22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 2 YENI 15/3/07 16:25 Page 1 PAZAR EKİ 2 CMYK 2 EDİTÖR’DEN Balkan Naci İslimyeli “Ben, zaten sinirleri bozulsun istiyorum” diyor, Esra Açıkgöz’e. Röportajın nedeni İslimyeli’nin yeni açılan “Gizli İşler” sergisi. Sinir bozucu iş de, tabutta kefeniyle yatan kadın ve kefenin ceplerinden sarkan paralar… Bu işiyle, dil üstünde, paranın değil, insanlığın önemli olduğunu kaydıran, ne zaman paradan söz açılsa, “Kefenin cebi mi var” diye soran, ama başarıyı kazançla ölçen, yoksulluğun nedenini yoksulda arayan, hayallerini parayla eşleştiren topluma, toplumlara sert bir tokat atıyor sanatçı… Bu bir yüzleştirme, ama ihtimal pek de estetik bulunmayacak. Ölümle arasındaki mesafeyi açabilmek için doğaya sırtını dönen insan, böyle bir işe de ancak gözünün ucuyla bakabilecek. Peki, bu İslimyeli’nin umurunda mı? Değil. Çünkü o hazzın estetiğini değil, başkaldırının estetiğini yaratmayı yüklüyor kendine de, öğrencilerine de… Sinir bozmak, huzur kaçırmak… Kabul edelim ki, pek itibarlı, göze alınabilecek bir tercih değil, çünkü sinir bozucular ve huzur kaçırıcılar, hele de bunu sanat yoluyla yapanlar, çoğunlukla gerçeği yüzümüze vuranlar. Gerçek ise “mış”lı hayatlarımızın ortasına atılmış imha “güc”ü yüksek bir bomba. Evler dağılabilir, işler savrulabilir, aşkın örtüsü kalkabilir, o gölgesinde kaybolup gidilen iktidarın ışığı kırılabilir... Biri, huzuru simgelediğini düşündüğü evinin, yaralı ruhunun, iğdiş edilmiş zihninin üzerine kurulu olduğunu görebilir. Bir başkası o çok övündüğü soluksuz çalışmanın, başarılı olmanın, göze girmenin, bunlardan aldığı sonsuz hazzın süsünü düşürüp esareti ve yabancılaşmasıyla baş başa kalabilir. İktidarlara alkış tutarken avucunu patlatanın korkusu olduğunu fark edebilir bir başkası da, gücü işsiz kalmaktan, yoksulluktan, yalnızlıktan duyduğu korkuyu kapatmak için sevdiğini itiraf edebilir. Gerçeğiyle yüzleşebilen toplumlar da, bugün sadakatle, sorgusuz sualsiz kabullendikleri varlıklarının altında neler olduğuna bakabilir. Kahramanlık öyküleriyle bezenen tarihinin gediklerindeki karanlığı gördüğünde utanabilir, küçücük bir işaretle patlayan o saldırgan, parçalayan, kendisi dışında her şeyi dışarıda bırakan şiddetinden arınmanın bir yolunu arayabilir… Huzurum kaçmasın, sinirlerim bozulmasın diye görmezden geldiklerinizi şöyle bir düşünün. Kapalı gözlerin tam da suç ortaklığı olduğunu duymak da sinirlerinizi bozar mı? Eğer yanıtınız evetse, salı günü, ABD’nin Irak’a ilk bombayı attığı günün dördüncü yılında, bombanın atıldığı saatte, 20.00’de siz de kendi cümlenizi kurun ve sinirlerinizi biraz da olsa yatıştırın! İyi haftalar... Berat Günçıkan bguncikan@yahoo.com 18 MART 2007 / SAYI 1095 Samimi, rahat, özgür Yoğun trafik içinde en şanslıları, hiçbir engele takılmadan gidebilen motorlar, özellikle de scooter’lar. Scooter’ların en ünlüsü İtalyan Piaggio firmasının Vespa’ları bu yıl altmış yaşını doldurdu. İşte Vespa kullanıcılarının anlattıkları.... MEYİR GABAY Bir diğer Vespa kullanıcısı ise Meyir Gabay, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı üçüncü sınıf öğrencisi. Aynı zamanda Snek TV’de “Uç” adlı programı sunuyor. Programda extreme sporları uygulamalı şekilde insanlara tanıtıyor. Onunla okulunun kampusunda buluşuyorum. Karşıma Vespa’nın 1992 Px 200 modeli ile çıkıyor. Onun Vespa’sı diğerlerine göre farklı, ikinci el. Ona göre, Vespa’nın çocuksu bir eğlencesi var, trafikte olmak da bu eğlencenin bir parçası. “Sanki trafik lunapark gibi ve siz de lokomotifteki makinistsiniz” diyor. Eski model Vespa kullanmasının nedenini ise şöyle anlatıyor: “Çünkü, motorsikletlerin ve arabaların yeni tasarımları benim için ilgi çekici değil. Eski tasarımları çok daha cazip ve orijinaller. Ben nostaljiden hoşlanıyorum. Hatta motorumun yanına zeplin yani çizgi filmlerde karşımıza çıkan motorun yanındaki kabinden yaptıracağım”. SİNEM GÜVEN Manken Sinem Güven Ersönmez de Vespa kullananlardan. Onun için Vespa; şehirde trafikten kaçmak için iyi bir araç, “Esas özgürlüğü şehirden uzaktayken, rüzgârı yüzümde hissettiğimde farkediyorum” diyor. Vespa’nızın rengi ve modeli nedir? Vespa’mın modeli LX 150. Rengi ise patlıcan moru. Bu benim ikinci Vespa’m. Vespa almaya nasıl karar verdiniz? Çocukluğumdan beri motorsiklet kullanmaya meraklıydım. Diğer motorlara göre daha rahat olduğunu görünce Vespa almaya karar verdim. Ayrıca Vespa’nın sempatik görüntüsü hoşuma gidiyordu. Vespa’yla şehirde dolaşmak size ne gibi kolaylıklar sağlıyor? Motorla sehirde dolaşmak, arabaya nazaran çok daha keyifli. Üstelik pratik ve ekonomik. Şehrin hiçbir yerinde trafik engeline takılmıyorum. Ayrıca onu istedigim her yere kolayca parkedebiliyorum, ama Vespa’nın esas özgürlüğünü şehirden uzaktayken, rüzgârı yüzümde hissetiğimde fark ediyorum. Bu sizin için bir tutku mu? İkinci bir motorsikletim daha var. Buna rağmen Vespa’mı elimden çıkartmayı düşünmedim. Buradan bakıldığında sanırım ben bir Vespa tutkunuyum. Peki her dışarı çıkışınızda kullanıyor musunuz? Vespa’yı kış mevsimine girene kadar kullanıyorum. Malum İstanbul'da yağışlar başladıktan sonra değil motorsiklet kullanmak, yürümek bile macera haline geliyor... Araba kullanmakla Vespa kullanmayı karşılaştırınca, ikisi arasında nasıl bir farklılık var? İkisinin de kendine göre ayrı ayrı sağladığı konforlar var. Motorla daha az zaman ve para harcarken, bir o kadar da zevkli bir yolculuk yapıyorsunuz. Kış gelince hava soğuyup yağmurlar başladığında kaloriferli bir araba içinde olduğuma şükrediyorum. Yazı ve fotoğraf: Candeğer Muradoğlu Vespa’lar, şehrin kaosunu yenebilen küçük araçlar. Basit, sağlam, ekonomik olmaları bu araçlara olan ilgiyi artırıyor. Tabii rahat ve zarif olmaları bir diğer özellikleri. Vespa bir İtalyan ürünü, adı da İtalyanca eşek arısı anlamına geliyor... Araçlar, modelleriyle kimi zaman romantik, kimi zaman başkaldıran, kimi zaman sempatik kişiliklerle özdeşiyorlar. Müdavimleri, kadın, erkek, herkes. Biz de onlardan üçüyle, Murad Sezer, Sinem Güven Ersönmez ve Meyir Gabay ile konuştuk. İşte Vespa kullananların anlattıkları... MURAD SEZER Cumhuriyet DERGİ* İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Güray Öz Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212)343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Koordinatör: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: Dilşat Özkaya Rezervasyon: Mete Çolakoğlu / Mustafa Doğan (0212) 251 98 7475 / 343 72 74 Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna/ İstanbul (0212) 454 30 00 *Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet.com.tr AP İstanbul Bürosu foto muhabiri Murad Sezer, Lacivert 2005 model ET4 sahibi. Scooter kullanmaya üç yıl önce başladı. Araba ehliyeti olduğu halde motorsikleti tercih etmesinin nedeni, “İstanbul gibi günün her saati trafiğin yoğun olduğu bir şehirde ulaşımın en kolay yolu” olması. “Hem trafik yoğunluğundan etkilenmiyorum” diyor, “hem de park sorunu yaşamıyorum. Motosiklet benim hayatımı kolaylaştırıyor diyebilirim. Önceleri kullandığım motor, 100cc bir scooter’dı, sonra daha güçlü ve kaliteli bir model istedim ve hiç düşünmeden Vespa aldım”. Sezer, yağmurlu olmayan soğuk havalarda da kullanıyor Vespa’sını, “Öncelikle motosiklet kullanmak tutkum oldu. Bu tutku şıklığı ve dayanıklılığı nedeniyle Vespa ile perçinleşti. Onun sayesinde hem zaman kazanıyorum hem de şehir içindeki yolculuklarda Vespa'mın keyfini çıkarıyorum” diyor. Curves Türkiye’de... lki 1992’de Amerika’da açılan Curves, kadınlar için tasarlanmış güvenli ve etkili hidrolik direnç ile kardiovasküler sistemi güçlendiren ve dayanıklılığı artıran bir egzersiz programı. Her yaştan kadının rahatlıkla kullanabileceği bu özel olarak tasarlanmış aletlerin oluşturduğu istasyonda kadınların geçireceği süre sadece 30 dakika. Haftada 3 kez 30 dakikalık çalışma ile kilo verip formda kalarak, zinde ve sağlıklı bir yaşama kavuşmak mümkün. Curves, dünyadaki en büyük fitness franchise zinciri. Amerika, Yeni Zelanda, Meksika, Güney Amerika, Güney Afrika, Karayipler, Avrupa, Kanada ve Japonya gibi tam 55 ülkede 10250 şubesi, dört milyon kadın üyesi var. Türkiye’de ise şimdilik, bu ayın sonunda, İstanbul’da, İstinye ve Nişantaşı’nda açılıyor. Hedef üç yılda 40 şube kurmak... Öncelikli iller arasında ise Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Bursa, Konya, Kayseri, Eskişehir, Mersin, Gaziantep ve Diyarbakır bulunuyor… Türkiye’nin de Curves haritasında yer almasının İ nedeni, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 194 ülkeyi kapsayan araştırmasında, 15 yaş üzerindeki Türklerin yüzde 57’sinin aşırı kilolu veya obez olduğuna işaret edilmiş olması. Eğitmenlerin gözetiminde, haftada sadece üç defa 30 dakikalık bir çalışmayla uygulanan sistemde neler var? Kardio ve kas çalışmasının birleştirildiği bir istasyon programı ve 6 haftada kesin çözüm programı ile fazla kilolardan ebediyen kurtulma gibi aktiviteler. Gary ve Diane Heavin tarafından kurulan Curves bünyesinde bir de Diane dergisi var. Hem dergide hem de web sayfasında üyelerine sağlıklı yaşam konusunda bilgi ve deneyim paylaşma platformunu sağlıyor. www.curvesturkey.com da yakında faaliyete geçecek. Curves İstinye: 0212323 70 4546 Curves Nişantaşı: 0212 343 11 0102
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle