Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 EYLÜL 2005 / SAYI 1017 New Orleans, benim şehrim Mihri İnal ew Orleans, her dört senede bir ziyaret etmeyi aile geleneği haline getirdiğimiz bir şehirdi. Bizim gözümüzde Amerika bir tarafa, New Orleans bir tarafaydı Kendince sihri, gizli büyülü köşeleri, günümüze akmış, anlayamadığımız Voodoo kültürü, tılsımlı cazı, Fransız Mahallesi'nin cazibesi, Karibyan, Fransız, Afrika mutfağının koku ve tadları, pek çoğu Kreol konuşan esnafı, zarif ve süzülen yürüyüşleri ile siyahları... Sanki, her gün yeni bir sayfanın eklendiği mitolojik bir şehirdi New Orleans. Haberlerde sular altındaki şehrin ilk fotoğraflarını gördüğümde evimin gizli köşelerinin altını ustüne getirdim: Çalışma odamın duvarındaki, New Orleans'dan aldığım, kadınlı erkekli siyah cazcıların suluboya tablosuna hüzünle baktım. Mama Lola kitabının içinde bir vodoo sicimi buldum. Bir kutu dolusu rengarenk Mardi Gras boncuklarımı (tam 14 adet) ellerime kollarıma boynuma doladım. Hüzünle, her haldc gelecek sene Mardi Gras yemeği veremiyeceğiz, diye düşündüm. Reservation Hall Jazz Band'in 1981 tarihli CDsinı tekrar tekrar dinledim. Louis Amstrong'un CD'sinin önünde dııran minyatür saksafona bakmamaya çalıştım. Bu şehir, 1903 ve 1927 yıllarındaki sel baskınlarma olduğu kadar 1969 yılında gelen Camilla fırtınasına da dayanmıştı. Dayanmıştı, ama Federal devlet, 2005 yılında New Orleans'ın, Saffir Simpson ölçeğinin 5. kategorisinde kıyıya yaklaşan Katrina ile olan ölüm randevusu için hiçbir önlem almamıştı. Beş yüz bine varan New Orleans halkının, hükmü, giicü, parası olan beyaz halkı şehri günler önce, sular yükselmeden terk etmişti. Tüm işyerleri.asmakilitlervurularakkapatılmıştı. Karanlıkiçindeki şehrin bütün altyapı sistcmleri çökmüştü. N Mihri İnal, 37 yıldır ABD'de. Antropolog. New York yakınlarındaki New Jersey'de yaşıyor. New Orleans her dört senede bir ziyaret ettiği, mitolojik bulduğu bir kentti. Şimdi, cazıyla, mutfağıyla, voodoo kültürüyle büyülendiği kent yok. înal, hem kederini, hem de Siyah ayrımının bugünkü halini yazdı. Katrina, 4. kategoride bir fırtınanın hızı ile vurdu New Orleans'ı. Beyazlar kaçtı, Siyahlar kaldı. Stadyumda toplananlar da ölümden kurtulamadı, açlığa diğer yoksunluk eklendi... Bu ABD'deki ırk ayrımının göstergesiydi. nın sözleri Katrina için de geçerliydi. Siyah şarkıcı "Sular bütün gün ve gece yükseldi. tnsanlar sel sularında kayboldu.... Louisiana, Louisiana, bizleri sel sulannda sürüklemek istiyorlar" diyordu. Rap şarkıcısı Kanye West 'in Bush'u eleştirdiği konuşması, kararlaşurılmış programın dışına çıktığı için kesildi. îlk on beş dakikasında Kızıl Haç'a bir milyon getiren program, Dr. John'un sadece bir hayali ifade eden "New Orleans'da Yürüyorum" şarkısı ile sona erdi. KATRİNA VURMADAN NEREDEYDİNİZ? Bütün bu çabalar neticesinde, afetten 18 gün sonra Bush, dcvletin Katrina ile ilgili hataların "bazılarından" sorumlu olduğunu kabul ettı. Sormak istiyorum "Bu hataların 'bazıları' kaç kişinin hayatına tekabül ediyor?" Siyah politikacılara ve sivil toplum liderlerine sormak istiyorum "Katrina New Orleans'a vurmadan önce neredeydiniz?" Amerika'da son yırmı yılda, orta sınıf siyahların lider kadrolarında yer aklığım görüyoru/. Katrina afetinden sonra üzülerek görüyoruz ki, siyah liderler yaptıkları sınıf aşması ile zenci halklardan, zenci işçi sınıfından ve fakirlerden kopuyorlar. Hiç süphem yok ki, iki, üç sene içinde New Orleans birçok yatırımcıyı milyarder ederek, molozların içinden tekraryükselecek. Beyaz, bembeyaz birNew Orleans dikecekler, parası olan beyazlar için. Louis Amstrong Konservatuarı açacaklar. Her renkten ve çok başanlı cazcılar ithal edecekler yeni şehre. Beyaz, bembeyaz bir caz müziği, beyaz bir mutfak, beyaz bir Ingilizce ve her türlü kopyesi ile yeni ama beyaz bir Bourbon Sokağı, yeni bir Fransız Mahallesi inşa edecekler. New Orleans... Kayıp Şehir New Orleans... Yepyeni, beyaz şehir New Orleans ne siyahların, ne de benim şehrim olacak. • RAKAMLARLA AYRIMCILIK... Mahsur kalmış on binlerce fakir ve siyah insan suların bastığı kapalı stadyumda aç, susıız, elektriksiz ve sefildi. Çocuklar ağhyor, hastalar ihtiyarlar inliyordu. İnsan dışkıları ve cesetlcrle dolu stadyumu bir kaos kaplamıştı ve kadınlara tecavüz ediliyordu. Bu korkunç şartlarda, doktorlar, yaşatmak için mücadele ettikleri, fakat clektrik olmadığından nefes alamayan ve acı çeken çok yaşlı hastalarını yüksek miktarda morfin vererek sukunetle öliime yollamak zorunda kaldılar. Bu arada medya, süpermarketleri yağmalayan siyahlar ve köşe bakkallardan yiyecek, içecek ihtiyaçlarını gideren beyazlarla meşguldü. Kentte silahlar konuşuyordu ve halk tabanca namlusunda çaresizdi. Bush fırtınanın dördüncü gününde, tatilini iki gün erken bitirip, emniyet nedenleri ile ancak havadan durumu incelemeyi yeğlemişti. Yardımcısı, Cheney, tatildeydi. Döndüğünde de "egzersiz" olarak söz ettiği Katrina fırtınasını alt ettiklerinı iddia ediyordu. Askeri birliklerin, araç, yiyecek ve suyun sevkiyatı ile ilgili emirler verecek olan Savunma Bakanı Rumsfeld ortadan kaybolmuştu. Temsilciler Meclisi sözcüsü Hastert, kentin "buldozerlenmesini" öneriyordu. Lidersiz ve çaresiz kalmış tüm devlet organları Amerika'nın utancını sergiliyordu. Katrina şehre vurduğunda yüz bine yakın insan şehirde mahsur kaldı. Hemen hepsi fakir, siyah ve yaşlılardı. 2002 nüfııs sayımına göre, ABD'nin Afrika kökenli vatandaşlarının sayısı 36 milyon. (nüfusun yüzdel2.3ü). Amerika'da AIDS salgını başladığından beri ortaya çıkan 929.985 vakanın yüzde40.2'si, yani 368.169'u siyah. Siyahların yüzde!2' si fakirlik sınırının altında yaşıyor ve yüzde 11'i işsiz. Siyah öğrencilerin yüzde 13'ü liseyi bitiremiyor. Beyaz nüfusun yüzde 1.1'i ile mukayese edildiğinde, siyah nüfusun yüzde 7.9' u hapiste. Idam cezası verilen mahkumların yüzde 43 'ü ve idam edilenleri yüzde 3 l'i de siyah. ABD'nin tüm ordusunun yüzde 25'i siyah askerlerden oluşurken, ordudaki tüm siyahların yüzde 23'ü savaş bölgelerinde görev yapıyor. Böylesine ciddi bir ırk ayrımının günlük hayatın tüm katmanlarında yaşandığı ülkede, siyah liderler neredeler diye sormak zorundayız. Amerika'da sözüne hürmet edi len siyah dini lider Jessejackson, Katrina katliamının ilk günlerinden itibaren hükümetin kritiğini yapıyordu. Öte taraftan, Siyah Kongre Üyeleri Yönetimi, halen devletten New Orleans Katrinazedeleri için gerekli desteğin verilmesini istiyorlar. Kasırganın ilk haftasmda, sivil toplum liderleri zül duruma düşmüş devlete sivil toplumun katkısını arttırmak için bir gece düzenlediler ve altı büyük televizyon kanalından yayın yapıldı. Randy Newman kendi şarkısı "Louisian 1927"yi söyledi. 1927 Yılında 70 bin kişinin evini kaybettiği sel baskını için yazdığı şarkı BÜTÜN DÜNYA 24 EYLÜL'DE IRAK İŞGALİ İÇİN SOKAKLARDA Bülent Aydın Evinize I dönün! içinde olmak ve "Irak'tan Filistin'e her yerdeki işgale karşı" çıkmak için sokakta olacak. Miting, cumartesi günü, 14.00'te îstanbul'da Taksim Gezi Parkı'nda gerçekleşecek. AMERİKALI SAVAŞ KARŞITLARI Bundan üç ay önce Amerika'da 3 binden fazla kampanya bir araya gelerek 242526 Eylül'de Beyaz Saray'ın önünde "Irak'ta îşgale sonBirlikleri hemen eve geri getirin!" sloganıyla, üç gün sürecek etkinlikler dizisi gerçekleştirme kararı aldılar. Bu etkinliklerin en önemlisi 24 Eylül'de Beyaz Saray'ın önünde yapılacak olan ve tüm Amerika'dan yüz binlerce insanın katılması beklenen büyük gösteri. Amerikalı savaş karşıtları bu eylem programlarını bütün dünyadaki savaş karşıtı koalisyonlara önererek, onları, mümkünse aynı gün tüm dünyada, savaşa ve işgale karşı gösteriler ve çeşitlı etkinlikler yapmaya davet ettiler. Amerika'da savaş karşıtı bir koalisyon olan United for Peace and Justice Coalition (Barış ve Adalet İçin Birlik) 24 Eylül eylem çağrısında şöyle diyor: "Bugüne kadar Irak'ta 1600 Amerikalı asker öldü, en az 15.000 asker yaralandı. Amerikalıların büyük çoğunluğu bu savaşın hiç olmaması gerektiğine inanıyor, fakat Washington'daki seçilmiş temsilcilerimiz, Bush yönetiminin felakete yol açan Irak politikasını onaylamaya devam ediyorlar. Şimdi bütün savaş yanlısı politikacıları ölümlerden, gerçekleşen yıkımdan, söylenen yalanlardan ve toplumumuzun aldığı darbeden sorumlu tutmanın zamanıdır". CİNDYSHEEAN Oğlu Irak'ta öldürülen ABD'li asker annesi Cindy Sheean, 31 Ağustos'ta gidip Bush'un Teksas'taki çiftliğinin kapısının önüne bir çadır kurdu ve Bush'a yaz tatilini zehiretti. Sheean'ın çadırı ABD'deki savaş karşıtlığının merkezi oldu. Sheean kendisinin de 24 Eylül'de Beyaz Saray'ın önünde olduğunu söyleyerek, "Benim gibi siz de bu ülkedeki insanların büyük çoğunluğunun bu savaşa karşı olduğunu biliyorsunuz. Şimdi Beyaz Saray'ın önünde büyük bir ulusal gösteri düzenleyerek Bush'a bir kez daha Bırlikleri hemen eve geri getir' demenin tam zamanıdır. Herkesi 2426 Eylül'de yapılacak etkınlıklere katılmaya davet ediyorum" dedi. rak bir yangın yeri. Irak'ta işgal sürüyor. Bush ve Blair çetesi insanlık suçu işlemeye devam ediyor. Iraklı çocukların, kadınların, yoksulların işgal altında sürdürdükleri hayat her geçen gün daha da katlanılamaz hale geliyor. Şehirler kuşatılıp bombalanıyor. Artık ölüleri kimse saymıyor bile. insan sürek avları gerçekleştiriliyor. Geçen 3 yılda ortaya çıkan her yeni bilgi Bush ve Blair'in Irak' a saldırmak için çok önceden karar verip, nasıl yalan dolan bahanelerle hazırhk yaptıklarını kanıtladı. Dünya giderek artan bir güçle Bush ve Blair çetesinden bu yalanların, saldırganlığın ve işgalin hesabını soruyor. ABD'de de Bush scverler azalıyor. Bush'a destek yüzde 40'ların altına düştü. ABD'li savaş ve işgal karşıtları 24 Eylül'de Washington'da buluşarak "Irak' ta savaşı durdurunAskerleri hemen eve getirın" ve "Irak'tan Filistin'e, Haiti'ye kadar her yerdeki sömürgeci işgalleri durdurun" sloganıyla Bush ve çetesinden bir ke/ daha hesap soracak. Türkiyeli savaş ve işgal karşıtlarının birleşik gücü Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu olarak B AK da 24 Eylül 2005 "te ABD'li savaş ve işgal karşıtlarıyla dayanışma Kampanyaya îngiltere'den katılan Respect milletvekili George Galloway, Amerika'da, 13 24 Eylül tarihleri arasında sürecek 12 günlük bir tura çıktı. Gallo\vay, Irak'ta devam eden işgali ve bu işgale karşı mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunu anlatan konuşmalar yapacak. "Ayağa Kalk ve Sesini Duyur" adlı bu konuşma turundaki bazı toplantılarda Amerikalı film yıldızı ve savaş karşıtı Jane Fonda da Gallovvay'e eşlik edecek. Amerika'da Newsweek dergisinin ağustos ayında yaptığı bir araştırmaya göre Amerika'da halkın Bush'a dcsteği başkanlık döneminin en düşük seviyesine, yüzde 34'e, düşmüştü. Son olarak New Orleans'ta meydana gelen ve binlerce insanın ölümüne neden olan Katrina Kasırgası ise hem Amerikan halkının bir kez daha Irak'taki işgali, bu işgale ayrılan bütçeyi sorgulamasına neden oldu hem de Bush'un ırkçı yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. • baydintr@gmail.com • t Oğlu Irak'ta öldürülen Cindy Sheean bütün savaş karşıtlarını 24 Eylül'de Bush'a "Birlikleri hemen eve getir" demeye çağmyor. T