Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
R PAZAR 1 YENI 7/12/06 16:50 Page 1 PAZAR EKİ 1 CMYK YIL 20 SAYI 1081 / 10 ARALIK 2006 İstanbul, melankoli ve ben... Melankoliye benzer bir hüzün… İstanbul’a dair ne varsa öyle tanımlıyor Orhan Pamuk. “Hüzün” diyor, “İstanbul’da hem önemli bir yerel müzik duygusu, şiir için temel bir kelime, hem hayata bir bakış açısı, bir ruh durumu ve şehri şehir yapan malzemenin ima ettiği şey.” Bu imayı kitaplarında aktarışı ise bugün aldığı Nobel Edebiyat Ödülü’nün nedeni. İstanbul, içinden kim geçerse geçsin, melankoli ve hüzün vaat eden bir şehir… Büyüdükçe melankolisi de yoğunlaşıyor ve genişliyor… Siz, İstanbul’un hangi köşesinde, neden melankoliye kapılırsınız? Yanıtı düşünürken Yüksel Aksu, Ayşe Sağlam, Nejat Yavaşoğulları, Osman Akınhay, Aynur, Birhan Keskin, Cenap Gök, İrfan Önürmen, Giovanni Scognamillo ve Karen Flowers’ın yanıtlarını okuyun… Derleyen: Berat Günçıkan Fotoğraf: Vedat Arık Sayfa 67 AYŞE SAĞLAM Öğrenci Haydarpaşa Garı kalbinde kocaman bir karaduyguyla (melankoli) senelerin, yaşanmış yığınla ayrılık ve zamansız kavuşumun tanığı. Geride birilerini, hatta hikâyeleriyle beraber koca bir kenti bırakıp nemli raylar üzerinde yola koyulurken yanı başınızdaki trenden yeniden kavuştuğu kentini ille de eskisi gibi bulmayı bekleyen birileri iner. En mutlu kavuşumda bile bir gidişin, bir vedanın hatırası saklı durur. Kimse ayrılıkların sıkıntısını saklayamaz. Her giden bir sonrakine kocaman bir ağırlık ve hüzün bırakır. Bundandır ki Haydarpaşa’nın görkemli binasından içeri girildiği anda melankoli kendiliğinden çöküverir. İnsanı irkilten tiz tren çığlığında, az sonra yaşanacak bir kavuşmanın heyecanına karışmış uzun bir elveda duyulur. Flora ve Gauguin... Mario Vargas Llosa son kitabı “Cennet Başka Yerde”de sosyalist feminizmin öncülerinden Flora Tristan ve torunu ressam Gauguin’in “cehennem”lerini anlatıyor... İki karakterin ve yazarın ortak noktası ise Peru... Pınar Savaş Sayfa 9 Aşk bu gece şehri terk etti Cem Adrian ikinci albümünde herkesi kendi devrimini yaşamaya ve aşktan korkmamaya çağırıyor... Ali Deniz Uslu Sayfa 8 İşsizliğe hayır Bugün Dünya İnsan Hakları Günü. Bu kez işsizler anlatıyor... Esra Açıkgöz Sayfa 5