Katalog

9 KASIM 2008 / SAYI 1181 9 Artık “Saatiniz var mı?” sorusunu bile cep telefonumuza DEKORASYON Zamanı saatinizden öğrenin... Deniz Yavaşoğulları bakarak yanıtlıyoruz. Duvar ve kol saatleri eskisi kadar kullanılmıyor. Ancak bir duvar saatinin evimize katacağı etkiyi göz ardı etmemeliyiz. Evin kişiliğini yansıtacak, atmosferine renk katacak şık ve güzel saatler bulmaksa eskiye göre daha kolay... Eğer eviniz sade ve düz renkli bir dekorasyona sahipse bu saatlerden edinebilirsiniz. Üstelik bu duvar saatlerini aynı zamanda tablo niyetine kullanmak da mümkün, çünkü baskı ve tasarımlarıyla bu görüntüyü de sunuyorlar. Bu özellikleriyle de beyaz ağırlıklı yatak odalarında, genç odalarında veya mutfaklarda çok şık duracakları da garanti… Eğer tasarım duvar saatleri ilginizi çekiyorsa, Steve Cambronne tasarımlarına da kesinlikle bir göz atmalısınız. Steve Cambronne renkli, modern ve alışagelmedik tarzıyla çok şık duvar saati tasarımlarına imzasını atıyor. Cambronne saatleri çılgın parçalardan hoşlananlar için çok uygun. Ancak klasik tarzda döşenmiş evlere de çok şık bir hava katacağından şüpheniz olmasın. Tabii bu saatlerin fiyatları biraz yüksek, 155 ile 295 dolar arasında değişiyor. Daha ucuz ve renkli duvar saati arayanlar için de seçenek çok. Özellikle Beyoğlu ve Kadıköy gibi semtlerde birçok dükkânda renkli baskılı bu hoş ve ucuz duvar saatlerinden bulmanız mümkün. Peluş kaplamalı duvar saatlerinden, Marilyn Monroe, Betty Boop veya müzik grubu baskılı saatlere kadar pek çok tarzda saat bulabilirsiniz. Hatta Che Guevara baskılı saatler bile var! Bu tip saatler için Kadıköy’de Akmar ve Kadıköy Pasajı‘na, Köstebek’e ve sağda solda yer alan ilginç, “alternatif” dükkânlara bakabilirsiniz. Taksim’de ise Atlas ve Halep Pasajı’ndaki dükkânlarda anlattığımız tarzda pek çok saate ve daha fazlasına rastlamak mümkün… G [email protected] B elki duvarımızda bir saatin olmasına, zamanı öğrenmek için gereksinimimiz kalmadı, ama bu bir duvar saatinin evimize katacağı etkiyi göz ardı etmemek de yarar var. Evin kişiliğini yansıtacak, atmosferine renk katacak şık ve güzel saatler bulmaksa zor değil. Hatta eskiye göre daha çok, daha renkli seçeneklere sahibiz. Roma rakamlı klasik saatlerden Che Guevara baskılılara, modern ve renkli tasarımlı saatlere kadar pek çok saat raflarda yerini aldı... K’lock tasarımcı Tuba Kadıoğlu’nun yarattığı bir marka. Ürünlerinin tamamı kendi tasarımı, üstelik Türkiye’de el yapımı olarak üretiliyor. K’lock’un rengârenk duvar saatleri gerçekten de çok şık. Markanın en son koleksiyonu görsel olarak birbirini tamamlayan dokuz parçadan oluşan “Square 9”. Bu koleksiyondaki her saat dokuz kare parçanın bir araya gelmesiyle oluşuyor. Parçaların birleşmesiyle yine karşımıza kare görünümlü bir duvar saati çıkıyor. Saatlerde görsel baskılar dikkat çekiyor, el yapımı minik aksesuvarlar, değişik desen ve dokulardaki kurdele süsleri de bu saatlerde rastlayabileceğiniz hoş ayrıntılardan. Koleksiyondaki saatler Santorini, Sardinia, Manhattan, Gökçeada, Sakız gibi ada isimleri ile anılıyor. Saatlerde gri, siyah ve kırmızı renkler ön planda. Aynı zamanda üzerlerinde yer alan sayı ve harflerde de plexi ve metal ayrıntılar kullanılmış. Tasarım yarışması Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) tarafından düzenlenen Ulusal Ev Mobilyaları Tasarım Yarışması bu sene dördüncü yılında. Türkiye ve Kıbrıs’taki 26 üniversiteden 379 proje başvurusu alan yarışma sonucunda, öğrencilere 84 bin YTL’lik para ödülüne ek olarak; İstanbul Mobilya Fuarı’nda özel bir sergi alanı ayrılıyor. Ayrıca, MOSDER üyesi şirketlerde iş ve staj hakkı, İtalya ve Almanya’daki mobilya fuarlarına katılma imkânı sağlanacak. Eserlerin tasarım tescil hakları da koruma altına alınıyor. Yarışmada bu yıl da birbirinden ilginç projeler yer alıyor. Mobilya anlayışını tersine çeviren yatak odaları, yerde yemek yeme alışkanlığını çağdaş bir formda ele alan yemek odaları, daralan mekânlara çözüm sunan hem koltuk, hem yatak, hem sehpa, hem dolap işlevli oturma grupları... Endüstri Ürünleri Tasarımı, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümlerinin yanı sıra bu yıl ilk kez mobilyadekorasyon ve ağaç işleri endüstri mühendisliği bölümlerinin de katılımına açılan yarışmanın ödül töreni 20 Kasım’da gerçekleştirilecek. G TOPLANTI Bakalım neymiş!.. stanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi kapsamında hem İstanbulluları hem de Avrupalıları çok yakından ilgilendiren bir konu üç gün sürecek bir sempozyumda gündeme geliyor. 13–15 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek “Avrupa Kültürü Nedir?” başlıklı sempozyuma kıtanın ve Türkiye’nin önde gelen uzmanları katılıyor. Konuşmacılar, Avrupa Birliği genişleme politikası çerçevesinde kültürel çeşitliliğin arttığı bir ortamda, “Avrupalılık” kavramının ön koşullarından biri sayılan “Avrupa Kültürü”nün ne olduğunu irdeleyecekler. Sempozyuma konuşmacı olarak katılacak isimler arasında Avrupa Komisyonu Gençlik Eğitim Direktörü Vladimir Sucha ve Culturesfrance Avrupa Kültür Mevsimi Danışmanı Grégoire Harel de yer alıyor. Sempozyuma Türkiye’den katılanlar ise OIC Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Danışmanı Büyükelçi İ Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı Büyükelçi Rıza Türmen ve TÜSİAD Brüksel Temsilcisi Dr. Bahadır Kaleağası... Toplumunun sürekli devinimiyle değişen kültürel kimlik, kültürel temsil, kültürel entegrasyon, kültürel katılım ve kısacası kültür politikalarını mercek altına alan bir üçlemenin ilk ayağını oluşturan “Avrupa Kültürü Nedir” sempozyumunun ardından, 2009’da düzenlenecek ikinci ayakta “Kültür Politikaları”, 2010 yılında gerçekleşecek üçüncü ayakta ise kültür ve sanatın gelişimini ve uluslararası boyuta ulaşmasını sağlayacak “Kültür Yönetişimi” tartışılacak. 13 Kasım Perşembe sabahı saat 09.30’da başlayacak ve üç gün sürecek olan “Avrupa Kültürü Nedir?” sempozyumu The Marmara OteliTaksim Balo Salonu’nda 10.0016.00 saatleri arasında gerçekleşecek oturumlar izlemek isteyen herkese açık olacak. G C M Y B C MY B