26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CumhuriyeC Bak ve zamana inanma Aralarındaki yaş farkı neredeyse yarım yüzyıl, ama kimin umurunda! Onlar sıkı iki akran gibiler. Aysel Gürel ve Deniz Akkaya'yı önce bir reklam, şimdi de bir sitcom bir araya getirdi. "Bu bir tesadüf değil" diyorlar, "ruhlarımız kardeş"... özlem Altunok Sayfa 7 ARKILARI Giden sevgilinin ardından ağlamıyor, aksine nispet yapıyorlar. Aşkla seksi birbirinden ayırıp bedenin isteklerini dillendiriyorlar. Şarkı sözlerinin arasında küfür de var, argo da. Kadın şarkıcılar da artık "belden aşağı" vuruyor, müziğe pornografinin kapısını aralıyorlar... Deniz Durukan L er şarkı bir öyküdür; çoğu zaman da hayatın ta kendisi... Dolayısıyla iyi bir şarkı, müzikal altyapının yanı sıra sağlam sözlere de sahip olmalı. Çünkü müzik, kitleleri doğrudan etkileyen, gündelik hayatımızın içinde bize her koşulda eşlık eden en yaygın araçlardan biri. Dinlenen müzik, bireyin birlikte olduğu grubu ve bu bırlikteliğin yer aldığı mekânı da tanımlayan bir davranış biçimi olduğuna göre; içinde yaşadığımız toplumu anlamada ya da değişimi görmede en kestirme yollardan biri de şarkılara bakmak... Ve kadınlara! Kadınların söylediği ya da sözlerini yazdığı şarkılara bakmak, kadının yaşanılan andaki yerini, yetiştirdiği çocukları, âşık olduğu adamları da görmek demek. H Popüler müzik tarihimize baktığımızda; ellilerden bugüne değin şarkılarda gözlenen değişim, bireyin, toplumun değişimine de ışık tutuyor. Özellikle de kadınların. Büyük mücadelelerle sahneye çıkan kadının var olması, tutunması çok da kolay değildi 1950'li ve 60'h yıllarda. Zaten sayıca çok fazla değillerdi. Topu topu üç beş kişi; Sevinç Tevs, Rüçhan Çamay, Ayten Alpman... Çıkışlarını cazla yaptılar ve bu dönemin isimleri olarak yer aldılar müzik tarihinde. KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ... Altmışlı ydlar ise değişimin, yüzümüzü kendimize dönmenin yıllarıydı. Ingilizce şarkıların yerini, Türkçe sözlü şarkılar aldı. Bu, türküleri de modernize ederek çoksesli hale getirme çabalarının olduğu bir dönemdi. Ancak kadın şarkıcı sayısında henüz bir patlama yaşanmamıştı. Ayten Alpman, cazdaki ısrarıru sürdürememiş, ister istemez aranjmanlara yenik düşmüştü. Buna karşın, hep iyi şarkıların.yorumcusu olarak yer alacaktı. Gönül Turgut, Ayla Dikmen, Füsun Önal, Ajda Pekkan, Ay Feri, Burçak Tarlası adlı 45'liğiyle Anadolu pop akımının öncüsü olan Tülay German o dönemin önemli isimlerindendi.. Yetmişler ise kadın şarkıcı sayısında patlamanın yaşandığı bir dönem oldu. Nükhet Duru, Nilüfer, Yeliz, Yeşim, Şenay, Seyyal Taner, Zerrin Ozer, Tülay, Hümeyra, Ayla Algan, Işd Yücesoy gibi birçok isim pop müzik içerisinde yerini almış, şarkılarını söylemeye başlamışlardı artık. Ellilerden yetmişlerin ikinci yarısına kadar olan dönemde kadınların seslendirdiği şarkılar her ne kadar naıf, sevdiğini evde bekleyen, edilgen kadın portreleri sunsa da, aslında var olma mücadelesi içerisinde ayakta durmaya çalışan, bir yanıyla da güçlü kadın söylemlerinden oluşuyordu. Ayla Dikmen Hu Bismillah adlı şarkısıyla, "hu bismillah" diyerek kafa çekerken, Şenay da "Sev Kardeşim" dıyor, kardeşlik, barış gibi mesajlar veriyordu. Füsun Önal ise "Flört" adlı şarkısında kapıyı göstenyordu sevgilisine. Hümeyra, söz ve müziği Bora Ayanoğlu'na ait olan "Kadın" adlı şarkısında "Ben bir dilsizim, silkemem ki yükümü, gözlerimde ürkeklik, kimse bilmez küsümü" sözleriyle kadının ezilmişliğine, birey olamama sorununa değiniyordu. Ük, belki de tek starımız olan Ajda Pekkan ise önceleri erkeği tarafından seçilmeyi bekleyen, terk edilmiş kadın öyküleri anlatırken (Üç Kalp, Olmadı Gitti adlı şarkılardaki gibi), Fikret Şenes'le çaiışmaya başladıktan sonra tek başına ayakta duran, "kapı açık arkanı dön ve çık" diyebılen, hatta erkek gibi çapkınlık yapan, karşısındaki erkeğin sözlerine inanmayacak kadar kurt bir kadının sesini yansıtıyordu. "Kimler geldi, kimler geçti" şarkısıyla da özgürlüğünü ilan ediyordu. Yetmişlerde adını duyuran ancak seksenlerde yerini daha da sağlamlaştıran Selda Bağcan ve Melike Demırağ polıtik şarkılarla adlarını duyurdular. Bu şarkılara kadının sorunlarından çok daha genel, politik konular hâkimdı. Elbette ki seksenlerde yıldızı iyice parlayan ve pop müziğe doksanlı yıllarda damgasını vuran Sezen Aksu da bir fenomen olma yolunda ilerleyecekti. Devamı 8. sayfada Kapak kolajı: Gülay Tunç ARMAĞANLI BULMACA | DİJİTAL DÜNYA j SATRANÇ | BRİÇ | ANKET DEFTERİ | MODA GÖNLÜMÜN KÖŞESİ 'Devlerin Aşkı' ne zaman biter? Bu yıl, James Dean'a adandı. Yaşasaydı 74 yaşında olacaktı. Hâlâ asi, hâlâ öfkeli ve hâlâ kült. Giz burada belki, erken ölüm, az hatalı hayat demek. Aslı Selçuk Sayfa 6 Hızı yönetiyor Hızı seven, ama hızdan korkan biri Ebru Alaca. Bugün Formula 1 pistinde görevde. Çünkü adrenalini, ekip ruhunu ve coşkuyu seviyor. Hakemlikten memnun ama copilot olmak da planları arasında. özlem Altunok Sayfa 3 Troia artık Osman'sız Arkeolog Manfred Osman Korfmann'ın son 17 yılında Troia vardı. Kazılarıyla tarihin yeniden yorumlanmasım sağladı... özgen Acar Sayfa 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle