26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

3 TEMMUZ 2005 / SAYI 1006 Hedoni birklito düşünc Feminist aktivist Rebecca Chalker "Klitoris'in Sırrı"nı açıkladığından beri kadınları elde etmek artık çok daha kolay! İşte klitoral gerçekler! Bu çok özel röportajda klitorisi kendi ağzından sırlarını dökerken dinliyoruz. Bunca cinsellik bombardımanına rağmen hâlâ klitorisin yerini bilmeyen kadınların kendisini nasıl korkuttuğunu anlatiyor! > Senem Onan Rebecca Chalker'ın "Klitoris'in Sırrı" kıtabını Türkçe'ye çevirdığımden beri bır klıtonsle röportaj yapmayı çok ıstıyordum Kendımınkını zaten bıliyordum Meşhur klitorı\lere ula^mak ve ağızlarından kamuoyunda aleyhlerınde kullanılmayacak bılgı almak zor olabılırdt Stradan bır klitorısm ıse haber değerı yoktu, zatcn ınsanlann yarnrnda bır tane vardı O yüzden bütun tıkel khtonslenn ötesındekı Platon'un klıtons ideası ıle görüştnek daha cazıp geldi. Uzun zamandır kayıptınız, sizi arayıp bulamayanlar vardı. Belli bir ideoloji tarafından bilimden, toplumdan ve ait olduğunuz bedenden uzaklaştırıldığınız iddia ediliyor? Bu iddiaları inkâr etmek mümkün değil. îdeolojinin birçok şeyi etkilediği aşikâr. Bilimi de farldı şekillerde etkilediğini söyleyebiliriz. Mesela herhangi bilimsel bir araştırma, o araştırmacının içinde olduğu toplumun değer yargıları tarafından belirlenebilir. Nükleer fizikteki hızlı teknolojik gelişmelerde savaş sonrası Amerikası'nın askeri önlem alma politikaları etkili olmuş olabilir. ideoloji bilimi sosyolojik açıdan böyle yönlendirir. Peki kuarklar yıllarca kimse bulamadı diye yok muydular yani? Aynı şey orgazm için de geçerli. Bilimin orgazmın varlığını ancak 19. yüzyılın ortalarında doğrulaması ya da kelimenin tam manasıyla dünyanın yarısına aşina olan bir olgu için "evet varmış" demesi ne anlama geliyor? O zaman zaten insanlığa ait olguları keşfeden bilimin evrenselliğinden, objektifliğinden ne kadar söz edebiliriz? Ayrıca, seks konusunda araştırma yapan bilimadamlarının klitorisi en azından o organa sahip olmayan bir perspektifle incelemesi de bilimi abarttığımızın bir ispatı. Ben penisiincelesem, "sen sus, senin daha penisin bile yok," derler. Ama bilime bu kadar ideoloji ötesi bir amaç yüklemek onun değil, ancak insanlığın hatası olabilir. Zaten bilimin iyi eğitim almış, bir şekilde iyi yaşamayı başaran özellikle erkek araştırmacıların hizmetinde olduğu daha bilimadamı kelimesinden belli. Beni kim, hangi güç, ne saklarsa saklasın; genel olarak her yerde uluorta adım geçmese de, en azından Internet'e bakıldığında gizlim saklım kalmadığı görülür. Zaten dünyanın yarısı için hemen ellerinin altındayım. Ama maalesef işler bu kadar basit olmuyor. Klitoris, gücün karanlık yanıyla her an burun buruna. Sevenleriniz çok, müptelalarınız, yalakalarınız çok, hatta dünyanın sizin etrafınızda döndüğünü söyleyen ekoller var. Suyun öte yanında da sünnetler, yasaklar, cinsel tacizler, sosyal baskılar, yaşanan bunca acı... Nasıl açıklıyorsunuz bu çelişkiyi? Kadın cinselliklerinden duyulan korku çok eskilere dayanır. Yunanlılar karılarını hapsediyorlardı, sevgılilerini ve fahişeleri seks köleliğine mahkum ediyorlardı. Rousseau bunun sağduyulu bir görüş olduğuna ve aynı Yunanlılar gibi kadın suskunluğunun, tedbirliliğinin ve tevazusunun, serbest bırakılırsa toplum düzenini değiştirebilecek ateşli tutkuları maskelediğine inanıyordu. Montesquieu de "bütün milletlerin kadın taşkınlığını ayıplamakta fikir birliği ettiğini" söyler. Bu seçkin sözcülerden gelen açıklamalar buzdağının hakiki kısmının bir göstergesi. Bu kadar güçlü bir konumdaysanız sizi yok etmeye çalışanlar her zaman çıkacaktır karşınıza. Çoğu insan kendi cinsel organıyla takıntılıdır. Bilindiği gibi ben de kadın cinsel organın temel taşıyım. Yani bensiz bir kadın orgazmı söz konusu olamaz. Kimi inanışlara göre vajinal orgazm denen ve benim uyarılmadığım bir orgazm daha var. Öyle bir şey yok. Vajinal ilişki yoluyla da olsa, sonuçta uyanlan benim. Tek fonksiyonum da zevktir. Bunu bilmek belki insanların cinsel davranışlarını etkileyebilir. Zaten artık yoğun cinsellik bombardımanına maruz kalmayan kültür kaldı mı? Nereye baksanız kadmlarla ilgili bir şeyle karşdaşırsmız ama bütün bunlar özünde klitorisin mutluluğuyla ilgilidir. Ama hâlâ onun nerede olduğunu bilmeyenler var. Bu bazen beni bile korkutuyor. Penis ideası ile aranızdaki en bü>ük sorun ne? Penis ideası ile platonik cennetteki hayatımız bir harika. Ideolojiden, sosyolojiden, istatistiklerden ve dinden bağımsız bir seks hayatımız var ve kimse kimsenin canını sıkmıyor, sadece birbirimize zevk vermeye uğraşıyoruz. Sonuçta ikimiz de penis ve klitorise at fedilen iyi ve kötü özellikleri taşıyoruz. Mesela bizim cennette bir ideaya ait kötü göndermeleri yok etme çabası yoktur, çünkü bütün bu negatif özelliklerle birlikte bir klitoris ideası halıne gelebiliriz, dolayısıyla da herkes kendi kötü yanlarına sahip çıkar, tam kalabilmek için. O zaman neden cinsel hazzı arttırmak için mastürbasyon, vibratör, yapay penis ve diğer seks oyuncakları ve fantezilerden yararlanı yorsunuz ? Dildo biraz eskı bir kelime. 6000 küsur yaşında. "Takma penis" demek. Arkeolojik kazılarda penis şekilli objelerle birlikte bulunan ve gerçeğine benzetilerek oyulmuş tahta, kemik, taş ve deri dildolar arasında MÖ 4000'den kalanlar var. Bazı kadınlar artılckeskin cinsiyet rollerine bağlanmak istemiyor, hatta kendilerıni heteroseksüel ya da lezbiyen yerine doğrudan biseksüel terimiyle tanımlıyorlar. Erkek merkezh pornografiden sıkılan feministler, kendi postporno erotik eserlerini üretiyorlar. Bunlar sıkıcı seks kalıplarını yıkılmasına ve cinsellikten alınan zev; kin arttırılmasına yarıyor. Insanın sekse ba î kış açısı ve seks yapma biçimi son otuz yılda son dört beş bin yıldakinden daha fazla değişti. Doğum kontrol hapının geniş kitlelere pazarlaması ve kürtajın yasallaşması, boşanma ve ekonomik özgürlükler sayesinde, tarıhte ilk defa kadınlar hamile kalmaktan korkmadan seks yapabildi ve dolayısıyla cinsel özgürlüğün tadına vardı. Arkasından seks savaşlannda zaferler kazanmaya başladılar. Onlar harekete geçmeseydi, bugün Alabama'daki ineklerin bile en azından yapay döllenme için vibratör kullanmaya kadınlardan daha çok yasal hakkı olacaktı. Mastürbasyon kendi kendini keşfetme ve kendi kendine haz verme tekniği sonuçta ve seksi güzelleştıriyor. Bir özelliği de onun için süslenmenin gerel», memesi. Sezar'ın da dediği gibi "Yalnıza dosttur; terk edilmişe arkadaş; yaşhya ve iktidarsıza velinimet; meteliksiz de olsalar zengin onlar, bu muhteşem eğlence varken." Sizce seks nedir? tlle de cinsel birleşme olması gerekir mi? Penis ideası, dildo ideası ile aynı ortamda sizinle karşılaştığında kendini yetersiz ve tehdit altında hisseder mi? Seks ile seks olmayan arasındaki ayırım silikleşiyor. Belki de cinsel olan her şey sekstir. Belki de biriyle seks yapmak bilinçli, isteyerek ve karşıiıklı onayla cinsel haz paylaşmaktır. Peki ama çiftin biri ya da her ikisi dcfcaz almazsa? Ya seks sırasında eşlerden biri uyuyorsa? Eşlerden birinin seks yapıp diğerinin yapmadığı bir durum mümkün mü? Üreme organlannm temas etmediği sadomazo seks oyunlarına ne demeli? Müşterisi onu mastürbasyon yaparken seyrettiği sırada tahrik olan seks işçisi aslında seks mi yapıyor yoksa iş mi? Seks antrenörleri başka kadınlara mastürbasyon yapmayı öğretirken nasıl bir tatmin duyuyorlar? Bilemiyorum. Seks bir nevi performans sayıldığı süreq( eşlerden biri sevişmeye yardım etsin diye viBratör katmak istediğinde çoğu yatak arkadaşı kendini tehdit altında ve yetersiz hissedebilir. Hedef cinsel birleşme vesilesiyle güç gösterisi yerine zevk almak olursa, tehdit ortadan kalkar ve seks kısa bir gösteriden güzel bir keşif yolculuğuna dönüşebilir. Sadece zevk almaya yarayan bir klitoris ideası olarak hayata hedonist açıdan bakınca felsefi derinlik arama sorunu kalmıyor. • Klitortstn Sırrı / Agora Kitaplığt Bebekler rüya görür mü? devre bir yetişkinin uyku döngüsünün yalnızca yüzde yuyan bir çocuktan daha gizemli bir şey yok. Uyanık oldukları zaman boyunca çocukları 20'srni oluşturuyor. REM uykusu için olası bir açıklama bunun, vücut uykudayken beyni çalışır durumda tutmamı, herhangi bir anda genel olarak ne düşünnın bir yolu olduğu. Beden beyinden daha fazla uykuya düklerini söyleyebilecek kadar tanıdığımı düihtiyaç duyuyor ve bu "sessiz işleme" hali beyne, uyanşünmüşümdür. Aklından hınzırlık geçen bir çocuk kendini açığa verir, çünkü yüzü tam bir açık kitaptır. Gece mak zorunda kalmadan ve böylece bedenin dinlenmesiolduğunda, ayıcığıyla uykuya daldığında, o kitap kapa ni kesmeden biraz egzersiz yapma fırsatı veriyor. Bu açıklama bebeklerde ve ceninlerde gözlenen yüksek seviyenır. lerdeki REM uykusuna da uygun düşüyor. Beyin gelişKaryolasının başında durup çocuklarını uyurken seymek için egzersize, beden de dinlenmeye ihtiyaç duydureden annebabalar iniltiler, fısırtılar, sayıklamalar ve kirğundan, bu yolla her ikisi de aym zamanda elde edilebipik titremelerini görebilir, ancak bunların ne anlama gelliyor. diğini kesin olarak bildiklerini iddia eder Öyleyse neden bebekler rüya göremilerse yalan söylemiş olurlar. Acaba çocuk yor? Amerikalı psikolog David Foulkes'un rüya mı görüyor? Eğer öyleyse, rüyasında Bebekler rüya bulgulan şöyle: "Altı ya da yedi yaşından ne görüyor? Eğer yetişkınler rüyalarında görmüyor, çünkü küçük çocukların rüyalan izleyici rüyalabaşvuracakları, hayatları boyunca birikrıdır. Yani, hiçbir aktör yoktur ve genellikmiş deneyim ve imgelerdcn oluşan gizli bir rüyalarına le bir olayla sınırh bir şey meydana gelir. depolamaya sahiplerse, küçücük bir çocuÇocuklar ancak bu yaşları geçtiklerinde ğun, annö memesi, anne ve babasının yüz taşıyacakları kendilerinin de rol aldıkları 'şunu yapleri dışında dünyada rüyasını görebileceği aktörler yok. 10 tım, bunu yaptım' diyebilecekleri rüyalar ne olabilir ki? yaşından sonra görmeye başlarlar ve daha sonraları, 10 yaREM uykusu rüyalarımızın çoğunu ve şından itibaren, birden çok kişınin rol alelbette en berrak olanlarını gördüğümuz kendine güvenli dığı rüya bilidirimlerinde bulunurlar". zaman dilimi. Bebekler uyku sürelerinın çocuklar aktif, yarısını, anne karnındaki ceninler ise bunFoulkes'un küçük çocuklardan aldığı dan daha fazlasını, hatta doğumdan iki rüya bildirimleri, belki de çocuğun bır haydiğerleri kaygılı hafta öncesine kadar yüzde 100'e varan van gördüğü, çoğunlukla durağan ve sakin rüyalar anlatiyor. kısmını REM uykusunda geçirse de bu resimlerden meydana geliyor. Bununla bir U (hikâye uydurmayı sözlü buluştan çok oyun yoluyla öğrenirler). Psikolojik açıdan bakıldıklarında gece terörü çoğunlukla kâbuslarla karıştırılıyor. Kâbuslar basitçe, çocuğun korku ve anne babası tarafından yatıştırılma ihtiyacı duyarak uyanabildiği kötü rüyalar. Bütün rüyalar gibi dahe çok saat üçten sonraki gecenin üçte birlik son kısmirni doğru kayan REM uykusu sırasında görülüyor. Aynı şekilde, bir rüya çeşidi olarak, henüz bunları icat edecek bilişsel düzeneğe sahip olmayan küçük çocuklarda genellikle yok sayılabiliyor. GECE TERÖRÜ Gece terörü en sık olarak dört ve on iki yaşları arasında ortaya çıkıyor ve çocukların yüzde üçünü etkiliyor. Oxford Üniversitesi'nde araştırma görevlisi Dr. Luci Wiggs bunlarm kesinlikle herhangi bir psikolojik travma belirtisi olmadığına işaret ediyor: "Hiçbir kalıcı hasar meydana getirmiyor ve korkunç bir acı içinde çığlık atan bir çocuğu gördüğünüzde buna inanması zor gelse de çocuk bunun hakkında hiçbir şey hatırlamıyor." Uykunun ve beyinlerimizin diğer birçok durumunda olduğu gibi, gece terörünün kesin sebebi bilinmiyor. Buna rağmen bunu yaşayan çocukların yüzde 90'ının anne ya da babasının da gece terörü yaşadığı düşünülürse genetik bir faktör bulunma olasılığı yüksek. Muhtemel bir açıklama olarak, Wiggs beynin hareket bilinçliğini kontrol eden alanının kusmayı kontrol eden alanla bitişik olmasının bir yan etkisi olarak ortaya çıktığı düşünülen yolculuk hastalığını ornek gösteriyor. O nedenle gece terörüyle ilgili olarak da, görünen duygusal tepkinin nöbet anında çocuğun bcyni içinde olan bitenle hiçbir ilişkisi olmayabilir. • Junior Magazine'den çeviren: Volkan Aran Icdirgiıı çocuklar, knvnı veren i'iiviihır üörüvor. likte, küçük çocukların rüya bildirimlerinin yetişkin kâbuslarını oluşturan yüksek seviyede saldırı, kaza ya da olumsuz duyguları nadiren içerdiği görülüyor. Aynı şekilde ancak ergenliğe ulaştıklarında çocuklann rüya bildirimleriyle bireysel kişilik özellikleri arasındaki ilişki gözlenir hale geliyor. Kendine güvenli çocuklar aktif rüyalar gördüklerini bildirirken tedirgin çocuklar kaygı verici rüyalar görüyorlar. Foulkes ve onu takip edenler için tüm bunlar rüya görmenin elde edilen bir beceri, zihinsel ve bilişsel gelişime paralel olarak yaşamaya başladığımız bir şey olduğunun kanıtı. Küçük çocuklar uydurdukları bir hikâyeden daha fazlasını rüyalarında göremezler t*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle