Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 1 25/10/07 14:42 Page 1 PAZAR EKİ 1 CMYK YIL 21 SAYI 1127 / 28 EKİM 2007 Sevdim, öldürdüm! Hep Doğulu erkeğin kadına şiddet uyguladığına, öldürdüğüne inanıldı. Oysa kentli, eğitimli, meslek sahibi kadınlar da öldürülüyor. Hem de eğitimli, kentli erkekler tarafından. Gerekçe hep aynı, “namus”, kıskançlık, tahrik... Üstelik neredeyse her gün bir kadın öldürülüyor; Sevim, Şenay, Gülşen... Fotoğraf: Vedat Arık Berat Günçıkan Sayfa 4 Deniz Yavaşoğulları Sayfa 3 “Bu 35’likler Bizden” adlı proje, modayı dergi sayfalarından gerçek dünyaya taşıyor. ANOREKSİYAYA KARŞI BİR PROJE DE TÜRKİYE’DEN Eşitlik, bütün anayasalarda geçen bir hak. Kadın, erkek demeden, zengin ya da fakir olduğunuz fark etmeden, herkes anayasa önünde eşittir, deniyor, ama bu hayata yansımıyor. Dünyanın yarısı açlıkla, yoksullukla mücadele ederken, bir grup azınlık bütün dünya kaynaklarını elinde bulunduruyor. Milyonlarca insan barınma, eğitim, sağlık hakkından yoksun. Bu yüzden AB 2007’yi “Avrupa Herkes için Eşit Fırsatlar Yılı” ilan etti, ama çözüm bu kadar kolay değil... Eşitlik, hemen şimdi! Esra Açıkgöz A B 2007’yi “Avrupa Herkes İçin Eşit Fırsatlar Yılı” ilan etti. Bu kapsamda yapılacak bilgilendirme kampanyaları, okullarda düzenlenecek yarışmalar, sivil toplum kuruluşlarının katılacağı “Eşitlik Zirvesi” için 15 milyon Avroluk bütçe ayrıldı. Dört de başlık belirlendi: Haklar, temsiliyet, saygı ve tolerans ile farklılığın kutlanmasını amaçlayan tanıma. Bütün bunlar, herkesin eşit yaşayacağı bir dünya yaratmaya yetmeyecek kuşkusuz, çünkü eşitsizlikler çok derin, çözüm ise daha köklü girişimlerde. Türkiye mi? Anayasa’nın 10. maddesi “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” dese de Türkiye’deki 25 milyarder 36.4 milyar dolarlık servetleriyle, Türkiye gelirinin yüzde 10’unu elinde tutuyor. Resmi rakamlara göre, çalışabilir nüfusun yüzde 8.8’i işsiz, yani istihdam eşitliğinden yararlanamıyor. Bu haktan yararlanan 20 milyon insanın yüzde 60’ı ise kayıt dışı, hiçbir iş güvenliği yok. Sendikalı olabilenleri ise Telekom işçilerini greve sürükleyen haksızlık bekliyor, sendikalı işçiye sendikasız işçinin maaşının neredeyse yarıya yakını ödeniyor. Araştırmalara göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı aylık 655, yoksulluk sınırı 2.135 YTL, yani milyonlarca insan yoksullukla ve açlıkla başbaşa, sağlık, barınma, eğitim gibi temel insani haklardan yararlanamıyor... Bunlar yetmezmiş gibi, bir de sadece kadın, çocuk, yaşlı, engelli ya da azınlık olunduğu için yaşanan eşitsizlikler var. Çocuklar birey olarak algılanmadığından ne yaşamlarında, ne devlet politikalarında söz hakları yok. Devlet kadın erkek eşitliğini sağlamakla yükümlü olsa da, erkek egemen sistem, karar verme mekanizmalarından kadınları dışlıyor. Hâlâ neredeyse günde bir kadın namus adına öldürülüyor. Yurttaş olmak, bütün yasalardan eşit yararlanmayı getirse de, azınlıklar için durum daha farklı. Son günlerde farklılıklar üzerinden giderek daha fazla şiddet, nefret üretilirken, azınlıklar da varlıklarını unutturmaya çalışıyorlar. Sözü eşitlikleri sağlamak için mücadele edenlere ve bu konuda çalışma yapanlara bırakalım... Devamı 67. sayfalarda BU BİR TAKSİ Ali Deniz Uslu Sayfa 8