22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 2 7/6/07 15:18 Page 1 PAZAR EKİ 2 CMYK 10 HAZİRAN 2007 / SAYI 1107 NEVİN KAYA Öğrenci Kadın milletvekili aday sayısındaki artış, aktif siyasete katılma gerekliliğinin anlaşılması açısından olumlu bir gelişme. Ancak siyasal partilerin bu önemi kullandığını da düşünüyorum. Meclisteki kadın sayısı konusunda nicelikten öte, niteliksel dönüşümler önemli. Kadın sorunu üzerine söz söyleyemeyen çoğunluk, çözümde etkisiz kalır. Meclise girecek kadınlar öncelikle namus cinayetleri ve şiddet sorunları üzerine gitmeli. Kadının bir namus simgesi olduğu algısının değiştirilmesi için adımlar atılmalı, cezai yaptırımlar caydırıcı hale getirilmeli, kadının eşit düzeyde sahip olması gereken bütün hakları engelleyen koşulları ortadan kaldırılmalı. Uygulamada ise kadın vekillerin amacı saptırmadan, ortak çabaları önemli. Mevcut partiler dikkate alındığında, bunun için gereken özverinin gösterileceğine dair umudum yok. NEBAHAT AKKOÇ KAMERKadın Merkezi Derneği Başkanı Kadınların bu kadar istekle ve çoğunlukla başvurduğu ilk genel seçim 22 Temmuz. Bu artış, kadın hareketinin yürüttüğü çalışmalarla ilişkili. Bu seçimlerde meclisteki kadın oranı yüzde 2530’a yükselmeli, nihai olarak meclisin yarısı kadın olmalı. Kadın sorunları, bir dönem kadın kuruluşlarına bırakılmıştı, şimdi de meclise girecek kadın arkadaşlarımıza havale edilmesi yanlış olur. Kadın vekillerin yapacağı en önemli şey, kadın sorununun salt kadınların değil herkesin sorunu olduğunu anlatabilmek. Bunu yapmak için her yerde bir bilinç değişikliği gerekiyor. Meclise girecek kadınlar, insan yaşamını değersizleştiren bir yaklaşımın alternatifi olabilecek bir siyaset yapma biçimi örgütleyebilirler. İlk beklentim, sadece namus adına işlenen cinayetlere değil insan hayatına kast eden politikalara karşı adımlar atmaları. Bu adımları uygulamaları, diğer sorunların çözümünü de sağlayacaktır. CANAN EDİBOĞLU Shell Türkiye Genel Müdürü Kadının yaşamdaki görünürlüğü artıyor, partiler de bunu oya dönüştürmek istiyorlar. Gönül ister ki, kadınların nüfus dağılımı aynı ölçüde meclise de yansısın, ama önyargılar, kadının evi dışında varlık göstermesini engelliyor. Meclise giren kadınlar, erkeklerle birlikte çalışarak ülke sorunlarına çözüm bulmalı. Ancak, kadınların sorunlarını yine en iyi kendileri bildiği için bunları en iyi şekilde dile getireceklerdir. Kadın sorunu olarak aile içi şiddet ve töre cinayetlerine öncelik verilmesini isterdim. Çünkü bu iki sorun sadece mağdur kadınları değil, tüm toplumu yaralayan bir trajedi boyutunda. Tabii ki çalışma yaşamındaki kadınların sorunları da çok önemli. Kadın sorunlarının çözümünde hukuki çerçevenin uygulanması için de kadın kuruluşlarının aktif bir müdahil olması gerekiyor. ŞİRİN PANCAROĞLU Arp sanatçısı Kadınların mecliste ele almaları gereken birincil mesele, erkek çocuklarına ve genç erkeklere yönelik projelere odaklanmak olmalı. Çünkü son zamanlarda ciddi biçimde artan kayıp bir erkek nüfusuna ve bu gençlerin saldırganlıklarına tanıklık ediyoruz. O genç nüfusun enerjisini kötülüklere yönlendirmesini engellemek gerek. Mecliste kadın sayısı artması dengeli bir ortam yaratacaktır. Öte yandan “Erkekler memleket meseleleriyle ilgilenirler, kadınlar da kadın sorunlarıyla…” ayrımı hiç sağlıklı değil. Erkekler de kadın sorunlarıyla ilgilenmeli, kadınlar da ülke sorunlarıyla. Zaten kadınların, şiddet, töre cinayetleri gibi toplum sorunlarına mutlak duyarlılıkları olacaktır. Meclisteki tek tip kadın görünümünden rahatsızım, farklı yelpazelerden kadınlar olmalı ki toplumun farklı kesimlerindeki kadınlar dengeli olarak temsil edilebilsin. Meclise girecek kadınlardan umutluyum. Çünkü Türkiye’de aktive olmaya hazır ciddi bir kadın nüfusu var. Kadınlar kadınları bekliyor Kadınlar, yeni Meclis tablosunda, sadece “vitrin” olmamak için parti listelerini zorladı. Onlara en büyük destek temsil edilmeyi bekleyen kadınlardan geldi. Meclis dışındaki kadınlar, erkek egemen parlamentoda vekil kadınların işinin zor olduğunu düşünüyor, ama zoru başaracaklarına olan inançlarını da diri tutuyorlar... İşte kadınlar ve talepleri... Gökçe Uygun Türkiye’deki kadınlar, seçme ve seçilme hakkını bundan tam 72 yıl önce elde ettiler. Ancak ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınların TBMM’de temsil edilme oranları hiçbir zaman yüzde 5’e bile varamadı. Son yapılan 2002 seçimlerinde de kadın milletvekillerinin oranı yüzde 4.4’te kaldı. Erkek vekil sayısının, kadın vekil sayısından 22 kat fazla olduğu düşünüldüğünde, 22 Temmuz seçimlerine yönelik kadın ilgisi umutları tazeliyor. Aday adaylığını açıklayan kadınların adaylıkları henüz netleşmese de önümüzdeki dönemde mecliste daha çok kadın olacak gibi görünüyor. Peki, meclis dışındaki kadınlar, kendilerini temsil edecek kadınlardan neler umuyor? Kadınlar, kadın bakan ve vekillerin, meclise yıllardır hâkim olan erkek egemen bakış açısını kırmalarını istiyor. Ortak beklenti ise kadın sorunlarına acilen çözüm bulmaları. Ancak bu beklentiden, “Kadın vekil, sadece namus cinayeti olduğunda konuşur” önyargısının desteklendiği anlamı da çıkmıyor. Çünkü kadınlar, “Her soruna dair söyleyecek sözümüz var, mecliste de dışarda da” diyor. Kadın parlamenterlerden beklentiler değişiyor; “Kayıp genç erkek nüfusunu topluma kazandırsınlar” diyen de var, kadınlara meslek kazandırılmasını isteyen de... Biz de farklı meslek ve yaş gruplarından kadınlara “kadın politikacılardan beklentilerini" sorduk. İşte yanıtları… PROF. DR. TÜRKAN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Kanımca, bu dönem meclise girecek olan kadınlar kendileri olarak var olacak, konu mankenliğini kabul etmeyeceklerdir. Meclisteki vekilbakan sayısının kadın erkek oranı bakımından yarı yarıya olması gerektiğine inanıyorum. Meclis’te kadınların sayısının artması şiddetin yerini barışın alması, yeni uzun süreli, ayakları yere basan sosyal projelerin yaşama geçirilmesi açısından çok önemli. Meclise girecek kadın temsilcilerden ilk beklentim öncelikle fırsat eşitliği içinde eğitim, kızerkek herkesin okuması, aile planlamasının yerleşmesini sağlamalarıdır. Çünkü diğer sorunların çözümü bu ikisinin çözümüne bağlıdır. Diğer konular da kadınların, eşitlik, meslek sahibi olmak/ekonomik özgürlüğe kavuşma, kararlara eşit katılım gibi sorunlar olmalı. Mecliste farklı partilere mensup kadınlar, zaman içinde kadın sorunlarının çözümü için ortak bir payda ve eylem birliğinde buluşabileceklerdir. Bunun için aralarında bir grup kurabilirler. Biz de sorunların çözümüne yönelik hazırlanan yasaların uygulanmasında ısrarlı olmalıyız. GÜLSEREN ONANÇ KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Son günlerde Türkiye’ de yaşayan tüm bireyler olarak tarihi bir demokrasi ve siyaset sınavından geçiyoruz. Katılımcı demokrasiyi korumak adına “sivil” insiyatife her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bir Kadın Sivil toplum örgütü olan Kagider 4.5 yıl once Kadın Girişimciliği fikrini savunmak, girişimcilik kültürünü yaymak ve daha çok kadın girişimci geliştirmek üzere kuruldu. Kuruluşumuzdan bu yana olan serüvenimizde gördük ki bu cennet vatanın topraklarında kadın girişimci yeşertmek çok zorlu bir süreç. Bir kadının girişimci olma sürecinde sayısız engeller var. Kadının özgür olmadığı erkeğe bağımlı olduğu bu topraklarda ne yazık ki yeterince girişimci yetişmiyor. Bu cinsiyet eşitsizliğinin çözümünü arayacak siyasal irade içinde de kadının temsili nerdeyse yok. Parlamento da kadın temsili yüzde 4 seviyelerinde. Toplumumuzun yüzde 50’si olan kadınların parlamentoda temsil edilmiyor olmasını Türkiye de demokrasinin önemli bir eksikliği olarak algılıyoruz. Kagider olarak kadınların temsilinin parlamentoda arttırılmasının Türkiye’de demokrasinin daha iyi bir zemine oturması için olmazsa olmaz koşul olduğuna inanıyoruz. Siyaset arenasının tüm oyuncularının erkeklere bırakıldığında neler olduğunu görüp artık bunun değişme zamanının geldiğini söylüyoruz. Demokratik, laik bir ülkede yaşamanın koşulunun kadının siyasi yönetime etkin katılımından geçtiğine inanıyoruz. Biz yeni parlamentomuzda; uzlaşı kültürüne sahip ve çözümcül politikalar üretebilen, azınlık haklarına saygılı, laik, demokratik, etik, AB uyumuna inanan, barışı ve barış dilini benimseyen, özgür bireyler, özgür kadınlar görmek istiyoruz. YASEMİN HACIHAFIZOĞLU Ev kadını Meclise girmek isteyen kadınların sayısı artıyor. Bence artık kadınlar seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Meclisteki kadın milletvekili sayısı artarsa, kadınlara yönelik yasalar daha kolay çıkar, kadın hakları savunuculuğu yükselmiş olur. Bence TBMM'ndeki milletvekillerinin hepsi kadın olmalı. Çünkü kadın eli değen her yer güzelleşir. Bir de kadın, kadının derdini daha iyi anlar. Meclisteki kadınlar, öncelikle kadın hakları konusuna çalışmalar yapmalı. Çünkü lafta “kadın hakkı” diyoruz ama gerçekte hakkımız falan yok. Örneğin kadınlar meslek edinme konusunda desteklenmeli. Ama sadece incik boncuğa yönelik meslek edindirme kurslarını kastetmiyorum, kadınların çok farklı meslekleri de yapabilmeleri sağlanmalı. Türkiye’de sadece üniversite mezunu kadınlar bir yerlere gelebiliyor. Eğitimi olmayan, şiddet gören onlarca mağdur kadın için de bir şeyler yapılmalı. Bunun için de farklı partilerden kadınlar, ortak noktalarda buluşmalı. Ayrıca kadınlar sadece kadın sorunlarına değil her konuya el atmalı. Kadınların başarı sağlayabileceklerine inanıyorum. BEYHAN DEMİR Pazartesi Dergisi Yayın Yönetmeni Yüzde 10 barajı sisteminin olduğu Türkiye'de, toplumun tüm katmanları meclise yansımıyor. Biz kadınlar da yeterince temsil edilmiyoruz bu nedenle meclise girecek kadın sayısının artması umut verici olabilir. Ancak meclisteki kadınların, oradaki pespaye siyasetin içinde eriyip gitmemeleri için kadın hareketiyle bağlarının olması gerek. Çünkü kadın hareketinden kopuk bir eylem işe yaramaz. Meclise girecek kadınların, kadın lehine olan yasaların uygulanması ve tanınmasına yönelik açılım sağlayacağına inanıyorum. Partilerin de kadın aday göstermeleri yetmez, bu konudaki samimiyetlerini kanıtlamaları gerek. “Kadınlar, kadın soruyla ilgilensin” anlayışına katılmıyorum. Kadınlar sadece bekaret, zina... vb. konularında konuşacak diye düşünülmemeli, bizim her konuya dair söyleyecek sözümüz var. Kadınların mecliste olması bunu göstermek açından avantaj. Meclisteki tüm partilerden kadınların da, parti karanlığına gömülüp birbirlerini rakip gibi görmektense kadınlar için bir şeyler yapma konusunda yan yana gelmeleri gerek. Fotoğraf: Vedat Arık
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle