02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AYŞE EMEL MESCI tıyatro yönetmemoyuncu llk 1 Mayıs'ım, 1976. Tiyatro Emekçileri Derneği ıle bırlıktc katılmıştım. tlk kızım Senıa'ya beş aylık hamilcydim. Çok büyük bır kitle vardı vc bir sorun çıkmamıştı. Hamileyim diye emekçilerden hos destekler almıştım. 1 Mayıs 1977 ise öyle olmadı. Kürsünün çok yakınında bir yerdcydik. Şehir Tıyatroları'nda kadrolu sanatçıydım ve yine Tiyatro Emekçilerı Derneği ilc birlıkteydım. Kemal Turkler konuşmasını bilırdikten sonra Sular Idaresı tarafından silah seslerı geldi. Donup kalmıştım, arkadaşlarım kolumdan çekıştırıyor, ama hareket edemıyordum. Herkes kaçışıyordu, ama Taksim anıtının olduğu yerde DevGenç'lıler yerlere yatmış, el ele tutuşmuş, "Mahir, I lüseyin, Ulaş, Kurtuluşa Kadar Savaş", "Bağımsız Türkiye, Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi" diyc slogan atıyorlardı. Fehmi Yaşar beni zorla kolumdan çekerek Gümüşsuyu'na doğru sürükledi. Bu arada meydana girmiş panzerler sıı sıkıyor, insanlar yerlcrc düşüyordu. Bir inşaata sığındık, orada Demırtaş Ceyhun da vardı. Meydanı seyrediyorduk, polislerin alana girdiğini gördük. Inşaattan çıkıp Harbiye Şehır Tiyatrosu'na doğru koşmaya başladık. Sonradan oğrendim ki, biz çıktıktan beş dakika sonra o inşaatı taramışlar.... Kazancı yokuşunda ise insanlar birbirini çiğnemiş... Hatırladıklarım, işte bunlar. . ESİN ÖZBEK çtzer SİNANTUTAL ÖDP htanbul îl Başkanı 1976'da, Zonguldak'ta ilk 1 Mayıs'ıma katıldım. Öğrenci derneği ile birlikteydim. Bir renklilik, coşku ve heyecan hâkimdi. 7980 arası ise gençliğin işçilerle temas ettiği süreçti. Hareket, bir gençlik hareketı olmaktan çıkıp.işçi sınıfına sirayet etmişti. Bizler de gençler olarak bu kez farklı 1 Mayıs'lar yaşamaya başlamıştık, işçilerin taleplerinin bir parçası olarak gücümüze güç kattığımızı düşünüyorduk. LALE MANSUR oyuncu Kanlı 1 Mayıs'ta ben de Taksim'de olacaktım ama bir seyahatteydım. Aksilıkler olduğu için Istanbul'a bir gün geç ulaşabildim. Dolayısıyla o felaketi yaşamadım. Bir sürü tamdığımın, dostumun başına gelenleri, onlarda bıraktığı kötü izleri hatırlıyorum. Ondan bir sene önceki 1 Mayıs'ta ise öğrenciydim, güzel bir 1 Mayıs'tı. Barbaros Bulvarı'ndan aşağı Taksim'e şarkılar, türküler söyleyerek yürümüştük. 95 yılında öğrenciyken katıldığım Kadıköy'deki 1 Mayıs mitingini hatırlıyorum. Bir eylemciden çok totoğraf çektnek, güzel kareler yakalamak için oradaydım. Yine de o kalabalığın, inançlı insanların ıçinde olmak çok hoşuma gitmişti. Daha çok genç insanları, kızıllara bürünmüş, gözleri ışıldayan, yüklü ifadeleri gdrüntülemeyc çalışmıştım. () gun çektiğim fotoğraflan hâlâ saklıyorum, hatta çızgı romanlarda da o kadrajları kullanıyorum. Hem bır süs, hem dc iz olarak hayatımda yer cttiler f t > A* m tl\ CAHİT BERKAY muzısyen TUNCEL KURTİZ oyuncu Bırçok 1 Mayıs var da... Size beni üzen, içimi burkan bir 1 Mayıs'ımı anlatayım. 1971'de Türkiye'den çıkmışız, Almanya'da "Umut" filmini göstermişiz, film yasaklanmış... Doğu Berlin'deydik, meydan kalabalık, kızıl bayraklar, orakçekiçler var ama içinde hüzün var. Benim beklediğim 1 Mayıs bu değil. Oradan Batı'ya geçtik aynı gun ıçındc. Bu kez de bütün fraksiyonların birbirine girdiğini, nefret kustuklarını gördüm. Aynı günde gördüğüm iki 1 Mayıs da beni üzmüştü. üysa ben heyecanla, "umutla" oradaydım... ?# *•: MELİKE DEMİRAĞ w km MENDERES SAMANCILAR oyuncu £1\ 1 Mayıs aynı zamanda benim doğum günüm. 1 Mayıs denilince aklıma gelen iJk şey, ınsan emeği ve insanların sokakta rahatça yurümesı. llk mıtinge 1975 yılında gittim. Aslında gitmeye karar vermek dıye bir şey söz konusu değildi benim için. Orası, gidilmesi gereken bir yerdi. () coşkulu kalabalığa baktım, inanılmazdı. Sinema sendikamızla katılırdık 1 Mayıs'lara. Yüzlerce oyuncu, yönetmen... Genelde işçilerle yürürdük. Katliamın yapıldığı, 1977 1 Mayıs'ına da katılmıştım. Aytaç Arman'la birlikte yürümüştük. llk katıldığım 1 Mayıs 1968 ya da 69 yılıydı. Tdksim'de yapılmıştı. Bayrakların, pankartların çeşjtlilıği ve içeriği çok etkilemişti beni. Bir sürü sendika, dernek amacına sahip çıkıyordu. Çocukluğumda 1 Mayıs'ın bahar bayramı sananlardandım. Dünyayı tanımaya başlayıp, daha anlamlı bir gün olduğunu öğrendikten sonra benim için 1 Mayıs çok anlamlı hale geldi. Paris'te 3 sene 1 Mayıs gösterilcrıne katıldım. Bugün kesinlikle emekçinin, işçının bayramı. Ancak 1980den sonra 1 Mayıs'ların da eski tadı kalmadı. \. llk 1 Mayıs'ım 1976 yılında olsa gerek. Ama aklımda kalan 1977 oldu. Hatırladığım kadarıyla Şanar'la (Yurdatapan) katılmıştık. Bir iki yazar arkadaşımız da vardı. Konserim olduğu için erken ayrılmak zorunda kalmıştım. Kısa bir süre sonra olaylar çıkmış. Ben de konserde öğrenmiştim. Benim için 1 Mayıs, butün dünya emekçileriyle birlikte kutladığım, diğer özel günlerim gibi bır gün. Demokratik bir sanatçının yapması gerekeni yaparak, orada bulundum. Bunun dışında çok romantik anlamlar yüklemiyorum. r i A VAİE ^ B "' * """""** v^&" ?^i I Katliamın gerçekleşmesinden 5 dakika önce ı RAHMİ SALTUK muzısyen • r f 4 Ha IflV ' J İ ^ I . ..A^^H ayrılmıştık. tnsanların kaçıştığını görcluk, başta anlayamadık. Günler sonra insanların öldürüldüğü yerden geçtik. Yine de gördüğüm en coşkulu 1 Mayıs'tı o. En kanlısı da... Sendika bayrağımızı açıp Dolmabahçe'den Taksim'e çıktık. Anıtın yanında epey durduk. Sonra Gümüşsuyu'na doğru yürüdük. lnanılmaz bir coşku... Polis otobüsleri, panzerler vardı, ama polis baskısı da yoktu, her şey süt liman gibiydi. Birden... Bir daha böyle katliamların yaşanmayacağını düşünüyorum. Şimdi katılım da az oluyor. Demek ki kapanıyor bazı yaralar. Ve bu da kaygı verici. ÖMER ULUÇ ressam SİNANÇETİN yönetmen 1 Mayıs deyince aklıma ilk, 77'de 37 kişinin öldüğü 1 Mayıs geliyor. Orada değildim, başka bir yerde kutluyordum, ama yaşananlar için hüngür hüngür ağlamıştım. 1 Mayıs'ın o zamanlar için daha politik bir içeriği vardı. Umarım bir daha öyle kanlı günler olmaz. "Ne biçim bir bayram bu" dediğimi hatırltyorum. O zaman gittiğimiz yolun yol olmadığını, düşündüğüm ilk gündü, diyebılirim. Yola başka türlü devam etmeye karar vermiştim. Gittiğim tlk 1 Mayıs hangisiydi hatırlayamıyorum, ama 1 Mayıs'lara 60'lardan berı katılıyorum. En iyi hatırladığım, bende en çok u bırakan ise, 1977 1 Mayıs'ı. O 1 Mayıs'a The Marmara'dan katılmak için protokol davetiyem vardı. Ancak ben Türkiye tşçi Partısi de katıldım. Beşiktaş'tan Taksim'e yürüdük. 500 bin kişiydik. Alan bayram yeri gibiydi, şenlikli, keyiflıydı, ama sonunda... Artık eski tadı yok. 80'den beri 1 Mayıs'ları evimde kutluyorum, tek başıma. ŞEBNEM İŞİGÜZEL yazar tlk 1 Mayıs kutlamam 1976 yılında. Hiç hatırlamıyorum, ama bana çok anlatıldı. Üç yaşındaki bir çocuk için Beşiktaş'dan kutlamaların yapılacağı Taksim'e olan yolun yarısmı büyük bir azimle yürümüşüm. înönü Stadyumu'nun yanındaki parkta amcam, babam ve kuzenlerimle güzel bir fotoğrafımız var.Yorulup uyukladığımız için meydana çıkamamış, kutlamaların kıyısında kalmışız. Sonrasında Nişantaşı'nda anneanneme bırakıldığım ve avuç büyüklüğünde üç enginar yediğim anlatılır. 1 Mayıs 1977 hatırlanırken de bizim katıldığımız bir yıl öncekı 1 Mayıs mutlaka zikredilirdi: "Ya o zaman olsaydı!" 1 Mayıs'ta başınıza kötü şeyler gelebilir korkusunun pompalandığı bir kuşaktanım bcn. 1987'desalonlarda kutlanan 1 Mayıs'a giden yakınlarım için endişelenildiğinı hatırlıyorum. Salonların havaya uçurulacağı, sılahla taranılacağı korkusunu yaşıyordu çocukları kutlamaya gıtmış anneler. 1993 ve 2002'de Çağlayan'daki kutlamalara katılmıştım. Her ikisi de iyi geçmiştı. 1 Mayıs kutlamaları konusunda halk, ebeveynlerı tarafından epey korkutulmuş çocuklar gibı. Bir vakit temizlik günü 1 Mayıs'a geldığinde korkusundan dışarı çıkamayıp gelemeyen bir gündelikçimiz vardı. Benim için o gündelıkçı kadın 1 Mayıs'ı kutlamaktan korkanların trajik bır göstergesiydı. Taksim Meydanı'nın bu kutlamalara kapalı olması da bu baskının simgesi.l Mayıs'ın en ı/ılı kapıtalist ülkelerde bile doya doya kutlanan uir bayram olciuğu bakalım ne zaman anlaşılacakr1 Bundan 20 yıl kadar önce, AP hükümeti zamanında bir 1 Mayıs'ı hatırlıyorum. Taksim'deki mıtıng yerındeydım, daha sonra Gümüşsuyu'nda şımdi bir hayalet gibi duran Park Otel'in barma gittim. O zamanlar tstanbul'un en güzel terasına sahiptı. AKM'nin önünden bir kalabalık koşarak oraya sığındı, gürültü, telaş... Barda oturan havalı bir adam "ne biçim insan bunlar" deyince, olaya müdahale ettim, tartışmaya başladık. tnanılmaz bir îngilizceyle "Biz 'neyto'ya girdik artık" dedi. Anlamadım, "nedir" diye sordum. Açılımını yine tngilizce söyledi; "North Atlantic Treaty Organisation". NATO'yu ilk bu adamdan bir 1 Mayıs günü duymuş oldum. Enteresandı. Bu adam AP'li bir bakandı. I» * l REİS ÇELİK yönetmen tlk katıldığım 1 Mayıs 1975 ydındaydı. 14 yaşındaydım. Sefaköy halkevine gider gelirdim. 1 Mayıs'a gitmeye de orada karar verdim. Anlatılmaz derecede heyecanlanmıştım. Arkadaşlarla, "Türkiye'de 5 yıl içinde devrim olacak", "emperyalizme karşı bağımsızlığımızı ilan edeceğiz" gibi konuşmalarımız olurdu. tşte o gün, insanlardaki coşkuyu görünce, bunun kesinlikle gerçekleşeceğine inanmıştım. 1977 1 Mayıs'ına da katıldım. AKM önündeydim. Provokasyonu ve acıları birebir yaşadım. Aslında çok net bir olay. Türkiye'de demokrasinin gelişmesini engellemek için hep provokasyonlar yapılır. O gün yaşananlar da bunun ifadesiydi. Bir ülkenin önünü kapamak; işçi sınıfının sesini kesmek, sanatı yok etmek için yapılmış projeydi ve neye ulaştıklarını görüyoruz. 1 Mayıs, bayram olarak kutlanması gereken, emeğin ne kadar kutsal olduğunun ifade edildiği gün. RIDVAN BUDAK sendtkaa Türkiye'de 1 Mayıs kitlesel olarak ilk kez 1976'da kutlandı. Ben de o tarihte DtSK Çerkezköy Şube Başkanı'ydım. Türkiye'de ilk kez kutlanıyor olmasıyla, sendikacılar için taşıdığı anlam birleşince büyük bir heyecan yaşamıştık. Çünkü 1 Mayıs, 1886'da Şikago'da verilen mücadeleyle 8 saatlik işgünü hakkmın kazanılması ve çalışanm işverenden ilk defa hak kazanmasına dair bir simgeydi. 1977 1 Mayıs'ında da tam alanın ortasında, çatışma alanında, başkanı olduğum işçilerle birlikteydim. TÖBDER'den öğretmen Ahmet Gözükara ise katledilenler arasında en yakın tanıdığım kişiydi. Orada ölen herkes, hâlâ içimizi yakıyor, amaen yakından tanıdığım kişi Ahmet Öğretmen'di. Bence bugün 1 Mayıs, ücreti ne olursa olsun, işçiler için aynı anlama geliyor. Hatta hak ihlallerinin boyutu düşünülürse, bugün daha da anlamlı. BAYKAL MEHMET UÇAR öğrend Bugün benim ilk 1 Mayıs'ım olacak. tstanbul'a Manisa'dan geldim. Daha önce de katılmak istemiştim, ancak imkân olmadı. Çünkü Manisa'da gençlerin temsil edildiği, bana hitap eden bir gençlik hareketi yoktu. Zaten lisede apolitiktik, ilgisizdık. 1 Mayıs benim için işçilerin, öğrencilerın ve toplumun pek çok kesiminin yaşamlarına dair bazı taleplerini dile getirdiği, alanlara çıktığı bir dayanışma günü, bir nevi bayram. Ben de kendı taleplerimi dile getireceğim. 1 Mayıs denince aklıma önce 1977 geliyor. tnsanların üzerıne ateş açılmış, pek çok insan öldürülmüş, izdiham yaşanmış. Artık AB süreci gibi faktörlerle bunlann yaşanmayacağını düşünüyorum. Sistemden mağdur herkesin dayanışma içinde olacağı bir gün olacak. Belki romantik gelecek, ama cıdden bayram gibi geçmesini istiyorum. Çünkü benim için özel bir gün.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle