18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 CHP'ye göre içkiye konulan ÖTV zammı ideolojik İçki yasak değil, ama... Atilla Atakan tatürk'ün Florya'daki yazlık köşkünün TBMM Misafirhanesi olarak kuüanılan salonunda 31 Mart akşamı bir yemek vardı. CHP'nin düzenlediği yemekte, 6 milletvekili, içme ve ycme konusunda uzmanlaşmış basın mensuplarına, hükümetin şarap sektörünü çökertmek için uyguladığı yöntemleri anlattı. Bu arada CHP, AKP hükümetinin, alkollü içkilerc sistematik olarak uyguladığı yüksek vcrgilcr nedeniyle "Bağcılık ve Alkollü Içecekler Araştırma Komisyonu" kuruyor. Tokat milletvekili Orhan Ziya Diren başkanlığında Enis Tütüncü (Tekirdağ), Gürol Ergin (Muğla), Mustafa Gazalcı (Denizli), Yaşar Tüzün (Bilecik), Türkan Miçooğulları (lzmir), Halil Tiryaki'den (Kırıkkale) oluşan bu komisyon, Anadolu ve Trakya'da ki bağcıların dertlerini dinleyerek bir rapor hazırlıyor. A "Hükümet 1 Şubat 2005 tarihinden itibaren tütün ve alkollü içeceklerdeki ÖTV oranlarını arttırdı. Şarapta ÖTV yüzde 118 arttırıldı. Bu durumun bağcılık ve şarapçılık sektöründeki gelişmeye vuracağı darbelerle ilgili olarak TBMM Başkanlrğı'na 23 Şubat ta bir yazı sundum. Başbakan Erdoğan'ın yazılı olarak cevap vermesini istedim. Cevabı merakla bekliyorum" diyor. ZAMLAR İDEOLOJİK Orhan Ziya Diren'i dinlerken kulaklarıma inanamıyorum. Komısyonun basına sunduğu rapora göz atıyorum. Gözlerim fal taşı gibi açdıyor. Okuduklarıma inanmak istemiyorum. Orhan Diren çok açık konuşuyor: "îçkiye konulan ÖTV zamları tamamen ideolojiktir". Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir hükümet bağcısını bu şekilde cezalandırmadı. Içki yasağı koymaktan çekinen hükümet yüksek vergiler aracılığı ile içkiden hıncını alıyor. Amaç, Türkiye'de içki tüketiminin dibini kurutmak. Komısyonun sunduğu "numaralar" ortada: "2002 yılı sonundan 2005 Mart sonuna kadar olan dönemde ÖTV tutarları; şarapta yüzde 225, birada yüzde 185, rakıda ise yüzde 96 oranında arttı". Buyurun cenaze namazına! Bu ÖTV artışı ile kim içki içebilir? tçilir beyler içilir! Kaçak içki piyasası epey canlı. 65 milyon litre şarabın 27 milyonu el altından marketlere sürülüyor. Vergi hak getire. Sigarada da durum aynı. Liz Taylor ile Richard Burton'un "Who's Afraid Virginia Wolf" adlı filmi aldımageldi... Komisyon iyiçahşmış. Bütün üyelerini tcbrik ediyoruz. Raporu inceledikçe AKP hükümetinin bir kaşık suda gereksiz fırtınalar kopar »IICÎİ dığını daha iyi görüyorsunuz. Türkiye'deki alkollü içecekler pazarının toplamı, 2004 yılı verilerine göre 1.1 milyar litre. Pazarın yüzde 87'sini bira, yüzde 6'sını şarap, yüzde 6'sını rakı ve yüzde l'ini votka, viski ve likör oluşturuyor. Dünya layaslamasında sonlardayız. 6065 milyon litrelik şarap üretimı ile dünya üretiminin ancak yüzde 0.2'sini gerçekleştiriyoruz. Komik bir rakam. Üretimden sınıfta kaldık. Acaba tüketim ne âlemde? Fransa'da yılda kışi başına 58 litre şarap tüketimı düşüyor. Komşumuz Yunanistan'da bile yılltk şarap tüketimi kişi başına 25 litre. Türkiye'de bu rakam yıllık kışi başına 0.9 litre. Üstelik bunun 0.4 litresi, turistlerin tüketimi. Bizlere ise kişi başına yılda 0.5 litre düşüyor. Türklerin senelik tüketimi yanm litre olan şarap için bu kadar ÖTV vergisi konulur mu? Komisyon raporunda "Bunun sektörü yok etmeyi planlamaktan başka bir açıklaması olamaz" denilerek ekleniyor, "Şarap, bir keyif maddesi olmaktan çok bir gıda maddesidir". ŞARAP BİR KÜLTÜRDÜR Şarap kültürü bütün dünyada yaygınlaşmışken Türkiye'de yeni yeni gelişmekte olan bu kültür bazı kesimlerce maalesef kasıtlı olarak baltalanıyor. Bütün ülkelerde üniversitelerden enolog denilen şarap uzmanları mezun oluyor. Konferanslar veriliyor. Degustasyon kursları verilerek şarap kültürü öğretiliyor. Turistler için bağ turları düzenleniyor. Şarapçılık üzerine binlerce ansiklopediler, kitaplar yazılıyor. Doktorlar bile kalp hastalarına günde bir kadeh kırmızı şarap içmelerini tavsiye ediyorlar. Bu kültüre ilgi duymak hata mı? Yoksa günah mı? Ülkemizde daha kendi kültürünü bilmeyen bir grup cahil insan şarap kültürüne savaş açmış durumda. Ama, ileride Avrupa Birliği (AB) şarap kültürünü geliştirme mecburiyeti getirdiğindc, AB'li olma amacıyla bu kültürü öğrenme ve uzmanlaşma yarışına gireceklerdir. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Hem de çok kısa bir süre sonra... ŞARAP DÖVİZ GETİRİYOR Şarap sektörünün kazancını fark eden birçok ülke bu sektörden büyük paralar kazanıyor. Fransa, 2003 yılında 2.4 milyar dolar şarap ihracatı yaptı. îtalya, 2001 yılında 2.5 milyar Euro'luk şarap sattı. Küçücük Isviçre büe 2003 yılında 3 5 milyon dolar ihracattan kazanmış. Bunlara bir de, bu ülkeleri ziyaret eden turistlerin şarap tüketimleri ilave edildiğinde döviz miktarının epey yükseldiği anlaşılıyor. Bağcılıkta dünya beşincisi olan Türkiye2001 yılında 10.5 milyon dolar şarap ihraç etmiş. Ne komik değil mi? Iç tüketimden alınan ÖTV, KDV, Kurumlar Vergisi, Kazanç Vergisi vs.. gibi vergiler kanalıyla hükümetler şarap saye sinde ekononıilerini zenginleştiriyorlar. Bu kazançlı işin devamı için hükümetler bağcılara ve üreticilere teşvik primleri veriyor, onları organize ediyorlar. Milyon larca insana iş imkânı sağlayan, ülke ekonomisine katkıda bulunan şarapçılığın gelişmesi için bütün imkânlar seferber ediliyor. Fuarlar düzenleniyor, konferanslar veriliyor, kaliteli şaraplar madalya kazanıyor... Bizde ise tam tersi. Şarap sektörünü öldürmek için elımizden geleni yapıyoruz. 540 bin bağ alanı ile dünya beşincisiyiz. Bu kurak topraklar 3.6 milyon ton yaş üzüm veriyor ve dünya altıncısıyız. Önemsenecek rakamlar. Kurak topraklarda başka bir şey de ekemeyiz. Aklımızı başımıza almamız lazım. Milyarlarca dolar döviz getiren şarapçılık geliştirilmeli. Bu hepimizin görevi. Kimse içmeniz için baskı yapmıyor. îçmeyin, ama içenlere şarap ihraç edin ve bu ülkeye döviz kazandırın. Kalkınmakta olan ülkemizin bir dolarlık dövize bile ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bağcıyı dövmeyi bırakın. Üzüm yiyin. Bırakın elin oğlu da üzümün şarabını içsin. • [email protected] CHP milletvekilleri Kemal Anadol, Orhan Ziya Diren ve Ali Topuz çeşitli gazetelerin temsilcilerine hiikümetin bağcılık ve şarap politikasının sonuçları hakkında bilgi verdiler... CHP kurmaylanndan Kemal Anadol (Izmir) ve Ali Topuz'un (îstanbul) da bulundıığu yemeğe, Hürriyet'ten Mchmet Yaşin, Sabah'tan Ali Esad Göksel ve Erdal Şafak, Vatan'dan Teoman Hünal, Milliyet'ten Melih Aşık ve Mehmet Yal çin, Dünya'dan Osman Saffet Arolat, Posta'dan Güler Kazmacı ve ben katıldık. Şarapçılık sektöründen ise Ali Başman (Kavaklıdere), Sibel Kutman (Doluca), Selda Tokat Mavi (Pamukkale) bu toplantıda yer aldı. Orhan Ziya Diren, şarap sektöründen geldiği için bağcıların ve şarap üreticilerinin problemlerini yakından bilen bir kişi. Durumun ciddiyetini bizlere net olarak anlattı. Türk şaraplarının yüzde 40'nın üretildiği Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü'yle konuştum. Tütüncü, endişesini ve üzüntüsünü dile getirerek, YENİ ÜRUNLER Doluca yenilendi Türkiye'nin tanınmış şarap markalarından Doluca, yepyeni görüntüsüyle karşınızda. Doluca Kırmızı, Doluca Beyaz, Doluca Roze, yenilenen etiketi, mantan 75 ve 37.5 cl'lik yeni şişesiyle şarapseverlerin keyifli anlartna eşlik edecek. Dieserden ütopik jeanler Modelleri ve yıkamaları, Diesel'in koleksiyon teması olan "Diesel Yol Savaşçılan"nın ve "Diesel ile Ütopik Yolculuğun" etkilerini taşıyan jean koleksiyonu, ilkbaharyaz aylarında baş döndürmek için hazır. Diesel, 2005 ilkbahar yaz koleksiyonuyla herkesi çılgın ve ütopik bir yolculuğa çıkarıyor. Club Beymen jean 'Giyim bir yaşam tarzıdır' sloganını doğallığı ön plana çıkaran çizgisiyle pekiştirmeyi hedefleyen Club Beymen, 2005 ükbaharyaz koleksiyonunu Akdeniz şehirlerinin sıcak detayları üzerine kurguluyor. Alev Civil'in hazırladığı koleksiyondaki en büyük yenilik hem erkekler hem de kadınlar için ilk kez tasarlanan Club Beymen markalı jean'ler ile bikini, mayo ve pareolardan oluşan deniz kıyafetleri. Mavi'nin "Pırıltılı Jeans" leri... Mavi Jeans, Olivia, Amelie, AJeisha ve Malia isimli jeans'lerini şampanya, pırlanta ve köpük renkli taşlar süslüyor. Kızlar bu yaz Mavi'nin yeni "pırıltılı jeans "leri ve üzerine giyilen pullu, payetli ve simli üstleriyle göz alıcı olacak. Arka cep ve kemer gibi detaylara yerleştirilen taşların ışıltısıyla, yeni jeans'ler gece şıklığını gündüzlere de taşıyacak. Baharı, Nacar saatleriyle karşılayın!... 2005 Baharında Nacar saatlerinin birbirinden farklı seçenekleri ile doğanın tüm renkleri üzerinizde de olacak!.. Nacar saatlerinin 2005 ilkbahar koleksiyonu için hazırladığı birbirinden renkli saat seçenekleri ile herkes kendi rengini bulacak. Pembe, sarı, su yeşili, mavi, kırmızı, camel, siyah, beyaz ve daha birçok renk alternatifi ile bu bahar karşımıza çıkan Nacar saatleri, metal ve deri kayış alternatiflerine de sahip. Big Blue ile özgürlüğe devam... Avrupa'nın asi Türk çocuğu Big Bluc'nun 2005 ilkbahar yaz koleksiyonuyla teknoloji gençlerin iliklerine işleyecek. Big Blue'nun yeni modellerinde, hava alan hafif giysilerin tenle mükemmel uyumu, hareket özgürlüğü sağlıyor. Özgürlüğüne düşkün, sıradan olmayan ve genç hissedenlerin markası Big Blue, teknolojik kumaşlarla dikkat çekiyor. Tappa yaza hazır Her kadının içindeki ayakkabı tutkusunu ateşleyen Tappa, 2005 yazına şık ve rahat tasarımlarla girmek isteyenleri bekliyor. Yeni ayakkabı ve çanta modelleriyle yaza hazırlanan Tappa'nın pembe, yeşil, mavi, lila, dore ve lame renklerinin bakar bakmaz göz alan tonlarıyla bezeli \ modelleri, yaz gibi canlı, enerjik ve hayat dolu. Pembe bir yaz 310 yaş arası küçük hanımlara hitap eden Goose, 2005 ilkbahar yaz koleksiyonunda pembeler ağırlıkta. Pembenin iki tonunun yoğun olarak kullanıldığı koleksiyonda aynca turkuaz, elma yeşili, florasan sarısı, lila, orange gibi iddialı renkler de ön planda yer alıyor. Goose'un yeni koleksiyonunda kumaş olarak organze ve şifonlar özellikle elbiselerde göze çarpıyor. Bale elbiseleri ve özel tasarımların da bulundıığu Goose, günlük giyimde de sayısız seçenek sunuyor. Vakko kadını Vakko, 2005 îlkbahar Yaz sezonunu, sımsıcak koleksiyonlar ve yeni isimlerle karşılıyor. Bu yaz Vakko kadını, giyimindc bir gezginin ruhu, kişiliğinde ise sıra dışı birleşimlerle melez bir doku oluştururken Vakko erkeği görkemli rahatlığıyla adeta gökkuşağı eğlencesinin tadını çıkaracak. Özgür ve dinamik Bu yaz özgürlüğün ve dinamizmin en şık ifadesi yine Billabong olacak. "Never Established" felsefesinden yola çıkılarak hazırlanan koleksiyonda yer alan "SOUL" ve "V1NTAGE" hatları marjinal çizgileri ve tasarımlarıyla dikkat çekiyor. "Sürekli gelişıme ve değişime açık" felsefesinden yola çıkılarak hazırlanan Billabong 2005 ilkbaharyaz koleksiyonunda yer alan "Soul" hattı günlük giyime yönelik ürünlerin Billabong felsefesi ile yorumlanarak şık vc renkli tasarımlarla bütünleştirildiği bir tema sunuyor. Guess "Ballerina"yla modayı yaşayın Bir balerinin estetiğine ve zarafetine sahip Guess "Ballerina", bayan saat tasarımında yeni bir sayfa açıyor. Türkiye distribütörlüğü îmaj Saat tarafından yürütülen Guess saatleri, bu sezon "Ballerina" modeli ile bayan saatine farklı bir bakış açısı getiriyor. Özellikle gece kullanımlarında elbiseyi tamamlayabilecek çok şık bir görünüme sahip olan Guess "Ballerina", gündelik giyimde de kullamlabilir bir tasanma sahip. Marks & Spencer'dan yeni mağaza Marks & Spencer, G Mall Alışveriş Merkezi'nde yeni mağazasını açtı. Diğer Marks & Spencer'lardan farklı olarak özel olarak tasarlanmış konsept mağaza olma özelliği taşıyan yeni mağazanın kadın giyiminde, ünlü tasarımcı George Davies tarafından sadece Marks &Spencer'a özel tasarlanan "Per Una" koleksiyonu ile "Limited Collection" ve iç giyim ve ev kolcksiyonları müşterilerin beğenisine sunuluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle