Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 TEMMUZ 1006 / SAYI 1006 Sesin tahrik gücü Tenisçi Maria Sharapova'ya ses yasağı getirildi. Gerekçe ise izleyicilerin tahrik olması ve rakibin dikkatinin dağılmasıydı. Peki spor karşılaşması izleyen biri, bu sesten neden tahrik oluyor? Ses cinsellikte ne kadar / fes alıp vermesinde değişiklik olduğu için karşı tarafın haz aldığını hissetmek de bir uyaran etkisi yapar. Kalbinin hızlandığını hissetmek, diğer cinsel uyaranların etkilerini görmek gibi... Diyelim birini gözümüzle gördük ve fiziksel olarak beğendik. Ya da kokusu bizi etkiledi, ama sesini beğenmedik. Bu o kişiyi bir anda itici bulmaya neden olur mu? Bu o kişiyi ne kadar arzu ettiğinize ve sesin sizi ne kadar rahatsız ettiğine bağlı. Katlanabileceğiniz ölçüdeyse sorun olmayabilir. Fiziksel hiçbir temas olmadan sadece sesle doyuma ulaşılabilir mi? Ulaşılabilir tabii, yoksa bu kadar telefon hattını neyle açıklayacaksınız? İnsanlar bu hatları arıyor, karşı tarafta ya kayıt var ya da biri. O kişi ya sesler şerse aslanların geldiğini fark etmeyebilirler. Bir de rekabet olur, dayanışma bozulur gibi... Bu noktada yeterli ve doyurucu cinsel yaşamı olmayan, sadece bir yönüyle tatmin olup sadece onu arayan insanlar bu sınırları bozmaya daha çok eğilimlidir. Bastırılmışlık varsa da bundan söz edilebilir. Yanı bu kişiler voleybol maçına da cinsel bir aktivite olarak, kızların bacaklarına bakmak için oraya giderler. Ses sanatçısını da aynı ihtiyaçla dinleyebilir mi? Tabii. Ama bir de erotik sozlcr içıren ve erotik biçımde söylenen şaıkılar var Orada şarkıyı yapan ya da söylede cinsel bir his uyandırmaya niyetlidir. Bunların mahzuru yok tabii. Insanm pek çok duygusu var, erotik duygular da buna dahil. Özgür Erbaş W imbledon Tenis Turnuvası'nda tenisçi Maria Sharapova'ya getirilen "ses yasağı" bir hayli dikkat çekti. Kararın gerekçesi, Sharapova'nın sesinin dinleyici erkekleri tahrik etmesi ve rakibinin konsantrasyonunu bozmasıydı. Oysa Sharapova tenis için rekor sayılabilecek saatte 100 kilometre hızla topu karşı tarafın sahasına gönderebilmek için o sesi çıkarıyor. Yani "tahrik kastı" yok. Peki, neden bu yasak? Biz, Sharapova için alınan kararı spor servislerine devredip, sesin cinsellikle ilişkisinin, olası etkilerinin ve tahrik gücünün ne olduğu sorusunun peşine düştük. IÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Genel Sekreteri Doç. Dr. Doğan Şahin sorularımızı yanıtladı. Ses cinsellikte ne kadar etkili? N Beş duyunun beşi de etkili aslında. En yaygını görmek ve izlemek. Bir kadın ya da erkek için, arzu edilen bir insanı görmek cinsel bir uyaran olabilir. Nispeten daha geniş bir grup için böyledir. Ama bazı uyaranlar, sadece bazı insanlar için geçerlidir. Örneğin bir başkası için bir anlam taşımayan ayak bileği ya da topuk, ayak fetişisti olan biri için uyaran olabilir. \ \ \ Nefes ne kadar etkili peki? Nefesin ayrı bir etkisi var. Çiftler sevişirken nefesin iki tür etkisi olur; tende nefesin etkisi, yumuşak bir dokunsal uyarandır, sevişme sırasında ne çıkarıyor ya da birlikte fantezi kuruyorlar ve orgazm oluyorlar. Peki bu sesin marifeti mi? Yoksa sesi bu kadar etkili kılan başka bir şey mi var? Öncelikle niyet geliyor tabii. Kişi bu hatları aramadan önce cinsel istek hissediyor olmalı, ayrıca uyarılacağı ve haz alacağı beklentisi belki şartlanmışlığı da söz konusu . Ayrıca bir insanla yaşayabileceği belki yeterli bir cinsel yaşamı ve olanağı da yoktur. Bir de bazı insanlarda, cinselliğin belli bir bileşenine takılmışlardır. Örneğin bazısı sadece seyrederek doyuma ulaşır, başka türlü uyarılmaz ve sevişen birilerini bulup onlara bakarlar, cinsel ilişkiye giremezler. Bazı inv sanlar da sadece sesle yada başka larının sevişmesini dinleyerek doyuma ulaşabilir. Bu tercihlerde toplum yaşamının ne kadar etkisi var? Insan toplumsal bir varlık olduğu için, toplumsal yaşamla bir> likte cinselliğin alanlarını sınırlamış. Yani laboratuvarda çalışırken, sadece o işe konsantre olmazsanız, aklınızda cinsellikle ilgili bir şeyler varsa o işte başarısız olabilirsiniz. Hayvanlarda da varlıklarını sürdürmek için başka türlü sınırlandırmalar var. Örneğin yılın belli zamanında cinsel faaliyet gösterirler, çünkü ceylan sürüsü ovada aşka dü İNSAN BENZERİNİ SEÇER tnsanın sevdiği ya da arzuladığı biriyle konuşurken ses tonu da değişiyor. Bunun nedeni ne? Insanın ses tonu cinsel bir şeye niyetlenince de değişir. Bakışı da değişir. Bunları bilinçli olarak yapmazsınız, o sırada salgılanan hormonlar sonucu ağzınız kurur, dudaklarınız şişer... Avuçlar terler mi? O stres göstergesi, iyi bir şey değil. Sevişirken olur da sevişmeden önce oluyorsa hayırlı bir şey değildir. Ses birini seçmede ne kadar etkilidir? Insanların eş seçimindeki ölçütleri farklıdır. Biri için başarıh olması, diğeri için zeki olması ya da fiziksel özellilderi önemli olabilir. Bazılan için de sesi önemlidir. •Evrimle ilgili açıklamalarda partner seçiminde insanlar farklı genetik yapıyı aradıkları için farkında olmadan kokusuna göre seçim yaptıkları söyleniyor... Böyle rivayetler olmakla birlikte, insanlar daha çok aşina olduklarını seçıyorlar. Psikolojik olarak kendine yakın olanı seçersin. Sevgililer bir saatten sonra 40 yıldır bu kişiyi tanıyormuş gibi bir duyguya kapılırlar, bunun nedeni de budur. Normal ya da sağlıklı denilebilecek partner seçimi aileden insanlara, ebeveynlere benzeyenleri seçmektir. İnsanlar ebeveynleriyle olumsuz deneyimleri bile olsa bunu yaparlar. Ancak olumsuz deneyimler çok fazlaysa, bu kez tam tersi özellikler taşıyanları ararlar. Örneğin bir kadının yüksek sesle konuşan, bağırıp çağıran bir babası var sa daha sessiz sakin birini seçebilir. Babasının kendisine seslenişinden çok menınun bir kadın da bir partide, birinin birine seslenişini duyar ve bir anda o kişinin farkına varır. Ya da babasının bakışlarına sahip birini görür ve aradığım kişi işte bu deyip başka bir şeye bakmayabilir. 9 4 KORKMA! SADECE BOŞANIYORUZ oşanma, her ne kadar iki eş arasındaki evlilik ilişkisinin sonlandırılması anlamına gelse de çocuklar da boşanmanın seyircisi değil, bir parçası. Boşanma, çocuklarda karmaşık ve yoğun birçok duygunun aynı anda iç içe yaşanmasına neden oluyor. Üzüntü, kızgınlık, öfke, gücenme, kaygı, korku ve suçluluk bunlar arasında sayılabilir. Ayrılık, çocuğun gelişmekte olan güvenlik hissini zedeleyebiliyor; yetişkinlik hayatında karşı cinsle ilişkilerinde sorun yaşama ve boşanma riskini arttırabiliyor. Ancak şu da önemli ki; sağhksız, sevgisiz, gergin ve mutsuz bir aile ortamında yaşamanın yaratabileceği olumsuz etkiler, çoğu zaman boşanmanın getirebileceği etkilerden çok daha yıkıcı olabiliyor. Önemli olan çocuğa boşanmanın ne anlama geldiğini doğru anlataBoşanan ailelerln bilmek, boşanma sonrası hayatınçocukları aynı da olacak değişikliklere onu iyi hazırlamak ve annebaba olarak anda blrçok daima yanında olacağınızı hisset tirmek. duyguyu yaşıyor. Çocukların boşanmaya tepkileri Şok ve Kaos: Bu haber çocu Peki çocuğa bu ğun hayatına bir bomba gibi düşer. Birçok yoğun duyguyu iç içe haber nasıl yaşatır. Kafasını karıştırır. "Eyvah, verilmeli? Neler annemle babam boşanıyor!", "Bu ne demek?", "Şimdi ne olacak?" yapılmalı? tsyan ve Sorgulama: Çocuk, hissettiği üzüntü ve kızgınlıkla hayata isyan eder. "Neden" diye sorar. Bu soru aslında "Neden boşanıyorsunuz?" değil; "Bu neden benim başıma geliyor?" anlamında bir isyan sorusu. Kaygı ve Korku: Belirsizlik çocuğun kafasında birçok soru işareti yaratıyor; "Ben ne olacağım?", "Okulum değişecekmi?", "Arkadaşlarımıgörebilecekmiyim?" Bunaparalel olarak da çocuğun kaybetme ve ayrılık korkuları tetiklenir; "Annem evden ayrılıyormuş, ya onu bir daha göremezsem ? ", " Ba Serap Altekin B bam evden gidecekmiş, ya bir gün annem de giderse?", "Ya yalnız kalırsam?"... Ba§ etme ve Uyum: Belirsizlikler ortadan kalktıkça, düzenli ve rutin bir yapı oluştukça çocuğun kaygı ve korkuları dinmeye başlar. Sorularını cevaplamak, ihtiyacı olan duygusal ve sosyal desteği sağlamak uyumunu kolaylaştırır. Ve bir süre sonra çocuk durumu anlamlandırır ve kabullenir; yeni koşullara uyum sağlar. ' Boşanma kararını çocuğa kim söylemeli? Tercihen anne ve baba birlikte açıklamalı... Bu durumda çocuk kararı ve durumu daha rahat kabul edecek, farklı iki değişik ve belki de birbiriyle çelişen hikâye duyma ola sılığını da azaltacaktır. Birden fazla çocuk varsa, tüm çocuklara aynı anda açıklama yapılmalıdır. Gerekirse büyük çocuklarla sonra daha detaylı olarak konuşulabilir ama haberi tüm kardeşler aynı anda duymalıdır. Ne zaman söylenmeli? Boşanma kararı kesin ve boşanma sonrası koşullar net olduğunda açıklanmalı... Ayrılmadan biriki hafta önce konuşmak; çocuklara bu duruma alışmaları, sizinle konuşmaları ve varsa size sorularını sormaları için yeterli zamanı verebilir... Karar, çocuğun kendini güvende ve rahat hissettiği bir yerde, evde; birlikte rahatça ve uzunca vakit geçirilebilecek bir zamanda konuşulmalıdır. Nasıl söylenmeli? Ne söylenmeli? Üslup: Kısa ve öz, samimi ve dürüst, somuta indirgeyerek, yaşına uygun, örnek, benzetme veya resimlerden yararlanılabilir... Konuşma sırasında göz kontağı ve ten teması yoluyla destek önemlidir... Içerik: Aynlma ve ayrı yaşama kararının anne ve baba tarafından ortaklaşa verildiği vurgulanmalı; bu kararın çocuğun tamamen dışında olduğu ve bu karara varmadan önce de alternatif tüm yolların denendiği ifade edilmelidir... Boşanma kararının hayata geçirilmesi ile birlikte eşlerin birbiriyle ilişkilerinin sonlanacağı ancak anne ve baba olarak daima çocukların yanında olacakları tekrar tekrar vurgulanmalıdır... Boşanma ile birlikte, çocukların hayatında nelerin değişeceği nelerin aynı kalacağı açıklanmalı; çocuğun kiminle kalacağı, diğer ebeveynle ne zaman, ne sıkhkla ve hangi koşullarda görüşeceği net bir biçimde açıklanmalı; belirsizlikler olabildiğince minimize edilereknetliks>ağlanmayaçalışılmalıdır... Netlik, düzen ve rutin hayati dcrecede önemlidir... Haberin paylaşılmasının ardından... Boşanma kararını öğrenen çocuk, yukarıda da anlattığımız gibi aynı anda, iç içe birçok yoğun ve karmaşık duyguyu bir arada yaşar... Bu nedenle çocuğun duygularını itade etmesini cesaretlendirmek, desteklcmek; duygularını yaşamasına izin vermek ve serinkanlı kalabilmek önemlidir... Soruları ve kaygıları olması son derece normal ve anlaşılabilirdir... Sorduğu tüm soruları, kişisel ayrıntılara girmeden kısa ve öz bir biçimde yanıtlamak, olabildiğince netlik getirmek gerekir... Destek çok önemlidir... Çocuğun destek alabileceği sistemleri harekete geçirmek, olumlu rol modelleriyle etkıleşiminin önünü açmak anlamlıdır... Boşanma sonrası yaşam... Rutin ve net olan; değişmeyen bir düzen çok önemlidir... Çocuğun her ebeveynle hangi günler, kaç saat görüşeceği net olmalı ve bu rutin olarak aynı şekilde devam etmelidir... Anne ya da baba ne zaman ısterse / özlerse, çocuk ne zaman isterse veya ne zaman müsait olunursa değil, önceden belirlenen gün ve saatte görüşmeler gerç,ekkşmelidu\.. Görüşme günlerinde anne, baba ve çocuk aynı tablo içinde yer almamalıdır... Bu, çocuk için son derece kafa karıştırıcı ve zarar verici olabilir... Çocuğun zaten var olan ve belki de hep var olacak olan, "Bir gün annem ve babam bir araya gelecekler ve hep beraber olacağız" fantezisi, böyle bir durum da iyice pekişir; ve çocuk için karmaşa yaratır, uyum sağlamasınızorlaştınr... Bu faktör özellikle 10 yaş öncesi çocuklar için önemlidir. • * Uzman Klınık Psıkolog ^ Üzüntü, kızgınlık, kaygı, korku...