Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 ARALIK 2008 / SAYI 1188 3 Her gün saat 15’te yola çıkıyor İzgi, sabahın 5’ine kadar çalışıyor. Taksicilik yapmaktan şikâyeti yok da 20 yılını verdiği kendi mesleğini yapamamak üzüyor onu... Fotoğraflar: Uğur Demir DERGİDEN u yazı iyi yıllar dileyerek bitmeli, her şeye rağmen! İyi şeyler düşünmeli, ummalı… İyi de zamanın asidi üzerimize böyle akarken bu ne kadar mümkün? Belki şöyle bir tasnif işimizi kolaylaştırabilir: Esra Açıkgöz’ün bu hafta röportaj yaptığı, aynı sonu paylaştığı binlercesi arasında talihli sayılabilecek, eski müdür yeni taksi şoförü, Erdinç İzgi’den başlayarak tüm işsizlerin, Kredi kartı borcunu ödeyebilmek için girdiği ilk işinde Alzheimer hastası bir kadına, yüreği ağzında, çocuklarından gelecek “Anne, haciz memurları geldi” telefonunu bekleyerek bakan Arife’nin, Legal Yürüyüş dergisini sattığı için öldürülen Engin Çeber’in yakınlarının, aynı dergiyi satarken polis kurşunuyla felç olan Ferhat Gerçek’in, Polise kimlik sorduğu için dövülen, aşağılanan, aralarında avukatların da bulunduğu onlarca kişinin, Ellerinde şarap şişesi, bir parkta çevrilip karakola götürülen, itilip kakılan, aşağılanan kadınların, Sığınma evleri Beyoğlu Belediyesi tarafından kapatılan Mor Çatı Kadın Sığınma Evi gönüllüleri ve çalışanlarının, Babaları, erkek kardeşleri, eskiyeni kocaları, sevgilileri tarafından dövülen, öldürülen kadınların, Anneleri, babaları ya da diğer yakınlarının tacizine, şiddetine uğrayan tüm çocukların, Eski kocası tarafından pompalı tüfekle vurulan, onlarca ameliyatla hayatta kalmaya çalışırken şimdi B ° ° Saat ona kadar seçicilik hakkımız olmuyor, altıda mesailer bitince ortalık baya kalabalık oluyor. Ancak on birden sonra tehlike çanları çalmaya başlıyor, o zaman seçici oluyorum. Tiplere bakarak, fazla kalabalık grupları almamaya çalışıyorum. Tekse, onunla baş edebilir miyim, diye tartıyorum. Şimdiye kadar bir problem yaşamadım, ancak bir zamanlar gerçekten çok kötüymüş. Taksicinin neyini alabilirsin ki? Zaten çok zor para kazanılıyor”. İzgi’ye göre artık müşteriler de binecekleri taksiyi seçiyorlar. Taksim Meydanı’ndaki taksicileri dolanıp, sonra birini seçen müşterilere çok sık rastlıyor. Görülen o ki, güvensizlik iyice artıyor. YENİ YILDA YOLDAYIM... Bunca değişiklik, 18 yaşındaki oğulları Arda’yı da etkilemiş. Anneannesi ve dedesiyle birlikte yaşamaktan memnun da, babasını görememekten şikâyet ediyor. İzgi, 5.30’da eve geliyor, Arda 7.30’da okula gitmek için evden çıkıyor, Arda eve geldiğindeyse babası çoktan işe gitmiş oluyor. Sadece pazarları görüşebiliyorlar. Arda’nın yaşananlardan, yoğun işsizlikten çıkardığı dersler de yok değil, bunlardan biri sevindiriyor İzgi’yi, derslerine daha çok asılıyor, ancak geleceğe pek güveni yok. Ara ara, okusam da ne olacak diye sorduğunu duyuyor oğlunun. Şimdiden yurtdışına gitmenin yollarını aramaya başlamış. Hayatları tek değişen onlar değil, farkındalar. Mesela, deri sektöründe çalışan, kimyager bacanağı da bayramdan beri işsiz. “Benim aldığım maaşın iki katını filan alıyordu. Bayram sonunda patronu fabrikayı kapatacağını söyleyip, çıkarmış herkesi. İnsanlar bir anda bitiveriyor. İşverenler krizi kullanıyor, mesela bir tanıdığımızın patronu, ola ki dörtbeş ay sonra fabrikayı açarsam, asgari ücretle benle çalışır mısın diye sorup, önlerine böyle bir sözleşme koymuş”. Peki İzgi’nin yeni yıl için umutları var mı? Ya da yeni yılı kutlama planları? “Bayramlar bile soğuk geliyor artık, yılbaşı diye bir düşüncem de yok”. Tabii bu önceden böyle değilmiş, “Önceden alışverişe gidilirdi, ağaç süslenirdi. Birkaç aile ile birleşir, program yapardık, biri kuruyemişleri, diğeri içkileri alırdı... Zaten ben yılbaşında çalışacağım, çok iş çıkacaktır. Eğer imkânım olursa, kaçabilirsem, 12 gibi eve gelip, ailemi görmek istiyorum. Sonra yine sabaha kadar sokaklarda olacağım” diyor. Süslenmiş sokakların aksine, İzgi hiç ışık göremiyor, umut da... Sık sık 2009’un daha da zorlu geçeceğine dair söylenenleri hatırlıyor, bize de hatırlatıyor konuşma boyunca. Üstelik bir de belediyenin taksi çıkaracağına dair söylentiler duyuyor: Onun da bir sorusu var, bu da olursa, neyle geçineceğiz? G bir de kanserle başa çıkmaya çalışan Melek’in, Ankara’da sadece transeksüel olduğu için öldürülen Dilek İnce’nin yakınlarının, Ermenilerin ve Rumların yokluğunu eksiklik olarak görmek bir yana yeni yok edişlere sözleriyle işaret fişeği gönderen Vecdi Gönül’e babası Hrant gibi yok edilmeyi göze alarak yanıt veren Arat Dink’in, Diyarbakır’da geçen aylarda, polise taş attıkları gerekçesiyle tutuklanan 60’a yakın çocuk arasında bulunan, bir önceki görüşte zafer işareti yaptığı için babasıyla görüşmesi bir yıl yasaklanan 12 yaşındaki Hebun Hakan Akkaya’nın, 301. maddeden yargılanan Mehmet Atak, Temel Demirer ve diğerlerinin, Eğitimleri, yaşamları, gelecekleri bütçeden Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan bol sıfırlı rakamların altında ezilen gençlerin, Dahli olsun olmasın, tarihin yüz kızartıcı, can acıtıcı bütün katliamlarıyla cesaretle yüzleşmek isteyenlerin, Delilerin, Evsizlerin, Eşitlikten, adaletten ve özgürlükten vazgeçmeyenlerin, hem kendine, hem iktidarlara diklenenlerin, Her şeye rağmen aslolan hayattır diyenlerin… Yeni yılları kutlu olsun… Berat Günçıkan (bguncikan@yahoo.com) Cumhuriyet DERGİ* İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Koordinatör: Neşe Yazıcı/ Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Dilşad Özkaya Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 7475 / 343 72 74 (554555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri/Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul * Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet.com.tr C M Y B C MY B