22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R PAZAR 10 25/1/07 17:49 Page 1 PAZAR EKİ 10 CMYK 10 28 OCAK 2007 / SAYI 1088 Kırışıklıklardan kurtulmanın bir yolu daha var! ALIŞVERİŞ Hatem Saykı ile kış modası Hatemoğlu’nda 2006/2007 SonbaharKış Koleksiyonu ürünlerinin yanı sıra Hatemoğlu “Exclusive Collection” ve 130’S ve 150’S İtalyan tarzı, el dikişi ağırlıklı Hatem Saykı özel tasarımları da yer alıyor. Ayrıca, mevsime özgü kuzu derisi ve ürünleri de beğeninize sunuluyor. Üstelik şimdi, yüzde yüz koton gömleklerin kravatları da sevdiklerinize Hatemoğlu’ndan hediye. D aha güzel, daha alımlı hissetmek ya da gençliği mümkün olduğunca uzun bir zamanda yaşamak, belki de hiç yaşlanmamak. Bu ve benzeri nedenlerle birçok kadın ve erkek estetik ameliyatı oluyor. Plastik cerrahlar da bu talep karşısında zaman kaybını en aza indiren küçük müdahalelerin yer aldığı yeni yöntemler geliştiriyor. Amerika’da yayımlanan araştırmaları nedeniyle üç kez TÜBİTAK ödülü alan Profesör Erol Kışlaoğlu, küçük dokunuşlarla mucize yaratan yöntemleri Türkiye’de uygulayan ilk doktorlardan biri. Kışlaoğlu’nun uyguladığı yöntem yüz estetiği için de geçerli, kırışıklık tedavisinde kesin sonuç veriyor. Hastanın kendi kanından özel bir yöntemle elde edilen Plazmajel ile kırışıklıklar gideriliyor. Prof. Dr. Kışlaoğlu uygulamayla ilgili sorularımızı yanıtladı. Plazmajel nedir? Nasıl elde edilir? Plazmajel daha genç görünmek isteyen kişinin kanından elde edilen bir jeldir. Uygulama alanları nereler? Prof. Erol Kışlaoğlu. Yüzdeki kırışıklıkların giderilmesinde, dudak ve yanaklarda, boyun ve el sırtında başarı ile uygulamaktayım. Uygulama yaptıracak kişiden ne kadar kan alınıyor? Kullanılacak bölgeye göre miktar tayin edilerek 10 ila 20 cc arasında kan alınıp Plazmajel hazırlanır. Gerekirse rötuşlar için bir miktar fazla hazırlanarak dipfrizde dondurulur ve ihtiyaç olduğunda kullanılır. Hazır dolgu maddelerine alternatif olması açısından avantajları nelerdir? Avantajları, kendi kanınızdan elde edildiği için alerji riskinin olmaması, natürel sonuç vermesi, dolgu maddelerine göre daha yumuşak olması, ayrıca tüm yüz, boyun ve el sırtında aynı seansta uygulanabilir olmasıdır. Böyle bir dolgu maddesi henüz piyasada yoktur ve bu miktar düşüldüğünde hazır dolgu maddelerine nazaran çok daha ekonomiktir. Uygulamanın belli bir ömrü var mı? Sağlanan sonuç 6 ay dayanır, 6 ay sonra tekrarlanabilir. Loewe ile tek kumanda Puma’da parti Puma ile dünyaca ünlü denim markası Evisu birlikteliğinden doğan “True Love Never Dies” “Gerçek Aşk Ölmez” jean koleksiyonu, gerçek aşkın peşinde koşanları 9 Şubat Cuma günü Puma Beyoğlu Konsept Mağazası’nda, “Bu Sevgililer Günü’nde Yalnız Olmayacaksınız” sloganıyla 20.0023.00 saatleri arasında gerçekleşecek PumaEvisu “Make A Date Party”de bir araya getiriyor. Partiye Puma mağazalarından yapacağınız alışveriş karşılığında veya 24 Ocak Çarşamba itibarıyla, Türkiye’nin ünlü VJ’i Cem Ceminay’ın Radyo N101’de sunduğu sabah programına katılıp size yöneltilen soruları doğru olarak yanıtlamanız sonucunda davetiye kazanabilirsiniz. Loewe’nin Xelos A 42 DR+ plazma modeli size, harici bir uydu alıcısı ya da dekodere gerek kalmadan ve “tek kumandayla” televizyon izleme olanağı sunuyor. Xelos A 42 DR + içine yerleştirilmiş dijital uydu alıcısı, Digiturk, Türksat ve Hotbird uydularına aynı anda sorunsuz olarak erişimi sağlıyor. Böylece Digiturk veya bir başka uydu alıcısına ait kartı televizyona yerleştirdiğinizde; alıcı kutuların mekândaki yer işgalinden ve görüntü kirliliğinden kurtuluyorsunuz. Bu arada televizyonunuzda bulunan analog tuner (anten girişi) sayesinde, kablolu ya da normal anten yayınlarını da izleyebiliyorsunuz. Sırma’dan narlı soda... Meyveli sodada 14 ayrı tatla en geniş ürün yelpazesine sahip Sırma’dan, günlük demir ihtiyacını doğal yoldan karşılamaya yardımcı yeni bir ürün; Narlı Soda... Uzmanların sağlıklı bir yaşam için önerdiği nar ve nar suyu, Sırma Narlı Soda’yla artık her mevsim sofralarınızda... Birlikte geçirdiğiniz değerli anların şahidi: Timex Sıradan, herhangi bir şey olmamalı... “Verdiğim hediyeyi açınca gözleri parlamalı, şaşırmalı, abartılı bulmamalı ama etkilenmeli, onunla geçirdiğim zamanın benim için ne kadar önemli olduğunu bilmeli” mi diyorsunuz? Timex tam istediğiniz gibi bir Sevgililer Günü hediyesi hazırladı. Timex Retrograde, erkek saatinde şıklığın ve kalitenin yeni simgesi. Gün, ay ve saati ayrı ayrı gösteren çoklu analog özelliği, çelik gövdeli tasarımı, saati tamamlayan hakiki deri kayışı ve renkli göstergeleri ile birlikte saat aynı zamanda genç ve dinamik bir hava da sergiliyor. Timex Retrograde ayrıca, 50 metreye kadar su geçirmiyor. Timex Sevgililer Günü’nde, sevginizi ve birlikte geçirdiğiniz anların değerini anlatmanın en iyi yolu. Rota Saat: 0212 249 00 06 Aşkın şık hali Kasha 14 Şubat’ta sevgilinizi mutlu etmek istiyorsanız Kasha uğramanız gereken ilk adres. Leopar desenli bir kıyafetle sevgilinizin 80’li yıllara dönüş yapmasını sağlayabilir, ipek kadifelerin oldukça yoğun kullanıldığı kıyafetlerle ise 30’lu ve 40’lı yılların havasını solumasını sağlayabilirsiniz. www.kasha.com.tr Çatı’da yeni dönem... Çatı, şubat ayında müşterilerini zengin bir programla ağırlamaya hazırlanıyor… İşte Çatı’daki değişim ve yeni program: Perşembe akşamları 20:3001:00 arası Pan müzik ile yapılacak ortaklaşa partiler, cuma akşamları Selahattin Dramalı ve ekibiyle Türk sanat müziği ve fasıl geceleri, cumartesi akşamları Kashmir Dörtlüsü ile popLatin ve alaturka dans geceleri. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde ise sevgilileri özel bir müzik ve mönü bekliyor. Sevgiliniz yoksa üzülmeyin, aynı akşam, ayrı bir salonda bekârlar balosu da var… SOFRA Aylin Öney Tan İyi güvercin yi ruh bir güvercine benzer, nurla dolu olur, kötü ruh ise kömür gibi kara olur. Bu bilgiler Aras Yayıncılık tarafından basılan “1914 Öncesi Ermeni Köy Hayatı” adlı kitaptan alıntı. Ermenilerin ölüm ile ilgili gelenekleri anlatılırken yer verilen bu inanç çok şeyi özetliyor. İnanışa göre her ruhun bir hacmi ve ağırlığı olur, günahları fazla olan ruhlar daha ağır çekerdi. Kitabın yazarlarından birinin annesi Harputlu Hıripsime Nakuşyan Ğugasyan’a göre ruhun günahı fazlaysa yani ruh ağırlaşmışsa, öbür dünyaya giden “Kıldan Köprü”yü geçemez, “Sönmez Ateş”in içine düşerdi. “Ölüm Meleği” ölen kişinin ruhunu alıp götürebilsin diye rahmetlinin odasının kapıları açık bırakılır, hayattayken kullandığı alet edevat üzerine konurdu. Ölüm birdenbire gelen bir olay gibi değil aşamalı gerçekleşen bir yok olma süreci olarak görülür, cennete uçuş yedi gün sürerdi. Ölülerin bir süre daha acıktığına ve susadığına inanılır, taze mezarlara yiyecek bırakılırdı. Cenazeyi takip eden günlerde ailesi “voğormadz hokin” yani “rahmetli”yi anmak için toplu bir yemek verirdi. Sözlük anlamı “ruh/can ekmeği” ya da kısaca “can yemeği” olan “hokehats” tüm sevenlerini bir araya getirirdi. Dini yortuların ertesinde ölülere adanan “merelots” gününde ise helva ihmal edilmezdi. Hrant Dink’in üzerine Agos gazetesi ve kalemi bırakıldı mı bilemiyorum ama bu yazıda kalemi Takuhi Tovmasyan’a teslim etmek en doğrusu. Gene Aras Yayıncılık’tan çıkan “Sofranız Şen Olsun” kitabında Takuhi Tovmasyan ölülerin anısına yaptığı irmik helvası tarifini verirken belki de gelmiş geçmiş en güzel yazılmış helva tarifine imza atıyor, kâh helvayı anlatıyor, kâh yitirilen sevdiklerinin anısına dalıyor: “İrmik helvası denince benim de babam gibi, sevdiklerimin, anacaklarımın sonu gelmiyor bir türlü. Gelin, helvanın şerbetini hazırlayalım, tencereyi ateşe oturtalım, şeker yavaş yavaş eriyip şerbet olsun…” İ Yaz aylarında helvanın şerbetine bir limonun kabuğunu rendelediğini söyleyen Takuhi Hanım limon kokusunun helvaya bambaşka bir ferahlık verdiğini söylüyor. “Bir litre suya, yarım kilo şeker ve 125 gram yağ koyarak, kısık ateşte yavaş yavaş erimeye bırakırız. Derince bir tencerede yarım kilo irmik ve bir avuç çamfıstığını yine çok kısık ateşte sürekli karıştırarak kavurmaya başlarız. Kavurma işlemi yaklaşık yarım saat sürecektir. Bu işlem sırasında canınız sıkılıp, ateşin hızını artırıp, ya rı kavruk, yarı çiği kalmış irmiklerden uyduruk bir helva yapmaktansa, her bir irmik tanesinin rengini arzu edilen sarılıkta bırakarak, tam kıvamında, irmiklerin yeterince kavrulmuş olması için en doğru yöntem, sevdiklerinizi sırayla anmaktır. Böylece yarım saatin nasıl geçtiğinin farkına bile varmazsınız.” Bu noktada Takuhi Hanım babasının bir lâfını anmadan da yapamıyor: “Kendisini anacak bir yakınının olmayışı, ölümden de beterdir bir ölümlü için!” Ve helvasını kavurmaya devam ediyor. “Sevdiklerimin canları için helva kavurmak hiç de zor gelmiyor bana. Tabii başlarken biraz hüzünleniyorum, ama hemen hüznümü güzel bir anımla değiş tokuş edip, irmikleri gülümseyerek karıştırıyorum. Ama ne yalan söyleyeyim, Mardik amcam gibi çocuk yaşta anasından, sonra da analığından ayrılanların anısı canımı çok acıtıyor.” Mardik amca, Çorlulu Sarmısaklıyan’lardan Takuhi yayasının yani nenesinin vicdan azabıdır. Karısı ölen üç çocuklu Ğazaros Efendi’yle evlendirilen Takuhi yaya, duvağını çıkarmasıyla kocasının sandığı gibi iki değil üç çocuğu olduğunu öğrenir. Kendisine doğrunun söylenmemesine çok içerler ve inat eder. Üçüncü çocuk küçük Mardik nene ve dedesiyle Çorlu’ya geri gönderilir. Bir daha göremezler Mardik’i. Küçük Mardik Çorlu’da büyümeye fırsat bulamadan akrabalarıyla tehcir yolculuğuna çıkar. Haberi gelmez, izi bulunmaz. Yıllar geçer, umut yitirilmez ama her helvaya Mardik için okunan bir “Hayrmer” yani “Göklerdeki Babamız!” diye başlayan dua da katılır. Takuhi Hanım hüzne teslim olmuyor, helvasını karmaya koyuluyor: “Nerede kalmıştık? Bir litre suya yarım kilo şeker ve 125 gram yağ koyarak, kısık ateşte erimeye bırakırız. Derince bir tencerede yarım kilo irmik ve bir avuç çamfıstığını yine çok kısık ateşte sürekli karıştırarak kavurmaya başlarız. Demiştik ya, bütün sevdiklerimizi anıp yad edene kadar irmik de tam kıvamında kavrulmuş olur. Tencereyi ocaktan alır, lavabonun içine oturturuz. Kıpır kıpır kaynamakta olan şerbeti, kızgın irmiklerin üzerine ‘coss’ diye dökeriz. Bu işlem, kelimenin tam anlamıyla bir kaynaşmaya neden olur. Kaynama hızını kaybederken tencereyi yine kısık ateşin üzerine alır, karıştıra karıştıra helvanın suyunu çektiririz. Tencereyi ateşten indirir, demlenmesi için tencerenin üzerini önce temiz bir bezle örter, sonra da kapağını kapatırız. Yarım saat sonra helvamızı bir çatal yardımıyla teller, taneleriz.” Agos’un kapıları sonuna kadar açık, iyi ruhlu güvercinlerini göğe uçursun diye. Kıl köprüde takılacaklar kendilerini biliyor. Sönmez ateşin yutacağı bebekleri katile dönüştüren kara kömürler olacak. Tadını içine damlayan gözyaşlarından alan bu helvayı siz de kavurun, acıyla kavrulan sevenlerinin matemine katılın. İrmik tanelerinin rengi altına dönerken, şerbet ile kaynaşırken, tüm bu acıların güvercinin kanatlarında sonsuza dek uçup gitmesini dileyin. aylinoneytan@yahoo.com Süleyman Nazif’in hatırası Üstad Süleyman Nazif merhumun hürmetkârları, dün Firakı Irak mübdiinin (yaratıcısının) hatırasını yadetmek üzere, Şair Mithat Cemal Bey’in Şişli’de Osmanbey civarındaki hanesinde hazin ve samimi bir ictima (toplantı) akdetmişlerdir. Acı bir hakikat olarak, aramızdan ebediyen uzaklaşan ve Edirnekapı Şehitliği'nin asude servileri altında ebediyete tevdi edilen üstad için dün toplananlar vücudun fenasına (yok olmasına) ve ruhun bekasına (kalıcılığına) bir defa daha kani olmuşlardır. Hatırası münevver zümresi gönüllerinde başlayan üstadın gaybubeti (yokluğu), dün kendisini sevenler için daha hazin, samimi ve yakından olarak hissedilmiştir. Dünkü ictimada üstadı azâm Abdülhak Hamit Bey ile merhumun biraderi Faik Ali, Edip Ali Ekrem, Baha ve Atıf beyler hazır bulunmuşlardır. Heyecanlı ve ateşli eserleriyle, edebiyat âleminde başlı başına bir edebi devir hâlkeden (yaratan) ve Ziya Gökalp’ten sonra gençliğe hayat şahrahını (ana yolunu) gösteren üstadın hatırası, dün taziz edilmiş (onurlandırılmış) ve merhumun gençliği, edebi hayatı, eserleri hakkında samimi ve ulvi hatıralar yadolunmuştur. Bundan maada (başka), Nazif’in eserlerini nisyandan (unutuştan) Süleyman Nazif Bey. kurtararak tab ettirmek (bastırmak) ve merhuma layık olacak bir derecede mezar inşası için lâzım gelen esasları tesbit etmek meselesi de görüşülmüştür. Dünkü ictimada tesbit edilen esaslar, gelecek hafta yine toplanılarak mevzubahis edilecek ve bu hususta kati karar verilecektir. Dünkü ictimaya iştirak eden edebi şahsiyetler arasında, bilhassa Hamit derin ve bariz bir hüzün içinde idi. Makber hâlikinin (yaratıcısının) dehayı gösteren gözlerinde, bir hafta evvel makbere (mezara) tevdi edilen Nazif için samimi yaşlar toplanıyordu. Abdülhak Hamit, ulvi bir teessür içinde dün, Nazif’in edebi hatıralarından bahsetmiş ve Serveti Fünun edebiyatının bu mümtaz şahsiyeti hakkındaki intibalarını (izlenimlerini) nakleylemiştir. Ayrıca Nazif'in edebiyattan maada gazetecilik hayatı da mevzubahis olmuştur. Gelecek ictimada lâzım gelen kararlar alındıktan sonra merhumun kıymetli eserleri tab ettirilecek ve Edirnekapı Şehitliği'nde üstada layık bir mezar yaptırılacaktır. 15 Ocak 1927 Cumartesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle