02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 NÎSAN 2005 / SAYI 994 \r* Pelılivan. Kamera bu kez onda! Özlem Altunok 1 Sayfantn devamı Neden siz çekmek istiyorsunuz? Şimdiye kadar 120 Hlm yaptım, bu filrnlerin içinde bana göre 2030'u çok başarılı, geriye kalan 15 20'si ortalama, diğerleri de sinemayı öğrenme sürecine ait. Türkiye'de çalışmadığım yönetmen kalmadı. Oyuncuyönetmen ilişkisinde ister istemez hep bir sınır vardır; öneri getiremezsin, tartışamazsın, müdahaleedemezsin... Dolayısıyla insanın içinde "ben olsam nasıl çekcrdim" gibi bir his kalıyor. Şiındi ben de kendime "Hadı bakalım geç kameranın arkasına, bakalım yapabilecekmisin?" diyorum. Birfilmlikmi bu isteğiniz, arkası gelecek tni? Şayet başarabilirsem devam edeceğım. Aklımda hayata geçirmek istediğım daha çok düşünce var. Ama her şey bu 01c filmi başarmama bağlı. Herhangi biri için ılk filminin başarısız olması önemli değil de, sinemaya bu kadar emek vermiş birinin ilk filmi çok iyi olmak mecburiyetinde. Bu bir kural bence. Beceremezsem beni mahvederler. Neden mahvetsinler? Bu kadar yıldır sinemanın içinde olup buyük işlerin içine girip şimdi daha büyük bir iddiayla ortaya çıkıyorsun. Başaramadığın takdirde acımasız eleştiri yapmak onlann hakkıdır ve yönetmenlik hayatımı tamemen bitirir. Ama bir de başarırsam. Hey, yaşasın! Boş, parasız ıkı yıl geçirdim. Hiçbir iştc çalışmadım ve başka türlü devam etmeyi tercih ettim. Maden, Sürü, Derman... Bunlar politik tavrınızı gösterenfilmler...Sizi en çok etkileyen hangisi oldu? Saydığınız filmler arasında bana en çok çarpan "Maden"dir. O filmi bitirdikten sonra Ankara'ya sansür kuru luna götürürken Yılmaz abiyi cezaevinde ziyaret etmiş tim. Filmi görmek istedi ve mahkumlarla beraber ızleyip bir de bizim için para topladılar. Malum, film için borçlanmıştık. Maden'den iki film sonra da Sürü geldi. . 12 Eylül'de çeşitli nedenlerle siz de yargılandınız. Bu yaşadıklarınıza bugün nasıl bakıyorsunuz? Herkes kadar ben de bir şeyler yaptım. Bu ıklimin önemli yıllarıydı. Bu toplum 2005 yılında hâlâ bazı kavramları tartışıyorsa, bunun tohumları o yıllarda atılmıştır. Ortada, 35 yıldır verilmeyen bir hesap var. 12 Eylül'ü yapanlar yargılanmış olsalardı, bugün çok başka bir yerde olurduk. Bugün ressam Kenan Evren, "12 Eylül, derın devlctin işıydı" diyor. Böyle günah çıkartamaz. Işin içinden böyle çıkamazlar. Mahkemeye çıkmalı, mahkum olmalılar. Cezaevi döneminde şöhret ayağınıza dolandı mı? Hayır. Ama emın olun kı, oraya girıp çıkan ınsan daha da bilınçleniyor, dünyayı daha güzel görüyor. Acı, ama kazanımları da var. 12 yıl hapis istemiyle yargılanınca yeniden yurtdışına gitmenin yollarını aradınız... Aslında tesadüfler yüzunden gidemedim, iyi ki de gıdememışim Çünkü o zamanlar dönmemek üzere gitmeyi göze alıyordum. Gitseydim ve dönmeseydim, hayatım nasıl şekillenirdi bilmiyorum, ama bundan daha iyi ola cağını sanmıyorum. Bir ara bir kaçma planı da yapmıştım, Orhan ve Burhan Apaydın kardeşlerle ortak bir plan... Arkadaşım. ;v Çark... EYLÜL FIRTINASI VE VİZONTELE TUUBA... Burada kaldınız ve... Sonrasını biliyorsunuz. 80'de Adak'ı yaptım. 84 'te Pehlivan'da geçim savaşı veren bir köylüyü, 85'te Karartma Geceleri'nde işkenceyi, 86'da Ses'te hapisten yeni çıkmış bırıni anlattım... Yaptığım her filmin ıçine, yine o dönemi eleştıren şeyleri soktum, oynattım. Ve son dönem filmleriniz Gülüm, Eylül Fırtınası ve Vizontele Tuuba. Jönden birden dede rollerine geçtiniz. Oyunculuğunuz yıllar içinde ne kadar biçim değiştirdi? Yıllar, bir oyuncu için büyük bir dcncyim, büyük bir bilgi birikimi. Bu deneyimi, kimi zaman kullanabiliyorsun, kimi zaman denk gelmiyor. Mesela "GülürrT'deki rolumü çok sevmiştım, hoş, güzel oturmuş bir roldü. Yaşlılığın getirdiği deneyimi orada gördüm. "Eylül Fırtınası"ndaki performanısımı ise pek sevmedim Bir arkadaşım, "O dede rolü için biraz erkendi" demişti, haklıydı. Vizontele Tuuba'daki rolüm de küçüktü ve oradaki oyunculuğumu da çok sevmedim. Aslında oyunculuk böyle bir şey, kafanızdakıler her zaman oturmuyor. Kendinizi aynı gördüğünüz, sıkıldığınız oluyor mu? Zaman zaman evet. Kafamda oluşturduğum tipi yansıttığımı sanıyorum, izlediğimde ise kaçırdığımı görüyorum. Nasıl ele alıyorsunuz canlandıracağınız karakteri? Film başlamadan o yöreye gider, insanlarla ve çevresiyle uyum sağlamaya çalışırım. Bu, kafamdakilere yeni şeyler ekler. Çekimlerde, "Evet artık onlardan biriyim" derim. Sonra o tiplerin değişik varyasyonlarını yaratırım. Hazırlıklar hiçbir zaman duyguyu kanştırmaz. Tamamen tekniktir. • BAŞARACAĞIMI BİLİYORUM... Son dönemde yönetmenlerde bir eleştiriyi kaldıramatna hali, bir tahammülsüzlük var... Sonuçta yaptığınız ışi sahipleniyorsunuz, emek veriyorsunuz, eleştiri de orada ağır geliyor olabilir, ama bu eleştiriyi kaldıramayanların problemi. Ben açık ve net, daha filmime başlamadan beceremediğim takdirde eleştirilerin acımasızlığına hazırım, diyorum. Çünkü 35 yılın altında başarmak yatıyor. Başaracağımı da çok iyi biliyorum. O zaman şöyle bir geçmişe uzanalım... Politik film siirecinizi "Nehir"filmive Vasıf Öngören'le tanışmanızla başlatıyorsunuz. Neleri değiştirdi o dönem hayatınızda? Evet, daha önce salon filmleri vardı. ijerif Görcn'in "Nehir" filmıyle başlayan politik süreç, iki yılhk bir uğraşın sonucunda alınmış bir tavırdı. Bütün meselelerimi göğüsleyerek başıma gelecek her türlü şeyin hesabını yaparak alınmış bir karardı. Ne oldu o iki yılda? *' Maden. Tarık Akan 12 Eylül öncesinde de sonrasında da politik filmlerde yer aldı. Türkiye'nin bugünkü halini 12 Eylül'e bağlıyor. Bu yüzden dönemi anlatan bir de film çekecek. Kenan Evren'in "Darbeyi derin devlet yaptı" sözüne itirazı var. "Böyle günah çıkartamaz, mahkemeye çıkmair diyor. ' Erden Kıral'ın "Yolda" filmini izleyebildiniz mi? Henüz değil, festival kapsamında izleyeceğim. Siz "Yol" filminin her aşamasında Yılmaz Güney'le ilişki içindeydiniz. Erden Kıral "Yolda" için "keşkelerfilmi"diyor. Siz nasıl bakıyorsunuz? tzlemediğim için yorurn yapamam, "Yol" filmi üzerine uğraşlarını anlattığını sanıyorum. Aradan 25 yıl geçti, bunları konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum, ama bir yönetmen gitti, bir yönetmen geldi. Bunlar gayet doğal, olabilecek şeyler. • Yılmaz Güney'in malzeme yapıldığını düşünüyormusunuz? Yılmaz Abi Türk sinemasının en büyüklerinden ve benim dostum. Tabii ki her türlü meta olarak kullanılacak, bu da doğaldır. Yeter ki aleyhinde bir şey yapılmasın, ki yapılmıyor. Onun adını kullanarak ticari işler yapmaya çalışabilirler, bana göre bunun bir mahzuru yok. Ama saptırmalar varsa o zaman en yakınındaki insanlar, bizler müdahale .4 ederiz. Kuduz. Derman A lüvliil Fırtınası. MeKtup
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle