22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 EYLÜL 2005 / SAYI1017 Sakız kokulu ada Mehmet Öngüt akız Adası uçağına biner binmez değişiklik başladı. Uçak sakız kokuyor. Marc Auge'nın "Bağlantısız Yerler: Modernizm Ötesi Antropolojisine Giriş" adh kitabını yeni okudum, böyle şeylerin olmaması gerektiğini biliyorum. Bu garipliğin sorumluları her türlü sakızlı ürün kullanan ve iş için Atina'ya inmiş adalılar. Bugün eski ihtişamını yitiımiş de olsa Sakız Adası tarih boyunca bir şekilde hep gizemini ve önemini korumuş. Adaya verilen değeri Cenevizlilerin sakız vergisini toplayan memurun lakabından bile anlayabiliriz: Officiales Supcr Recullectionem Masticis. Gel de korkma! Evliya Çelebi'ye göre Piyale Paşa teslim olmalarını istediğinde Cenevizliler "Her bir parçamız kulağımız kadarctsen bu cezirenin bir taşına, bin baş verip bu kal'ayı vermeziz 'no no' deyü inadumuhalefet edüp saçlarını yoldular." Biıtiin bu feryadın sebebi bugün bile her derde deva tabir edilen ve en beklenmedik yerde buranı buram kokan şu sakız! i S Bavulum olmadığından deniz kenarındaki havaalanından limanın köşesindeki otele gelmem beş dakika sürüyor. Hotel Kyma 1917'debir armatör için yapdmış bir malikâne. Otele girer girmez Theodoros beni karşılıyor. "Hoş geldiniz Mehmet Bey". Hayretimi görünce de ekliyor: "Benim eşim Türk: Güher Hanım, tanıştırayım..." Güher Hanım, tatil için geldiği Sakız Adası'nda Theodoros'la tanışmış. Bir süre sonra da evlenmişler. Hotel Kyma'yı idare ediyorlar. Kuzeydeki otellerinde ise Güher Hanım'ın annesi Ege Ünivcrsitesi Profesörü Ayla Öber ile tanıştım. Ayla Hanım aynı zamanda şair ve ressam. Adada iyi temsil ediliyoruz sizin anlayacağınız... Liman arkasındaki Osmanlı Mahallesi dökülüyor. Bizans surları içerisindeki Osmanlı Mahallesi'nin bir zamanki halini Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde "Esvafı Cezirei Gül(ü) Gülistan Vilayeti Sakızistan" bölümünden takip edebilirsiniz. Adayı meşhur yapan Sakız köyleri ise bugün cıvıl cıvıl. Cenevizliler, egemen oldııkları 13461566 yılları arasındaki dönemde son derece sert bir yönetimle sakız ticaretini oturtmuşlar. Adanın güney köylerinden Mesta bu dönemin ortaçağ mimarı özelliklerini korumuş bir yerleşim alanı. Bol kıvrımlı, labirenti andıran sokakları şehri korumak amacıyla planlanmış. Mesta sakinleri geleneklerine bağlı olarak akşam saatlerinde evlerinin önüne iskemle atıp dar sokaklarda koyu sohbetlere dalıyorlar. Kapalı yerde yaşadıklarmdan herhalde bol bol dedikodu dönüyordur. Belli ki sakızın Harem'lc olan bağlantısı da yüzyıllar boyu adada çok konuşulmuş. Osmanlı döneminde 20 bin okka sakızın doğru saraya gittiği söylencesi ada halkmın hayal gücünü de etkilemiş. Bugün bile sakız üzerine yazılan bir araştırma kitabında "Sakız, sıkıntısını gidermek isteyen Valide Sultan'a iletilirdi. Sakız Adası'na Osmanlı sultanlarının ilgisi ve Sakız Adası Rumlarına karşı 'Sultan'ın kalbinin yumuşaması' buna bağlıydı" gibi ibareler bulunuyor. Romalı kadınların kürdan olarak kullandıklan sakızın afrodizyak özelliğini ve Harem'e değinen yazılara da bakarsak Batı gözüyle "Sakız"ın Osmanlı'daki önemini tahmin edebiliriz. GEOMETRİK GRİBEYAZ DESENLER Güneydeki sakız köylerinin en ilginçlerinden biri Pirgi. Evlerin çoğu geometrik gribeyaz desenlerle kaplı. Ksista adı verilen bu Ceneviz kökenli süsleme sanatı siyah kumlu sıva üzerine vurulan kireç badananın kazınması ile elde ediliyor. Evlerin balkonlarından gece yasemin kokuları geliyor. Ormanların ve kayaların arasından dağ köylerine çıkan yollarda Anavatos Köyü ile karşılaşıyoruz. Elimdeki gezi kitabına bakılırsa 1822 'de adanın bağımsızlığını ilan etmeye kalkması ile başlayan Osmanlı ordusunun saldırısında Türklerin eline geçmemek için 400 köylü topluca 300 metrelik uçurumdan vadiye atlamış. Bügün adada satılan kitaplar da Osmanlı döneminden bahsederken o kadar menfi sıfatı bir arada kullanıyorlar ki cümleler devriliyor. Aristofanes bu yeniyetme yazarları ve politikacıları görse fena halde tefe koyar, onlara 3000 yıllık tarihlerini hatırlatırdı. Ada halkı zaten son derece sıcakkanlı ve dost. Onlann yüzünden iki gün geçirmeye geldiğim bu adadan günlerce ayrılamadım. Dönüş yolunda ise diş macunumdan traş köpüğüne kadar her şeyim sakızlı. Kutularında Sakız Adası'ndan başka hiçbir yerde yetişmez yazıyor. Sakızın tıbbi özelliklerine dair yazılan olan Hipokrates'e güveniyorum. • Sakız Adası'na gidenler, daha uçakta bu kokuyla tanışıyor. Cenevizler döneminde gelişen sakız ticaretl bugün de sürüyor. Ada'daki Osmanlı Mahallesi harap halde, ama Saray'ın sakıza llgisine dair söylenceler hâlâ canlı. Özellikle de sakız ve hareme dair olanlar... PAZARIN PENCERESİNDEN Seguin'in keçisi... Selçuk Erez nlü öykücü Alphonse Daudet'nin anlattıklarındandır: Mösyö Seguin, bir dağ köyündeki evinin ardında, duvarla çevrili bahçesinde yıllardır keçi besler. Ancak bugüne kadar pazardan son aldığı yavru keçisi kadar sevimlisini, cana yakınını görmemiştir: Bu keçi yavrusu, güzel gözleri, beyaz tüyleri ve simsiyah tırnaklarıyla bahçesinde dolanır, ona mutluluk verir. Bu keçi bir gün dillenir, sahibine, "Beni salıver de §u karşıki çayırlarda gezip tozaytm, gönlümce sıçrayıp kelebekleri kovalayayım!" der. Seguin çok üzülür, keçisini bu sevdadan caydırmağa çalışır: "O dağlarda kurtlar gezer; bunlar seni yiyiverir!" Sonra onu götürüp ahıra kapatır. Ancak keçi, açık unuttuğu pencereden fırlayıp kaçar; koşarak gider ve çançiçekleriyle, alev renginde boruçiçekleriyle dolu ormana dalar. Yaşamının en mutlu günü sonunda karanlık çöktüğünde sis basar, ardından önce bir uluma duyar, sonra da onu izleyen kurdu görür. Küçük keçi, boyuna bosuna rağmen sabaha kadar direnir ama sonunda gök ağarırken kurda yenik düşer. 18401897 yılları arasında yaşamış Daudet'nin bu öyküsü, çocuklara (hatta büyüklere) yaşlıların, güngörmüşlerin sözlerinden dışarı çıkılmaması gerektiğini, aksi gerçekleştiğinde hatanın, kişinin yaşamına mal olabileceğini anlatır. O devirden ve daha öncelerden kalmış bunu vurgulayan çok öykü vardır; "Kırmızı Şapkalı Kız" bunların yüzlercesinden biridir. Carl Norac iki yıl önce başka türlü bir öykü yazdı: "Büyümenin Sırrı" olarak çevirebileceğimiz (Drengen der gerne ville vokseUn Secret pour grandir) bu öyküde bir Arap çocuğu anlatılır: Selam adh bu çocuk, çeşitli projeler üretir, U ancak bunların tümü, büyülderince kınanır, hatta alayla karşılanır. Selam, bunca tasarısının kursağında kalmasına dayanamaz, günün birinde kaJkar gider. Yanına, yolda bulacağı ve büyümesine, olgun bir kişiye dönüşmesine yarayacak nesneleri dolduracağı kocaman bir çuval alır. Kendi ufak, çuval büyüktür, rüzgârlar sert estiğinde uçup gitmesi, olmadık yerlere sürüklenmesi olasıdır, ama hiç bir olumsuzluk onu yolundan çeviremez ve Selam sonuçta büyümüş, olgun ve akıllı bir insan olarak geri döner. Belçika'da 1960'ta doğmuş olan Carl Norac, erişkinler için şiirler, çocuklar için de öyküler yazar: Norac, çağımızda bir çocuğa anlatılan öykülerin hangi öğütleri aktarmasmın uygun olacağı konusunda çok düşünmüştür. Kendi kızı Else'yi bu öykülerle büyütmüş olan bu yazarın çocuk kitapları birçok ülkede benimsenmiş ve pek çok dile çevrilmiştir. Carl Norac, çocuklara artık Daudet devrinde anlatılanlardan başka şeylerin söylenmesinin gerektiğini söyler: Çocukları, özgüveni olan, atak, denemeler yapmaktan çekinmeyen, kendi gücüyle ayakları üstünde durabilen birer insana dönüşmenin en doğru tutum olacağına inandırmamız şarttır. Oysa ülkemizde hâlâ Daudet devri düşünceleriyle yazılmış çocuk kitapları okunmaktadır. Demokratik olmayan gidişlere yeterince direnemeyişimizin nedenleri arasında çocukluğumuzda bize öykülerle aktarılan "söz dinle, başkaldırma, sonra fena olur" önerileri vardır. Demokrasi bu ülkede ne zaman tam anlamıyla var olacaktır? Carl Norac gibi yazarlar dilimize çevrilip okunduğunda ve de Türk çocuk kitabı yazarları, bu tür kitaplar yazdığında ve analar, babalar, bu kitapları alıp çocuklarına okuduklarında, bir de ilkokullarda bu tür kitaplar önerildiğinde bunları okuyan çocuklar erginleşince gerçekleşecektir bu! • erezs@superonline.com BU GECE 03:00 CANLI YARIN 22:00 TEKRAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle