Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 AĞUSTOS 2005 / SAYI 1014 Sen sorumlu de Serap Alptekin oşanma, tıpkı evlilik gibi, bir başlangıç aslında, bir son değil ! Boşanma çocuklar için olduğu kadar ayrılan eşler için de zor ve karmaşık bir süreç. Kızgınlık, öfke, kırgınlık, üzüntü, acı, yalnızhk, terk edilmişlik, değersizlik, suçluluk ve umutsuzluk gibi depresif duygular yoğun yaşanabiliyor. Geleceğe yönelik kaygı ve korkular duyulması da doğal. Ancak eski eşler kendilerini ve hayatlarını ne kadar çabuk ve ne kadar sağlıklı düzenlerlerse çocukları için de o kadar yararlı ve des' tekleyici olabilirler. Çünkü çocuklar sizin duygu ve davranışlarınızı, sizin tepkilerinizi referans alırlar; yeni karşılaştıkları durumun ne denli tehdit edici olup olmadığını anlamak ve anlamlandırmak için ebeveynlerinin tepkilerine bakarlar. Sürekli ağlayan bir anne ya da sürekli öfke ve nefret kusan bir baba; çocuğa boşanmanın ve devam eden hayatın "kötü", "zor" ya da "tehlikeli" olduğu izlenimini verirken; kararlı, kontrollü, neşeli ve çabalayan bir anne ya da baba ise her şeyin yoluna gireceği hissini verir ki bu da çocuğun esas ihtiyaç duyduğu şey. Bunun seninle bir ilgisi yok! Çocuklar, sıklıkla boşanmadan kendilerini suçlu ve sorumlu hissetme eğilimindeler. Bu nedenle, boşanmanın eşler arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklandığı açıkça anlatılmalı; çocukla hiçbir ilgisinin olmadığı vurgulanmalı. Boşanma sürecinde çocuklar; mahkeme, velayet, para ve eşya bölüşümü, nafaka gibi konuların tamamen dışında tutulmalı, bu konulardan haberdar edilmemeli. Çocuğun hangi ebeveynle kalacağı, diğer ebeveynle olan görüşme sıklığı, süresi ve düzeni, çocuğun yaşam koşulları, okul seçimi vb. tüm kararlar anne ve baba tarafından verilmeli, sınır ve çerçeve onlar tarafından çizilmeli... Ve bu kararlann ve durumun sorumluluğunu anne ve baba üstlenmeli... Çocuklar hiçbir şekilde arada bırakılmamalı... Manipülasyona izin vermeyin! Çocuğun, boşanmış bir anne babanın çocuğu olmasını, çevresini etkilemek ve istediğini elde etmek için bir silah olarak kullanmasına imkân vermeyin. Çocuğu "şımartmak" ya da gereksiz tavizler vermek çocuğun boşanmadan alacağı olası hasarı azaltmaz, bılakis arttırır ve sağlıklı gelişimini sabote eder! Riizgâr ekerseniz fırtına biçersiniz... Çocuklarda suçluluğu ve sorumluluğu üstlen B mek ve mağdur olanı korumak gibi bir doğal eğilim vardır; ve kendilerine ait olmayan suçlulukları bile çok çabuk içselleştirebilirler... Bu nedenle çocuklara, anne veya babaları hakkında söyleyeceğiniz en ufak olumsuz şeyler dahi onlarda telafisi zor yaralar açmakla kalmaz, size karşı da öfke ve nefret duymalarına ve sizden uzaklaşmalarına neden olur... Boşanma sonrası ilişkiler... Boşanma sonrası eski eşlerin birbirleriyle ilişkilerinin sağlıklı düzenlenmesi ve sınırlarının net çizilmesi, en az ebeveynle çocuk ilişkilerinin düzenlenmesi kadar önem taşır... Çocuk odakb, yapıcı bir iletişimi korumak faydalıdır, ancak eski eşlerin birbirlerinin özel hayatına müdahalesi, kendilerine ve birbirlerine verdikleri zarara ek olarak çocuklara da dolaylı olarak zarar verir... li olduğunda ve çocuğunuzla tanıştırmaya hazır hissettiğiniz zaman, bu konuda çocuğunuza önceden bilgi verin, onunla konuşun ve onu bu tanışmaya hazırlayın; birlikte plan yapın. Eğer evlilik düşünüyorsanız, evlenme kararınızı, netleştiğî zaman çocukla paylaşın... Konuyu paylaşırken çocuğunuzun yaşını, hissedebileceklerini, tepkilerini kollayın; yaşına uygun, olabildiğince sade bir ifade ve üslup kullanın, ancak bunu ondan izin alır gibi yapmayın... Açık, net ve dürüst olun, güven verin, destek olun... Evlilik hazırhklarınıza çocuklan da dahil edin ve mutlaka evlilik töreninizde bulunmalarını sağlayın. Çocukların yeni eş ve yeni aileye tepkileri değişken ve karmaşık olabilir; bu son derece normaldir. Bazen çok sıcak ve olumlu duygular hissedip, o insanı kabul ederken, bazen birden reddedebilir, bazen yok sayabilir, bazen de biyolojik anne babasına "ihanet" ediyormuş gibi bir suçluluk taşıyabilir. Çocuğunuzu ve hatta eski eşinizi özellikle bir konuda rahatlatmalısınız ki "kimse kimsenin yerini almayacak"! Tabii ki her çocuğun bir tane biyolojik annesi ve babası vardır. Ama bir de insanın "anne kadar yakın ve sıcak", "baba kadar güçlü ve güvenilir" hissettiği insanlar olabilir hayatında. Ki bu da çok değerlidir. Çocuklar, zannedildiğinin aksine, yeni eşler ve çocuklarla birlikte bir aile ortamı içinde daha mutlu, huzurlu ve güvende hissedebilirler. Bu tablo düşünüldüğü kadar korkutucu olmayabilir... Çocuklan, yeni eşlere "anne" ya da "baba" diye hitap etmeleri konusunda asla yönlendirmeyin ve zorlamayın. Ancak öyle hitap etmeyi kendisi tercih ederse de buna asla engel olmaya çalışmayın. Bazen çocukların, "benim kocaman bir ailem var", "benim iki tane ailem var" ya da "benim iki annem ve iki babam var" cümlelerini ne kadar keyifle ve güvenle kurabildiklerine inanamazsınız! • Çocuklar anne ve babaları bosandığında kendilerini sorumlu hlssedlyorlar. Hem bunu kırmak, hem de boşanma sonrası illşkileri sağlıklı yürütmek mümkün. Bunun yolü, çocukla yapıcı bir lletişim kurmak. Yeni bir ilişki kurulacaksa, çocuğu bu sürece dahil etmek, yeni eşi bir anne ya da baba olarak sunmamak gerekiyor... Tekrar evlenme ve yeni ailede ilişkiler... Boşanmanın ardından öncelikle çocukların yeni yaşam düzenlerine alışmaları için zaman tanıyın. Her çocuk farklıdır; dolayısıyla "Tanıştırmak için en uygun süre ne kadardır?", "Ne zaman tekrar evlenilebilir?" gibi soruların keskin cevapları yoktur. Hayatınıza girecek ve hayatınızı paylaşacak yeni birine çocukların tepkisi, yaşlarına, mizaçlarına ve ayrıca sizlerin tutum ve tepkilerine göre farklılık gösterir. Küçük yaştakı (0 8 vaş arası) çocuklar, daha kolay benimser ve daha olumlu tepkı verirken; ergenlık dönemindeki çocukların tepkileri ve duyguları daJia karmaşık ve daha sert olabilir. tlişkiniz sağlamlaşıp yeterince uzun ve düzen Oxylift ile 'soybesle' ve gençleş... Esra Açıkgöz O xylift yani "soybesle" yöntemi bir nevi neştersiz estetik. Özel cihazla uygulanan serum, saf oksijen ve basınçla cilde nüfus ediliyor. Böylece, yüzdeki kırışma ve sarkma geciktiriliyor. Nemle beslenen cilt canlanıp, gerginleşiyor. Bu yöntem, Ezel ve Nesrin Sürer'in Bağdat Caddesi Erenköy'de açtıkları Enes Bio Estetik Merkezi'nde uygulanıyor. Ezel ve Nesrin Sürer, Almanya'da International Cosmetik School Egebert Freiherr von Pechman'dan mezun. Bir süre Almanya'da kozmetik uzmanı olarak çalıştıktan sonra da 1986'da Türkiye'ye dönmüşler. Aynı yıl da Enes Bio Estetik Merkezi'ni açmışlar. Nesrin Sürer ile, oxylift ve cilt sorunlan üzerine konuştuk. Merkeze en çok hangi sorunlar için başvuruda bulunuluyor? Bu, yaş gruplarına göre değişiklik gösteriyor. Özellikle 1525 yaş grubu yağlı, sivilceli ve yanlış sıkımlardan dolayı lekeli cilt sorunlarıyla geliyorlar merkeze. 2535 yaş grubunun en önemli sorunlan, kuru, susuz cilt, kılcal damar ve güneş lekeleri, kırışma, lokal sarkma. 4555 ve ileri yaş gruplan ise en çok, kuru, susuz cilt, kahverengi pigment lekeleri, derin kırışma ve yüz, boyun bölgelerinde yoğun elastikiyet kaybı, sarkma gibi cilt sorunlanndan şikâyetçiler. Geçmişten günümüze doğru bir değerlendirme yapacak olsanız. Merkezi ilk açtığınız yıllardaki cilt sorunlan ile günümüz sorunlan arasında ne gibi farklar var? Bundan yaklaşık 19 yıl önce, Enes Bio Estetik Merkezi'ni açtığımız yıllarda, genelde sorun; yağlı, sivilceli cilt yapılanyla karşılaşıyorduk. Bu da Türkiye'deki sıcak iklim ve yağlı, hamur işi ağırlıklı besleniş şeklinden kaynaklanıyordu. İnsanlar geç yaşlanıyordu, kırışma, sarkma sorunlan pek yoğun değildi, kılcal damar, güneş lekeleri gibi sorunlar yaşanmıyordu. Çünkü hava ve sular temiz, gıdalarımız pek hormonlu değildi. Güneş ışınlan zararsızdı, Botox, estetik amellyat, mezolfftlng... Gençleşme uğruna yaptırılan uygulamaların sayısı her geçen gün artıyor. Bunlardan biri de, oxylift. Üstellk son günlerin moda uygulamasında özel serum, saf okslyen ve basınçla cilde nüfus ediliyor. uzun saatler güneşte kalabiliyorduk. Yine de 40 yaşındaki kişi kendini yaşlı hissediyordu. Oysa bugün, yaş mefhumu ve renkler değişti. 40 yaşındaki kişi daha genç hissediyor ve daha renkli giyiniyor. Ve insanlar artık eskiye oranla güzelliğine, gençliğine daha çok düşkün... Evet, günümüzün modern meslek sahibi çalışan kadını, kişisel temizliğine ve günlük bakımına her zamankinden daha fazla özen gösteriyor. Kuşkusuz aynaya baktığında yüzünü canlı, diri ve sağlıklı görmek, güne iyi bir morelle başlamasına katkı sağlıyor. Ayrıca günümüzün çağdaş kadını, cilt sağlığı, gençlik ve güzellik gibi faktörlerin karşınızdaki kişilerde olumlu izlenim bıraktığının, meslek kariyerinde saygınlık ve artı puan kazandırdığının bilincinde. Zaten artık, sunulan birçok teknik ve metotlardan birini seçerek, gençliğimizi elimizde tutmak ya da genç görünümümüzü geri getirmek mümkün. Günümüzün modası kırışmadan yaşlanmak, yaşımız ilerlese dahi her zaman 1015 yaş daha genç görünümde olmak. Son günlerde bunun için kullanılan ve en çok rağbet gören teknik de, oxylift. Oxylift yani "soybesle" yöntemini beş ay önce uygulamaya başladık. Ancak önce uzun bir süre yurtdışındaki uygulamaları, sonuçlannı takip ettik. Oxylift yönteminde, özel cihazla uygulanan serum, saf oksijen ve basınçla cilde nüfus ediliyor. Cilt fonksiyonları dengelenerek, ciltteki nem, hassasiyet, kılcal damar, leke, kırışma gibi problemler düzenleniyor. Kısa sürede yenilenmeyi sağlayan bu yöntem, her yaşta gehç kalmak isteyenler için ideal. Bunun uygulanma süresi nedir? Oxylift, beş haftalık kur halinde uygulanıyor. Yöntemin ilk aşamasında cilt analizi yapılıp kişiye göre uygulanacak program tespit ediliyor. Ön bakım ve oxylift uygulamasıyla cildin üst tabakası olan epidemis yenileniyor. Taze, sağlıklı ve pürüzsüz cilt elde ediliyor. Ciltteki kırışıkları yok ediyor ve cildi gençleştiriyor. Yöntemin ikinci aşamasında yüz ve boyun kaslarının kuvvetlendirılmesı, gözeneklerin sıkışması, doku liflerınin oksijen ile beslenmesi için "pembe maske" yoğun vitamin kürleri uygulanıyor Kürden sonra ayda bir kez koruma bakımıyla kalıcılık uzun süre desteklenıyor. Oxyliftın seans ücreti 250 YTL. • Tel 02Î6İ6H57 62