02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 8 25/10/07 14:48 Page 1 PAZAR EKİ 8 CMYK 8 Hava taksileri İstanbul semalarında vızır vızır çalışıyor. Turistlerin, işadamlarının, fotoğrafçıların ya da kameramanların, isteyenlerin isteklerini yerine getirmek için uçuyorlar. Havada yapılacaklar ise güvenlik kuralları, para ve hayal gücü ile sınırlı. Helikopterle ulaşım, kiralayıcısı için büyük bir de prestij. Çünkü gücün ve paranın simgesi. 28 EKİM 2007 / SAYI 1127 Bana bir uçan taksi lütfen! Ali Deniz Uslu ivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Türkiye’de 57 hava taksi işletmesinde toplam 192 hava aracı bulunuyor. Bunlardan 133’ü uçak, 31’i helikopter. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’ye gelecek özel helikopter sayısı ise yaklaşık 25. Hava taksi ile Taksim’den Atatürk Hava Limanı’na yedi dakikada, Bursa’ya yarım saatte ulaşılıyor, Bodrum ise iki saat sürüyor. İstanbul’u, tüm güzelliği ve eksikleri ile 20 dakikada kuş bakışı görmek de mümkün. Hava taksiler, uygun koşullarda müşterilerine 10 ile 30 dakika içinde ulaşabiliyor. Hava taksiye binmenin bedeli ise epey yüksek. Bir saat havada kalmak için ortalama ödemeniz gerekli ücret 1000 ile 2000 Euro arasında değişiyor. Hava yollarında gidişgeliş ücreti alınıyor. Yani helikopterin motoru çalıştığı sürece takometre açık. Hava taksicileri son yıllarda artan hava taksi talebinden memnun, ama yüksek maliyetli bu işin üstüne bir de bürokrasinin getirdiği ek maliyetlerden şikâyetçiler. İstanbul şehir merkezindeki iniş alanları azlığından yakınıyorlar, ama önümüzdeki yıllarda hava dolmuşlarının da hizmete gireceğinden bahsediyorlar. Biz Genel Havacılık AŞ’den Kaptan Pilot İsmet Özgür ile hava taksiciliğini konuştuk. İşte anlattıkları… Özellikle son yıllarda “Hava Taksi” çok konuşuluyor. Siz havadaki bu hareketliliği nasıl değerlendiriyorsunuz? Talep epey arttı. Hatta talepleri karşılayamadığımız dönemler oluyor. Özellikle işadamları hava taksisine çok ilgi gösteriyor. Bir kere tadını aldıktan sonra kendi özel helikopterlerini alanlar da oluyor. Çünkü onlar zamanla yarışıyor ve bu şekilde seyahat ederek verdikleri paranın fazlasını kazanıyorlar. Konuklarını da hava alanından helikopter ile alıyorlar. Bu da bir tür güç gösterisi elbette. Biz de Çırağan’da olmamız nedeniyle çok geniş bir müşteri portföyüne sahibiz. Bizimle düzenli uçan iş adamları, sanatçılar ve yabancı konuklarımız var. Televizyon kanalları S Kaptan pilot İsmet Özgür sivil havacılığın yüksek maliyetlere ve ağır işleyen bürokrasiye rağmen geliştiğine dikkat çekiyor. Fotoğraf: Uğur Demir da büyük kazalar, terör saldırıları ve doğal felaketlerde bizden helikopter istiyor. Özellikle F1 zamanı Türkiye’deki tüm helikopterler İstanbul’da toplanıyor, ama yine de yetmiyor. Fiyatlar üçdört katına çıkıyor. Dizi ve film çekimleri için de talep fazla. Artık insanlar aileleri ile birlikte, şirketler de toplantı yapabilmelerine yetecek sayıda insan ile uçuyor. Helikopter, ulaşımda çok büyük avantaj sağlıyor. İnişi, kalkışı kolay. Güvenlik koşullarını sağlayan uygun her alana inebiliyoruz. Bu müşterimizin evinin bahçesi, tarlası ya da kullanılan her türlü pist olabiliyor. Bir müşteri sizi aradığında ne kadar zamanda uçuşa hazır oluyorsunuz? Gündüz uçuşları için faksla, çok acilse telefonla uçuş planlarımızı hava meydanlarına bildiriyoruz. Onlar da radarlara bildiriyor. Yani şu an “uçmak istiyoruz” derseniz en erken 3045 dakika içinde havalanabiliriz. Gece uçuşları için 1015 gün önceden yazılı taleple Ankara’ya Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bildirmemiz gerekiyor ki bu çok zahmetli bir süreç ve izin her zaman alınamıyor. Ücretler nasıl? Hava yollarında gidişgeliş ücreti alınıyor. Yani takometre motorun çalışma süresinde işliyor. Gittiğimiz yerde üçdört saat bekliyoruz. Eğer müşterimiz tüm gün bizi bağlıyorsa farklı ücret alıyoruz. Bir İstanbul turu yapmak istesek neler yapmamız gerekli ve bunun için ne kadar öderiz? İstanbul turlarında bizimle uçacak kişilerin isimlerini önceden alıyoruz ve bunu ilgili ünitelere iletiyoruz ve onlardan bize yanıt geliyor. Turistler pasaport, yerliler ise TC. kimlik numaraları ile güvenlik bilgi tahkikatına uğruyorlar. İstanbul’u bir saat yukarından görme maliyeti biz de Bel206 Jent Ranger ile 800 Euro+kdv. Çift motorlu bir helikopterle ise bu rakam 1800 Euro+kdv’ye kadar çıkıyor. Havada ilginç isteklerle karşılaştınız mı? Nikâh memurunu da alıp havada nikâh kıyanlar oluyor. Helikopterin alanı kısıtlı olunca bizi de nikâh şahidi yapıyorlar. Kimisi havada şampanyasını patlatmak istiyor. Yani arkada olan özellere biz karışmıyoruz. Düğünlerinin yapıldığı restoranının üzerine çiçek ve çikolata atmak isteyenler de oldu. Bir de habersiz evlenme teklifleri... Yani normal bir uçuş gibi kalkıp gidiyoruz, bir tepeye ya da bir bahçeye “Aşkım seni seviyorum, benimle evlenir misin?” yazdırıp sonra da evlenme teklif edenleri çok uçurduk. Bunlar paranız ve hayal gücünüzle alakalı. Ben 45 yaşıma geldim, pilotum, ama böyle şeyler yapamadım. İstanbul’da kaç heliport var? Yedisekiz tane. Bazı şirketlerin ve hastanelerin de kendi özel heliportları var, ama İstanbul gibi 15 milyonluk bir metropolde bu rakam çok komik. Bunu helikopter iniş alanı olarak değil, ciddi deprem riski olan kalabalık şehrin kurtarma alanları olarak düşünmek gerekli. Ambülans helikopterlerin ne kadar hayat kurtardığını söylemeye gerek yok. Hava taksi sivil havacılığın gelişmesine katkıda bulunuyor mu? Türkiye’de sivil havacılık gelişiyor, ama bürokrasi had safhada. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, sivil havacılık taşıma şirketlerinin gelişmesine yardımcı olduğu gibi birtakım ekstra ücretlerle maliyetleri yukarı çekiyor. Bu zaten pahalı bir iş. Giderlerin yüksekliği müşteriye yansıyor. GİZLİ, MAHREM VE PAHALI... edair’in iki helikopteri var, ikisi de istenildiğinde ya da gerektiğinde, on beş dakika içinde ambülansa dönüşüyor. Şirketin Satış ve Pazarlama Direktörü Etem Emre Yıldız çalışmalarına ve karşılaştıkları sorunlara dair sorularımızı yanıtlıyor. Müşterileri kim? Bu sorunun yanıtı yok, müşterinin mahremiyetinden sayılıyor. Hava taksiciliği nedir? İşadamları fabrikalarına, iş yeri şubelerine hatta yazlıklarına, bazı sanatçılar da seyahatlerine helikopterle çıkıyor. Zamanları kısıtlı, zengin ve uçmaktan keyif alan insanlar bunu tercih ediyor. Helikopterin avantajını kullanıyorlar, çünkü uçak gibi bağımlı değil, havaalanı ihtiyacı yok. Mesela bir iş adamı İstanbul’dan yan üretim tesislerine M Etem Emre Yıldız... Eskişehir’e gidiyor, oradan ana merkezine Ankara’ya geçiyor. Son durağı İzmir oluyor. Akşam da İstanbul’a dönüp şirketinin otoparkına inip ofisine gidiyor. Şimdi özel hava ulaştırma şirketleri kadar büyük şirketler de kendi yatırımlarını yapıyor. Kaç tane helikopteriniz var? Şu an iki var, ama üç yeni helikopter daha alıyoruz. Hizmetleriniz neler? Turistik turlar, gezi ve fotofilm çekimleri yapıyoruz. İstanbul’u yukarıdan görmek isteyenlere ve Tarihi Yarım Ada ve Boğaz’ı 20 dakikada gezdiriyoruz. Uçuşlarımız 50250 metre arasında alçak uçuş olduğu için daha da keyifli oluyor. Bir de inşaat sektöründe bu talep arttı. Yerli ve yabancı yatırımcılar arazi keşiflerini havadan yapıyorlar. Hava taksi ile yeni bir mahremiyet ve prestij kavramı da oluştu sanırım. Helikopterlerimizin tanesi dört milyon Euro. Düşünün, bir şirket konuğunu bu helikopterlerle hava limanından alıp önce oteline sonrada fabrikasına ya da şantiyesine götürüyor. Bu size otomatik olarak bir prestij sağlıyor. Mesela bir açılışa helikopterinizle gidiyor ve sonra dönüyorsunuz. Bu çok büyük bir güç simgesi. Yatırımcılar bu tarz güç değerlerini kullanıyorlar. Ya mahremiyet? Uçuşunuzun, zamanını, yerini siz ayarlıyorsunuz. Yani her şey size özel. Mesela Türkiye’de öyle oteller var ki, biz misafirimizi hava limanından alıp, otelinin üzerine indiriyoruz. Otele geldiğini kimse görmüyor! Ya da bir yatırımcı özel bir arazi ile ilgileniyor, rakipleri onu görmesin, ondan haber almasın diye kara yolunu kullanmıyor, böylece dikkat çekmiyor. Bu da modern rekabetin farklı bir boyutu. Ücretler ne kadar? Tek motorlu helikopterimiz ile saatimiz 1500 Euro+kdv, çift motorlu ile ise 1800 Euro+kdv. Müşterilerinizden gelen en sıra dışı istekler hangileriydi? Evlenmek teklifleri, sevgililer günü, doğum günleri gibi özel günlerde pek çok fantastik istek oluyor. Mesela biz 07.07.2007 tarihinde “gelin helikopteri” yaptık. Bunun gibi bu coğrafyanın yaratıcılığına dayanan inanılmaz istekler olabiliyor. Tabii bunu güvenlik sınırları, hayal gücü ve bütçeniz belirliyor. Hava taksiciliğindeki sorunlar neler? Hava taksilerinin en büyük derdi heliportların azlığı. İstanbul gibi bir deprem bölgesinde helikopterlerin kullanılmasının öneminin de farkında değiliz. Burada yerel yönetimlere çok iş düşüyor. Şehir merkezinde güvenli iniş alanlarımız maalesef yok denecek kadar az. Bir de hava ambülansı hizmetiniz var… Helikopterlerimizin en önemli özelliği 15 dakika içinde VIP moddan hava ambülansına dönüşebiliyor olması. Hava ambülansı gerçekten çok gerekli ve önemli bir hizmet. Özellikle hastanelerinde kendi iniş alanlarının olması gerekiyor. Bu şekilde çok fazla hayat kurtarılabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle