Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 AĞUSTOS 2008 / SAYI 1168 Hazırlayan: SEDAT YAŞAYAN 11 15. Panama’nın plaka imi... Süreç... Yüz, çehre. 16. Afrika zencilerinin çalı çırpıdan yaptıkları çardak gibi barınak... Alan ölçüsü hektarın kısa yazılışı... Umman’ın plaka imi. 17. Geçerliliği son bulmuş bir hukuk işlemi için kullanılan sözcük... Çektiri türünden eski bir savaş gemisi. 18. Ardahan ilinde bir ılıca ve madensuyu... Hititlerin Anadolu’da yerleştikleri ilk kent olan ve günümüzde Kültepe olarak adlandırılan yer... Etli, yuvarlakça ve şişkin olan sap kısmı yenen lahana çeşidi. 19. İslamlıktan önce Kâbe’de duran üç puttan biri... Kuzey Amerika’da yaşayan kızılderili bir halk. 20. Isparta’nın bir ilçesi... Halk dilinde çalı, geven yığınına verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. XVII. yüzyılda yaşamış, Türk müziğinin en büyük bestecilerinden biri... “Başkanın Adamları” , “Sophie’nin Seçimi” , “Fahişe” gibi filmleriyle tanınmış ABD’li sinema yönetmeni. 2. Yunan mitolojisinde aşk tanrısı... Hisse senedi, tahvil, döviz gibi değerli kâğıtları daha kârlı görülen başka kâğıtlarla değiştirme işi... Aygıt. 3. Afrika’da bir ırmak... Arka, geri... Güreşte bir oyun... Peygamberleri Hud’u dinlemedikleri için Tanrı tarafından yok edilen kavim... Uzaklık işareti. 4. Radon elementinin simgesi... Sinir hücrelerinin uzantılarından en belirgin ve uzun olanı... Notada durak işareti... Bir gezegen. 5. “Kimine bir vermez giyesi/Kiminin atına atlas çul eyler” (Yunus Emre)... Eski dilde gece bekçisi... Sıcak parçanın ansızın su içine daldırılmasıyla elde edilen çatlak cam türü. 6. 19021963 yılları arasında yaşamış, Türk müziğinin klasik ve folklorik değerlerinin canlandırılması konusundaki etkili çalışmalarıyla tanınmış müzikçi ve yorumcumuz... Kemiklerin yuvarlak ucu... Doğu Karadeniz’e özgü ipek başörtüsü. 7. “Acıbalık, gördek” gibi adlar da verilen bir balık... “ herşeydir/ Sil beni” (İlhan Berk)... Bizmut elementinin simgesi... Kaş ilçesi açıklarındaki Yunan adası... Yağmur suyunun biriktiği çukur yer. 8. Aşk, özlem gibi duygusal konuları işleyen şiir türüne verilen ad... Beddua... Bir tür yumurtalı süt tatlısı... Müzikte yapıt anlamında kullanılan “opus” sözcüğünün kısa yazılışı. 9. Lantan elementinin simgesi... Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi... ABD’nin bir eyaleti... Dar ve kalınca tahta. 10. Yankı... Muğla’nın bir ilçesi... Hayvanlara yedirilen bir çayır bitkisi... “Gel ey kaşlım dizim üs Bu haftaki bulmaca ödülünüz 5. Aşık ve bilye oyunlarında kullanılan, içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştırılmış boyalı kemik... Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan beldesinde ünlü bir antik kent... Çubuklu çizgileri olan kumaşlar için kullanılan sözcük. 6. Yırtıcı bir hayvan... Kalsiyum elementinin simgesi... Güreşte bir oyun... Eksiği olmayan... Metal eşya üzerine vurulan bir cins cila. 7. Hareketi sağlayan organ bozukluklarını tedavi eden hekimlik dalı... Osmanlı döneminde, ülke dışına satılan mallardan alman gümrük vergisi. 8. Antimon elementinin simgesi... “Osmanlılarız can veririz alırız biz” (Namık Kemal)... Bir nota... “Oğulotu” da denilen, keskin kokulu bir bitki... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 İsim:.......................................................................................................................................... Adres:....................................................................................................................................... .................................................................................................................................................. Tel:............................................................................................................................................ tüne/Ay bir yandan sen bir yandan sar beni” (Sabahattin Ali). 11. Arıtılmış, saflaştırılmış... Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek... Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde antik bir kent. 12. Molibden elementinin simgesi... Eski Yunan tragedya yazarlarının yarışmalar için hazırladıkları üç tragedya ve bir dramdan oluşan dörtlü yapıt... Boyutlar. 13. Demiryollarına ve şoselere döşenen taş kırıkları... Çin’de bir ırmak... Ortaçağda halk çalgısı olarak kullanılan, 1700’lerde yerini klarnet ve obuaya bırakan üflemeli bir çalgı... Katışıksız, saf. 14. Ehemmiyet... Paskalya Adası’nda bulunan, boyları yediyle yirmi metre arasında değişen, volkanik taşlardan yontulmuş dev heykellere verilen ad... Konya’nın Çumra ilçesinde, birçok kuş türünü barındıran bataklık. 15. Bir çalışmaya yardım sağlamak için, genellikle açık havada yapılan eğlentili toplantı... Uygulamalı öğrenme dönemi. 16. Rusçada “evet” ... Bir bağlaç... Afrika’da bir ülke... Tropikal Amerika’da yaşayan siyah tüylü bir kuş. 17. Yakınlık, dostluk, alışkanlık... Al ile kır arası bir at tonu. 18. Kötü, çirkin... Kışa kadar saklanabilen, sarı renkli bir üzüm cinsi. 19. Gerçekleştirilmesi zamana bağlı güçlü istek... Avuç içiyle toplamak. 20. İnce kabuklu ve yağ oranı yüksek, sofralık bir zeytin cinsi... “Melâli anlamayan nesle değiliz” (Ahmet Haşim). G ARMAĞANLI BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Resimde gördüğünüz, dilimize de çevrilen “Oğlak Dönencesi”, “Yengeç Dönencesi”, “Uykusuzluk” gibi romanlarıyla tanınmış ABD’li yazar... Gökova Körfezi’nde,doğal güzelliğiyle tanınmış bir koy. 2. Doğu Anadolu’da bir göl... “İhtiras Tramvayı”, “Viva Zapata”, “Rıhtımlar Üzerinde” gibi filmleriyle tanınmış ABD’li sinema yönetmeni... Kansızlık. 3. Tavuğun istenilen yere yumurtlamasını sağlamak için kullanılan beyaz taş... Suudi Arabistan’ın güneyinde bir yönetim bölgesi... Trabzon’un bir ilçesi... İzmir’in Tire ve Ödemiş ilçelerine özgü bir tür bilye oyunu... Yakacak odun için kullanılan, 1 metre küpe eşit oylum ölçüsü birimi. 4. Sahip... Napolyon’un Mısır’ı işgali sırasında 1799’da Osmanlı ordusunu yendiği savaş... Kadın hapishanesi... Adları sıfat yapan bir yapım eki. 9. İstem dışı yapılan hareket... Canlılarda ve makinelerde kontrol, iletişim ve işleyişi inceleyen bilim dalı... Bir bestede kullanılabilecek eş türden sesler kümesi. 10. Polonya’da, binlerce Yahudi’nin öldürüldüğü ünlü Nazi toplama ve imha kampı... Duman lekesi... Sıvas’ın bir ilçesi. 11. İslam inancına göre, kıyamet günü bütün ölülerin dirilerek toplanacağı yerin adı... Macarların ulusal halk dansı... Öğretici, didaktik. 12. Püskürtü... Havadaki su buharı... Neodim elementinin simgesi... Bir kış sebzesi... Tarlalarda sınır çizgisi olarak kullanılan ekilmemiş bölüm. 13. Gizli görevli... Sözlüklerin hazırlanmasında tutulacak yolları, yöntemleri konu alan ve saptayan dilbilim dalı... Yapma, etme. 14. “Ölümdür yaşanan başına/Aşk iki kişiliktir” (Ataol Behramoğlu)... Asya’da bir ülke... Lifleri ip ve çuval yapımında kullanılan bir bitki. 1166 sayılı armağanlı bulmacanın çözümü ve kazananlar: 27.07.2008 tarihli bulmacayı doğru yanıtlayarak çekiliş sonucu “Büyük Oyunu Anlamak / Yves Lacoste” (NTV Yayınları) kitabını kazananlar: ADANA’DAN: Haydar Yeter AFYON’DAN: Özgür Öztaş ANKARA’DAN: Tezer Saier, Mehmet Metin Süden, Celal Sakınmaz ANTALYA’DAN: Ali Suntur, Vahap Özdemir BOLU’DAN: Handan Yücetürk BALIKESİR’DEN: Eşref Tan GAZİANTEP’TEN: Alaattin Erman GİRESUN’DAN: Cihat Kasapoğlu İSTANBUL’DAN: Sükuti Çene, Roger L. Urgan, Ömer Lütfi Cömert, Sevil Erkan, Suat Bayram, Haluk Aral İZMİR’DEN: Ekrem S. Atabay, Nezih Oktar, Ali Gümüşay KASTAMONU’DAN: Reyhan Tükel KONYA’DAN: Galip Sayın MERSİN’DEN: Bader Leyla Kırmaç MUĞLA’DAN: Arzu Ertan TEKİRDAĞ’DAN: Serap Ekin. 2 A S A U D U O R N İ T O L O J İ U E F Ç E 1 P E R T E V N A İ L İ B O R A T A V 3 U N U M A S H A L H A L T H İ R O N İ K 4 L A R A A Ü M M E T A Ş A H T E R E H E 5 N M E L A R A M T A T O M G A M A D İ L 6 E L E A M A N İ M T A Y A M S A N İ Y E 7 8 W M A İ L A T Y W E H İ İ S T R M A A R N A A B T A A R Y O F T A O K R O N V E 9 A K B A L A A M R İ T A A Ü N A B O Y A 10 11 12 N M S E R Ü T L İ L İ N A N A E N A M D A T U A F O L O R E T O R O S M F A B O F O B E Z İ D A U A A İ İ Z L 13 U F A H G R H İ M A J H J E T T E K E 14 H İ L A T A M A O R İ L E R U S E R İ K 15 A R İ Z O N A M N A M A N 16 M E Z U N İ Y E T M F M İ 17 M A M R A Ş A T A F A T A 18 A F A İ D A R İ F A K A T 19 R A F T İ N G A O R A P O 20 A Y A A K E R A N E G İ R 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 BRİÇ Faik Falay SATRANÇ GM Suat Atalık Yaz brici... entlerdeki briç kulüpleri yaz aylarında çok zorlanırlar. Oyuncu sayıları genellikle yarının altına düşmüştür, gece turnuvaları tükenmiş, gündüz turnuvaları da bazı günler yapılamaz noktasına inmiştir. Kulüplerin devamlı oyuncularının pek çoğu ya yazlıklarına gitmişlerdir ya da briç dışı alanlarda keyif almaya çalışıyorlardır. Bu da kulübe gelmek isteyenlerin sayısı ve bakış açılarında değişime neden olur. Yazlık yörelerdeki briç kulüpleri ise yaz boyunca daha bir yoğun ilgi altındadır. Türkiye’nin değişik yörelerinden gelen briçseverler o yazlık mekândaki briç kulübüne daha bir sahip çıkmak isterler, oradaki dostluklar gelecek yıllara da sarkacağı için orayı da kalıcı bir briç kulübü şeklinde görmek hayalindedirler. Ama yazlık mekânlardaki briç kulüplerinin de kış ayları yalnız ve sessiz geçmek durumundadır. Onlarda bir sonraki yaz dönemini bekleyerek yaşama savaşı vermek zorundadır. Acaba Türkiye’deki büyük briç kulüpleri yazlık yörelerdeki briç kulüpleriyle bir işbirliği içine girebilseler, üyelerinin çoğunlukla gittiği yazlık yerlerde belli günleri kendilerine tahsis ettirerek oradaki üyelerine sanki asıl kentlerindeki turnuvaya katılmışlarcasına eşzamanlı bir yarışmayla hizmet üretebilseler insanlara ilginç gelir mi? Bir örnekle ne demek istediğimi biraz daha açıklamaya çalışayım. Diyelim ki Ankara Briç Kulübü’nün Çarşamba turnuvaları oldukça ilgi gören turnuvalardı ancak yaz aylarında katılımcı sayısının düşmesi nedeniyle ancak birkaç masa şeklinde yapılabilir duruma geldi. ABK, Bodrum, Marmaris, Datça, Çeşme vs. deki briç kulüpleriyle çarşambaların kendilerine tahsisini sağlayarak internet üzerinden hesaplanabilecek bir simültane turnuva düzenlemeye başlasa ve bu sayede tüm üyelerine gittikleri yazlık yerde de ulaşabilmeyi ve onların briçine orada da katkıda bulunmayı hatta onların aylık başarı göstergelerine bu yaz aylarının da dahil edilerek gözükmesini hedefleyen bir sistem kursa ilginç olmaz mı? Ayrıca bu sistem düzgün kurulursa kış aylarında yazlık mekânlarda yaşamayı seçmiş kişiler için de ilginç bir turnuva katılım şekli olabilir değil mi? Örneğin çarşamba akşamları ABK turnuvasına Bodrum’dan 4 masa katılıp kendilerini büyük bir turnuvanın içinde hissetmeleri sağlanabilir. Günümüzde internetin kulüplere sağlayacağı imkânları daha geniş anlamda düşünerek briççilerin ilgisini çekecek yeni sistemler oluşturma sağlanabilir mi? G Kamuoyuna duyuru KART TEKNİĞİ 1 m Q10986 n K9 o AQ4 p K53 m AKJ2 n AJ643 o 752 pA Oyun: 6 m Atak: o J Kozları toplayıp körleri sağlamaya mı oynayalım, yoksa elçaka yer çaka 12 löve alabilir miyiz? Nasıl oynamalıyız? 1. Briçte temelde iki tür oyun şekli vardır, yan kâğıt sağlamsa kozları çekeriz, değilse yan kâğıdı sağlamaya çalışırken kozlara dikkat ederiz. Kimi zaman da üçüncü bir oyun şekli vardır ki pek aklımıza gelmez, “dummy reversal” dediğimiz yeri sağlama metodu! Bu el bu tür bir örnek. İlk karoyu as ile alın trefl as ile ele gelip pik valeyi dam ile ezerek yere geçin trefl ruvaya bir karo atıp trefle büyük çakın karoyu dışarı verin. Geleni yerden alıp son karoya yine büyük çakın yere geçip şimdi kozları çekin. Batı m3 n Q10875 o J109 p 9864 Doğu m 754 n2 o K863 p QJ1072 K B DEFANS m J108763 nK o KJ104 p 104 2. Ortak karoya 2 verdi demek ki Güneyde karo ikili, Kör ası da Güneyde, peki neden kozla ele geçip kör asına trefliyi kaçmadı? Demek ki pik ası onda değil, onda olsa pik as ile ele geçer hem kozları toplamış olur hem de kör asına yerin treflisini kaçar, bir trefl bir de karo alırsınız diye elini açardı. Biz karoyu hemen alıp koz oynayarak ortağa eli geçirelim ve ortağımızın trefl dönüşünü bekleyelim. D P Doğu mA n 76532 o 832 p J653 Güney m KQ954 n A108 o Q9 p K98 2 m2 n QJ94 o A765 p AQ72 G 1m B X K 4m Oyun: 4 m Atak: n Q Körü yerin ruvası kazanır ortak 2 verir. Güney yerden karo 10 oynar ortak 2 verir güney dam koyar. Alalım mı? Ne yapalım? Dilek, öneri ve şikâyetleriniz için eposta adresim: faikfalay@gmail.com u haftaki yazımda Singapur’da küçük satranççılarımızın başarılarını ve FM Ufuk Tuncer’e TSF forum yönetimi tarafından yapılan haksızlığı yazacakken 31 Temmuz 2008 tarihinde TSF tarafından eşimin ve benim disiplin kuruluna sevk yazılarımızı almamla kararımı değiştirmek zorunda kaldım. Benim disipline verilme nedenim Yunan Ligi’ne sözde izinsiz katılmam. Halbuki turnuvadan önce TSF Genel Sekreteri Erman Üsküdarlı’ya email yoluyla tarafımdan bilgi verilip kendisinden yine aynı yolla başarı ve iyi temenniler yazısı almıştım. Kendisi ve TSF’nin diğer yetkilileri Yunan Ligi’nde oynamamın önüne geçecek hiçbir neden göstermemişlerdi. Türkiye’den yabancı liglerde oynayabilen ve Türk Satrancının reklamını yapan birkaç oyuncudan biriyim. Neticede bir de gösterdiğim performans nedeniyle takdir edilmesi gerekilen bu olay disiplin vakası haline getirildi. Eşim IM Ekaterina Atalık’ın sevk nedeniyse Nalçik’te oynanacak Dünya Şampiyonası’na katılmaması. Daha evvelki köşe yazılarımda nedenlerini açıkladığım Rusya’nın iç savaş bölgesine en yakın çemberindeki bu fevkalade tehlikeli kentine can güvenliği sağlanamayacağı nedeniyle gitmeyi reddeden eşim disipline verildi. FİDE tek başına can güvenliğini sağlayabilecek bir örgüt değildir. Eşime yollanan tehditkâr yazı da sadece FİDE’nin bu konuda garanti verdiğinden söz edilmekte ve katılmaması durumunda dünyada eşi benzeri görülmeyen bir şekilde kendisi için TSF tarafından bugüne kadar yapılmış tüm masrafların yargı yoluyla geri isteneceği yer almıştı. Hiçbir ciddi Türk ve Rus makamından görüş almayan TSF yönetimi FİDE’den 18 Haziran’da aldığı sözde garanti yazısını 25 Haziran’a kadar elinde tutup bu tarihte teslim etti. Yazıda belirtilen eşimin 2 günlük cevap hakkı da böylece gasp edildi. Bilindiği üzere beni tam 5 yıl boyunca ülkemi temsil etmekten alıkoyan cezacı zihniyet bir kere daha kendini açığa çıkarmıştır. Federasyon yönetimleri gelip geçicidirler, sporcular ve kulüpler bakidirler. Tekrar ülkem adına oynamaya başladığımda bir şeylerin değiştini sanmıştım yanılmışım. Sistem oturtmayan yöneticiler bir süre sonra kendilerini kurumun sahibi zannediyorlar. Bunun en güzel ispatı 2 dönem olan başkanlık süresinin ömür boyu yapılabilecek hale getirilmesidir. Muhalif olarak addettiklerini disiplin kuruluna veriyorlar. Eşimle aynı anda disiplin kuruluna sevkimiz ve tebligatın katılacağımızın bilindiği İstanbul Festivali’ne rastlatılması manidardır. Yapılmak istenen aslında Türk Satrancının zirvesindeki 2 ismin yıpratılıp başarılarının engellenmeye çalışılması. Son 2 senede üstün turnuva başarılarımızın yeterince duyurulmayıp kendi organizasyonel çalışmalarının reklam yapılması sporcu yerine yöneticiye yatırım yapan yanlış zihniyetin en güzel örneği. Bu düzen böyle devam ederse Singapur’da dünya 11 yaş altı şampiyonu olan Vahap Şanal gibi yetenekler de ilerde bu muameleye maruz kalacaklardır. Bu durumu düzeltip satrancı layık olduğu yere ulaştıracak ve satranççı ile kulüpleri el üstünde tutacak bir düzen getirmek farz oldu. Bu nedenle bu yazıyla önümüzdeki TSF Başkanlığı seçimlerinde aday olmayı düşündüğümü belirtip benim gibi düşünen satranççı ve satranç severleri hem yanımda yer almaya hem de destek vermeye davet ediyorum. G C M Y B C MY B