02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

t 3 TEMMUZ 2005 / SAYI1006 Bu ölümler tesadüf değil Kazım Koyuncu'yu öldüren sıradan bir hastalık değil, ÇernobiFin yol açtığı kanser. Çünkü kaza, özellikle Karadeniz ve Trakya bölgelerini etkiledi. Tehlike resmi makamlar tarafından kabul edilmese de 1986'dan sonra kanser nedeniyle ölümler arttı. Bilim adamları da yöre halkının iddialarını doğruluyor... Volkan Konak. Esra Açıkgöz D ünyanın en büyük çevre felaketlerinden biri olan Çernobil nükleer kazasının üzerinden 19 yıl geçti. Neredeyse hepimiz unutmaya başlamıştık, ekranlarda ellerinde çay bardaklarıyla "bizim çayımız sağhklıdır" diyen bakanları. Sonra... Müzisyen Kazım Koyuncu, akciğer kanserinden ölünce, hatırlayıverdik. Koyuncu içın Istanbul ve Hopa'da düzenlenen cenaze törenlerine katılan binlerce kişi bir ağızdan bağırdı: "Katil Çernobil, bu kaçıncı ölüm", "ÇernobU'i unutmadık"... Peki, 26 Nisan 1986 yılında yaşanan Çernobil'den sonra } milyon çocuğun tedavi görmesi gerektiğini, 3 milyon yetişkininse Çernobil mağduru olduğunu kımler hatırlıyor? Ya da sakat doğumlar ve büyüme bozukluklarının Ukrayna'da yüzde 230, Beyaz Rusya'da ise yüzde 180 artuğını. Çöken bağışıklık sistemleri nedeniyle, genelde ölümcül olmayan hastalıkların ölümcül hastalıklara dönüştüğünü ve bugün Ukrayna'da ölüm oranlarının, doğum oranlarını aştığını... Üstelik bu felaketin etkileri zaman geçtikçe eksilmiyor, aksine artıyor. Nükleer Karşıtı Platform'un verdiği bilgiye göre, 7 milyon 100 bin kişinin gelecekte ciddi sağlık sorunları yaşaması bekleniyor. Bu da akla facianın hemen ertesinde elinde çay bardağıyla basına poz verip, "Bakın ben de içiyorum" diyen dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ı getiriyor. Aral'ın vicdanı rahat mı, bilmiyoruz, ama aynı sorumluluğu paylaşan bir kurum daha var: Türkiye Atom Enerjisı Kurumu (TAEK). Kuruma göre, Türkiye Çernobil nükJeer santral kazasından en az etkilenen ülkelerden bıri. Şimdi de Kazım Koyuncu'nun babası Cavit Koyuncu, Çernobil faciasında gerçekleri gizleyenlere dava açma hazırhğında, avukat anyor. Çernobil'ın etkilerini yakından yaşayanlardan biri de Volkan Konak. tkı yıl içinde babası ve yedi yakın akrabasını kanserden kaybeden sanatçı, her fırsat bulduğunda, Çernobil'deki olayın örtbas edildiğini, çay, fındık, lahana ve suyun radyasyondan etkilendiğini vurguluyor. Röportajlarında sık sık "Bu durumu gündeme getirerek o insanların yüzüne tarihin tükürmesıni istiyorum. Biz toplumu temsil ediyoruz. 1520 yıl içinde yaklaşık 108 bin kişi kanserden öldü. Bu kader mi?" diyor. Nükleer enerji, pahalı, çevresel tehdidi büyük, dışa bağımlılığı destekleyen ve terk edilmekte olan bir teknoloji. Bu yüzden de gelişmiş ülkelerde pazar bulmakta zorlanıyor, ancak Türkiye'de stk sık bir nükleer santral kurma projeleri gündeme geliyor. Ancak 19 yılda yaşananlar bu projelerin tehlike ve tehditlerini sergiliyor... Peki, Çernobil Türkiye'yi nasıl etkiledi? Uzmanlara ve sivil toplum örgütü temsilcisine sorduk. Yaşamın maliyeti EYLEM TUNCAELLİ Çevre Muhendıslerı Odası htanbul Şube Başkanı Çernobil kazasından beri Karadeniz'de kanser vakalarındaki artış bilinmekle birlikte ne yazık ki, bilimsel veri niteliği taşıyacak bir tarama yapılmadı. Çernobil kazası, sadece Karadeniz'i değil, Trakya'yı da etkiledi. NükJeer santraller pahalı, dışa bağımlı enerji eldesi yöntemi olmasının yanı sıra, çevre sağlığı üzerindeki etkileri düşünüldüğünde ülkemiz için anılmaması, tercihler listesinde bıle olmaması gereken seçeneklerden. Olası bir kaza durumunda oluşacak etkinın, dünya üzerinde kullanılan hiçbir para birimi ilc ifade edilebilecek rakamsal bir değeri olmadığını, bugüne kadar yaşanmış birçok olaydan anlamış olmamamız gerekiyor. En azından bizler, bir insanın ölümünün işletme maliyetlerine yansıtılacak dolar ifadesini hesaplamanın mümkün olmadığı görüşündeyiz. Spastik çocuklar Sinop Çevre Dostları Derneği, 1993 yılında kurulmuş, 1994'ten beri de Nükleer Enerji Santralına karşı mücadele ediyor. "ÇernobiTin etkileri hakkında elimize geçen ya da yapıldığını bildiğimiz bir araştırma bulunmuyor" diyor Dernek Başkanı Hale Özen ve ekliyor: "Ancak herkesin gördüğü bir gerçeklik var ki, Sinop'ta ölümlerin neredeyse kanser dışında sebebi kalmadı. Ben de bu acıları çok yakından yaşıyorum. 1994'te teyzemın torununu kaybettik, daha 40 yaşındaydı. 2001'de kardeşimin eşi 45 yaşında öldü, 2002'de 54 yaşındaki dayırn, 2003 yılında halamın torunu ve babamın asker arkadaşını kaybettik. Şu anda halamın kızı kanserle boğuşuyor. Ayrıca Sinop'ta 1986 sonrası doğan çok sayıda spastik özürlü çoçuk bulunuyor." Eğer iyot tabletleri dağıtılsaydı... Prof. Dr. İNCİ GÖKMEN ODTÜ Kttnya Bölümü Çernobil Nükleer Santrali'ndeki padama sonucunda öncelikle Trakya bölgesinde otlanan hayvanların sütleri kirlendi, ama yine de bu sütler peynire dönüştürüldü. Doğu Karadeniz'de radyoaktivite yağmurlarla hem çevreye hem de çay yapraklarına indi. Bu çaylar hem iç piyasaya sürüldü, hem de yurt dışına gönderildi. Yurt dışında pek çok ülkedeki ürünlerin radyoaktivite düzeyleri ölçülmüş, çok kirli olanlar imha edilmişti. Bu çaylar Türkiye'ye geri yollanmıştı. ODTÜ'de yaptığımız ölçümler sonucu çaylarda 40.000 Bekerel/kg'a kadar varan ve ortalama 10.000 Bekerel/kg sezyum 137 aktivitesi ölçülmüştü. (Bekerel radyoaktıf bir elementın çekirdeğinin saniyede bozunma sayısıdır). Kazanın olduğu sene depolarda 4050 bin ton temiz çay bulunuyordu. Yetkililer kirli çayların radyoakfivitesini seyreltmek amacıyla kirli ve temiz çayların kanştırılmasına karar vermişlerdi. ODTÜ'de yaptığımız çalışmalar sonucunda bir rapor hazırlayıp yetkili birimlere iletilmek üzere ODTÜ Rektörlüğüne sunduk. Bu rapor yetkililerce hiç dikkate alınmadığı gibi zamanın Atom Enerjisi Kurumu Başkanı raporumuzu yeren ve üniversitede barındırılmamamızı isteyen bir mektubu ODTÜ Rektörlüğüne gönderdi. 1993 yılında Doğu Karadeniz'de topladığımız toprak ve bitki örneklerinde yer yer yüksek radyoaktivite düzeyi ölçtük. Çernobil'de başlıca yarı ömrü 2.5 ve 30 yıl olan sezyum izotopları, yarı ömrü 30 yıl olan stronsiyum90 ve yarı ömrü 8 gün olan iyot131 izotoplarıydı. Çernobil kazası 1986 yılında olduğuna göre daha sezyum ve stronsiyum aktivitesi yarıya inmemişti. tyot tiroitte, stronsiyum kemiklerde, sezyum kas dokusunda yoğunlaşabilır. îyot eksikliğinin yaygın olduğu bilinen Doğu Karadeniz bölgesinde Çernobil'den taşınan radyoaktivitenin tıroıte tutunması olasılığı fazladır. Oysa koruma amaçlı iyot tabletleri dağıtılabilirdi. Radyoaktif bulutun ülkemize ulaştığı günlerde insanların evden çıkmamaları çağrısı yapılabilir, radyaoaktivite bulaşmış besin maddeleri toplamp insanların aldığı doz azaltılabilirdi. Oysa pek çok yetkili televizyonlara çıkıp halkın karşısında çay içerek halkı çay içmeye özendirdiler. Radyoaktivitenin, dozuna bağlı olarak insan sağlığına çeşitli etkileri olabilir. Radyoaktivite çok yüksek dozlarda öldürebilir. Radyasyon kansere, genetik bozukluklara, anne karnında yüksek doz alan bebeklerde sakatlığa neden olabilir. Çernobil kazası sonrasında reaktör çevresinde en fazla artışın gözlendiği kanser tiroit kanseriydi. İhmal ve kabahat var... Dr. ÜMİT ŞAHİN Halk Sağlığı Uzmant, Çevre İçın Hektmler Derneği Başkanı Çernobil nükleer santrali patladığında, Hiroşima'da patlayan atom bombasınm 500 katı radyasyon yaydı. Radyoaktif bulutun ilk bir hafta içindeki yayılması önce Kuzey ve Orta Avrupa'yı, daha sonra da Türkiye dahil daha güney bölgeleri etkiledi. O günlerde Türkiye'de aynntılı bir radyoaktif serpinti haritası çıkarılamadı, ama TAEK tarafından yapılan ölçüm sonuçları ile bazı yabancı araştırmacıların bulguları ve daha sonraki ydlarda yapılan modellemeler, yağan yağmurlarla şiddeti artan bir radyoaktif serpintiyle karşılaştığımızı açıkça ortaya koyuyor. Bu serpintiyle, radyoaktif elementler hem doğrudan ışıma yoluyla, hem de topraktan besin zincirine geçerek bitkiler ve hayvansal ürünler yoluyla tüm canlıları radyasyona maruz bıraktı. Ancak nüfusumuzun ne kadarının, hangi dozda ve ne kadar bir süre radyasyona maruz kaldığını bilmiyoruz. Radyoaktif serpıntiden en fazla etkilenen Trakya ve Karadeniz kıyılarında, o yıllarda Istanbul da dahil olmak üzere 20 milyona yakın kişi yaşıyordu. Diğer bölgelerdeki insanlar da çay ve fındık gibı ürünlerin tüketimiyle, dolayh olarak az ya da çok radyasyona maruz kaldı. Beyaz Rusya Sağlık Bakanlığı yetkılileri ülkelerinde Çernobil'e bağlı 50 bin yeni çocukluk çağı tiroit kanseri beklendiğini bildiriyor. Aynı şekilde Ukrayna'da 2004 yılma kadar Çernobil'e bağlı nedenlerle hastaneye yatırılan kişi sayısı 452 bini çocuk olmak üzere 2,3 milyonu bulmuş. Türkiye'de ise Sağlık Bakanlığı'nın da onayladığı gibi kanser vakaları son yıllarda artış gösterdi. Radyasyona bağlı çoğu kanserlerin oluşumu için en az 15 20 yıllık süre geçmesi gerekiyor. Bugün Çernobil'e bağlı yoğun radyoaktif serpintinin kanser oluşumuyla ilgisiz veya tesadüfi olduğunu söylemek bilimsel olarak mümkün değil. 1986 yılı ve ertesinde en çok kuzey bolgelerde yaşayan ve o yıllarda çocukluk çağında olan kişilerın, doğrudan yerel tüketim yoluyla; süt ve süt urünlerı, yumurta, bölgede yetişen sebze ve meyveler ve kaza sonrası başta TAEK ve Sağlık Bakanlığı'ndan olmak üzere yetkililerin ihmal ve kabahati sonucu ülke çapında da, yaygın olarak tüketilen radyasyonlu çay ve fındıklar nedeniyle radyasyona maruz kaldığı açıktır. Dolayısıyla bu risk grubu radyasyona bağlı kanser açısından önceliklidir, kansere yakalanmaları durumunda Çernobil etkisi düşünülebilir. *+
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle