10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 2 26/4/07 17:59 Page 1 PAZAR EKİ 2 CMYK 2 29 NİSAN 2007 / SAYI 1101 Bir zamanlar ‘kötü adamdı’ şimdi yazar Nihat Ziyalan’ı Türk sinemasında canlandırdığı kötü adam karakterleriyle ve Yılmaz Güney ile çevirdiği onlarca filmde tanıdık. Yeşilçam’da seks filmleri furyası başlayınca Avustralya’ya göç eden Ziyalan artık bir yazar. Romanları, öyküleri ve şiirleriyle hayata tutunuyor... Taylan Büyükşahin A vustralya’nın dünyaca ünlü şehri Sydney’de, Opera House’un karşısındaki bir kafede Nihat Ziyalan ile buluşuyoruz. Kahvelerimizi yudumlamaya başladığımızda, ben sormadan Ziyalan anlatmaya başlıyor: “Ben kendi isteğimle buraya gelmedim. Hayat bana bir tokat attı ve kendimi burada buldum. Türkan Şoray’la en son Azap filmini yaptıktan sonra Yeşilçam’da seks filmleri ortaya çıktı. Eşimden de ayrılmıştım. Sadece ceketimi alıp çıktım evden. Kendimi birdenbire bir boşlukta hissettim. Tutunacak bir dalım yoktu. Boyacıya ayakkabımı boyatıyorum, boyacı bana diyorki ‘Ne kadar şanslıyım ki ayakkabınızı ben boyuyorum.’ Ben de içimden diyorum ki ‘Keşke senin yerinde ben olsam’. Sirkeci’de sandviç alıyorum, elemanlar benden para almıyorlar. Ben de düşünüyorum ki herhalde işleri iyi gidiyor da benden para almıyorlar. Ne güzel... Benim ne bir işim ne de kalacak bir yerim var.” Ziyalan geçmişini anlatırken gözleri Sydney Koyu’nda dalgalı denize dalıp gidiyor. Ziyalan’ın filmlerinde gördüğümüz o capcanlı, yemyeşil gözleri hâlâ aynı ışıltıyla bakıyor. Uzun boylu ve hâlâ çok dinç. Yıllar sadece saçlarını alıp götürmüş. 71 yaşında olmasına rağmen nasıl halen böyle dinç kalabildiğini, bunun sırrının ne olduğunu soruyorum. Yeşilçam’ın kötü adamı “Sadece hayatı seveceksin” diyor. Sinemaya ne zaman, nasıl başladınız? Askerden sonra tiyatroya başladım. Adana Şehir Tiyatrosu’nda yıllarca çalıştım. Orası kapanınca Ankara Sanat Tiyatrosu’na geçtim. İlk gençlik arkadaşım Yılmaz Güney, Çirkin Kral olarak ünlenince Ankara’ya yanıma geldi ve bana “Sen sinema oynuyorsun artık” dedi. Onun isteği ve desteğiyle sinemaya geçtim. Sinemada da istediğimi yapamadım. Hiç benimsemediğim halde ekmek parası için kötü adamı oynadım, ama çok pişmanım. Aç kalsaydım da oynamasaydım keşke. Şanssızdım sinemada. İlk filmim “At Hırsızı”nda attan düşüp kolumu kırdım. İlk filminde kolu kırılan bir adamın, hayatının kolu kırılmıştır. Ondan sonra Yılmaz bana çok önemli roller verdi, ama sinemada kötü adam olduktan sonra sivrilmek çok zor. Kötü adamlardan sadece Ahmet Tarık Tekçe halkın sevgilisidir. Kendisini de tanırdım. Onun gibisi gelmedi. Pişman da olsam, sinemadan asla kopamadım. Sanatçının kendi kendine verdiği bir söz vardır. Biz Yılmaz’la beraber bu sözü vermiştik, insanlara bir şeyler verebilmek… Sanatla insanları hayata bağlayacağız ve hayatı güzelleştireceğiz. Şimdi ben bunu edebiyatla yapıyorum. Şiirle, öyküyle, romanla... ARTİST NİHAT ZİYALAN Yeşilçam’da seks filmlerinin ortaya çıktığı dönemde neler yaşadınız? Seks filmleri benim hayatıma inmiş korkunç bir şamardır. Oynasaydım çok büyük paralar kazanırdım. Ev de, araba da alırdım, ama seks filmlerinde oynamayı kendime yediremedim. Çünkü seks filmi oynatan sinemalarda neler olup bittiğini biliyordum. Ben gecekondu çocuğuyum, oralarda büyüdüm. Yapacak birşey yoktu. Bir kardeşim Almanya’da, bir kardeşim de Avustralya’da yaşıyordu. Burayı seçtim ve 1980’de her şeye razı olarak geldim. Biz Türkler kendimize hamallık, çöpçülük gibi işleri yediremeyiz. Sydney’e geldim ve demiryollarında hamal olarak işe başladım. İlk gün yerleri süpürürken 2530 Türk işçiden biri “Sen artist Nihat Ziyalan’a ne kadar benziyorsun” dedi. Ben de “Nihat Ziyalan benim” dedim. Adam “Nihat Ziyalan’ın burada ne işi var?” deyip gülüp gitti yanımdan. Bense içimden ağlama hastalığına yakalandım, içimden hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ondan sonra omuzlarımdaki saçlarım sapır sapır dökülmeye başladı. Zor bir dönem yaşamışsınız. Bu dönemi nasıl aştınız? Beni edebiyat ayakta tuttu. Avustralya çok uzak bir yer ve burada vatan hasretiyle yanıyorsunuz. Artistlik dönemim bitti ve burada yazmaya yöneldim. Devamlı yazıyorum, yazdıklarım yayımlanıyor ve bu beni daha da yazmaya itiyor. Devamlı edebiyat alanında yeni şeyler üretmeye çalışıyorum. Not: Nihat Ziyalan’ın son şiir kitabı “Sevgili Şiir” geçen günlerde YKY’den çıktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle