoğu’ya karşı ikiyüzlülüğüyle tepki uyandıran Hollywood... Jalil Jodeyri Aghai / Müjde Arslan Sayfa 3 Unutmak yok, unutturmak da 12 Eylül 1980 zaman aşımı olmayan bir tarih. Çünkü toplumun vicdanında, bugününde ve geleceğinde bir travma olarak lekesi silinmedi. Hukuka, evrensel normlara aykırı tutuklamalar, işkencede ölümler ve idamlar... Darbecilerin topluma gözdağı vermek için astığı 50 kişiden Necdet Adalı’nın avukatı Mehdi Bektaş ile Erdal Eren’in avukatı İsmail Sami Çakmak anlatıyor. Röportaj: Berat Günçıkan Fotoğraf: Necati Savaş dava sürecindeki usulsüzlükler, hem de infaza tanıklık etmek belleklerinde diri duruyor. Bektaş Yozgat Sorgu, Çakmak ise Niğde Ulukışla doğumlu. İkisi de yetmişli yılların ilkyarısında Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldular. İkisinin de hukuku seçme nedeni, okulun kendilerine hem çalışıp hem okuyabilme fırsatı sağlaması. Bektaş inşaatlarda çalışmış, mobilyalara desen çizmiş, Çakmak ise Anadolu’nun çeşitli ilçelerinde öğretmenlik yapmış. Okulla birlikte hayata bakışları ve beklentileri de değişmiş, solu hem kendi hem de toplumun yaşadığı eşitsizliğin, adaletsizliğin çözümü olarak görmüşler… Mesleğe atılınca da “anarşistlerin” avukatı “anarşistler” olarak mimlenmişler. Tehdit edilmişler, cezalandırılmışlar, hatta ölümden dönmüşler. Pişmanlık mı? Asla. Ne avukatlıktan ne de müvekkillerinden bir sitemleri var, beklentileri ise 12 Eylül darbesini yapanların yargılanması… İşte anlattıkları… Devamı 6. sayfada Erdal Eren’in avukatı İsmail Sami Çakmak (solda) ve Necdet Adalı’nın avukatı Mehdi Bektaş... POLİS DEVLETİNE DOĞRU... Polis şiddetine maruz kalanların sayısı artıyor. Kimi içki içtiği için, kimi Birgün gazetesi taşıdığı için, kimi de kimlik kontrolü sırasında hırpalanıyor, tehdit ediliyor, hakarete uğruyor... Kısacası, polis devletine doğru sürükleniyoruz. B Deniz Yavaşoğulları Sayfa 7 ir evin boyası en azından dört beş kez yenilenir, sayısız kitap okunur, film izlenir, otuz küsur çift ayakkabı eskitilir, saç dört beş kez renk değiştirir, çocuk doğurulur, büyütülür, evlendirilir, hatta onların çocuklarının saçları okşanır, onlarca bayram geçer, onlarca seçim yapılır, onlarca hükümet kurulur, bozulur, yeni paralar basılır, peynir ekmeğin fiyatı yüzlerce kez değişir… 28 yılda fazlasıyla, eksiğiyle işte bunlar yaşanır… Sadece ölüler, öldüğü yaşta kalır… Öldüren bir de darbeyse, öldürürken hukuku, hayatı çiğnemişse zaman orada durur… Bir de 28 yıla rağmen darbeyi yapanlar yargılanamamışsa, toplum bu şiddetle yüzleşmektense unutmayı yeğlemişse, belleğin tozunu attırmak gerekir. Çünkü kirli bir bellek, kirli bir gelecek demektir… İşte bu nedenle, 12 Eylül 1980 darbesinin hemen ardından idam edilen Necdet Adalı ile Erdal Eren’in avukatları ile konuştuk. Adalı’nın avukatı Mehdi Bektaş, Eren’in avukatı ise İsmail Sami Çakmak… İkisi de bu dosyaların toz tutmasına izin vermiyor, çünkü hem Anne, acelen ne! Kariyer, mal mülk edinme, hevesleri yatıştırma... İstekleri gerçekleştirme adına ertelenen anne ve babalık, gün geliyor, kadının da erkeğin de ayağına dolanıyor... Kadınların doğurma yaşı yükseliyor. Zamanın ruhuna uygun bu hal, çocuklar için hiç de kolay değil... Aslı Borucu Sayfa 2 Siyahbeyaz hikâyeler... Afrika kökenli Türklerle üç kuşaktır bir arada yaşıyoruz. Ancak hâlâ “yabancı” olarak görüyor, turist gibi algılıyoruz. Afrikalılar Kültür ve Dayanışma Derneği ve Tarih Vakfı’nın sorunlarını anlatacaklar... Esra Açıkgöz Sayfa 5 C M Y B C MY B hazırladığı projeyle seslerini duyuracak,