Katalog

R PAZAR 12 YENI 25/1/07 18:57 Page 1 PAZAR EKİ 12 CMYK 28 OCAK 2007 / SAYI 1088 İşte güneş arabası Harun Çankaya, TÜBİTAK’ın bilim teknik dergisinde gördüğü bir haberin peşine düştü ve bir güneş arabası yaptı. 2006 Formula G’de üçüncü olan arabanın adı “Barracuda”. Enerjisini tampon bölgesindeki onlarca küçük hücreden alıyor. Maliyeti büyük bu araba etrafında bir de Güneş Enerjili Sistemler Kulübü var. Bir de sponsor aranıyor! Fotoğraf: Savaş Avcı Şenol Kenar rtık koca şehirlerde nefes almakta zorlanıyoruz. Trafikte akan yüz binlerce araç her an atmosfere tonlarca zehir kusuyor. Biz ise havayı kirletmeyen bir aracın peşindeyiz. Aracın adı Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampusu’ndaki Barracuda. Bu konuda Güneş Enerjili Sistemler Kulübü Başkanı Gemi İnşaatı Mühendisliği bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Yasemin Arıkan ile görüşeceğiz. “Volkan Sezer isminde bir arkadaşımız vardı, memleketine dedesini ziyaret etmeye giderken konakladığı bir benzin istasyonundan aldığı Bilim Teknik dergisinde okumuş güneş arabalarını. Yurtdışında yıllardır yapılıyormuş bu projeler. Dergide, TÜBİTAK’ın da böyle bir yarışma düzenleme fikri yazıyormuş. Güneş arabalarından ilk önce köydeki dedesine söz etmiş. Daha sonra bu konuyu anlattığı Harun Çankaya isimli arkadaşıyla kafa kafaya verip kulübü kurmuşlar.” A PAHALI, AMA... 2006 Formula G’de üçüncü olan Barracuda güneş enerjisini tampon bölgesinde bulunan kare şeklindeki onlarca küçük hücreden alıyor. Yasemin Arıkan, bu hücrelerin çok hassas olduğunu ve küçük bir dikkatsizlikte kırılabileceğini söylüyor. Rahman’ın deyimine göre ise, bu arabalar çok kırılgan. Durum böyle olunca grup üyeleri gözleri gibi bakıyorlar Barracuda’ya. Son Formula G’de yaşanan bir talihsizlik de var. Arıkan, tanıklık ettiği olayı anlatıyor: “Bitiş çizgisinde bir kameraman arkadaş araç sürücüsünü çekerken, normal bir araba tamponu gibi olduğunu düşünmesinden olacak, kamerasını çat diye hücrelerin üzerine koydu ve sonuç malum! Hücreler zarar gördü.” Barracuda’nın iskeleti alüminyumdan oluşturulmuş çünkü mümkün oldukça aracı hafif tasarlamak gerekiyor ki hız kaybı en az seviyede olsun. Aynı zamanda aracı kullanacak olan sürücü de hafif olmalı. Barracuda’nın maliyeti ortalama 70 ile 100 bin YTL arasında değişiyor. Maliyet böylesine yüksek olunca sponsor bulmak da şart oluyor. Yasemin Arıkan, sponsorların imalata yönelik olduğunu ve bu yüzden nakit sıkıntısı çektiklerini vurguluyor. Bu durum sadece aracın yapım aşamasında problem çıkarmakla da kalmıyor. Örneğin aracın bir yerden başka bir yere taşınması gerektiğinde nakliye maliyeti ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Bu sorun son Formula G’de aracın İstanbul Park’a götürülmesi esnasında da yaşandı. Güneş Enerjili Sistemler Kulübü için lojistik bir sponsor bulunması gerektiğine inanıyorlar. SPONSOR ARANIYOR... Güneş Enerjili Sistemler Kulübü hidrojenli arabalarıyla 1113 Mayıs tarihinde Fransa’nın Gers bölgesindeki yarışmaya katılacaklar. Bu yarışmada yarışmacılardan bir litre benzine eşdeğer gelecek enerji kapasitesiyle araçların olabildiğince uzun yol kat etmesi isteniyor. Bu yüzden takımlar en verimli aracı yaratmak zorundalar: “Aracın ağırlığı, mekanik ve sürtünmeden dolayı oluşacak kayıplar, hidrojeni elektriğe dönüştürebilme seviyesi… İşte bunları hepsini birleştirdiğinizde aracın verimi artıyor, bunda da en büyük değeri elde eden, yarışı kazanmış oluyor.” “Shell Eco Maraton” sürdürülebilir ulaşımın sağlanması açısından büyük önem arz ediyor. Sürdürülebilir ulaşım, çoğu enerji kaynağının sınırlı olması nedeniyle fosil yakıtları daha akıllıca kullanmak ve alternatifler geliştirmek anlamına geliyor. Bu yarışmaya hem lise hem de üniversite öğrencileri katılabiliyor. “Projelerin başarısı iyi sponsor ve iyi kaynakla doğru orantılıdır” diyor Arıkan “Bu yüzden ülkemizde yeni tanınmaya başlanan bu faaliyetlere destek artmalı”.