02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 5 YENI 3/5/07 13:59 Page 1 PAZAR EKİ 5 CMYK 6 MAYIS 2007 / SAYI 1102 5 SİMONA POZZOLİ (28, sanat tarihçisi, İtalya) Açıkçası Türkiye ve İslam deyince aklıma önce geçen yıl öldürülen İtalyan rahip geliyor. Olay, İtalya’da büyük yankı yapmış, büyük gazetelerde geniş yer bulmuştu. Genel reaksiyonsa bundan sonra başka dinlere tolerans gösterilmeyen ülkelere misyoner gönderilmemesi, İtalya’daki Müslümanlara da hoşgörü ve açıklık yerine aynı katılığın uygulanması kararı olmuştu. Bu olaya rağmen genel olarak İtalyanların Ortadoğu ülkelerine kıyasla Türkiye’ye karşı daha olumlu baktığını söyleyebilirim. Örneğin İstanbul son yıllarda pek çok ziyaretçi için büyüleyici bir şehir olarak algılanıyor, popülaritesi sürekli artıyor, yabancıları da içine alan bir hoşgörü ortamı sunuyor. Mesela Papa’nın Türkiye’yi ziyareti İtalya toplumu üzerinde olumlu bir etki bıraktı. Sanırım son dönemde yaşanan bu olaylar Türkiye’nin AB’ye girme çabalarının politik tezahürleri. Büyük ihtimalle birçok Avrupa ülkesi Müslüman olduğu için Türkiye’nin AB’ye katılmasını istemiyor, ama diğer yandan da Türkiye Doğu ile Batı arasında “kültürel bir köprü” olarak görülüyor. Yani hem bize pek yakın olmayan ama çok uzağa da düşmeyen bir İslam ülkesi. Benim kişisel görüşüm Türkiye’nin tarihi, sosyal, dini ve politik anlamda çelişkilerle yüz yüze olduğu ve özellikle din konusunda hileli ve tartışmalı olayların yaşandığı. Türkiye sadece İstanbul’dan ibaret değil ve Türkiye’nin doğusunda yaşanan bu son olay da (Malatya) toplumun hoşgörüye çok da açık olmadığını gösteren bir başka yüzü. Yabancı bir göz olarak bu olayın Türkiye için kötü bir etki yarattığına eminim. Yine de Batı medyasının bu tür haberlere karşı önyargılı olduğunu ve algıları yanılttığını da eklemek isterim. Batı dünyasının da bu demokratik yapıya ulaşmadan KİUP LEE (24, Bankacı, Güney Kore) İyi anlaştığım pek çok Müslüman arkadaşım var. Yine de bazı Müslümanların katı olduğunu da bilmiyor değilim. Birçok Müslüman intihar bombacısı olduğunu, şiddete başvurduklarını da biliyorum. Bunlar yüzyıl öncesinde kalması gereken olaylar. Bugün herkes dinini değiştirebilme özgürlüğüne sahip olmalı. İnsanları dinlerine göre ayırmak saçmalık. Nati, KiUp, Pascaline, Simona ve Gino İngiltere’de yaşayan farklı ülkelerden gençler. Malatya’da öldürülen Hıristiyanlarla ilgili haberi okudular. İslamın ve Türkiye’nin kendilerine neler çağrıştırdığını anlattılar: Şiddet, kimliksizlik, fanatizm, hoşgörü, ABD, öfke, savaş, korku, devlet, AB… Şiddet bir insanın dinini değiştirmesine vesile olamaz. Mesela ben Budistim, teyzem Hıristiyan, eğer Müslümanlığı kendime yakın bulsaydım Müslüman olurdum. Güney Kore’de Budist, Müslüman, Hıristiyan ve daha minör dinlerden pek çok insan bir arada yaşıyor. Bizde de zaman zaman dini kullanan, paraya çevirmek isteyenler oluyor, ama hiçbir zaman şiddete başvurulmuyor. Size bir örnek daha; çoğunluğun Budist olduğu Güney Kore’nin başkanı bir Katolik. önce geçmişte yaşadığı politik ve kültürel gerginlikleri unutmamak lazım. Bugün İtalya Katoliklerin en güçlü merkezi olsa da, dine büyük önem verilse de İtalya’da fanatikradikal dindarlara rastlamak güç. Son yıllarda bütün Avrupa dinden uzaklaşırken, politik gelişmeler ve terör olayları Hıristiyanlığı kültürel bir birleşme noktasına dönüştürdü. Özellikle Ortadoğu’daki Müslümanların “bizim” korkumuzun hedefi olmasından endişeleniyorum. Çağrışımlar zengin, zihinlerindeki görüntüler netti. Özlem Altunok Türkiye... Ne uzağımızda, ne yakınımızda... PASCALINE MARIETTE (18 öğrenci, Fransa) Fransa’da devlet okulunda okuduğum için gettodan birçok yabancı ve Müslüman arkadaşım vardı. Kimisi fanatik, kimisi kararında, ama neredeyse hepsi kendilerini Fransız kimliğinden önce dinleriyle yani Müslümanlıkla tanımlıyorlardı. İnançlı olmak zaten başlı başına karmaşık bir durum, Katolik ya da Müslüman kimin dininin bütün gereklerini yerine getirdiğini söyleyebiliriz ki! Müslümanların dünyada iyi bir izlenim bıraktığını söylemek zor. Filistin, terorizm, burka giyen kadınlar, şiddet, özgürlüklerin kısıtlanması... Kuran’ı okumadım ama bana hiç inandırıcı gelmiyor. Çünkü Fas’tan İran’a, Filistin’e İslamiyetin yaşanışında büyük farklar var. Yine de şunu eklemeliyim ki, Ortadoğu’da yaşananlar Müslümanları daha da görünür kılıyor. Türkiye’de yaşanan bu olaya gelince, birilerini öldürmenin gerekçesi aynı inancı paylaşmamak olamaz. Bence bu noktada din; hayatı, yaşananları açıklamak için yeterli değil. Bu, Türkiye’nin diğer sorunlarıyla bağlantılı olabilir. içbiri Malatya’nın nerede olduğunu bilmiyor. İslamiyet, dahası dinin kişiselleşmiş hali “Müslüman”larsa akıllarına bir şekilde kazınmış durumda. Kimi Müslümanları El Kaide’yle özdeşleştirip fanatik buluyor, kimi “En az onlar kadar Amerika’dan nefret ediyorum” diyor, kimi İslamiyetin rönesansını henüz yaşamadığını, bir diğeri Müslümanlığın Fas’tan Filistin’e birçok yüzü olduğunu vurguluyor. Malatya’nın Türkiye’si ise onlara pek uzak değil, ama yakın hiç değil… Onlar İngiltere’de yaşayan pek çok “yabancı”dan birkaçı. Ortak düştükleri yerse “hoşgörü”. İyimser ve pembe bir toz bulutu değil H bu talep. Her şey gibi yoğun dolaşımda olan şiddetin bu türlüsünü anlamakta zorlanıyorlar. Oysa hepsi en az İslamiyetten kuşkulandığı kadar kendi dinini de sorguluyor. Simona Pozzoli’nin sözlerine kulak verin; “Hepimiz devletler laik olmalı deriz, ama bunun tamamıyla mümkün olmadığını seçimler yaklaşınca anlarız. Çünkü siyasi partiler oy toplamak için monogami, aile, kadının toplumdaki rolü, kürtaj gibi konularda söz söyleme hakkı bulurlar. Ben kendi adıma çözümü sivilleşmekte, eğitimde ve birey olmakta görüyorum. Uzlaşma ise kişisel dini inançlar ile sosyal haklar arasında saklı.” NATI CAMPUS (29, Avukat, İspanya) Türkiye’de büyük çoğunluğun Müslüman olduğunu biliyorum, ama İslamiyet hakkında fazla bir bilgim olmadığı halde az da olsa çekindiğimi söyleyebilirim. Bunda El Kaide’nin İspanya’daki bombalı saldırısının da payı büyük. İspanya genelinde de Müslümanlar bu yüzden “fanatik” olarak algılanıyor. Çünkü İspanya’da din üzerinden cinayet işleyen kimse yok. Türkiye’de yaşanan bu olayı korkunç buluyorum. Binlerce yıl sonra bile farklı dinleri kabul etmemek ve onlara saygı duymamak bana inanılmaz geliyor. Dinler dünyayı bölen değil, birleştiren unsurlar olmalı. Birileri inancını radikal yollarla anlatıyorsa inancın gerçek anlamını bilmiyor demektir. Sonuç olarak bence bu insanlar diğer Müslümanların ve inananların utanç kaynağı. GİNO CHANDA (20, öğrenci, Fransa, Hindistan kökenli) İnsanlarla tanıştığımda onların hangi dinden olduklarıyla ilgilenmem, duyduğumda da önemsemem. Fransa Müslümanların yoğun yaşadığı bir ülke, zaman zaman gruplaşmalar olduğunu, sorunlar yaşadıklarını gözlemliyorum, ama onları fanatik bulmuyorum. Özellikle böyle bir ortamda… Müslümanların neden Amerika’dan nefret ettiğini anlamak hiç de zor değil. Ben de en az onlar kadar savaştan ve Amerika’dan nefret ediyorum. Yine de durduk yere insanların dini inançları yüzünden öldürülmesini anlamak mümkün değil. Bence bu fanatiklikle de açıklanamaz, bu ancak dinin kullanılması anlamına gelir. Fransa’da devlet ve din yönetimi birbirinden ayrı. Bu, başlangıçta işleri kolaylaştırıyor gibi görünüyor ama diğer taraftan insanlar üzerinde baskı da yaratıyor. Örneğin okula giderken kendi dininizi simgeleyen herhangi bir şeyi kullanmanız yasak. Mesela ben üzerinde haç işareti olan bir kolye takamam, Müslüman bir kız arkadaşım başörtüsü kullanamaz. Her devlet barındırdığı bütün dinlere saygı duymalı, onları korumaya ve farklı zenginliklere kucak açmaya çalışmalı. Hatta diğer dinleri tanıtarak seçme özgürlüğü sunmalı. Bence bu, insanlara vatandaş olduklarını, din seçme özgürlüğünün de insan haklarına dair olduğunu ve diğer dinlere saygı duymalarını sağlayacak bir anahtar. Devlet dini kontrol ediyor ve ayrımcılık yapıyorsa bu söylediklerimin gerçek hayatta yer bulması elbette zor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle