Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ARALIK 2005 / SAYI 103(5 •V utun sullaşan alt tabakasının ve kimsesizlerin sevgisizliğe ve suça itilişınin de eleştirisiydi. ıs 19. yüzyıl Viktorya çağı Londra'sında yoksullukla zenginlik iç içe girmiş gibiydi. Sözde yoksullara destek olacağı söylencn, 1834 yılında çt/ karılan yeni Yoksullar Yasası bir hayal kırıkUğına dönüşmüş, düşkiinlere ve kimsesizlere f§, gıda ve barınak sağlamak için kurulan düşkünlerevleri onların horlandığı bir kıtlıjf evi haline gelmişti. Romanda anlatıldığı gibf; "yoksul insanlara iki seçenek sunan yasayı çıkardılar: bu insanlar ya aşamalı birşekilde düşkünlerevinde ya da dışarıda daha hızlı bir yolla açlıktan ölecekti." Sanayıleşmenin getırdiği yeni inanç sistemiyle, işin kendisi en biıyük erdem sayılıyor, fakirlik tembellikten doğan bir ahlak yozlaşması olarak algılanıyordu. 1815 ile 1840 yılları arasında Londra'da nüfus yüzde 70, suç oranı ise yüzde 300 oranında artmıştı. Ve Oliver Twist kötü muamele ve aşağılamayla geçen düşkünlerevi ve aile yanı yarı kölelik yıllarından sonra, yedi günlük ve 100 km'lik bir yolculuğun ardından bu şartlarda Londra'ya gelmişti. ÇETEYLE TANIŞMA... ıver ları şıyor. Roman yayımlandığında fazla duygusal olduğu için eleştirilen sahnede Fagin hapishanedeyken Oliver tarafından ziyaret ediliyordu. Onceki uyarlamada çıkarılan bu sahne, Polanski tarafından ölümsüzleştiriliyor ve Dickeüs'ın bakış açısı bu filmde aynen yansıtılıyor. Fagin'in "beni öldürmeye ne hakları var" ve Oliver Twist'in "Onu affedemez misiniz" sözleri ede biyat eleştirmenlerine göre çete üyelerine değil onları suç işlemeye iten ve sonra da cezalandıran topluma söyleniyordu. Dickens, çetelerin varlığından çok, o çeteleri ortaya çıkaran sosyal sorunları ve yetişkinçocuk demeden suçluları ipegötürmekten neredeyse zevk alan sistemi de eleştiriyordu. 19. yy'ın başlarında tngiltere'de suç işleyen bir çocuk bir yetişkinle aynı mahkemede yargılanıyor, aynı cezaya çarptırılıyor ve aynı hapishanede tutuluyordu. Polanski'nin ustalıkla bir parodi gibi perdeye aktardığı mahkeme sahnesi de, hakkında davacı olunmasa ve yeterli kanıt bulunmasa bile bir çocuğun suçlu bulunabileceğinin trajikomik bir sunumuydu. SUÇLU OLMAN GEREKMEZ... / "Dickens'tn Oliver'ın acı çekişini yakalayışındakı yeteneği okur kitlesini harekete geçirmiştı. Fabrikalardan ve düşkünlerevinden çoktan bakışını çekmiş olanlar, ani ve açık biçimde yoksulun haykırışından ve yeni Yoksulluk Yasası'ndaki çürümüşlükten haberdarolmuştu." Norton Critical Edition, C)liver Twistin toplumda yarattığı etkiyi ve kitle iletışim çağının ilk edebiyat şöhretı sayılan Dickens'ın başarısını böyle açıklıyordu. Bu nedenle çocukluğun keş.fi olarak nitelenen bu dönemde 1840'lardan sonra hızlanan sosyal reform hareketlerinde Oliver Twist halk ve reformcular için suça itilen çocukların yeni adı olmuştu. Oliver Twist'ten neredeyse iki yüzyıl sonra fakirliğin, hızlı göçün, sınıfsal farklılıkların arttığı her yerde olduğu gibi Istanbul'da, Diyarbakır'da da sokaktaki çocukların sayısı hızla artıyor, pek çoğu suç çetelerince kullanıhyor. Sayılan tam olarak bilinmese de Türkiye'de 40 bin, dünyada ise 100 milyon dolayında çocuğun sokaklarda yaşadığı ya da çalıştığı tahmin ediüyor. Şimdı sorunun çözümü için bildik nedenler masaya yatınhyor. 19. yy Ingıltere'sinde kapkaç ve hırsızlık suçları arttığında "Metropolde Artan Çocuk Suçlarını Araştırma Komisyonu" oluşturuldu. Hazırlanan raporda çocuk suçlarının sebepleri işsizlik, eğitim sorunları, göç, ceza ve cezaevi sistemindeki uygunsuzluklar ve ebeveynlerin kötü muamelesi olarak sıralandı. TBMM Sokak Çocuklan Araştırma Komisyonu'nun 2005 yılı Şubat ayında Meclis'e sunduğu raporda, hatta Ingiltere'de Muhafazakar Parti gölge kabinesinde içişlerinden soramlu milletvekili Oliver Letwin'in parlamentoya yaptığı sunumda da çocuk suçlannın sebepleri ne yazık ki yine aynı.# harles Dickens'ın klasik romanı 01? ver Twist bu kez yönetmen Romf» Polanski ve senarist Ronald HarvJod'un uyarlamasıyla beyazperdye geldi. "Çocuklarımın ilgi duyup seyredebitceği bir fîlnı çekmeyi amaçlamıştım, yıllar önra var olmadığımda bakıp bir anlam bula<*kları bir film." Polanski bu arzusunu gerçeileştirmiş gözüküyor. Ama II. Dünya Savaş' döneminde annesi ve babası Nazi kamplarıia götürülürken son anda gettodaki evlerin/en kaçıp 9 yaşında tek başına kalmış olması, bu filmin o zamanlar yardım gördüğii ailelere ödenen eski bir borç olduğunu da düşündürtüyor. Aslında Polanski'nin, çocuklan ya d;ı çocukluğunu düşünerek çektiği Oliver îwist, Charles Dickens tarafından da be«^er amaçlarla kaleme alınmışh. Stefan Zweig'ın anlatımıyla o, "Romanlarıyla bü;''; tün yoksul, terk edilmiş, unutul"Tembellik muş çocuklara yardım etmek isfakirleştirir" diyenlera tiyordu; kendisi de tıpkı onlar gibi kötü öğretmenler, ihmal edilCharles Dickens Ollver miş okullar, ilgisiz ebeveynler, inTvvlst'le yanıt vermişti. sanların çoğunun soğuk, sevgisiz, bencil tutumları yüzünden haksız Rontan sanayileşmenln acılar çekmiştı". Dickens'ın roInanç sistemine manı ilk kez Bentley's Miscellany eleştiriydl. Polanskl de gazetesinin 1837 Şubat1839 Nisan yılları arasında aylık tefrika "yaralı" bfr çocuktu. olarak yayımlanmış, ardından Filminl çocuklarına 1839 yılının Kasım ayında çocukdedektif kitabı bölümünde kitaparmağan etti. Blraz çı raflarındaki yerinı almıştı. Oykendinl, biraz da sa Oliver Twist bir çocuk romanı dünyanın tüm sokak olmaktan çok, hızla sanayileşen îngiltere'nin aynı anda hızla yokçocuklarını anlattı. Ona sahip çıkan ve ondan sıkı bir çalışma bekleyen ise bu kez kilise yönetimindeki düşkünlerevi değil, kapkaç çetesi ve onun elebaşı Fagin idi. Polanski, Dickens'ın romanında bu iki kurum arasındaki benzerliklere vurgu yapıyor. Hatta düşkünlerevi nıüdürü Bay Bumbles'ı din kisvesı altında kendine çıkar sağlayan komik ama bencil bir zorbaya dönüştürürken, Fagin'i neredeyse affedilebilir bir sempatiyle perdeye ta Fagin bu nedenle Oliver'ı kalmaya ikna etmek için "suçlu olman gerekmiyor, bugünlerde herhangi bir nedenle de adam asıyorlar" diye uyarıyordu. Ingiltere'de 1814 yılında yaşı 14'ün altında 5 çocuk idam cezasına çarptırıldı. 1800 yılında hırsızlığın bile idamla cezalandırıldığı, 200 suçun cezasının idam olduğu düşünülürse Fagin'in uyarısı hiç de haksız sayılmaz. EDİTÖRDEN Aptallar... Hayır, bu onları anlatmıyor. Nahif kalıyor, uçucu bir öfkeyi dülendiriyor, oysa yaşanan, çok daha ötesi. Bunun, Aziz Nesin'in, "Türk halkının yüzde altmışı aptaldır" tanımlaması içine giren bir yanı da yok. Nesin, vakfındaki çocuklan hatalan konusunda uyarırken "izan"ı kullanırmış sıklıkla, demek ki "izan" n öğrenilebilir bir yeti. îzan, yani anlama yeteneği, aptallığı da uysallaştırabilir belki, ama bu başka... Olay şu: Serdar Arslanoğlu TRT Diyarbakır Bölge ., 'i>'' Müdürlüğü'nde çalışan bir kameraman. Bir program çekimi için geldiği Adana'da, gece kalacağı tesislere giderken yolu kesiliyor. Arslanoğlu ellerinden kurtulup bir siteye sığınıyor, ama saldırganlar peşini bırakmıyor ve içlerinden biri "Hırsız var" diye bağırıyor. Sitenin güvenlik görevlileri Arslanoğlu'nu yakalıyor ve site sakinlerinin de yardımlarıyla dövüyor, bıçaklıyor sonra da ağır yaralı halde sokağa bırakıyorlar... Arslanoğlu hastaneye kaldırılıyor, ama kurtarılamıyor... f Bu bir linç. Siyasi olanlarını, basın açıklaması yapan ÎHD'lileri, ' tutuklu yakınlarını döverek, Mudanya'ya gitmeic isteyen Kürtleri 1 otobüslerinde yakmaya kalkarak linç girişiminde bulunanları gördük. Dahası, 1993 'te Sıvas'ta 34 kişinin yakılması da bir linçti ve kulaklarında yanan insanların attığı çığlıklarla alevleri seyreden binlerce kişi bu cinayete ortaktı, tıpkı Adanalı site sakinleri gibi. Anlaşılan siyasi otoriteler siyasi linç girişimlerini "hassasiyet'le ölçüp bir suç görmeyince mülk sahipleri de böyle "hassasiyet"ler geliştiriyorlar. Lince katılmamak, olup biteni pencereden izlemek, hatta yatağında yorganı başına çekip "Aman bana ne" demek, hukuk önünde bireyi "suçsuz" kılabilir, ama ya vicdan? Vicdan, yüksek duvarlı, güvenlikli, kameralı bir sitede yaşıyorsanız sadece duvarların iç tarafında işinize yarar, eşinizle, çocuğunuzla, dostlarınızla üişkilerinizde. Kaybedecekleriniz çoğalınca dışarısı gözleri sizin üzerinizde olan yığınla çapulcunundur, vicdan da onlar için kullanılamayacak kadar değerli bir histir! Şöyle düşünürler: Tembellik etmeseler kazanırlardı! Charles Dickens'ın "Oliver Twist"te anlattığı yeni zenginlerin bu yeni ahlakını şimdi Roman Polanski aynı adlı filminde gözlerimizin önüne seriyor. Bir ihtimal Adanalı site sakinleri "ev sinemaları"nda bu filmi izleyecekler... Ne kalacak filmden onlara? Polanski'nin Oliver'ı, kilisesiyle, düşkünler eviyle î tüm bir topluma karşı kapkaç çetesi reisinin safını seçerken ne düşünecekler? Büyük ihtimal geçen sefer bir yanlışlık yapıp kameramanı öldürdüklerini, bir dahaki sefere daha dikkatli olmaları gerektiğini!.. Aptallık izanla kırılabilir belki, ya bu? îyi haftalar... Berat Günçıkan bguncikan @yahoo. com 1 ay ekstre erteleme Cumhuriyet DERGÎ* j 10 Arahk 2005 10 Ocak 2006 arasında Axess'le yapacağinız kiyafet alışverişlerinizde bu işareti gördüğünüz her yerde +5 taksit var. Aynca 50 YTL ve üzeri tüm kıyafet alışverişlerinizde bir ay ekstre erteleme fırsatı da sizi bekliyor. Axess kazandırır, Axess'i olan kazanır. Karnpanya, üye işyerlertnde alışvertş llmlti olmaksızın maksı'mum 12 taksit 1çin geçerHdtr. îmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfi adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Baskı: îhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna / tstanbul îdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/tstanbul Cumhuriyet Reklam (0212) 251 98 7475 (0212)343 72 74 444 25 25 www.axess.com.tr AKBANK ^Cumhuriyet Gazetesi'nin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. cumdergi@cumhuriyet. com.tr